skrrercee e - Haftanın Filmleri '-"TI Fransada Remous adında bir filim çevirdiler. Bir mühendis genç bir kızla evlenir. Sever, sevilir. Fakat bir otomobil kazasında biçare bir veziyete düşünce karımı ile arss'nda zeve ve zevce münasebeti kedlir. Buaa rağmen kadın zevcine sadık kalacaktır. Fakat ne zamana kadar? İşte senaryoyu yapanın h bel Filmin Beşlıca sen'atkârları Jan bolt ri ,, başlığı altında bir filim yapıldı. Asıl adı Bach Stret'tir. Bilirsiniz, Amerikada Zenciler beyaz adam- ların sosyetesine kabul edilmezler, kendilerine mahsus mahalleleri, mektepleri, tiyatroları hattâ bazı şebirlerde tramvayları vardır. Ve bu demokrat memleketinde siyah beyaza müsavl değildir, hayatta vükselemez. Hep kalmıya mahkümdur, hattâ =ııı :Yı— EFiraz Da.. ğ Dedikodu.. Yvett Guilber'ti yakında “Ka- Pusin toyze,, jsminl taşıyacak olan bir filimde göreceğiz. Bu genç kadın en son olarak Emil Yanings'le birlikte Faust filminde Çalışmış, sonra işsiz kalmıştı, dost- ları ona: — Rejisörlerin sık sık uğra- dikları muhitlerde görünmezsen Unutulacaksın, demişlerdi, fakat o: — Ne yapayım, eğer © muhit- lere düşersem kendi kendimi kay- bederim, — cevabını — vermişdi... Görülüyor ki genç kadın muka- vele peşinde koşmamasına rağmen kendisine yine iş bulmuştur. $ Marı Glori Rüsya seyaha- tinden dönerken, Berlinde durdu. Nıubılhelıbııg stüdyolarında ça- lışmakta olan Fransiz arkadaşla- Tını görmek istiyordu. Bu muaz- zam mülesgesenin behçesine girin- te karşısına ilk çıkan Arman Bır_nıı ile Florell oldu. Bu iki san'atkâr biribirlerine bakışarak toruşturdular: — Haber verelim mi dersin? Mari Glori: — Hayrola, diye merak etti. — Burada patlıyoruz! Anlaşı- b lan Fransızlar için Almanya pek 'ik:uılıikd;ındiı. efa olarak bir Amerk- ka filmi Eyfel — kulesini " mevruu dahilinde klıllııınııw. Bu filmin iemi “Bir küle Üzerinde bir çift,,tir. S :nkSGpl:;ı. İLlım zamanlarında Gzanmı: Wi :'_f"dl 10,000 dolar ı.lauo]ı;lh: ilyam Farum bu defa yeni çev- tilmekte olan “Ehlisalip,, filminde #dlerpretlik yapacaktır. çalıştığı muade- Gallandır. menlerin — habeş çocukları — bile. İşte Fanay Hure- t'un romanından alman bu filim- de Zencilerin bu vaziyetleri teşrih ed lmiştir. İçinde yarım habeş bir kız. yardır. ki beyazların arası- na karışmak İster, B h ç G bin hayal sukutuna uğrar. Filim bütün tahlil filimleri gibi canlı fakat — san'atkârlarının seyredene — heyecan değildir, sayesinde imlerimizden biri Remous dan bir sahnedir.. Jan Beoitel ile Gallan'ı gösterir. Öteki resim hayat hnelerinden al t Aııyı.ı Stl.ıılıy'I .;lıleılı. bamçalır Pola İlleri Mektebe Girdi... Geçenlerde bir Amerika mec- muası dünya san'atkârlarını tahsil bakımından bir tasnife tabi tut- muştu. — İçlerinde yüzde (40) 1 ilk moktepten, yüzde (30) u ortamek- tepten mezundurlar, fakat elle- rinde bir bakalorya şehadetna- mesi olan yüzde (5) i, hele Üniversite şehadetnamesi — olan yüzde (2) yi bulmaz diyorc'u, Pol İllery bu #on sahada (2) den biridir. Filhakika ilk ve orta mektepten çıktıktan sonra liseyi bitirmiş, bakaloryasını geçmiştir. Yukarıya — koyduğumuz — hüviyet warakasına — bakınız, şimdi de Sorbozn Üniversitesine devam et- mektedir. Bunun kendisine göre Üüç se- bebi vardır. Bi i üzerine aldığı rolleri benimseye bilmek için dimagan incelme ihtiyacımı hisset- mesindedir. İkinci sebebi sinemada kazanç güçleşmiştir. Eğer günün birinde bu sahasında İş bulamazsa srres eee ee ça AA AAA AAA AAA AAA BASAAAAAA Sinema Kazandırır Mı Mari Glori ——— Güzel, Fe;a, Tatlı Acı, Yükse Biribirine Karıştığ Geçenlerde Ruslar bir sinema bayramı yaptılar, biz Aduğu gibi Fransızlardan da bir heyet çağırdılar. hstan. buldan gidenler sında sinemacılıkta mühlm mevki da vardı, görüp İşittiklerini bize limize değmedi, buna unda bulunan çok hissettiklerini şimdi- ği gudur: bu derece artıran, yel sevimli sanatkâr Mari Glorinin o! Lden öğremmiş bulunuyorurur. — Hiç bir zaman tecesadi bana bukadar heyacan veren bir Rusyanın bugünkü manzarası okadar yeni, oka: doludur, bakınız bazı noktalarda bize nisbetle yüz sene ileride, bamı noktalarda ise yüz sene geridedirler. İstasyondan çıkar çıkmaz kadınlardan mürekkep bir işçi kafllesi gördüm, kaldırım tamir ödiyorlardı, buz kırı« yorlardı. Kendi kendime “,burada hayat herkes için zevkli olmiyacak diye düşündüm. Sokaklarda hususi otomobil enderdir, taksi ise hiç yok gibidir, buna mukabil tramvaylar hıncahınç d kişilik yer varsa, içine kolay kolay yüz kd| Otele geldik, genişt güzeldi elektrik ziyal telefonun da işlememesini birtarafa birakırsanız, rahattı. Yemek salonuna gelince, havyarı ve votkayı hör zaman bulabilirsiniz, fakat bir et yemeği İstediniz mi saatlerce beklemeniz Vâzım.. — Biraz da sinemadan bahtetseniz... — Bir filmi en aşağı on âyda yaparlar. Rejisör, « n atkâr veya mütehassız için kazanmak için döğil karın do- k mevzubahs — olduğu için İş yavaş — yürür, çıkan eser güzeldir. Gördüğüm eserler ziyade ( Tchapaiev ) ile (Maksimin gençliği)ni Kazndırmaz Mı? Tramvayın arka snhanlığında işittim. Iki dost sinemacılığın ka- zanandırmadığı bahsi — Üzerinde konuşuyorlardı, — birisi müsbetti, öteki de menfi. Ve şöyle söyledi: — Aziz dostum, nafile çeneni yorma, gözümle gördüm. İçlerin- den birisi mühim bankalarımız- dan birine gelmişti. (50) bin lira yatırmak istiyordu, fakat yüzde (5,5) dan fazla faiz vermediler, bundan da yüzde (2) bilmem ne pulunun harcını kesmek istediler. Neticeyi hesapsız bulunca vaz til M— Peki hepsl demi bu halde? — Hayır, onu temin edememi Alaskaye Gidiyorlar Ağustos iptidalarında Gari Kuper ile Karol Lombard Alas- kaya gidecekler ve orada “Rene- gad,, filmini çevireceklerdir. Bu filmde 4 tayyareden mürek- keb bir bölük rol alacak ve bü- tün operasyonlar, filmin senaryo- sunu yapmış olan Evering Skot tarafından idare edilecektir. tahsil sayesinde yine hayatını ka- zanabilecektir. Üçüncü sebep ise kendisi Ro- manyalıdır, fakat Fransada otur- maktadır. ve çok sevdiği bu memleketin — tarihini Ööğrenmek hevesindedir. Üniversitede devam ettiği fakülte de edebiyat kıs- mıdır. — Bütün dünyanın kazanan saın'atkârı kimdir? şek- linde bir sorgu sorulsa hatıra muhakkak kiya Greta Garbonun ğO_vy_eî _Üikeşinde BirSan'atkâr Gözü Rusyada Ne Görür? k Alçak Her Şeyin ı Bir Memleket.. Mari Glori Moskova istasyonunda beyendim.. Yakında “Avrupayl «& gelecek, görürsünlüz. Şunu da - söyliye yaparlardı, 4 en çok Ruslar evvelce propaganda - filmi yahut ta Marlen Ditrih'in adı gelir. Fakat yanlıştır. Bugün bü- tün dünyanın en çok para kaza-, nan san'atkârı Grasi Fild İsmin- de bir Ingiliz kızıdır. Belki bilir- siniz; yakın zamanlara gelinceye kadar Londra muzık hollerinde çalışıyordu, — sonraları sinemaya geçti. Kendisine para kazanmakta rekor temin eden şey, az önce Imzaladığı bir mukaveledir, bu mukavele mucibince, Look up and laugh, Up mith the lark, Lay gıc iminde üç film çevirecektir. ukabilinde on beş milyon frank alacaktır. Bu güzel kızın ilk meslekini söyleyelim: Bir kumaş fabrikasın da dokumacı idi. Sinema Haberleri * “Les croisads,, filminde a& lan kalpli Rişar rolünü almış olan Hanri Vilkokson tamamen li karar ver- Hiy odeğadan ” mebilyalarını Ingiltereden getirtmektedir. det Kolber çok amatör oldığuıııg:ıı kendi evine ufak bir d kiresi koymuştur. Ar- :l':l";,fpı::ı 'olduiv fiimleri boş vakitlerinde burada seyretmek- tedir.