— Babhis tutuşmak, Muharririrt 4.R. Tetnka No.: 65 Kahve Dedikodusu!.. Ibrahim Paşa, Sultanın Yanından Çıktıktan Sonra Ağalara Sordu: “Bana Maruzatta Bulunacak Kim?,, Zevcesine karşı, kocalık aş- kından ziyade derin bir şefkat ve muhabbet besleyen Ibrahim Paşa, Fatma sultanın bu teessü- rünü görür görmez, dayanama- mış.. Ellerini tutup öperek: — Sevgili sultanım.. Mübarek kalbini hoşca tut. Bu gibi umur ile canın sıkma, —Ne eylerse, Mevlâ eyler, ne eylerse güzel eyler. İzniniz olursa, Hele bir selâmlığa çıkayım. Bir ağa, gör- mek dilermiş. Diye — mırıldanmış.. Sultanı yalnız birakarak sür'atle uzaklaş- mişti. Arz odasının — yanındaki küçük odaya gelir gelmez nöbetçi ağalara haber vermiş: — Kimdir, bana bulunmak — iİsteyen?.. Demişti. Saray ağası, derhal odaya getirilmişti. Alnından buz gibi terler döken ağa, şu suretle ifade vermişti: — Devletlümli.. Bugün bazı hemşerilerle görüşmek için Çem- berlitaş civarında bir kahveye gitmiştim. Orada bazı sözler işlt- tim, Bu sözleri aynen efendimin huzurunda tekrardan hicap ede- rim. Amma hulâsası şudurkim, konuşanlar, devlet ricali aleyhin- de alıp tutarlar.. Gözlerini yu- mup ağızlarını açarak söylemedik kelâm komazlar. İbrahim Paşanın vücudünde soğuk bir el dolaşmış.. Kalbi acı acı çarpmıştı: — Ne güna kelâmlardır?.. Derken bile, Gâdeta dili do- maruzatta laşmıştı. — Devletlüâ efendiml.. Katli- me ferman verseniz dahi, müba- rek huzurunuzda — © kelâmları tekrar edemem. Hâşü ve hâşâ, Işidilmiş sözler değildir. Bu «öz- leri İşitir. işitmez; can başıma sıçradı.. Gözümde, dünyanın bir puül kadar bile kıymeti kalmadı. Hemen yerimden fırladım: — Bre, meretler!.. Sizler kim olursunuz.. Ne haddile devlet ricali aleyhinde bulunursunuz. Durun size haddiniz bildireyim. Diye bağırdım. Ve üzerlerine sıçradım... Amma, kahvede otu- ranlar birdenbire yakama sarıldılar. Sille, tokat Üşürüp kapıdan dışra attılar. Ardımdan da: — Var, efendilerine söyle.. Yakında onları da böylece devlet kapısından atmazsak, gu bıyıklar bize ayıp olsun, Diye bağırdılar. Ibrahim Paşa, birdenbire elini | kaldırdı: — Yeter. Diye homurdandı. Ve sonra, iki elini biribirine çarptı. Boğa- zındad hırıltı gibi çıkan bir sesle: ' — Kethüda beye haber salın. Tez bana gelsin. Dedi. Va sonra, cebinden çı- | kardığı büyücek bir keseyi, saray ağasına verdi: — Sadakatin, takdire şayan- dır. Al, şu keseyi, sakın ola ki, bu sözleri bir allah kuluna tek- rar eylemiyesin. Diye tenbih etti. x ! ( Arkası var ) İ Osmanlıcadan Türkçeye | Eczaneler ASN POSTA Satranç Düşkünleri — Sen geçen yılın başında oynamıştın, şimdi sıra bende. îspanyada Kabine Buhranı Madrid, 29 ( A.A.) — Kabi- ne buhranının başlamasına iİnt- zar ediliyor. Sebep olarak, ida- ma mahküm Gonzalez Pena'nın affı meselesi ileri sürülecektir. Madrit, 29 (A.A.) — Kabine istifa etmiştir. Bu istifa, Asturl İsyanına iştirak edenler aleyhinde verilen bazı idam hükümlerinin iptalini müteakip kabine içinde hadis olan — müşkülâttan ileri gelmiştir. Nöbetçi . Bugece nöbetçi eczaneler şun- || lardır. İstanl tarafı; Aksarayda ( Ethem Pertev ), Şehzadebaşında ( Asaf ), Keragümrükte ( Suat), Topkapıda ( Nâzım ), Samatyada ( Teofilos ) Zeyrekte ( Hasan Hulüsi ), Eyüpte (Hikmet ), Balatta ( Tolldi ), Kum- kapıda — (Belkis), — Divanyolunda (Esat ), Yemişte ( Bensason ), Bakır- köyünde ( İstefan Terz yan ), Beyoğlu tarafı; Taksimde ( Dellâsuda ), Tepe- başında — (Kinyoli), — Tarlabaşında ( Tarlabaşı ), Galatadi. (Kopı içi ), Şişlide ( Şişli ), Kasmpaşıda ( Mer. kez), Hisköyde (H .k), Kadıköy tarafı; Mo a da ( Alâeddin), Pazuar« yolunda ( Rifat Muh'ar ), Büyükada ı da ( Halk ) eezane eri | Karşılıklar IAdı;;zarmın Bir Yıllık Ithalâtı Adapazarı, (Hususi) — 934 yılı içinde iç ve dış memleketlerden Adapazarına 73 bin kilo manifa- tura ve tuhafiye, —10 bin kilo haffafiye, 1.200,000 kilo - balık, 96 bin kilo bakkaliye, 44 bin kilo kunduracılık levazımı, 140 bin kilo nalburluk eşyası, 46 bin kilo hır- davat, 80 bin kilo zeytinyağı, 160 bin kilo üzüm ve incir, 175 bin boş çuval, 16 bin kilo İp ve urgan, 24 ki'o kırtasiye, — 500 bin kilo gaz ve benzin, 160 bin kilonebati yağ, 1.200.000 kilo tuz, 25 bin kilo kahve, 22.500 kile mensucat 63 bin kilo arpacık — soğanı, 1.950.000 - kilo buğday, 125 bin Ağrılara AYT AYA A L Ü g 2 ve 20 kömprimelik ambalajlarda bulunur. Ambalaj ve komprimelerin 55 üzerinde halisliğin timsali olan € markasını arayınız. Mart 30 Hayvan Vergisi Kanunu Değişti Ankara, — Kamutay,j hay- vanlar vergisi kanununu değişti. lâyihayı dün müzakere ve kabul etmiştir. Eski —kanunun ikincl maddesinin A fıkrası, — hay- vanların kaydin'n yapıldığı | mali sene içinde doğan yavrular, şeklinde değişmiş, yaş ihtilâfın- dan dolayı 934 Nisanında kayder dilen yavruların kaçak sayılmaya” cağı hakkında muvakkat bir mad- de konmuştır. kilo limon ve portakal, 300 bia kilo çimento, 103 - bin kilo içki, 586,900 - kilo şeker, — 1.946.500 kilo da muhtelif eşya getirilmiş ve satılmıştır. Kılavuzu 1 — Öz türkçe köklerden gelen sözlerin karşısma (T. Kö.) beldeği (alâmeti) konmuştur. Bunların ber biri hakkında sırası İle uzmanlarımızın (mütehassıs) yazılarını gözete.ere vereceğiz. 2 — Yeni konan karşılıkların İyi avırd edilmesi Için, gereğine göre, Fransızcaları yazılmış, ayrıca örnekler de konulmuştur. 