19 Mayıs 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

19 Mayıs 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Almanya Niçin Ve Nasıl Korkutuyor? Almanya uğ rapel başlâdı. Şimdi de büyük bir harp filosu ha- gızlığındadır. Fakat inni anın bu barekefi diğer büyük devletleri kor- Ancak bu korku siçin vö nasi Bunu, Kerriyera Delis Sera adındaki İtalyan gazetesinden aldığı- mız şu satıaları okuduktan sonra daha İyi anlayacaksınız: “ Alman hükümeti paskal; sinde bir talam denizalir RE büyük devletlerin isme Aataşelerine bildirmişti. Almanya gerek kantite ve gerek arsay sinde tasavrur bile edilmemiş mua Tam bir fio İnga edecektir. Avru devletleri wuakedeleri yan bu tecavüz karşısında nasıl davrana- cükler ? Almanya muahedelerin tahdidatına hiçbir ehemmiyet vermediğini | bir ia daha göstermiştir. Vaziyetidaima De ru gi . m olan biz İtalyan. hareketinden hiçbir ke mn Almanyanın me- Zarında külün muahedeler geçmiş bir rumana sitiği Almanyınm füötühat ve intikam Ümil, muahede veya vesikalar değil, ancak kargoda göcdüzü ve eyi hakiki lit de ci Baz dorlakriniz hakiki ve kararlı bilagmelari ile meydanı gelebilir. Hakikati söylemek İenp ederse, İngilterenin mali ka dar göttüyü siyasnda ”. teaanüt lasirini aaa kaydet meliyiz. sirk rem iani stmek istemi- Yoruz; am r bakiketen mahiyetini emi ettirmek Almanyanın yeni ünenkeli yalnız Yegilereyi deği, diğer devletleri da miikadar o etmektedir. Binnenaluyh faaliyet lâzımdır. Ve faaliyete geçmek Az zaman vAzdır. Şu satırlar, kuvvetlenen ve silâh- İsnan © Almanyanın, günün birinde Avusturya özerinden geçerek Tiryeste “ sahillerinde Adriyatik denizine insbi- deceğini düşünen İtalyada çıkan bir Mazstede oOokunduğuna göre, bu Alman korkusunun daha iyi anlaşılır. — gi ve Hittere 8ir Hücum Ve Bir svap arala, 18 (A. A.) — Almanya konsolosu, Miztalık bir din mecmus- Binin, B, sare amele karşı tenkit eden maksleyi pro- tanto etmiş, fakat kendisine İnpanya- da matbuatın erginliği “serbest oldu- Yu, bildirilmiştir. Nüfus ye Berlin, 18 — Geçen yıl Lil Şocuk doğmuş, 716,865 | kigi öl Fakat, bu gece başlarına ge bütün bu, olacakları, na a Şe edebilmişti? , gittikçe artan bir şaş- kk içi içinde idi, Ayşe kadın, Rakı, konyak m nasıl ortadan yok et- Mlşti? Evin içindeki ispirto ke ma nasl giderebilmişti? kadın büyücümiydi?.. hz“ b alim beraber o bulunmak *miyordu. Eğer o, yanına gelir, lr — Hacer, korkudan öle- yar İmre hâlâ taşlık- İN söyleniyor. ye vü olacak karıda, sa Yt, belli kıvraklardanımş ya! oliste kaydi olduğunu, bana, Yem Ben gözlerinden çaldım eme, pek başı yerde görünü- it beni de, aldattı, İstanbır vrağı,., ma, ecerin bütün vücvdü, 'sakır Yen, da reyorda. Hacer, korku İçin, n çığlık çığlik bağırmamak Kirişi lerini dudaklarma ge 3 e u Acaba, bana, ne yene | a stüme er ederse; , beni çeke çeke dörerse? Pilsudskinin