_12*' Sayfa Yazan : Al Rıza Seyti ( Deli Aslan 'Tefrika No sır 10 Her Taraf Kan, Duman Ve Ateşti O, bu akşam görüyordu: Yakın istikbalin uf- kunda çirkin, korkunç — bir dev gibi kıvrılmış duran kara felâket bulutu bu tatlı yurdun, bu sıcak aile ocağının üzerine çöküyordu... Duvarda asılı, uzun - zincirli, topuzlu bir saat boğuk hbırıltısile birdenbire alaturka biri vurdu. Bu sese birinci olarak başını kaldıran genç — kız. ağabeysini gördü ve yerinden fırladı: — Ağacığım geldin mi ? Diye haykırdı. Aslan Bey annesinin elini öperken bir söz bulabilmek İçin: — Burası ne kadar sıcak! Diye mırıldanarak başındaki kaplan postu kalpağı ve ağır çelik tulgayı minderin Üzerine fırlattı. Sonra kız kardeşine döndü: — Yemeği koyunuz, Yıldız; Şahin Beyin odasında beni bek- Hiyorlar. Ceylan — gözlerile kahraman yapılı ağabeysine bakan Yıldız, onun uzattığı geniş kınlı ağır fazla —birşey ı Paşa, Osmanlının Serdarıekremi iken “ kış geldil ,, diye davulunu zurnasını çalarak utanmadan İstan- bula dönmüş.. Kahbe Osman oğullarının saltanatı yıkılıyor mu nedir!.. Deli Aslan bu sözleri derin sesinin coşkun — çınlayışlile söyle- mişti; fakat birdenbire durdu; kız kardeşi ve küçük kardeşi Ali ona dikkatle bakıyor ve dinliyor- lardı. Burada çok söz söylemek olmıyacaktı. Aslan Bey, annesile yalnız olsaydı, bu tecrübeli Türk kadınile bir serhat gazisile konu- şuyormuş gibi açıkca konuşabi- lirdi; ancak bu genç kızla tecrü- besiz çocuk yanında gönül kıra- cak şeyler söylemek olamıyacaktı. Annesi de bu işl anladığı için dudakları arasından taek bir söz bile çıkmadı. Neş'esiz, isteksiz bir yemekten sonra Deli Aslan sofradan kalktı; annesinin kendisini acılı fakat mütevekkil bir bakışla gözlediğini sezmeksizin tulgasını başına giydi, kılıcını — takdı; — keskin çelik çivili ağır topuzunu zırhlı Üstün- *Deliler,,dle Avrupalılarla döğüşe döğüşe onlar gibi zırh giyinmesini öğrenmişlerdi Talıcı minderla köşesine dayadı ve ovalarda koşan bir narin ka- raca atılışile odadan çıktı. On dakika sonra alaturka sofra geniş odanın ortasında ku- rulmuştu; sarı saçlı, mavi gözlü, levent vücutlu iki —Alman esiri kimbilir hangi akınlarda yukarı Alman diyarından alınıp getiril- miş iki kız. Yıldıza yardım ede- rek yemek işini idare ediyorlardı, Annesi tatlı, hafif sesile As- lan Beye dedi ki: — Ben seni gitti sanıyördüum, Aslan.. — Gideceğim, —anne, bizim “deli,, ağaların yarısı da benimle gelmek — için hazırlanmıştı. At kayıkları da kalenin göl kapısın- da; hava kararınca bizi ve atla- rımızı karşı yakaya atacaklardı. Ancak bize hacet — kalmadı, ,Sente) kalesinden çıkabilen iki voldaş geldi. Biri çokça yaralı. Tstediğimiz şeyleri bunlardan öğren- dik. Bizim ( Subuska ) çevre- sindeki düşmanın ne kadar olk- duğunu biliyoruz. Dışarıdan imdat İstiyecek ye- rimiz de zaten yok; her yanımız kan; her yanımız ateş ve duman; her taraf bozgun! biliyorsun ki: Bütün ümitlermiz Sokullu oğlu Hasan Paşada toplanmıştı. Kav- gada o da yaralanıp ( Budin )e rekilmiş. Arnavut Koca Sinan deki geniş, kuvvetli kemere aatı; uzun adımlarla odanın kapısından çıkarken: — Amne, bir iş çıkmazsa gece geleceğim, Dedikten — sonra ni adeta aşıkane ııyredoı...::ryliıi gözlü ve gürbüz Aliye döndü: — Ali, yemekten sonra atların yanina bir daha git! Bu geniş omuzlu, çok uzun boylu, fakat çok yakışıklı dev, aile yuvasından çıktı ve evvelâ içine mütevekkil bir ıssızlık; o daima bekleyen, daima sabruta- hammül ile- vekayil dinleyen sezsizlik tekrar çöktü. ü et'rüye MN İebi b e Goçmiş seneleri dolduran mü- barezelerde paralanmış, boğazlan- mış, ezilmiş bir takım meçhul Macor, Hırvat, Alman kahraman- larının kanlı gözleri duvarlardaki heybetli demir başlıkların içinden, kanlı ve intikamcı şemşeklerle hâlâ iki kadına ve gürbüz çocuğa bakıyarlar gibiydi!... ( Arkası vür ) Romanya Kıraliçesi Londra, 30 ( A. A. ) — Ro- manya Kıralının validesi hususi ziyaret maksadile buraya gelmiştir. SON POSTA Sarıyer Cinayeti Hâlâ Esrarını Muhafaza Ediyor ( Baş tarafı 1 inci yüzde ) mizin kendi tahkikatının netice- lerini ekleyelim: Madam Mari Elmasyanın vü- cudü, doktor raporuna göre, tamam 17 yerinden bıçakla delik deşik edilmiştir. Failler o kodar kurnaz davranmışlar ki işledikleri bu korkunç cinayeti tam bir haf- ta gizlemiye muvaffak olmuşlar, bu müdder içinde de cinayete ait izlerin bir çoğunu ortadan kaldır- mıişlardır. Fakat buna rağmen polis yine mühim ip uçları elde etmiştir. Tahkikat neticeşinde cinayetin işlenmiş şekli şöyle tesbit edik miştir : Katiller eve girdikten sonra Üçüncü kata çıkmışlar, madamın yatak odasının kapısı önüne gel- mişler ve kurcalamışlardır. Fakat kapı kilitli olduğu İçin açamamış- lar, bu sırada madam uyanarak kapıyı kendisi açmıştır. Bu sırada şerirler birden bire ihtiyar zengi- nin Üzerine atlıyarak derhal gırt- lağımı sıkmiışlar, arka tarafdaki helâya götürmlüşler, orada iyice bıçaklıyarak öldürmüşlerdir. Fakat burada zabıtayı düşln- düren ve hayrete düşüren bir nokta vardır. Madam Mari gece- leri evinde daima yalnızdır. Şu halde oda kapısının kurcalandı- ğını düyünca hemen pencereyi açıp sokağa bağırması lâzım gek mezmi idi ? Fakat kadın bunu yapmamış- tır. Eğer yapsaydı, oraya yakın olan karakoldan ve vapur İskele- sinden bir imdat sesinin duyul- ması İcab ederdi. Madamin im- dat istemediğine göre, o gece katillerden birinin madamın oda- sında bulunduğu ihtimali akla ge- liyor. Nihayet tahkikat âmiri muhar- ririmizi şöyle temin etmiştir : — Size suçluların adını yarın söyliyeceğimi katiyetle Ümit edi- yorum. Bir Kadına A . Lâf Attı Diye Öldürüldü ( Baştarafı 1 inci yüzde ) yesinler, İsterlerse bütün tarlayı yesinler senin için canım bile feda olsun.. Karşılığını vormiştir Bu cevaptan sinirlenen Hatice tersyüzü geri dönerek Muradın küstahlığını yakın akrabasından Kerimle Mehmede anlatmış, geaç köylüye bir ders vermelerini iste- miştir. Nihayet evvelki gün iki kar- deş hiçbir şeyden haberi folmıya- rak yol parası borcunu Aydalona götürmekte olan Muradın önüne çıkmışlar, — zavallıyı — adamakıllı bağladıktan sonra bayılınciya ka- dar dövmüşler ve kaçmışlardır. Baygın ve bitkin bir halde çobanlar köyüne kaldırılan Murat bir kaç saat sonra ölmüş, kaliller yakalanmışlır. — » Yalanmış İtalyada Hiç Kimse Öldürülmemiş Roma, 30 (A. A.) — Stefani ajansı, Bolzano'dan kaçarak Avus- turya'ya iltica eden 15 kişinin Italyanlara lade edildiğine ve bun- ların İtalyada — katledildiklerina dair muhtelif Alman gazeteleri tarafından verilen haberlerin ası- sız olduğunu bildirmektedir. Bulgarlar Dostluğumuzu İstiyorlar... ( Baştarafı 1 inei yüzde ) © zaman, tebası bulundukları Tür- kiye hükümetine hiyanet ve yüze lerce Türk memuru ve halkının ganına kastederek Bulgar akalli- yetini de isyana teşvik etmelerin- den dolayı, her memlekette olduğu gibi idamla cezalandırılmışlardı. Bulgar gazeteleri, resimlerini de bastıkları bu kahramanlarını şu şekilde tasvir etmektedirler: Velço Atanesof Camcı, 1835 de isyan ocağı “ Zavera ,, nın baş organizatörü gibi herkes ta- rafından hürmetle karşılanan ma- ruf Tırnovo şehri tüccarlarındandır. Bu sebeple teşkilâta onun İsmi verl- lerek “Velçovata zanera,, denilmiş- tir. O, ızlıraplı tazyik erden sonr (!) sehpada canını vermiştir. Georgi — Stançef de Trevna kazası, isyan ocağının baş organi- zatörü olup 1835 de Trevnada asılmıştır. Iİvanaki Yonkof Kürkçü de “Zavera,, isyan teşekküliü- mün en cesur müşevviklerinden olup 1835 de Bulgaristanın İstik- lâli uğrunda Loveç kasabasında kurulan sehpada ölmüştür. Hacı Yordan Bradata namın- daki kahraman da Elena kazası- nin — organizatörü gibi — Bulgar milletinin hürriyeti uğrunda 1835 de asılmıştır. Dimitri Usta da Sofyalı olup 1835 senesinde 2000 Bulgar gen- cini silâh altına almakla bu İsyan teşekkülünün — kuvvetini tedarik etmiştir. Nihayet o da, “Velikden,, de- nilen tepede asılmıştır. Asılan bu kahramanların ter- cümeihallerini yaparak resimle- rini de birinci sahifesinin başında neşreden21 Nisan tarihli Bulgarca #“Zarya,, gezetesidir. Yine Bulgar — gazeltelerinin bildirdiklerine göre, 1835 deki “Velçova Zavera,, namındaki is- yan teşekkülünün yüzüncü — yık dönümü — münasebetile — Bulgar Çarının ve sabık Bulgar Başve- kili General Zlatef'in himayeleri altında kurulan heyet, önümüz- deki mayısın — 4, 5 ve 6 sında eski paytaht olan — Tırnovo'da asılan kahramanlarının yıldönü- münün parlak bir surette tesidi için bir proğram hazırlamışlardır ve burada büyük bir milli kon- gre de yapılacaktır. Aymı zamanda o gün “Volço- vata Zavera,, teşkilâtına mensup komitecllerin sığındıkları — Plas- koviski — Manastırı da — ziyaret edileceklir. Kahramanlarının asıl- dıkları mahallerde heykelleri de dikilecektir. Yine bunların ebedi Afyon — Antalya komisyonunda yapılacaktır. 