17 Temmuz 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

17 Temmuz 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | | j İ İ l Sinaya Mülâkatı 'Durumu (Aydınlattı Vuğosl, n son kabine deği- aşbakan — Yevtiç Yerine Stoyadinoviçin gelmesi, bu arada Küçük İtilâf konsey toplantı- rının yapılmaması, bu — zümreyi | Meydana getiren devletler arasında | Güşünce beraberliğinin azalmasına üret gibi telâkki edildi. — Hattâ, | Avrupadan gelen bazı haberler, bu Zümrenin dağılmak istidadımı bile Rösterdiğini iddia etti. Küçük - İtilâf Arsıuluzal alanda Balkan antantı ile Aynı fikri göttüğü için, bu haberlerin izi Fazlasile alâkadar ettiğine şüphe | Yoktur. Haddizatind& doğru olmadığı hitce malüm olan bu yabancı kaynak aberlerinin fili tekziplerini bekliyor- | duk.k Bu — bekleyiş — gecikmedi. Uğoslavya kral nalbi Prens — Pol alktı, Romanya kralı Karolu ziyarete Bitti. Prens Polün bu ziyareti hususi | Mahiyettedir. Çünkü beraberinde, hiç bir Bakan Yoktu. Buna mukabil Romanya kra- sin yanında, Diş İşleri Bakamı itülesko vardı. Titüleskonun Sinaya Mülâkatındaki bu kusuru, bu karşı- Aşmanın ebemmiyetine bir delildir. Üskü Balkan antantını sıkı suürette tlâkadar eden Küçük İtilâfin vaziyeti arada, gelecek toplantılarda da bilzakere — mevzaları — münasebetile ll' defa daha gözden geçirilmiş ve Ötü niyetlerle ortaya çıkarılan bu rlerin asılsızlığı, bu suretle bir defa daha teeyyüt etmiştir.— Süreyya Eski İngiliz Ve Al- man Mubaripleri Berlinde Dostluk Nutukları Söylediler Berlin, 16 (A. A.) — İngiliz eski arpçiler delegasyonu gerefi İlen bir öğle yemeğinde von Ribbentrop demiştir. kir — “Amacimiz, eski Ve bilhasıa — İngiltere, Almanyayı barıştırmaktır.,, Almanya ile İagiltere —arasında Artık hiçbir anlaşmazlık yoktur. İngiliz delegasyonu başkanı şu *evabı vermiştir; — * İngilizi düşmanları Fransa ve yalı bir — kere Almanlarla harp etmişlerdir. “Britlah i 'gion,, » temsil eden bizler, bunun olşrııı.mm.m... gereken — bir yanlış Aluğunu düşünüyoruz. seaaar - & © a— e No; 29 Konuşa konuşa köşke kadar geldik. ? k — Hayırlı geceler. — Yarın akşam kulüpte ml- tİniz, — Hayır. Hafta ortası bir geco '“ima evdeyim. — Şu halde öbür gün Heybeli, — Evet, Edebt Tetrika düm, w ı— Eşref Bey. Yarın akşam Yle teklifsizce yemeğe gelmez Misiniz? TrRerir Eğildi; — Emredersiniz hanımefendi, * Ğ Emin Tosun Beyi Salı akşamı Vde tutabilmek için belki bir Sdat Çabaladım.. Ahbaplarına söz *rdiğini, oyun oynamasa bile bir aç gürünmek — lâzımgeldiğini » Döktü: İ!e;' Hayır, dedim. Haftanın bir 1 evimizde, kendi yemeğimizi tan eğiz. Hem bu yalaız bu ak- vüz ea değli, Her hafta yapır v“l- Bunu bilerek misafir bile € ettim. — Kimi? ANASININ -—? KIZI Ayrıldık. Hatırıma geldi dö.