8 Sayfa c ——— eee a ı Tavukçuluk ı l Kuluçka Makineleri Nasıl Kullanılır? Mevsim kuluçka — mevsimidir. Bu münasebetle memlekelimizde — gittikçe taammüm etmekte olan makine ile givciv çıkarınak veullerini bu sütünlarda anlatmayı faydalı bulduk. Bu izahatı- mız, bütün kuluçka makinelerine şamil bulunmaktadır. Makine lâmbası: Eski bir diş fırçası veya bez parçası ile her sabah ve her akşam lâmbanın fitilini Iyice yıkamalıdır ve petrol hazinesini yatım santimetre bir boşluk bırakarak doldürmalıdır. Lâmbayı yakarken — evvelâ az aleve başlamalı ve 15 dakika sonra iİstenilen aleve göre ayar edilmelidir. Makinelerdki Su Depo- su — Depoya su koymazdan evvel makinenin muvazene halin- de olması lâzımdır. Bunu - anla- mak için makinenin üzerine bir su tesviyesi aleti - yoksa bir fincan tabağı- konarak muvazene kontrol ve temin olunmalıdır. Depo ılık su ile ağır ağır doldü- rulmalı, bir miktar su koyduktan sonra makine sol tarafından yu- karıya — kaldırılmalıdır. Öyle ki deponun içindeki hava habbecik- leri ön tarafa gelerek deponun ağrından çıkmalıdır. Yine bir miktar su konarak bu ameliye tekrar edilmelidir. Su #seviyesi deponun ağzın- daki huninin yarı hizasına çıkmalı ve ameliye devam ettiği müddetçe bu hizayı muhafaza etmelidir. Makinenin vakit vakit yoklanması ve kâfi miktarda su İlâve edilmesi Tâzımdır. Makinelerde regülatör'in İişletilme tarzı — Makineye yumurtaları koymadan evvel ayar- lamak Jlâzımdır. Su deposu dol- duktan ve lâmba ayarlandıktan sonra makineye hiç İlişmeyiniz ve termometreden hafaretin ( 103 ) dereceye çıkmasını bekleyiniz. Orta derecede bir alevle bu- nun için 3 ilâ 4 saat kadar bir vakıt geçer. Bu müddet zarfında manivelâ burgusunun dibe kadar çevrilmemiş olmasına dikkat edi- niz. Bu, 1/2 en yükseklikte bu- lunmalıdı. Eğer termometre 103 dereceyi — gösteriyorsa — vidayı kaideye —kadar çeviriniz. O süretle ki o zamana — kadar bacanın Üstünü tamamen kapa- miş olacak olan kapak esas vaziyetinden —| 1/2 en yükseğe kalksın, artık vidi ilişmiyerek bir müddet daha bekleyiniz. Bir saat sonra hararetin kifayet et- mediği görülürse vidalı bir çev- rim kadar yukarı alınız ki, baca bir miktar aşağı insin. Yok eğer bu müddet zarfında hararetin 103 dereceyi aştığı görülünce vidayı bir miktar daha aşağı doğru bükmek iktiza eder ki baca ka- pağı yukarı kalksın ve makinede hararet İstenilen dereceye düşe- bilsin. Vida —sağa — çevrilince hararet azaltılmış olur, sola çev- rilirse çoğaltılmış olur. Ve iyi ayarlamak için kapak 103 dere- cede de bacadan yarım en me- safede yerleşmiş olmalıdır. Bu vaziyet temin edildikten sonra nazım (regülatör)ün vidasına asla dokunmamalıdır. Harici xe- beplerden dolayı harareti 103 - 104 derecede uzaklaştığı görl- lecek olursa yeni ayarı vidayı çevirmekle değil, fakat lâmbanın alevini ic>bi hale göre - indirip yükselime'le temin — edlir. Kadının Tuvalete En Az Para Veren.. Muhakkak Ki Türk Kadınıdır Biz zavallı — erkekler, bira, boyalı, kokulu, #süslü bir kadın gördük mü, hemen Içimizi çeke- riz. Yüzündeki allık, dudakların- daki ruj, tenindehl pudra ve koku bizi derhal peşinden sürük- ler? Eh, dünya bul. Bir gün ge lir de biz bulaşığı yıkamaya, çocuğa bakmaya, yemek yapma- ya ve ev İşlerile uğraşmaya baş- ladığımın gün, onlar gibi süslen- mek, sürünmek mecburiyetinde kalırsak, acep onlar kadar ya- yakıştırır. mıyız? Dersiniz? Allah bilir. ki, ne yapsak, ne kadar yırtınsak, kadının — süsü, erkeği mat ediyor. Necip Beyle konu- şurken, — camakânlardaki — boy boy şişelere, pudra, kutularına, ruj kalemlerine bakarak bunları düşünüyordum. Necip Bey, kıskanç bir aşık | gibi hiddetle elini sallıyordu:(1) — Kadınlarımızın