3 — Kökü Türkçe olan kelimelerin bugünkü işlenmiş ve kullanılan şekille B Bâd — Yel Bâdban — Yelken Bade — Cen sonra « fr, Aprâs Örnek; Badelmevt - Ölümden sonra Badehu — Sonra « fer. Puis, et puls Bâdi — Sebep (1. Kö) Bâdire * Koran, zorgeçit (Bakıakabe) Örnek; bu badireden de kurtulduk- bu korandan da kurtulduk. Eâdiye — Çöl -< fr, Dösert Bagıl — Koltuk âınık: Zirl bağalde-Koltuk altında Bağteten — Ans zın Bâği (Bak: Âksi) — Azıyan » fr. Revolt&, rebelle Örnek: Bügiler derdest edilerek cezalarinı — gördüler — Azıyanlar yakalanarak cezalarını gördüler. Bâh ( şehvet ) — Kösne-fr, Laacivite, #rotisme 3 Baha — Paha Boha — Güzellik Bahar — Bahar (1) « fr. Printemps Bâahi — Kösnel - fr. Erötigue, porno- raphigae Bınekx Bâhi eserler adâbı umuml- yeye muhaliftir — Kösnel Izerler utsal törüye uymaz. — Cimri ==: (Bak: Ayan ) — Açık, apaçık, belli, besbelli ieE u: zmanın tanmı mü eıııi:uı"l:otl bahiresidir — Okuyup yazmanın yayılması İler- lemenin apaçık beldeğidir. bahse — girişmek — (1) ( Burlanı Katı ) bu sözü Çinde “bir putgedin ve Türkistanda bir ateşge- O gdin adı diye gösteriyor; keline Türk kaynağından gel elir, — Öceşmek « fr. Parler Örnek; At yarışlarında bahis tu- tuşanlar - At yarışlarında öceşenler Bahr — Deniz Bahren — Denizden, deniz yoliyle « Bahrt — Denizsel - fr. Maritime Örnüke Barhri vesalti nakliye - De- mizsel taşıt araçları Bahrimuhit — Okan - fr. Octan Baha — Ayıt - fr. Propos, guücetlon Baha (tutuşulan bahia anlamına) - Öceş Bahsetmek — Ayıtmak - fr, Parler, tralter Örnek; Son Kamutay seçimlerinden ayıtan gazeteler - Leş Jurnaux gül parlent des mouvelles Glections, Bahşetmek — Bağşetmeks fr, - fnire don - bahş - Voren n Örmek: Fayda veren — Faidabahş » bahşâ — Veren Örmek: Servis veren-Meserretbahşk Bahş'ş — Bağyşiş - fr. Pourbolre Baht — Bahıt (T. Kö.) Bahtiyar — bahtiyar (Bahtı yar) « fr. Hevreux Bahusus — Hele, yalnız - fr. Surtout, particuli&rement Örnek; Bütün meselelerde, bahusus Iktısat melelerinde azami İtina Tâzımdır. — Bütün sorumlarda, hole ökonoml sor; BN umlarında coğay Özen Bald — Uzak, irak Bâla — Sebeb Bük — Korku Baka — Kalım - fr. Perpetult& — Kulıntılar » fr. Les restex, Bâki (Bak: Lüyemut) — Kalız » fr. Immortel Baki — Geri, geriye « fr, Reste —-A4A- Örneki 1 — Bâkisi düruğu bini- hayet — Gerisi bir sürü yalan. 2 — Beşten üç çıkarsa bâki iki kalır -- böşten Üç çıkarsa gerlye iki kalır. Bâki ( Bükâ'dan) — Ağlıyan Bâki kalmak — Artamak « fr. Survivre Örnek; Gemi battıktan sonra arta- yınlar arasında buldular — Aprös le naufiage on Va troovâ parmi les survivantes, Biâkir — İşlenmemiş, el değmemiş, balta giri » fr. Vierge Örnek: İşlenmemiş toprak — Ter- ralı lebourâ (non cultüve). El miş konu (mevzu) — Un sujet vlerge. Balta girmemiş or- man - Foret vlerge, Bükire — Kız, kızoğlankız - fr. Vier- ge, pucella Bakiye — Artık, kalıntı « fr. Solde, reste Bâl — Gönül. kanad Balâ — Yüce, Get, yukarı » fr. Haut, au dessua Örneki Yüce boy - Kaddi bâlâ - Hai taille. Gstünde dolaşan - Bülâyi seri dolaşta - Au dessus de #a töte, Kâğıdın yukarısı (bilâsı) - Le haut du papler. Bâlâpervaz — Şişken, yüksekten atan fr. Fanfaron, prösomptusux, Öratki 1 — O balâporvaz bir adamdır « O n ken bir adamdır. $ — Öyle — balâporvazlara — kulak #asmamalı « Öyle yöüksekten atanlara kulak asmamalı. Bâliğ (Reşid) - Ergin - ir; Mür Bâliğ olmak — Ermek, erişmek, var- mak-fr, Atteindre, mürir Örnek; 1 — Sinni yirmi beşe baliğ oldukta- Yaşı yirmi beşe erdikte, 2 — Messiye başlıyalı beri geçen zaman aliğ oldu - çalış- m başlıyalı geçen zaman iki aya var Balin — Yastık Bâliş —- Yüz yastığı Bam — Dam, çatı Bâni — Kuran, kurucu, yapan « fr. bâlisseur 1— Türkiye Cümhuriyetinin Atatürk'tür- Türkiye cumur- luğunu kuran Atatürk'tür. £ — Süleymaniyenin tânisi Koca Sinandır. « Süleymaniyeyi — yapan Koca Sınandır. Banliyö — Yöre - İr. banliene Örnek; İstinbulun banliyösü pek güzel köşklerle müzeyyendir. - İs- tanbu un yöresi pek gözel köşklerle süslenm ştir. Bep — k> .'5 üm - f Chapiteü rmek; Bu eserde dört bap vardır, her biri diğernden mühimdir - bu izerde dört bölüm vardır, her biri öterinden — Önemlidir. bap (Husus) — İş, yol, konu sorum, şekil, yön, bakım, için, Üzerine » fr. Cos, affaire, maniöte, sujet, propon Örnek; bu bapta ne düşünüyorsu- nuz? « bu işte (yönde, konuda s0- rumda) ne düşünüyorsunuz? » bu- nun için (üzerine, bu iş için) ne düşünüyorsunuz? - — gu'esisce güe vous pensez â ce suüjet (â ce pro- 0a).) — size ne (husuata) dim ede- bilirim? - Size ne ynl!ı'îno gekil- de, nasil bir. işte) yardım edebille rim? * D guelles manlört — püle-je ri alınmıştır : Aslı ak olan hak, aslı ügüm olan hüküm, Türkçe “çek,, kökünden gelen şekli gibi, vous ötre utile dans cette affnire? bar — Yük Örnek; bu bârı girana tahammül için -bu ağır yüke dayanmak için, bâr — Yağdıran, saçan, serpen Örnek; bolluk saçan - Feyzbâr bârün — Yağmur bârid — Soğuk berd, bürudet — Soğukluk Örnek; 1— Aramızda bürüdet hasıl oldu - Aramıza soğukluk girdi. 2 — Havadaki — bürüdet — tezayüit ediyor- Havamn soğulluğu artıyor: Müberrid — Soğutmuç Örnek; Kesilıniş koyunların etlerini müberr.dde muhafaza eder -Kesilmif koyunların — etlerini — soğutmaçti sak'arlar Tebrid etmek — Soğutmak büricâne — Soğukça, soğuk Örnek; Niçin bana; böyle baridan? muamelede bulunuyorsunuz ?- Niçi© bana Löylı?ıotılı (soğukça) davras bu işin böyle olduğu belir* gindir (bârizdir) Tebarüz — belirgi Tebarüz ettirmek — belirtmek Tebarüz etmek — Belirmek Bas — gönderme bâs (Basü badelmevt anlamına) - Di rilme - fr. Rösurreetion basar — Göz, görme - fr. Oell, vit bümra — Görem « fr” La vus Örnek; basıra havassı — hamsı en mühimlerinden biridir.. Göretli beş duyunun en önemlileri biridir. basiret — Öngörü - fr. Prövoyanct Örnek; basiret, devlet adamlarına çok lüzum'udur - Öngörü devlet adamlarına çok gerekildir. besiretkâr — Öngören, öngörülü ( Devamı 11 inci yüzde ) i