- | 'İtal_yî Seferberi Yeni Birçok Fırkalar İhdas Olunuyor Roma, 16 (A. A.) — ( Bildiriğ ) Basın ve Propoganda Bakanlığı Bil- diriyorı , Habeşistanda — süel — hazırlıkların gittikçe artması, süel mahiyette yenl tedbir alınmasını istilzam etmektedir. Silâhli kuvvetlerin Bakanı olan Duçe “Sila,, fırkasının seferber edil- mesini emretmiştir. Aymı zamanda * ikimci Sila , ismini taşıyacak olan | bir. fırka teşkil edilmiştir. Bundan başka “ Beşinci Siyah Gömlekliler fırkası,, mın da seferber edilmesi em- redilmiştir. Buna “ Bir Şubat , fırkası isml verilecek ve halen ulumal milis kurmay başkanı olan General Teruzzi kumanda verecektir. 1909, 1910 ve 1912 otomobil « da zilmasını ea istihkâm ve Seferber fırkalar onu bulmuştur. | Amele miktarı (30 - 40) bindir. Şarki Afrikadaki İtalyan — kuvvetleri 180 bine baliğ olmuştur. Alrika Afrikalıların ! Nevyork, 16 (A.A.) — “Habeşistan Kellog paktı mucibince için Rozveltin teşebbilslerde bulun- masını isteyen arzukali dagıtmaya başlamıştir. Bu arada “Afrikayı yeniden kurma, birliğinin merkezinde, Habeşleri İtal- yanlara karşı müdafan etmek arzu- sunda bulunan — gönüllülerin kaydı için plânlar hazırlanmaktadır. Amerikalı — gönüliülerin — düsturu şudur; “Afrika, Afrikalılarındır.,, n Deve İhracı Yasak 16 ( AA )— İtalya ları tarafından fazla miktarda satın alınması üzerinâ, hüküme Eritriye deve çıkıtım yazak ettiği bildirilmektedir. Roma, 16 (A. A.) — Reuter ajansından: Mısırın İşgall bir — zamanlar İngiltere İçin ne derece — önemli ise, Habeşistanın da İtalya süel (Di : A yüzde | Cahit z ) — Eşref Beyi. dün gece yee mekten sonra yine bırakıp gitti niz eksik olmasın Eşref Bey beni eve kadar getirdi. Nezaket olsun deye bu akşam yemeğe çağırdım. — Iyi ettin. Fakat dün gece Ali Sami senin masanda kalma- di mı? — Dün ikiye kadar. — Evet, t. Fakat dikkat et Ali Sami yaman heriftir. Hani sen bana bazı arkadaşların soy- tarılığından bahsedersin ya! ben sana şimdiden haber — vereyim. Ali Sami tehlikeli bir adamdır. Omuzlarımı silktim. — Bana ne? Emin Tosun Bey — birdenbire içinden doğmuş gibi ellerimden yakalayıp beni — kendine doğru çekti. Gözlerimin içine baktı: — Benim gülden daha ince Gülsevenim. Sana olan güvenim sevgimden daha kuvvetlidir. Bu, onun lik kıskançlık eseri oldu. x Evimin havası, evlmin yemeği, evimin kabvesi... Oh bu saadeti SÖON POSTA .e iğini l[ngiliz Donanmasının Mu- Arttırdı azzam Bir Geçidi 157 Harp Gemisi Kral Ve Ailesinin Önünden Geçiyor B0 Londra, 16 (A. A.) — İngiltere kralı, Vellaht ve kralıa öteki oğulları I ile Dük of Kent, İngiltere — deniz — kuvvetlerinin — bir kasmımt — gözden — geçirmek — Üzere, buğün saat 317,45 te — özel — trenle Portemoutha varacaklardır. Kral ile yoanındakiler, dokların bulunduğu yere kadar, fevkalüde do- nanmış sokaklardan geçerek — gele- cekler ve hamen “Viktoria and Albert,, yatına bineceklerdir. İngiliz adaları donanmasile Akde- nir donanmasının — Bütün — gemileri, üç geniş sıra Özerinde, Portsmouth açıklarında dizilidir. Küçük parçalar, kıyılara daha yakın bir noktada ve biraz kenarda duruyorlar. Gaemilerin hatları