15 Temmuz Hergün Üküttür — * Bir müddettenberi Anadolu şehirlerinden birinde bulunan bir arkadaşın, orada — gördüklerini anlatan bus bir mektubundan azı parçalar naklediyorum : “ Burada İngilizce, Fransızca filân hususi dersler vermek lâzım geldi. Bazan çok sönük talebelere | rastgeldim. Bunlar ekseriya zengin çocukları idi. Öyle fakir çocuklara rastladım ki, beni — şaşırttı'ar. Talebe derse tutulacağına, ben | derse — tutuldüum. Ne canlı teyler! Kanlarında ilkbahar mu- tikisi var. Öyle masum ve içli gözlerle bakıyorlar kl içinde “bizim hocamız ,» diyorlar. | Bazan öyle karşılıklar a ki, o vakit bolı(ı dâ_hıyr:!le hele cuğa bak,, diyorum. © çİ:ı ığıının ruhlar tahsile gid- yörlar diye sürü sürü mezbahaya sevkediliyorl. Bu — çocukların hayalleri hiç — tutuşturulmamış. Onlarda hayata karşı pek adi ve bayağı bir vaziyet husule geti- iş. Bunlar madde âleminin tırlarma, tarihin muammalarına ve güzelliğin bütün şekil ve gös- terişlerine ahmakça İâkayt bıra- mış. Bir arzuları var: Sıvıf geçmek; bir kol yar: Sınıfta kalma- mak, Onun için bütün kudret, İmkân ve ihtimallerini söndürmüş- ler, dumura uğratmışlar. Birer Papağan, ezberleyici birer makine haline gelmişler. Maarifin de üstünkörü ufak tefek bir termometreciği var gali- ba. Bu termometreye göre tahtes- tıfır olanlar ıskarta, sıfırın üstünde kalan'ara işte hayat! Hangi bakla? anılan seyin bu hangi bir ilbamın, bir meramın, bir alâkanın meydana Zelmesine mani olduğuna bu Socuklarda şahit oldum. Mesele çocuklara şu öğreti- MİşŞ veya öğretilmemiş, onda de- ğildir. Fakat bilmem şu kadar sene böyle muallimlerin soğuk Yuh ve irfanı gölgesinde bu yavru- tuklar donup gidiyorlar. Muallimlerde de kusur yok, âton birşey yok ki kusur o'sun. nlar iyi- yürekli, merhamete fayan, terbiyeli, hiçbir fikir dü- Himemiş, hiçbir hayal beslememiş, tmir ve nizamata gayet riayetkâr, taptu rapta — İitinalı babacan mselerdir. Bunların dimağlarında yaşa- Na, duyucu ne varsa, “Aman *e5 çıkarmayalım, memuriyetimiz- Cen oluruz,, diye düşüne düşüne, Yabani otlar gibi söküle söküle, Eyıklana ayıklana başları dört âşı mamur bir İrfan bağına dönmüş. Bunlar ne bir şey tutar, he muhafaza eder, ne ilerletir. Yaptıkları Iş hiç bir şeyi çoğalt- Miyor, hiç bir şeyi değiştirmiyor, hiç bir şey öğrenmiyor. Gittikleri Yol hiçbir yere varmıyor. Hangi çıradır ki, ateşi sönüp kül olmuş bu ocaklarda yanacak? Onun için bu çocuklarda ha- Yat ve heyecan namına ne varsa *Ppsl sönmüş. Kafalarında, kahve fincanının dibinde kalan telve Ribi, biraz “evet efendim, sepet 'Rndim,.den başka bir şey yok,. #rl kalanı bir uyuşukluk, bir öküntü, bir yıkıntı. ldürücü, uyutacu, lâkayıt bir t. | Liman Tarifelerinde Ucuzluk l.nA"ı“" 14 — Vapurlara yük- ecek eşyanın mavnada bekle- Ne müddeti bir günden Üç güne Ş* arılmıştır. Eskiden romorkör K öfından çekilen her şattan beş ı:" Ücret alınırdı. Şimdi romor- kaç tane şat çekerse çeksin İı?mıi" alınacak ve bnkı';:ı'â;: |."kül:.yıımı göre tal € Resimli Makale Otowobil, yirminci asır meden'yetinin insanlara en tüyük hediyesidir. Mesafeleri kızıltmıştır. uzak — şehir- leri birbirine yaklaştırmıştır. Pazarlırı l tenirleri Ve Lunlara Lenzer dahı birçok dünyanın sosyal ve ekonomik gidişini değlştirmi Bun'ardan başka bir de fartlerin hayatında doğrudan SON POSTA B Otomobilliler Ve Yayalar Bi elele vermiştir. tembel yapıyor; dolayısili işr | mazaran dahi m yanınızdan gi nlere kıskanarak otomobil içinde # hhatlerini kaybediyorl, doğruya yaptığı bir te karrkter ( ozan bir Amil, Onun için Ççıkanlar, yoya yürüyenler, otomobille gezgiye gidenlere yağlatıyor, pazer — günleri ,.