Cenaze Merasimi Yabancı Memleketlerden 300 Bin Kişi Geldi Karakovi, 18 (A.A). — Mareşal Pilmdski'nin cenazesi bu sabah saat 7de buraya getirilmiştir. Sen Pol kilisesinde Sem Leonar denilen böl“ meye bırakılacaktır. Cenazenin yanın da mereşshn elleri, bazı teklifsiz dostlar ve bir bölük asker vardır. Yollara dökülen ahali, gecedenberi, fırtınanın — altında beklemektedir. Yabancı memleketlerden 300.000“ kişi cenazede bulunmak üzere gelmiş lerdir, Pilsudskinin Tabutu arkadaşları top arabasından omuzla- rna olsak Katedrslın iç avlusuna kadar götürdüler. Bundan sonra Cumur Reisi, ulusal kahramuna son saygılarını sundu ve Prens Spicba Blülere mahsus âyini yaptı. Bu âyinden sonra günereller, tabutu kaldırdılar ve Leh kırallarından birçoğunun gömülü bulunduğu Saint Lonart mezarlığına götürdüler. Büyük ölüye karşı son bir selâm olmak üze- ra şe top atıldı ve son topun sesi kesi etin sonra Bim meram erde ve barkes olduğu yı aya iç Cumur Relsi, Pilsudskiden bahse- derkem . O, bizlere, uzun esirlik yıllarında yıpranmış olan yerlerde ulusal şerefi korumayı öğretti, bize kendi kuvvet- Terimize” İnanımın, öğretti. Yüksek bölgelerde kanat geren gurur gri enli iyi itim |0 beğallkri” seri hakikatla ilmi; Öğretti, Damiştir, Ingiliz Kabinesinde Berlin, 18 (A.A) — İngiliz geze- teleri yakında kabinede değişiklik olacağını haber vermektedirler. Bay Mskdonald Tie Buy Baldrin bu hususta emar herüz kesin (kati) Con Simonun yerins Bay Edenin geçeceği sanılmaktadır. Yazan: 71 Birden karşısında uzun sivri dişlerini takırdatan, uzun boylu, kemik kafalı bir umacı belirmişti, Hacer, karanlıkların içinde gö- rünen bu umacının siyah gös oyuklarınm yanıp söndüğünü zan etti; kolile gözlerini kapadı, yak varır gibi inledi: — Anneciğim!., Anneciğiml.. Dışarıdan ihtiyar kadının bir selığı andıran sesi, bu yalvarmağa cevap verdi: — Durundu, seni İstanbulun kavrağı... Şimdi yanına yönteiyezii va umulmaz bir çeviklik vermişti; yerinden sıçradı, pencereyi açtı, bahçeye atladı ve dikenlere, tap- ara aldırmadı, olanca hızlle ka- ranlıklarm içine atıldı... Fakat birdenbire, arkasında, karayel gibi bir ruüzgâr çıktı ve Thtiyar kadın, kara bir yarasa olmuş, kara kanatlarım germiş, kalın, koyu zifiri karanlıkları bir ok gibi delerek, geliyordu. Bu kara kanatların çırpıntısı, | (SEMANYAYISARANRARER| SARAN HABER Rusya - Fronsa ve Rusya - Çekoslovak andieşmalarından sonra Almanya atrafında çevrilmiş olan silâhtan çember. Alman Gazeteleri Yine Ateş Saçıyorlar Fakat Bu Seferki Hiddet Ve Şiddet Litvanyaya Karşı Berlin, 18 (A. A.) — Bütün gaze- teler Litvanyadaki Kovno harp divam tarafından dört Alman huklenda verilen ölüm cezası kararının temyiz mahkemesi tarafından tasdikini tik- sinti (nefret) ve hiddetle karşiler maktalırlar, Krsuz Çaytung güzetesindi Kovno wiplomatları, bu halkin tatbik Ma yaonpizi