akineleri asıl Kullanılır? B l Movelkn İulüçka meveimidir. - Bu münasebetle memleketimizde git- tkçe taammüm etmekte olan mü- kine ile civciv çıkarmak — usullerinl bu — sütanlarda — okuyucu'anımıza anlatmaya buşladık. Bu izahatımız bütün kuluçka makinelerine şamil bulunmaktadır. | Makinelerde hararet de- İtecesi: Müşahedelerle — tesbit |'ilmiştir ki yumurtalar için en Tüsait hararet derecesi 102 ilâ 104 arasında değişir. Bu derece, |tadi mamulâtımızdan olan ter- hometreye göredir. Sabit bir |'skam iyi değildir. Meselâ 102 - derece.. — Termometre *Mtalık 100 veya 101, hattâ 106 Yeya 108 derece — göstermesi “emmiyot atfedilecek bir mese'e ğildir. Fakat bu hal sık sık errür etmemelidir. Yumurta- çevrilmesinde bilmecburiye taret düşecektir. Bu vaziyet şsında tabil harareti bekle- li ve istenilen dereceyi geçerse İYyara dokunmadan alevi yüksel- elidir. , Havalandırılma: Makinenin İündeki — sürmeli — merfezleri “üncu güne kadar iyice kapalı Ü “halde bulundurmalığir. Bir ”$ Ründen Itibaren de bunları İylce alıdır. Yumurta iIntihabı : Civciv “|*karmak — hususunda yumurta abının bivük rolü vardır. ” N'Nı:ı için mikayet 15 günlük “Mak üÜzere taze yumurta seçil dir. Yumurlalar yıkanmamış Malıdır. Bunları muhafaza etmek İçin liçkaya konmadan evvel serin yere bırakmalı ve yumurta 'J_ı' 81 kabuğa yapışmamak için #natte bir defa çevrilmelidir. j ih,—v.kü geçmiş — yumurtaların y ..":ırı gecikir. Civciv ölmezse İnficar 23 - 24 üncü günü | hq. gelir. Kuluçkaya konulacak e urtalar temiz olmalıdır. Maki- h* yerleştirinciye kadar yumur- 10 ilâ 15 Dü l cereyansız ve | , 'tcei hararetli bir mahalde kı!ıııııılıılı', dediğimiz gibi gü * bir defa çevrilmelidir. w:'.'konıcık olursa, uzun gün _'%ikaboyo imkân hasıl olur. İa dereceyi bulması için 3 lâ 6 İi beklemek icap eder ve yı- İk, Helar daima yatık vaziyette | Paaldır. ta Umurtaların Çevrilmesi *"lnun yumurtanın içinde bir a yapışmaması için ymurta- çevrilmesi şarttır. Bu iş İ günden 18 inci güne kadar ©& iki defa yapılmalıdır. 18 günden sonra da çevirme bırakmalı ve hiçbir vesile Makineyi açmamalıdır. Ame- devamı esnasında yumurta llklarının — vaziyetini — de- ©eği tavsiye ederiz. Bunun Evvelce sahanlıkların kena- yumurtaları merkeze ve aki yumurtaların da kapıya ı getirecek bir — vaziyette Malıdır. Ertesi gün de bunları ©h İstikamete bırakmalıdır. Ane "ağdakinin sola ve soldakinin ı,'“ Reçmesini temin edecek a 'ı' sahanlıkların yerini değiş- p idr ve bu münavebeli ha- “€re 18 inci güne kadar de- #tmelidir. Civelvler bu sı- h’“"“lnıhınuı zorluk çekme- Slrabileceklerdir. Froatöy Beretet Tavuk ÇIRİİŞI FEFz AT EŞŞEE ZL SF umurtalar, sabahleyin makine- bir | Şeha—:&efhameli Bir Tavla» SON POSTA Şampiyonu Bu, Bir Bulgardır ve Hasım Ârıyor — Şeşidü, şaşırdı!.. Altı kapıl.. Bir şeşbeş bulur musun?. — Hepyek, gelell - Kahvecil. Eaya bir hepyek getirl.. — Dörtcihar!.. Şu bir, üç, bir de bu dörti. Oyna!.. Bir dübeşe oyun!.. — Dübeşl. — Vay canmal!.. Oyun sana geçti hal, Al öyle ise düşeşinil.. Kahvenin — loş karanlığında dört taraftan tavla sesleri duyu- lurken, İstanbulun en meşhur tavla şampiyonu Gospodin Koço- kalfa ile karşılıklı konuşuyoruz. Koçokalfa cebinden bir cüzdan çıkararak içinden birçok kâğıtlar karıştırdı, bir tanesini — açarak önüme koydu: — İşte şampiyonluk şahadet: namen, dedi. Bulgaristanda kar zandım!.. Şahadetnamenin altında yw- varlak bir mühür var. Mührün orlasında da ciharıdüde Koço kalfa bunları sıra İle oku- yor, tercüme ediyor: — Düz tavla, iyi.. 6 numara.. Gülbahar, iyi., 6 numara.. Or- manlı, S numara.. Topar, 