ıı.îııı' ha kârli Otomobille yınız. Onlar ut ve SON TELGRAF HABERLERİ Yunan Dış Siyasasında Değişiklik Yok Ordu Ve Donanma Kumandanları Baş- bakanla Rejim İşini Görüştüler Atina, 14 (Özel) — Dış işleri 'bakanı gazetecilere beyanatında armulusal durumun çok karışık göründüğünü söyledikten sonra: — *“Yunanistan, Balkanlarda Atina ve Ankara paktlarına çi zilmiş olan bir siyaset güdemek- tedir. Bu siyasaya bağlaşık dev- letlerin dost ve kıyın dış ba- sıkı el birliği yaparak demiştir. St navutlukla olan anlaşmazlıkların da memnuniyet verici surette kur- ğini de ilâve Yunanistan Onııııı Ve Rojim Atina 14 (Özel) — General Panayotokes Drosopulos, Repas, amiral Sakellerin Başbakan Çal- darısi ziyaret ederek uzun boylu konuşmuşlardır. Ordu ve donanmanın kuman- danları clan bu generallar beş bakana Ordunun rejim hakkında beslediği fikri anlatmışlardır. Kondilis Prens Polu Bekliyor Atiba, 14 (Özel) — ıîon:iıi.nu ezisinin. tamamile hususi içma Blent'de Yugoslavya meti Prens Pol i'e gö- rüşmesinde, her hangi bir taahhüt altına giremiyeceği hü- hümet tarafından resmi bildirik ile ilân edilmiştir. İngilizlerin Hazırlıkları Şap Denizine 30 Parça Gemi Yığdılar Kahire, 14 (A.A) — “Mısır,, adındaki mecmuada okundu- guna göre, Bahriahmerdeki In- giliz donanması daha da kuv- vetlendirilmiştir. Şimdi orada 30 parça gemi bulunmaktadır. Sudan'daki silel kuvvetler de bir çok uçaklarla takviyo edil- miştir. Atatürk Enstitüsünün İlk Mezunları Ankara 14 — Atatürk terbiye enstitüsü bu yıl ilk mezunlarını yermiştir. Enstitünün beden — ter- biyesi kolundan 23, resim ve el işleri kolundan da 31 genç diple- ma almışlardır. Macağımız Yeni Vapurla Ankara 14 — Hollanda, Da- nimarka, İngiltere ve Almanya tezgâhlarından Ekonomi bakan- lığına yeni vapur. projeleri gön- derilmiştir. Bunlar Istanbulda hu: husust bir komisyon tarafından gözden geçirilmektedir. Başbakan Kara- kösede Karaköse, 14 (ALA.) — Baş- bBakın İsmet Inönü 13 Temmuz sabahı Muştan hareket ederek Bulanık, Malazkürt ilçelerine uğra- miş ve akşam Karaköseye gel- miştir. Kral Boris Tehlike Atlattı Suikastçiler İçinde Saray Hademeleri De Varmış Safya 15 (Özel) — Kral Bo- rise yapılacak suikast meselesi ile alâkadar olarak yakalanan- lar içersinde saray hademelerinden 3 kişi ile Varna garnizonu zabit- lerinden 4 kişi vardır. Şebeke çok büyüktur. Suikastte kullanı- lacak cehennem makinesi ile bir çok infilak edici maddeler ele geçiri'miştir. Lâik Türk Hıristiyanları- nın (oplantısı Lâik Türk bırısliyanlar cemi- yeti dün Halkevinde bir toplantı yapmış, Türk kültürüne bağlan- mıya, kuru sözle ceği', fili çalış- malarla hakiki Türk olduklarını göstermeğe karar vermişlerdir. Fiyangolu At Yarışları Hava kurumuna yardım için Ingilterede yapılan Derbi yarış- ları gibi böyük mükâfa'lh ve piyongolu at yarışları yapılması teklif edilmiş, muvafık Eulunmuş- tur. Projesi bazırlanmmaktadır. Eu sayede kuruma yılda 300 bin lira temin edilebi'ecektir. İSTER İNAN ISTER INANMA! Hayat birçok sahılarda ucuzladığı