bir çok mil uzunluğundadır. Bugün, son yedek — gemileri de | gelince, genel Küvvet 157 parçayı bulacaktır. Deniz aşırı yerlerden - binlerce seyirci getirecek olan 19 büyük vapur İçin duraklar ayrılmıştır. Balıkçı anlamak - için ondan mahrum ol- mak ister. Bu akşam, hattâ annem de soframızda.. Eşref Bey — yüksek konuşma - dili ile birçok — şeyler vakalar — ve bikâyeler — anlattı. Onun söyleyişinde herkesi dinle- ten ve sevdiren, alâkadar eden bir kuvvet var, — dolu bir adam, Hergün aralarında — yaşadığımız sâde ve sudan İnsanlardan değil, Fakat öyle görüyorum ki Emin Tosun Bey onunla ötekiler gibi anlaşamiyor. Anlaşamamasında da hakkı var, O böyla fikir, tenkit, san'at, edebiyat nasıl anlatayım içinde kültür izi olan sohbetlerde bulunmıya alışmamış. Onların bütün mevzuları para, rakı, poker va herkesin yapama- dığını yapabilmek için düşünülen saçmalıklar. Yemekten sonra bahçede hasır koltuklara gömüldük, Az aydınlık bir gece. Emin Tosun Bey yer- leştiği koltukda haflf hafif kestir- meye başladı. Kulüpte olsak şimdi poker masası başında gözü dört açılırdı. Eşref Beyin ince fikir ve nükte dolu mevzuları ona, hele yemek #stüne pek ağır geldi. Şöyle böyle, yarım yamalak bir tahsilden sonra İş bayatına dalıp biraz da bol para kazananlar Amerikalılar gibi oluyorlar. Onlar Büyük Britanya donanmasının bir kismı, manevradan dörüyor gemilerile yatlar da bu törende temell edileceklerdir. Kral, maiyetine verilen “Enchantresu,, harp gemlsine geçtiği vakit, kabine üyelerile, Deniz Bakanlığı ileri gelene leri de onun yanında bulunacaklardır. *“Patricin,, harp gemisi de kralhın mayetine verilmiştir. İngilterede Dans Gösterişleri Londra 16 (ALA) — Ulusal elbise- lerinl giymiş olan ve Avrupanın 18 memleketinden gelen 500 den fazla dansör, parlak bir güneş ve şiddetli bir sıcak dalgası altında — Londra sokaklarını dolaşmışlardır. Daneörler, arsulusal milli danslar şenliklerinin açılma merssiminde bazır bulunmuş- lar ve sonra Haydparka — giderek orada birçok seyirciler — karşısında dansetmişlerdir. | hiç olmazsa tarihleri, san'atleri ve zevkleri olmadığını inkâr etmi- yerek eski medeniyetin — san'at eserlerine baş eğerler. Teneke, kümür, gaz, demir parçası sucuk satıp milyarder olan| Amerikalılar Avrupalı san'atkârların tablolarını, heykellerini, el yazılarını, bütün eserlerini değerini ağırlığınca öde- yip satın almiya kalkarlar. Bütün maksat biraz gösteriş olsa bile bu eserlerle salonlarını, evlerinl söslemek —ve onları dostlarına seyrettirmek zevkini tatmaları da kâfi bir meziyet sayılabilir. Benim bu gördüğüm zenğginler, bu dünleri olmiyan ve yarınlarının ne olacağı da pek kestirilemiyen zenginlerimiz bu kadar olaun göz- lerini aydınlatamiyorlar. Evinde binlerce liralık Avrupa işi eşyası olanların bir köşede iki kitap yerleştirecek bir rafları yok. Kitapları yok ki rafları ol- sun. Kadınlar erkekler bütün bu züppe kalabalığı no biliyorlarsa