5 nw- mara.. Zar atışı seronomisli, iyi.. 6 numara.. Taktika, yani tecrübe çokluğu, — profesyonellik, iyi 6 numara.. Çift atmak iyi, 6 nu- mara.. Cesaret çok iyi, 7,5 nu- mara.. Çivi çıkarmak, yani oyunda mağlübiyete aldırmamak, pişkin olmak iyi, G numara.. tavla ka- paması 5 numara.. Hiç yenilme- diği için 5 numara.. Kahve öde- mesi, 5 numara.. — Bu kahve ödemesi de ne? Koço kalfa, kırlaşmış kıvrık bıyıklarını tavla polu tular gibi tutarak burmaya başladı: — Ben tavlayı kumar diye değil, keyif, zevk verir diye oyna- rım. Hayatımda şimdiye kadar bir tek kuruşuna tavla oynamadım. Hep kahvesine oynadım. İşte bu kahve ödemesi de bu.. Yaplığım bütün oyunlarda bir defa © sun kahve parası vermedim. Sizin anlayacağınız kahve, çay içmek, lokum yemek bize bedava.. Koçckalfa yan yan tavla oyna yanlara bakıyordu; — Bizim Bulgaristanda o ka- dar çok cemiyet vardır ki, şaşar- sınızl!. Mese.â sarhoş'ar cemiyeti, Aşıklar cemiyeti, tavla cemiyeti gibi.. Bizim tavla cemiyetinin 500 den çok azası verdır. Birçok tavla meraklısı zenginler cemiyetin baş azası yazılırlar. İşte ben şampiyonluğu bu cemiyette aldım. Bir gün büyük bir tavla müsaba- kası yapıld. Bütün rakiplerimi yendikten sora, uzun senelerden- beri şampiyonluğu elinde tutan teşhur Zaharef ile karşılaştım. duran | iki zar.. Etrafında birçok yazılar,. | Hayatımda yaptığım en heyecanlı, en sıkı maç bu oldu, galip gek dim ve şampiyonluğu aldım. Ben Bulgaristandan ayrılınca, şampi- yonluk Zaharefte kaldı tabil... Şimdiye kadar hiç yenildin mi Kalfa Koço?.. Gurürla omuzlarını - kaldırdı, başını dikleştirerek: — Hiç, dedi, Bir defa olsun Koyokalfa yenilmedim. Fakat canım tavla oynamak İstemeyince, karşıma bir sürü acemi çıkar, ciharıdü kap- sını kapamak için saatlerce dü- şündüler mi, oynayamam, ne zar atabl'rim, ne pulları yerlerine koyabilirim. Eh, aceml yenmek de iş değil ki.. gönlünü yapmak İçin hem de sıfır beş yenilirim. On- lar da benim oynamadığımı bilir« ler de, pek cesaret edemezler. — Şimdiye kadar yaptığın en zorlu maç hangisi?. — İki kişi ile. bir İsmail Hakkı ile bir de sırp'a. İsmail Bakkı Istanbuluu en iyi tavla oy- nayanıdır. İkisi de beni bir hayli zor.adılar amma, yine yendim.. Koçokalfa şarmaklarını masa- nin mermerine vurarak ilâve etti; — Hem efendim, tavlada en zor çey zar atabilmektir. Zar tut- eereLELArArLERALALAAELAELEERCLLAADERE ! — Gazetenin evas yazısile Bir sütanan ikl satıcı bir (santim) sayıtır. 2me Sayfasına göre bir santi- min İlân fiatı şanlardırı /Kış, | Keş | Keş. | Keş. | Krş. | Keş. 3—'Bir santimde — vasati (8) kelime — vardır. 4—İnce ve kalın yazılar tatacakları yere — göre santimle ölçülür. Kahveci! Baya bir hepyek getir masını, İstediği zarı atabilmesini bilen adam, mutlaka galip gelir.. Meselâ ben, istediğim zarı ata- rım. Şeşbeş mi, hep yek mi, pencüdü mü?, Hangisini İsterseniz. Koçokalfa elile, parmaklari'e Üç İşaret yaptı: — Tavlada zar böyle üç türlü atılır. Ben sıkı rakiplerimi görünce baş parmağımı ikinci parmak ile birleştirerek atarım ve yüzde doksan dokaz İstediği- mi getiririm!. Hiç unutmam bir gün Valde Kırathanesinde zorlu bir tavlacı ile karşılaştım. —Aksi gibi baş parmağımda da yara vardı. Bir türlü istediğim zarı atamıyordum. Fakat ikinci usul ile oynadım, yine yendim!... x Tophane yolundaki Çiki kah- vesinde ne kadar tavla meraklısı var,. Etraftaki bütün masalardan *“ çak, çukl. ,, tavla sesleri, bağ- rışmalar, zar tıkıruları gel'iyor. Arasıra, etrafım büyük bir kala- balık kaplamış olan masalardan avaz avaz ses'er yükseliyor: — Zar tutma, hepyek oynal.. Pencüsel., Sevürler