halde, lokanta, grzino ve otellerde fiatlar olduğu gibi duruyor. bu İisteleri tetkik ediyor ve bazı yüksek bulduğu fiaiları indiriyor. Bu :rada Taksim bahçesine gitmişler ve şu fiatlari Belediye bir müddettenberi Vulmuşlar: 45-50 kuruş'uk bir şişe garabı 750 kuruşti 1STER Bir kahve edebiliresiniz. Bir tabldot yemek 200 kuruşa; ir Condurma 80 kuruşa; 25 Bunlara kapıdan girerken verilen duhuliye, garson bahşişi de ilâve edilirse a l varacık yekünu — tahmin Burada bir öğle yemeği en oşağı 300 kuruşa çıkar demektir. iİNAN İSTER İNANMA! Sözün Kısası Yine Hastaneler Meselesi Server Bedi — Bu mesele de:-din dlüğü ve genişliği nisbelinde gazetele- rimizi sardı. Hastalık ve hasta- ne bahsi üstünde bu israr, şüp- hesiz bir sağlık, her manas'le bir sağlık alâmetidir. Muharrir biri İstanbula mizden hasta g bura be'ediyesinin şemiyeceğini yazıycr ve “Şu İstanbul şehrin tin her tarafında » g ra bakmıya ne me Esikşehirde başı a da ayağı tutulan Sivastı b bayan, Adanada öks!r>1 de aksıran, herkese, meml ü dört bucağından kalkıp Istanbula gelince, belediyenir a resinde bunlar içi) tabii y lunamaz.,, Biz de bu muharrir a mızla tekrar edelim : bulunamaz. Bulunamaz ammı İ4! Anadolumuzdan hasta ye me<eydi ne olacaktı? Hesap meydanda: Istanbulun bir müyona ya-laşan nüfasu var. Yüzde bir k şiye bir yatak lâzımgeldiği tesbit edi.di- ğine göre en aşağı on bin yatak lâzım. Halbuki elde olan bin beş- yüz yataktır. Bura belediyesi yalnırz Istanbul hastalarını düşü- nerek sekiz bi beş yüz yatak daha tedarik etmenin — yoluna bakmıyor mu ? Sonra Türkiye bir küldür. Her belediye kendi hudut'arını düşün- miye mecburdur amma elinden geldiği kadar başkalarına yardım etmesi de menedilmiş değildir. Bugün Anadolunun - — İstanbula ihtiyacı açıkça görülüyor. Bizim belediye dışardan gelen hastalara yardım şöyle dursun İstanbulun ihtiyacını bile düşünmüyor. Düşüneceği olmadığını da bil- diğimiz içindirki biz tramvay ve telefon — şirketlerinden ala- cağımız parayı bu hastane derdine sarfetmemizi isteyenleri alkışlıyoruz. Artık meselenin İs- tanbul belediyesile hiç alâkasi yoktur ve işin en ümit verici tarafı da budur. larımızdan hepsine yeti- diyor ki: Fransada 15 Temmuz (Baştarafı Birinci yüzde) Halkçı toplantı namına söz söyleyen fen akademisi ikinci başkanı Jean Perrin, —muharrir Hanri Barbusso, Faşizme karşı Entellektüeller komitesi namına profesör Paul Rivet Jean Sennac, Leon Jovhouks, Julein Rakemond, Ernest Perney, Paul Favre, Jac- gues Duclos, Engeenfore, ve da- ha birçok şahsiyetler tarafından söylevler verilmiştir. Nobel fzik mükâfatını alan, Sorbon profesörlerinden ve fen akademisi ikinci başkanı B. Jean Perrin, Koamünist, Sosyalist, Ra- dikal partler dışında bulunan özgürlüklerini korumak kardeşlik ve adalet Ümitlerini yerine getir- mek için toplanan kadın ve er- kekleri ,, selâmlamıştır. 600 Uçağın Göatorişi Paris, 14 (A.A) — Bugünkü gösterişin önemli kısmı, Fransanın her tarafından gelen altı yüzden fazla uçağın açık gök üzerinde yaptıkları gösteriş olmuşlur, Kuyuda Ölüm Bostanbaşında yeniçarşı soka- ğgında Papayanakinin — fırınında metrük kuru kuyuya — bir sepet francala düşmüş, bu francalaları çıkarmak için kuyuya İnen Yorgi havasızlıktan boğulup ölmüştür. Ceset kuyudan maskeli bir itfai- ye neferi tarufından çıkarılmıştır.