. 38 Haziran -— - Tefrika No: & Hatıra Sahibi: Emel Rıza KIZLAR içiN! ve zinet veren bu (Mes'ut yuva | kurma) mektebinden bu sene bi- rincilikle çıkan Frülayn Emel Rı- — Ya. Kocasının © günkü Yorgun'uğunu çıkarmak iç'n ba- Hına, dizlerine, omuzlarının ortası- ha masaj yapan kadına herkes, Yaşa, diye bağırdı. — Çocuklar !.. Farkında de- ğilsiniz en çok alkışlanan sahne hıng'ıi idi, biliyor musunuz. — Hangisi?.. — Hani.. erkek işinden geliyor. Kadın, kocasının — yorgunluğunu hissediyor.. Kocacığım! Şu, şez- longa uzan. Görlerini yum. Tam bir saat istirahat et. Bu müddet Zarfında ben sana bir tek kelime töylemiyeceğim. Sana lâziım olan lzur ve sükünu vereceğim; diyor. — A.. Evet, evet. — Şu halde. — Anlaşılıyor ki şimdiki er- kekler, her şeyden fazla karıla- Tinın susmalarını istiyor. — Amma, parayı alkışlıyanlar. — Ya, masajdan hoşlananlar. — Hulâsa?.. — Maddi foedakârlık... Mütemadiyen xil çalıyor. Tale- tleri son akşam duasına davot #diyor, Dua yarım saat kadar devam » Ondan sonra kapının önüne tekiz otomobil geldi. Bu otomo- illerin birincisine müdüre ile ben Bindim. ötekilere de derece mıra- tle birer muallimle arkadaşlarım indiler. Doğruca belediye daire- dİna gittik. Şerefimize verilen çay Tyafetine Iştirak ettik. Saat 7 » Şehrin en zengini Olduğu rivaye edilen, Üç un fabri> kası gahibi ( Her Grosman ) n Mindeyiz. Burada akşam yemeğine Vetli idik. Umum! harpte piyade tlaylarının birinde bölükemini iken l"ll'feı sonra büyük bir servet k“lııdığı rivayet olunan bu adam U akşam — evinin her tarafını *ta bir düğün evi gibi süsle- Miİşti, Kapılar, koyidorlar, salonlar, hatta tuvalet aralıkları bile çiçek- K ve renkli ampuller içinde idi. U"ldlıl de pek şık — giyinmiş. Yaklarına, — oda hizmetçilerine, ılarına kenarları sırma işlem- göğüsleri kordonlu fraklar dil’lnlşli. şereflmize — verilen :""*ı kişilik ziyafet için (Berlin)- *n birçok — nadide yiyecekler Eetirtmişti. Ben, - kendimi bildim — bileli « rf'l'ıt kâtibi, — könsolosu ölan '“'lıııı sayesinde, — sefaretlerde * sair yerlerde birçok — parlak Yafetler, —muhteşem — daireler "'dniün için, — şimdi burada Tdüğüm şeyler Üzerimde pek H.:'ık tesir hasıl etmedi. Fakat Ka kızların hemen hepsi de Ha halli ailelerin kızları olduğu b Şaşkın şaşkın etraflarına ba- Yorlar; hayretler içinde — kalı- "'llrdı Zİyıf.ı., belediye — relsl ile Yitdiye heyeti de iştirak etmişti. Smek esnasında, belediye reisi- Sağ tarafındaki — sandalye, _ıü"lnluv. Sol taraftakl sandal- bana tahsis edilmişti. _rlîıı) den — bilhassa getirti- talı ir orkestra, hiç durmadan “hdy"' bütün Alman xiyafetle- 'h'l olduğu gibi, çeneler de hiç 'hıı:.di" oynuyordu. Ziyafetin kali Nda hbelediye reisi ayağa ıi Parlak bir nutuk daha vledi ve sonra: — Şehrimize ayrıca bir şeref zayı, bütün arkadaşları namına tekdir etmek istedik. Meclis mizin müzakeresi neticesinde, kendisine gu takdirnameyi takdime karar verdik. Huzurunuzda, emaneli kendis'ne takdim ediyorum. Dedi. Ve cebnden çıkardığı, kırmızı - siyah kürdele ile sarık mış bir zarfı bana verdi. Birdenbire coşkun bir alkış tufanı koptu, Hissettiğim heye- candan başım dönüyordu. Bir ara- hk gözüm müdüreye (İlişti, yanın- daki kıranta bir adama: — Ah, yarabbil!.. Ne sandet... Görlüyorsunuz ya, mektebimin feyzini.. talebelerim, daha hayar tın kapısına parmaklarının ucunu temas ettikleri dakikada mes'ut eluyorlar. Diyordu. Bilmem neden o unda bütün sevincim, bir an için sarsılır gibi oldu. Sanki, kalbimin içinden im ce bir dumar kopmuştu. Yine belediye reisinin sesi duyuldu: — Bayanlar, —Baylar .. Bu şampanyamı, Emel Rızanın çere- fine içiyorum.. ve sizlde İştirake davet ediyorum, Diyordu. Yanımda oturan şeh- rin birinci noteri, derhal benim bardağıma da şampanya doldurdu. Herkes ayağa kalkmıştı. — Hurral.. Sesleri, oörkestranın - çaldığı, gürültülü bir havayı bastırmıştı. şu anda tereddüt içinde Idim: —Hay, Allah müstahakını