bir tek ha- tasını hiç affedemiyorum. «Avru- pa pudrası, ÂAvrupa rujul » deyip duruyorlar. Bilmiyorlar ki, gümrük bütün bunlara kapalıdır. Sonra köşede bucakta elaltında çalışan kurnazlar yaptıkları pudraya, ko- kuya, ruja bir sürü fransızca İsim- ler takıyorlar.. Ne bileyim, meselâ size bu isimlerden birkaç tanesini uydurabilirim; prentan, krepüskül, Afeksiyon, Turbiyyon, Aman ve saire vesarle.. Hani bu isimlerde birşey yok amma, bir fikir ver- sek diye söylüyorum. Siz, bir pudra, bir ruj yapın da bu isimlerin Türkçelerini, ilkbahar sevgi, fırtına, âşık gibi isimleri takın, bakın o zaman alıcı çıkar mı?, Artık biz de şimdi yapacağı- mış şeylere — Fransızca — isimlar takmak mecburiyetinde kalıyoruz. Muhatabım yerden göğe ka- dar haklı değil mi?. Bizim kadın- Tarımız ve bir kısım erkeklerimiz bir şeyde yabancı kokusu, yaban- cı ismi hissettilermi, deli oluyorlar. Neden?. Moda hastalığı mı? Ke- Himenin tesiri mi? — Başkalarına karşı gösteriş mi?. Muhatabıma sordum: — Kadın mâkyaj için en çok neyi kullanır? Cehaletimin ayıbını yüzüme vurmamak İçin hafifçe güldü: — Bilmiyor musunuz?., O hak de evli değilsiniz. Kadınların el- lerinden eksin olmayan şeyler, evamirinşere — gibi, B şeydir: Krem, lüsyon, pudra, ruj, yanak (1) Çünkü kendisi bu nevi yerli #lisüi levazımı yapar. inficar yaklaştıkça yumurtalar dahaz az bir hararet isterler. Çünkü civcivler bu harareti biz- zat husüle — getirirler. O zaman lâmbanın alevi pek aşağı İndirilir ve matlup darece bu surele temin olu'ur. — » SON En _POSTA Tu;ral—et; Süs Koku ve tüvalet eşyası karyısında tereddül allığı, yağsız biryantin, sürme, rimel.. Fakat size bir şey söyli- yeyim mi?.. Halk arasında bir Büs düşmanlığıdır. gidiyor. Ev- lenecek erkeklerin — maaşlarına bakıpı — “Yahu, bu senin paran hanımın süsüne yetmez!.,, Deyip En iyi losyon bu mu? duruyorlar. Eğer bu süsten bizim makyaj levazımatı kastediliyorsa, hâşâ!.. Bir kadın haydi haydi ayda (2) liraya bu Tevazımı dü- zebilir. Aile bütçesini asıl allak bullak eden kürk mantolar, ta- kım takım — tuüvaletlerdir. Muhatabım, bunları anlatırken hatırıma tuhaf bir şey geldi; ka- dınlar arasında eskidenberi bir Böz vardır: Cennete girmek için dünyada mutlaka üç okka sürme sürmek İâzımmış... Acaba bunun için mi kadınlar gece gündüz göz- lerine sürme çeker dururlar. Mu- hatabiıma sorduüm : — O halde, bu kreme, pud- raya, ruja, losyona verilen para senede ne kadar tutar ?.. Gözlerile şöyle bir hesabetti, sonra : — Yarım milyon liral. Dedi ve gülerek ilâve etti: — Düşünün ki, nüfusumuzda kadının yekünu, erkekten çoktur? Güzel, haklısınız, fakat Anadolu kadınlarını, köylü ka- P — Gazetenin eras yazıtile Bir sütanan #kl satırı bir (santim) sayıtır. 2—-4 Sayfasına göre bir vantb min ilân fiatı şanlardırı 60 VReş. | Krş.! 3—Bir santimde — vasati (8) kelime — vardır. 4 İnce ve kalın yazılar tıtacakları yere — göre saniimle ölçülür. Keş. | Krş. | Keş. dınları da hesaba katmak lâzım değil mi? — Lâzım, bir de hesap edin ki, nüfusun S milyonunu kadın teşkil etse ve bunlardan bir mi- yonu kremi, ruju, losyonu kullan- sa, kadın başına yarım lira düşer. Hayır, hayır, Türk kadını az bo- yanır, axz süslenir.. Sonra İstanbul, izmir, Ankara kadınile Anadolu kadınları arasında fark ta vardır: Şehirli kadın ince, hafif kokular sürünür, koku da, renkte dalma hafiftir. Anadolu kadını, ağır ko- kulardan, çeşitli renklerden hoş- lanır, Şehirli kadının bu gün gözün- de olan kokular limon kokusu, kelkflör, Origan, Şipr, Yasemin, Sünbül, Leylak kokularıdır. Sizin heyülâ gibi bahsettiğiniz. makyaj korkusu nereden geliyor, biliyor musınız?. Lüks kadınlar ekseriya