4 — Bu eksiltmeye girecekler, teklif mektuplarını ve eksiltm? şartnamesinde yazılı olan diğer evrak ve vesikaları eksiltme sas” kadar — numaralı mezkür daireye vermiş olmalıdırlar, $ — Bu ekgiltmeye girmek istiyenlerin münakasa gülı“” en az bir hafta evvel istida ile Bakanlığa müracaat ederek ole” cakları fenni ehliyet vesikasını teklif mektuplarına koym tinden bir saat avveline lâzımdır. 6 — Talipler, bu ferşiyat işi için hazırlanan eksiltme şartai” mesile mukavele projesi ve merbutatından mürekkep H"::: münakasa evrakını “875,, kuruş bedel mukabilinde Demiry İnşaat Reisliğinden tedarik edebilirler. — “2194,, Nafıa Bakanlığından: hattının Afyon — Karakuyu kısmı ile | Afyondaki iltisak hattının ray ferşiyatı kapalı zarf usulile ve 817 ğıdaki şartlarla eksiltmeye konulmuştur. — * 1 — Bu işin muhammen bedeli “175.000,, liradır. 2 — Muvakkat teminatı “10,000,, liradır. 3 — Eksiltmesi, 15/5/935 çarşamba günü saat 15 de Bakanlık binasında Demiryollar Inşaat Dalresi arttırma, eksiltme ve - İl Mayıs 1 hatıraları için hususi posta puk ları da neşredilecektir. Bu yüz yılın dönüm haftasın- da Sofyada ve memleketin her yerinde büyük milli — şenlikler, âyinler — yapılacak — ve cezasıni bulmuş olan kahramanlarına ait müsamere ve konferanslar veri” kecektir. Bu büyük bayramların tesidi için kurulan heyetin — reisliğine Genoral Raşko Atanasof ( şimdi dahiliye ve sıhhat bakanı) seçil- miştir. Komiteci Velço ile arkadaş" larının asılmalarının yüzüncü yık dönümü esnasında, — Tırnovo'da Balkan ve Avrupa harplerindeki Maktulleri için bir âbidede dikk lecektir. Bu, Bul(ıı—lım. sabık Moskof kralı ikinci Aleksandrâ *“halâskâr Çar,, dedikleri ve nar mına diktikleri âbideden büyüke çe ve ikinci bir âbide olacaktır. Bu münasebetle Tırnovo şeh" rine 50.000 kişi geleceği tahmin olunmaktadır. Buraya davet olur nan kıral allesi de — beklenmek- tedir. 26 nisan tarihli “Zora,, gaze* tesinin vaktile Türkler tarafındat ateş ve kanla bastırılmış — diyt yazdığı nisan İsyanının “Aprilsko vazstanie,, yıldönümü münasebe" tile mayısın 2- 5 kadar Oboriştt ye Panagurişte de büyük milli şenlikler yapılacaktır. Tırnovo ve Oborişte şenlik* lerine bütün memleket halkınıl iştirak etmesi için trenlerde yüz” de 50 veya 75 tenzilât yapılmasi na da karar verilmiştir. ,, 19 Mayıs 934 tarihinde yapt” lan taklip hükümetinden sonrf Bulgarlar, gazetelerinde bu - gibl maziye aitaslı var yok vak'a vt hâdiseleri şişirerek yazmakla v* sık sık milli bayramlar yapmakl? memlekette millt hissiyatın uyam” masına çalışmaktadırlar. Böylelikle — halkın menfi ve partizanlık fikirlerini izalesi ve milli vahdetin temlsl için uğraşılmaktadır. — Hattâ bi | hususta bir de içtimal — yı y müdürlüğü tesis edilmiştir. | Fakat Türklük aleyhinde V' — bu gibi tahrikiâmiz yazıları oku” 1 yan Bulgar halkı, küçük kasabi' larda ve — bilhassa — köylerdt vaktile Bulgarlara — mezalim ** işkence yapmışız — ve Ozmanli bakayası diye halen Bulgaristâ” da yaşayan Türk akalliyeti üzt” rine çullanmaktadırlar. Blylıw güya intikam ahnmaktadır. Işte Bulgaristanda hâlen y pılmakta olan tazyikler bundu! ileri gelmektedir. # makbuz mukabilind?