genç isel. Bir kapı aç!.. Koço kalfa yarı tevazu, yarı güururla boyaunu büküyordu: — Efendim, meşhur olmak ta hani dert yal. Mese'â geceyleyin mıaşıl mişil evimde uyurken “rırt!l.;, diye kapı önünde bir otomobil duruyor, bir Arap köle karşıma çıkıyor: — Gospodin, bizim — efendi seni istiyor. Tavla oynayacak !,, diyor. Haydi biz de uykulu uykulu yola düşüyoruz. Meğerse zengin bir Mısrrının evinde tavla lâlı açılmış: “Durada bir Bulgar var!,, demiş er, Mısırlı da dayanamamış, Sonra daha ne zengin Yahudiler, zengin Türklerle karpılaşmadım ki.. Kaç kişi parasına oynamıya çağırdılar, gitmedim. — Parasına oynasam kazanacağımı biliyorum. Fakat ben işçi adamım. Ailem, çocuklarım — var. - Kumarbazlık yapmak İstemem, — Peki, karşındak'nin edersin ? başlarken dikkat oyuna nesine — Zar atışına.. zarı eline alıp ta nesil attığını bir kere gördüm mü, iyi oyuncu mu, yoksa kötü | oyuncu mu ol'duğunu derhal an- la ıml,. Tavlada makbul olan sa- yılar şeşiyek İle hepyektir. Me- selâ ben.. Oyuna baş'arken za- rimin sekişlerini hesap — ederek mutlaka şeşüyek ve hepyek ata- bidriml.. Koçokalfa on beş senedenberi Bulgaristan Ticareti Fransız hükümeti, yeni bir ka- Bize doku- | tarla, bazı Bulgar Fransa - mallarını — asgarl terifeye tabi tut- ur taraflar nereleri? muştur. Asgarl gümrük resmile Fransaya girecek Bulgar malları arasında bizim ih- racatımıza rakip olabileceklerin başında; Av derileri, kıl, ipek ko- zası, Peynir, Darı ve Kuş yemi, yağlı tohumlar ve diğer bazı maddeler arasında bilhassa taze ve kuru meyvalar ve bu zümrede taze Özümler, * Atinadan yazıyorlar: 1935 yılı tütün rekoltesinin enki yıllara kıyasla fazla olacağı tah- edilmektedir. Yunanistan-| min lara göre 1933 yılında 39 milyon okka o'an Yunan tütün mahsulü 1934 de 31 milyona düşmüştür. Mamafih bu azalış bütün Şark tütünü yetiştiren memleketlerde de görülmüştür. 1934 yılı Şark tü ün rekoltesi ( Türkiye - Yunan - Bulgar) umu- mi yekünu 90 milyon okka ola- rak tahmin edilmiştir. Bu umum! yekün 1935 de çok daha fazla olacaktır. * Beynelmilel buğday komitesi bı:i ay içinde ::: niden toplana: b"d," ko- tır. Tnpll:lı.h yeri mitesi — | Vondradır. 22 Ma- başlayacak — konuşmalara Beynelmile yısta Londradaki Amerika elçisi Bay Bıgham başkanlık edecektir. »* Suriye - Lübnan hükümeti bazı malların memle- ::;i';.iîî. ke'e girişini yasak intir. : metinin bir ::;::'LM";'L:- bazı maddelerin de bulunduğu bu listede memle- ketimiz ihracatım alâkadar eden- ler şunlardır: Tuz - tütün - haşhaş dana derileri, kıları ve boynuzları. * Amerika istatişlik dairesince Dünya pa yapılan hesaplara ınuk'rlko!- g ba yi lünya pamuk re- tesi koltesi bir — yıl öncekinden üç milyon balye ek- siktir. Yani 25.562.000 balye yerine ancak 22.396.000 balye olacaktır. 1934 - 1935 — dün- ya rekoltesinde Amerikanın his- sesini yüzde 49 buçuk bir yıl öncekinde de yüzde 54,8 dir. Amerika ile beraber bu yıl Mısır, Hindistan ve Meksikanın pamuk rekolteleri noksan buna mukabil Çin, Rusya, Berezilya gibi bazı yetiştiricilerin istihsalâtı fazladır. raADAk Kahireden yazıyorlar — Mısir hükümeti 1920 yılı nisanında bir kararname ile muktan alınm olan munzam resimleri kaldırmış- tır. Mısaır pamuklarının korunması için alınan bu yeni karar 1935 yılı rekoltesine tatbik edilecek ve 1 eylöl 935 gününden itibaren oyni mlaraa hiç yenilme- diği için şimdi bütün Istanbuldaki hattâ A ckaradaki tavla şampl- yonlarına meydan okuyor: — Türkler iyi tavla oynıyor- lar, diçor. Fakat şimdiye kadar karşıma çıkan herkesi yendim. Ben.mle boy ülçüşmek istiyen varsa buyursun —f