hepsi iğreti, hepsi ağızdan kapr ma! Dünyadan haberleri yok. Şimdi Eşref Bey onu uyandr rıp rahatsız etmemek için sesini alçaltarak benimle konuşuyor. Mesleki — dolayısi ömrünün çok yılları Avrupada geçtiği için çok görmüş bana Floransa müze- sini ve oranın kadınlarını, eski Italyan edebiyatını anlatıyor. Na de güzel anlatıyor. Evlenince Çalışamaz Mı? Bizde erkek, kadının evlendik- ten sonra çalışmasına tahammül edemiyor. Kazancı az veya çok olsun, karısını geçindirmeyi ken- disi için bir yeref ve vazife mes- elesi telekki ediyor. Evlendikten sonra çalışmak ve bu suretle evine yardımını vermek isteyen kadına İzin vermiyor. Kadın da evlendikten sonra, artık diışarda çalışmayı fazla bir yük saydığı için Gerkeğin bu hareket tarzından memnundur, | Şikâyet etmez. Fakat sanayl hayatı başlayınca kadınla erkeğin beraberce dışarda çalışma mecburiyeti de başgös- termiştir. Bu mecburiyet alleler içinde de ufak tefek anlaşmamaz- hklara sebep olmaktadır. Izmirden yıldız. isminde bir okuyucum bana böyle bir mesele- den bahsediyor: Bu kadın evinde dikiş dikiyor -ve kazancı ile evo yardım ediyor. Senelerdenberi bu böyle devam ediyor. Eakat son zamanda kocası onun çalışmasını Istemiyor. Kadın, kocasının kas zahncı ailenin refahını temin ede- cek hale gelinciyekadar, - çalış- makta devan etmek istiyor, fakat kocası razı olmiyor. Kadın çalış- miya devam edip etmemesi İâzım geldiğini bana soruyor. Kocanın, karısını neye çalış- maktan menetmek istediğini bi miyorum, Fakat evin erkeği odur. Karısını - çalıştırıp - çalıştırmamak ta onun elindedir. Filhakika ka- dının eva yardımını kesmesi bi- razx sıkıntıyı mucip olacak. Fakat bu sıkıntı, aradaki geçimsizlikten daha hafiftir. Çünkü çalışmıya devam etmek, evde kavgaya se« bebiyet vermek olacaktır. Bence şimdilik kocanın dediğini yapmak daha iyidir.| TEYZE Onu estetik dersi veren bir profesörü dinler gibi zevkle din- Hiyordum. Bilmem neden ben kendimden Ostün fikirde bir koca düşünmüş- tüm. Nail üniversiteye gidiyordu. Bitirince evlenecektik ve o üç yıl Isviçreye Geneve yidecekti. Bu seyahati — beraber yapacaktık. Onun tahsilini sonuna kadar yap- ması için yardım edecektim. İsti- yordumki bir erkeği kadına hâ- kim yapacak düşünüş ve görüş yüksekliğine ersin. Hayat su gibl akıyor. İnsan nereye takılacağını bilmiyorduki! Garip bir tesadüf beni Emin Tosun Beyin karşısına çıkardı. Hâdiseler boğuştular. Bir taraf bitik düştü ve ben kendimi Emin Tosun Beyin yanında buldum. Iyk hoş adam, fakat şimdi ben en zevk aldığım bir bahsi tatlı tatlı dinlerken onun karşım- da böyle horul horul uyuması sinirime dokunuyor. Hele Eşref Beyin arasıra ba« gıni ona çevirip: — Aman rahatsız etmiyelim! Diye çekine çekine sesini al- çaltması onun hesabına benim yözümü kızartıyor, Saat on ikiye gelmeden Eşref Bey müsaade istedi, Hâlâ kestiren Emin Tosun Beyi uyandırdım: (Arkası var) Mi

Bu sayıdan diğer sayfalar: