KIZLAR iÇiN! Zenginin malı. züğürtün çene- sini yorar derlermiş, Hakikaten doğru. Hiç lüzumu yokken şu defterimde Ömer Beye dair tam dört buçuk sahife yazı yazmışım. * Vapur rıhtıma yanaştığı za- man gözlerimle halamı aradım. Fakat onu bir türlü — görmeye tmuvaffak olamadım. Kalbimden İnce bir tel kopar gibi oldu. Acı &cı yüreğim çarpıyordu. Babam daha hareketimden evvel uzun bir telgraf çekmişti. Hiç şüphe etmiyorum ki hareketimi de ayrı- ca bildirmiştir. Şu halde ?.. Vapur bir ande mahşer haline gelmişti. Hamallar, kayıkçılar, yol- tularını istikbale gelenler, güver teyi va kamarayı istilâ etmişlerdi. Daha hâlâ halamdan eser Yyoktu. Şu halde, halamın mutlaka Yapura gelemiyecek kadar hasta olduğu anlaşılıyordu. Artık daha fazla beklemeye lüzum görmedim, Kamarama İn- dim. Eşyalarımı alıp, gidecektim. Şapkamı giyerken kapı vuruldu. Açtığım zaman kapının önünde bir kamarotla, bir adam duru- Yordu. Kamarot beni o adama Rösterdi o adam da terbiyeli bir tavurla: — Emel Rıza tizmisiniz efendim ? Dedi, Evet, Derdemerz, elime bir telgraf Uzattı. Titreyerek açtığım telg- Tafta, şu satırlar vardı. İstanbul, Kadıköy, Çiftehavazlar mer- 'hum Necip Paşa köşkünde bahçıvan İdris ağaya Yarın Napoliden Istanbula ge- lecek olan ( Romano ) vapuruna git. Birinci kamara yolcularından Emel Rıza hanımı karşıla. Doğ- taca köşke kötür. Perşembe va- Puru ile ben de geliyorum. i Necip Paşa kerimesi B Zehra Adama sordum: — İdris Ağa sen misin? — Evet hanımefendi. — Halam nerede?.. — Efendim!. Hanımefendi, bir !ııftı evvel mühendislerle Bursa- Ya gitti. Oradan da Bandırmaya Reçti. | — Şu maden İşi için mi?. — Evet, efendim giderken bi- te emretmişti. Telgrafları Ban- Ürmaya gönderdik. Evvelki gün bize bu telgraf geldi. : W' Halamın hasta olmadığına pek tevindim. Bavullarımı İdris Ağa- Tn eline verdim. Merdiven ba- Hnde Ömer Beye rast geldim. Sirkeci İskelesine geçmek için bir sandalcı ile çekişe çekişe pa- Zarlık ediyordu. Ömer Bey, bütün varlığı ile pazarlığa dalmıştı. Hattâ! n — Allaha ismarladık Ömer wBOyefındi. Dediğimi bile duymadı. * Köşkte daima halamın bana ettiği odayı, Üç buçuk se- İt evvel nasıl birakdımsa yine yle buldum. Mevcut olan her Wy, bana, çocukluk devresinden ıBui'ıı kurtulduğum zamanı ha- ,'“'Illh. Bütün bu muazzez hâtr İlar arasında işte şu satırları ’lııyorınıı. ( Halamın evlâtlıkları, - Pervinle hanimefendi Gülter; — beni — çıldırasıya — bir hararetle karşıladılar. Eteklerimi bırakıp ellerime sarıldılar. Ahçı, hacı kadın epeyce ihtiyarlamış. Boynuma sarıldı. Hem öpdü, hem kokladı, hem ağladı. Böyle yap- makta da epeyce hakkı vardı. Ailemizin içinde büyüyen, büyük babamla hacca giden ve sonra da bütün hayatın: ailemizin aca- ğına vakfeden bu vefakâr kadır nın kalbinde |bana karşı ezeli bir sevgi vardı. Şu anda, ne kadar memnun ve mes'udum. Çünkü her türlü riya ve gösterişten uzak olan ca>- dan bir samimiyet İçinde bulu- nDuyorum, Hacı kadına rica ettim: — Kadınım 1.. Ne zamandan- beri, tatlı Türk yemeklerine has- retim. Akşama bana çılbırla bir telkadayıfı pişir, Dedim... O, bu sözlerimi ilâhi bir emir gibi telâkki etti. — Benl memnun etmek iİçin #evine sevine mutfağa gitti. Sevincimden başka birşey ya-» zamıyacağım, Ve halamı dörtgöz- le beklemekten başka da birşey yapamıyacayım. 29 Haziran İki günümü, babama ve bütün arkadaşlarıma mektup yazmakla geçirmiştim. Bu sabah da erkenden Idris Ağa ile Istanbula indim. (Gülnihal ) vapurile gelen halamı istikbal ettim. Ah, halacığım... Benli görür görmez çıldırdı. Deli divane oldu. Beni, üç sene evvelkinden büsbü- tün farklı buldu. Ellerimi ellerin- den birakmıyor, gözlerini gözle- rimden ayırmıyor. İkide birdet — Ah yavrum, Emelim!.. Ne kadar serpilmişsin.. Ne kadar güzelleşmişsin, Kırkbir kere ma- şallah, Allah — nasibinden gük- dürsün, Diye söyleniyordu. Fakat bu sözlerin hiçbiri ku- lağıma girmiyordu. Çünkü bilâkis ben, zavallı halamı çok yorgun, çok zayıf, hatta bir az da düşkün bulmuştum. Öğle yemeğinden sonra, be- nim odamda oturduk. Uzun uzun konuştuk. Halam, evvelâ vaziye- tinden bahsetmek istemedi. Sonra benim israrım Üzerine: — Ah evlâdım!.. Bu maden meselesi beni bitirdi. Hay, keşki bu işe burnumu sokmasaydım. Dedi ve sonra başına gelenleri uzun uzadıya hikâye etti. Meger bu maden yüzünden, birçok kim- seler tarafından dolandırıcılıklara maruz kalmış.. Şuna buna bir hayli paralar kaptırmış. Bankada iki bin sekiz yüz lira kadar pa- rası vardı; onları sarfetmiş, Fakat kâfi gelmemiş.Rahmetliğ niştemden miras kalan biri Galatada, öteki de Mahmut paşada iki dükkânı vardı. Onları da rehin etmiş; bu parayı mühendislere, tahlil rapor- ları almak için kimyahanelere, keşf için gidip - gelen heyetlere vermiş. Bunlarla da henüz İş bit- memiş. Güya, birkaç yüz lira da- ha sarfederse, artık bütün pü- rüzlü işler temizlenecek ve ma- den satılabilecek hale gelecekmiş; . ( arkamı var ) — | "SON- POSTA Hayatın neşesi dinç olmaktır. HORMOBİiN| Tabletleri Yorgun vücutları dinçleştirir. İktidarsızlığı Bel gevşekliğini giderir, yaşamak neşesini lade eder. Eczanelerde — bulunur. — İstanvul'da hat 150 Kr., Tüfsilât “için Galata Potsta kutusu 1255 —' Saçları dökülenlere KANZUK KOMOJEN Kantuk eczaneel müstahzarlarından : KOMOJEN saçların dökülmesine ve kepeklenmesine mâni olur. Saçların kök- lerini kuvvetlendirir ve besler,tabil renk- lerini bozmaz, İâtif bir rayihası vardır. Son Posta Matbaası Sahibi : R. Kökçü Noşriyat Müdürü: Tahir ı | Sayfa '13 Güzel Enstantaneler L CA ö vi ZiĞllüRÜn Betir AEEe e Tehlikeli bir motosiklet gezintisi Odun ve Kereste arttırması Belgrat Muhafaza Ormanları İşletme Direktörlüğünden : Belgrat Muhafaza Orumnanlarının tensil ve İmarından ötürü mevcut kayın gürgen, kestane ve meşe ağaçlarından çikarılması gerekli olan devrilmiş ve dikili olanlardan da kuru ve hastalıklı bulunan ağaçlardan elde edilecek tahminen “300,, metre mik'abı gayrı mamul kereste ile *120,000,, kental odun 1935 yılının hazi- ran ayının 26 ci Çarşamba günü saat “15,, de muvakkat - ihalesi yapılmak Üzere kapalı zarf usulile arttırmaya konulmuştur. İsteklilerin muvakkat teminatı olan “1125,, lirayı Vilâyet muhasebeciliğine yatırarak “15,000,, liralık bir teahhüdü yapabile- cek mali kudrette bulunduğunun ve orman İşlerini başarabileceğini mübeyyin ticaret odasından ilân tarihinden sonra tasdik edilmiş vesikayı muhtevi teklif mektubunu nihayet ihale saatinden bir saat evveline kadar “ Istanbul Vilâyet binasında Dalrel mahsusunda,, toplanacak olan “ Vilâyet Orman Satınalma,, Komisyonu Reisliğine verilmesi ve şartnameyi görmek istiyenlerin ilân tarihinden itibaren “tatil günleri ,, hariç Büyükdere - Bahçeköyünde bulunan Belgrat ormanları işletme direktörlüğile Istanbul Orman Direktörlüğüne müracaatları. 43231 DANKAZLI Bİn TİNDE AZIK DOlu