bilmelidirler, Yoksa ölülerimizin kom Alman ve Litvanya ulusları arasında geniş bir ırmak gibi akacaktır. Berlin, 18 (A, A) — Burada söy Jendiğine göre anya Cumhur Başkanı 4 Alman hakkında verilen mi müebbet kürek cszasına Gizli Konuşma Romanya Almanyadan Ser- maji Temin Ediyor 19 (A. A.) — Romanya» Almanya ficaret konuşmaları Mk devam ediyor. Romanyadaki endüstrisi için Alman varmayan İ temizi söz gelişi ediliyor. | rını, ayaklarımı, “uzaktan atılan bir kement gibi (sarıvermişti, genç kadın için kurtulmak ©midi yoktu; kara kanıtlı yarasa, olanca bazile gelmekte idi; Hacer, onun pençesine düşecekti! Hacer de, onun gibi, kanat- lanmak, uçmak” istedi; ileri atıldı, fakat ayakları çalılara takıldı ve yüzükoyun dikenlerin östüne ka- paklanıverdi. Hacer, boğazım, o ciğerlerini yırtan bir çığlık kopardı. — Anneciğim! Anneciğim.. Çahrar mı yırtmış, yoksa ya- rasa imi tırnaklarını o geçirmişti de, yüzü kanıyordu? Yüzünde, gözlerinde, bir ateş dolaşıyordu. Kulağında, uysal, tatlı bir ses duyu; — Ne oldun, hanımım? Hacer, gözlerini açtı; lâmbanıh ışığı gözlerine giriyordu. Şaşkın şaşkın bakımdı, oda. sanda ve yatağında (yatıyordu. Başucunda, Ayşe kadın, elinde ulak bir bez tutarak, ona, bak- makta idi —Ağırlık bastı galiba, hanımım! Hacer, soluk soluğa idi; hâlâ rliyada geçirdiği korkunun sarsin- — Rüya gördüm, Ayşe kadın. Ihtiyar kadın, ber zamanki sessiz, uysal halile önüne bakr yordu: | İtalyada Gürültülü Bir Hâdise Halk Bir Belediye Konağı- na Hücum Etti Roma, 18 (A. A) tinde Trikase şehri belediye kona; nın kapısından İçeriye Yerin girmek isteyen ahalinin ürerime Karal ataş açmış ve İö kişi yaralanmış. lardır. Yaralılardan üçü sonradan pan tür. Halk, kooperatif agrikültür sorsiyomuna söçilen komiserin şahsına İtiraz etmek isti. yordu. Baysallık derbal isde edilmiştir. Staline Karşı Gönül İşleri Babasına Küskün Bir Çocuk “Genç, çok genç, hattâ ço cuk denilecek bir çağdayım. Beş sene evveline kadar mes'ud. Beş sene evvel, yani ben on ya“ şında iken, babam başkası İle evlendi. Bizim göz yaşlarımıza ehemmiyet vermiyerek bizden ay- rı yeni bir hayat kurdu. Bize beslediği sevgiyi, yeni doğan ço- cuklarına verdi. Ben hâlâ bunun tesiri altındayım Se bedbahtım. Hayata küskünüm. Ankara 7. E Bu çocuk mektubunda tenha bir yere çekilip dertlerile başba- şa kalmayı düşünüyor. ii m yaşında bir çocuğun bu ar bedbin olması maraz! bir şeydir. Çünkü babası, her bekâr kalmış babanın vicdansızlığını ermiş. Ne rel buna Ami sizin İz ğınız şey okumuya ve yetişmiye çalışmaktır. Okur ve çalışırsanız hem oyalanmış, hem yetişmiş o'ursunuz. » “Ben bir şoförüm. Dört ak i evvel bir kızla seviştim. Evlen istedim. Şoför olduğum İçin kızı vermediler, mesleğimi değiştir mekliğimi teklif ettiler. Şimdi i bi arkadaşın kır kardeşi hil Yine ayni teklifle karş” laştım. Bu tesadüf beni düşün- dürdü. Şoförlükten