ondülâsyonculardan süslenirler, Aynalar, * çeşit çeşit Matma- zelle, Avrupadan gelmiş müte- hassısların — karşısında bir şey yapıldığını zannederler. Çıkarır, on, on beş İira tuvalet parası verirler. — Sizce kadın ne için süsnle- nir?, Erkeklere güzel görünmek için mi, yoksa hemcinslerile boy ölçüşmek için mi?. Muhatabım — güldü, salladı: — Evet, dedi. Bu düşünüle- cek şeydir?. Çünkü bir kadın, diğer bir kadına hiç benzemer. Fakat ekseriya “üzüm üzüme baka baka..,, darbımeseli bu işte rol oynar. Görenek, taklit, üstün gelmek arzuları.. Bazı kadınlar ise kocası için, bazıları mevkil için Süslenirler. Daha doğrusu süslenmek kadının — en kuvyetli silâhıdır. Muhatabım parmaklarım - tez- gâüh camekânına vurarak düşündü, sonra bana döndü: — Fakat biliyor musunuz?. Biz zamanla makyajın kalkacağını zannediyoruz. — Çünkü — şimdiki gençler süslenmiyorlar. Sade, tabit görünmeye çalışıyorlar. Ne ruj, ne pudra kullanıyorlar. Buna se- bep ne?, Bilmiyorum. —Kadın erkeğe benzemeye mi çalışacak?. — Belki,,, Fakat ihtimal veri- başını | lemez. Kadının daima kadın kal- ması gerektir. Ancak kadın ince- liğini, zerafetini, işve ve cilvesini hiçbir zaman kaybedemez, yani erkekleşemez. Sonra zannediyor musunuz ki pudra, Tosyon, krem kadınım cildine, güzelliğine âz faydalıdır. Bilâkis ne kadar güzel, harikulü- de güzel, yumuşak, pembe boyaz tenli kadın görürseriz, güzelliklerini Teaaaraaamee ae aademame v UA — e— —— üyük Silâhı: Hoas Razami) İ iAmerikada Sivi Tayyarecilik Resmi rakkamlara göre 19 Bir istatis- | kânununda Am ikte görüleni 'ikada 8322 ei tayyare vardı. P rakkımlar | mikdarın — yal 6339 tanesi resmen tescil edilmii ti, her devrin sefere müsait dukları kayde geçirilmişti, üsttar! yalnız aporda kullanılabilirdi. Yine 1935 kânununda Amerf kada 13.949 pilot, 2.304 tayyı meydanı vardı, bu tayyare mef)| danlarından 668 tanesinda ge€ uçuşları için tesisat mevcuttu. rette hüküm aüf nun hüküm | yektedir. Bu €€ sârdüğü belediyede — ve hükümette yüksek mevkil — İşgal etmekti oldukları için çıkardıkları emirl! dinlememek mümkün değildir. (Mavi Kanun) adı verilen bi emirlere göre Sion- şehrinde gara İçmek, dansetmek, sinemay? gitmek ve kadınlar hesabına d” kolte elbise giymek yasaktır. * Almııyıdı dönen — binbif rivayet arasında en nuncusu udür” Hitlerin A> VA olf Hitler, Kof disinden ehemm! olacak? | yetle — bahsedile? bir falcıyı çağırtarak, akibetinit ne olacağını sorar. Bu falcı Ih'_ıı yar bir kadındır ve müşkül bif vaziyette olduğu halinden bellidif: ellerini uğuşturarak: — Size herşeyden evvel Y hudi olduğumu söylemek isterif" der, Hitler: — Biliyorum, fakat san'atı? seni muhafaza ediyor, korkmada” söyle! Cevabını verir. | Falcı gözlerini kapar, düşt” nür, sonra söyler: — Bir Yahudi —bayramın!? arifesinde öldürüleceksiniz! Hitlerde bir kahkaha: — Önüne — geçilmesi — kolü/ mesele: Bir saate varmaz, bl*: Yahudi bayramlarını ilga ederl — Mümkündür, yalmız bül Yahudi bayramlarını ilga hiz günün ertesi gün, yine Yabi diler için büyük bir bayram * L endra Polis Müdüriyeti Lof | dra şehrinde 1934 yılı içi” Londranın | de yapılan eli Polis Yı ler hakkında istatlstik n-ıv; miştir. Bu istatistiğe göre '836! edilen cürümlerin sayısı (83, » dır, evvelki yıla nazaran art! veya eksilme yoktur. Buna ': kabil polisinin mâni olduğu cllf:o.. lerin sayısında göze çarp Di derecede fazla bir artma va” ki, bu polis tetkik ve tınıl“’ nun mükemmelleştiğine delil yılmaktadır. ü a kreme - hele kreme - pud'.’. losyona borçludurlar. ; Giülerek sordum: 'f, — Ya farzla giderse?.. ZI;” Güldü, baş ve şahadet p'ı.'. ğım birbirine #ürterek '""ldk'. — Hayır, yoktur. Yalnız gideri., — 4