ver- #in, © (âdabımuaşeret) hocasının.. böyle bir vaziyette ne yapılacı- ğını bize öğretmemişti. Diye söyleniyordum. Gözüm, müdüreye ilişti. Bereket versinki, gözile: — Sen de içl.. Emrinli vererek beni şu müşkül variyette halâs etti. | Bilbassa şunu da kaydedeyim ki, dehşetli bir içki aleyhtarı olan.. ve kız- ların hiçbir şekil ve suretle bir yudüm dahi içki içmelerine taraf- tar olmayan mlüdüremizin'bu emri masıl verdiğine, daha hâlâ hayret ediyorum. | Birinci kadehi, ikincis!.. Ikinciyi Üçüncüsü takip etti. Başıma hafif bir. sersemlik, dimağıma tatlı hayal hisleri verdi. Yemek salonunun yanlarında- ki yaldızlı kapılar açıldı. Davet- liler, muhteşem salonlara geçmeye başladı. Orkestra, coşkün - bir fokstrot çalıyor, çiftler birer birer ortaya atılıyordu. Hocalarla arkadaşlarım - etra- fiıma toplanmışlar, beni tebrik ediyorlardı. Her Grosman, bana doğru ilerled.. Önümde eğildi. Asri kibarlığı çok Iyi haxmetmiş olan bu adamın deavetini derhal kabul ettim. Kendimi onun kol- ları arasına biırakıverdim. Biz de kalabalığa karıştık. Bu, çok oynak fokstrotun — nagmelerine uyarak zıplaya zıplaya koşmaya ve dön meye başladık. ç Her Grosman, davranıyor, bir tüy (Arkası. var ) pek mazik FN P FNL SÇNOT Z ©SON POSTA Kanzuk eczanesi müstahzaratından Balsamin Eksiri Cildin daimi yamuşaklığını ve taze- liğini artırır. Yüzdeki çilleri ve lekeleri alır. — Sivilceleri tamamen yok eder. Tıraştan sonra cilde İVâtif bir tazelik ve serinlik verir. Eczanelerle itriyak mağaralarında bulunur. Fatih İkinci Sulh Hukuk Hâ- kimliğinden : — Celâl — tarafından Aksaray — Maliye — Tahsil — Şube- elle Lângada Sepetçiler sokağında 66 No.lı hanede mukim İatiratinin aleyhine ikame olunın istihkak dava- sndan İstiratinin İkametgâhının meç- hul olduğu birinci tebliğ üzel laşıldığınden ilânen tebligat icra edil- mahkeme gününde yine gelme- hakkında 10 gün müddetle Hânen tebliğ olunmak Üzere müsme- leli gıyap kararı verilmiş olduğundan yevmi muhakeme o'an 17 Haziran 935 smat 10 da mahkemeye gelmediği ve müddetinde itiraz ederek bir vekil göndermediği takdirde dava bitim derecesine geldiğinden dinlenen şuhit- lerin çahadetini ve davayı kabul etmiş addolunacağı ilân olunur. Saylfa 13 Kalıplarına Yeni bası'an yüz — kuruşluklar basılış ve teknik — itibarile çok yüksek bölunmaktadır. “Avrupalı mütehassıslar da — bunu böyle kabul eltmişlerdir.. Gümüş lirala- runızin son zamanlarda basılan Ingiliz paraları nefasetinde oldu- ğunu söylüyorlar. Yalnız bu pa- muvalfak olamadığımız noktasın- da ecnebilerle Türk mütehassıs- (100) rakkamını gösteren yüzdeki hilâlin büyüklüğü ve ters olarak konuşu tenkit edilmektedir. Bu moksanlık — paralarımızın — daha | İyi ve cazip görünmesine — manl olmuştur. Bunu — nazarı itibara alan Finane — Bakanlığı dünyada meşhur Üç para mütehassısından biri olan Sir Persi'yi Ingiltereden getirtmiş ve basılacak ( 1),(5), (10), (25), (50) kuruşluk paraların kalıplarını ve — resimlerini ona yaptırmıya karar — vermiştir. Sir Pera bir müddet — Ankarada çalışmış ve şimdi — darphaneya gelerek kalıplarını — hazırlamıya başlamış ve kısmen de bitirmiştir. Bu mütehassıs her — kalıp için (450) lira alacaktır. Hazırladığı kalıplar çok beğenilmiş ve takdir Darphane müdürlüğü yanına Türk edilmiştir. bu mütehassısın ralarımızın Üstündeki resimlerde | ları ittifak etmektedir. Bilhassa | l Aî_upadan - BEn' Bbra Mütehassısı Getirildi ' Bu, Bir İngil;z—(iir. Yeni—Paralar, Onun Göre Yapılacaktır san'atkârlar vermiş ve kalıp yap- ma usulünü öğretmeye başlamış: tır. Bundan sonra basılacak pa- raların resimleri şimdikl yüz ku- ruşluklardan — başka — olacaktır. Darphane idaresi müsabaka aç- tığı ve (2) bin lira da mükâfat verdiği halde maalesef muvaffak bir eser alamamıştır. Çorum Başmühendisliği Çorum (Hususi) — Bayındırlık Başmühendisi — Nusret — Manisa Başmühendisliğine tayin edilmiş, yerine İzmit Başmühendisi Kâmil getirilmişlir.