vaz geçeyim mi? d Ankara: Yangın kalp Mesleğinizi değiştirmeğe lü- zum yok. Sizi beğenen mesleğini- zl de beğenir. Şoförlük ayıp bir Fransız Sosyalistleri Fena ” değil kil bizde bazı aileler Kızmışlar Paris, 18 (Hususi) — Popi daki sosyalist gazetesi Sovyet R: komünisi partisi Ji: deri Stalin a dan söylenen bir sözden ötürü fena halde > çakiyor. Stalin: ewikler, barışı kurtarmak ze ber geyi yapmalıdır. ,, demişti, azete, sosyalist ve komünistlerin böyle bir nazariyeyi kabul edemiye- seklerini yaziyor, fakat komünistiğrin gözeteni olan Ümanite, Staline hak veriyor, — Hayırdır, hanımım, iaşallah.. Hacer, ağır ağır başını yastık- tan kaldırdı, doğtulup oturdu: . — Bana, bir cigara ver, Ayşe kadın... Uykum kaçtı, uyuyamam, in bazı meslekler şerefli, bazt- e Siz şoförlüğü şerefsiz sayanlara rast gelmişsiniz, * Edirnede E. A. Size evlenme teklifi yapan gence, ailenize müracaat etmesini söyleyiniz. Bu suretle ona yollar. a macera yapmak imkân: ne dığını da anlatmış olursunuz. TEYZE dum. Tetikte uyurum. Hemen kulak verdim... Içim rahat etmedi, kalktım. Odadan çıktım, senin odanm kgpısından dinledim... Sayıklıyora benziyordun. Ağır, artık! Aman ne korktum, bilsen | usul kapıyı açtım, içeri girdim... Hacer, hizmetçi kadınım uzet- | Yatakta çırpınıyordun... Saçların tığı cıgarayı, Olâmbaya yakmıştı: — Rüyada, seni de gördüm, Ayşel Ayşe kadın, gözlerini kaldır — Nasıl gördün? Hacer, bir an düşündü, sonra güldü: — Gece kuşu olmuşsun... Ihtiyar kadın, rüyalara inanan insanların saygı ve korkusila, ba- şını sallıyordu: — Başın sıkıya gelecek; seni, ben, koruyacağım... Hacer, rüyâsını tamamile anla- tamadı;. ibtiyar kadının cevabi, onu Ürkütmüştü. Içinden: — Daha, söylemeden biliyor! Acaba, rüyada ( sayıkladım da ondan mı biliyor? Diyordu. Ve rüyada sayıklayıp sayıklamadığını da Ayşe kadına sormadı. Cıgarasının dümanlarına baka- zak dalgın dalgın düşünürken, Ayşe kadın, anlatıyordu: tutup | srsıklam (olmuştu... Bir şeyler söylüyordun amma, ne dediğin, iyi anlaşılmıyordu... Hacer, ihtiyar kadını dinlemi- yordu. Onun zihni, bir tek yere takılmıştı. Demir sğayı, eve ala- cak olursa, bu gece gördüğü rüya, bir hakikat olabilirdi! Hacerin gözü korkmuştu. De- mir ağa, slmacak, gücenecek değil a, yüzyüze gelmiyecek ka- dar darılsa, Hacer, onu, yine evine, gece almıyacaktı... map” Çer a day ma'ı mıydı?, toylur ğuna güldürmek için mi?. r Hacer, toy görünmeyi de nef sine (o yediremiyordu. Kararım verdi; hastalamacaktı! Ayşe kadr na da, bu rüyanın, hastalık ateşi, Emar nöbeti olduğunu hissetti- Hacer: — Acaba, kanarlar mı? e, düşünmüyordu. Çünkü bu e e öyle alışık ve ken- ein öyle göreaiyeri ki. Demir Ağa, geç vakit Hace uğramıştı ; — Eeni de korkuttun, hanı: | rin evlae uğr mımli Uyku arası acı bir ses duy- (Arkas var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: