L 28 İki>ci kânın ©000LvLAABOFALPSLELE AVDADEK I 5 G0092009 DO9ODOBEOALAYLUU — L LA YA İki Pılıhı)ık B Si :ıılm. Sırık îîyı'yı ı:l: ahları birer tokmak... Ahbab Çavuşlar Getirir, Bay böylelikle Idman yapardı. Fakat her sabah ta Sırık... RÜYA Uyudum, bir düş gördüm: iğda Yürüyormuşum, K, ırmak kenarında Ocaman bir kuş gördüm!. l :b'hıığheı çocuk,” vazifendeki Fağı _:ılcı yanlışlıkları sen mi Ö :f Alîdıllvğı:ı yarısı babamın- - güu.:l;jl.m, © yaptı, ben temize S ae Abdal idi B:’ vestiyerde iki şapka asılı Talarında kavga çıktı, tüy A, gri şapkaya : — Abdal 1... dedi. î"' (l;_:kı lııgâetla sorda : mim abdal — old Bereden biliyorsun ? ERİ — Çünkü abdal bi herifli kafasında Rleföfian ?r erifin Biletçi — H dera... Meerakseden e sene do ecErLERAERLEEASecaEne peldı tramvaya - binilmez İ. yok, ben köpeğimi kucağıma alırım I. Ben bindim kanadına, O uçtu dağ ardına, Kıııudın sarılmıştım Kuşun tüylü sırtına!. Haylâzlık Minik Ali dehşetli mi dehşetli haylazdı, yaramazdı. Bir yerde durmazdı. Iki günde bir baba- sından dayak yerdi. Muallimi de üç günde bir onu, tek ayak Üs- tüne caza bekletirdi. Minik Ali yine bir gün sınıfta bir haylâzlık yaptı, muallim gördü : — Ali, baraya gel bakalım!. Minik Ali boynunu bükerek geldi. — Nedir bu senin haylâzlığın? Halin ne olacak?. Bununla seni sekiz deladır. kaldırrıyor, ceza bekletiyorum. Minik Ali birdenbire bağırdı : — Anaa, bravo Bay muallim, #izin ne kuvvetli aklınız varmış I. Halbuki ben bunları unutmuştum!. Balıklar Evde misafirler vardı. Sofra ku- ruldu.Bir aralık sofraya balık geldi, Misafir bayanlardan birl sordu : — Afacan, söyle bakayım, bu balıklar kaç günlük? Afacan bir babasının, bir de Sabah idmanları Bayı idmandan sonra yine uyumuş bulurdu. (Dti D Kibazcık — Baba, bir arkadaşım benim sana benzed.ğimi söyledi ?. — E, sen ne dedin?. — Bir şey diyemedim, ©o ço- cuk benden çok kuvvetli |.. annecinia yüzüne ba — Vallahi, dedi. Een bir hafta evvel halama gitmiştim, yanlışlıkla tel dolabın anahtarını da götür- müştüm, dün — geldim. Asnem hemen avahtarı istedi. Kaç güm- lük olduğu u pek bilemiyoruml.. v——m——ermm Abdal at bir demir kafesin arkasında kafes tedarik edip geldi. Ata Sözleri Elinle ver aya- ğınla ara. * Baş başa ver- meyince, taş ye- rinden kalkmar. * Göz yumu'un- ca, kıymet bill- nir. * Ekmeğini - ka- tığına denk eden aç kalmaz. — — » Çok geren, çok görür. * Üşenene eşik düvar olur. CAbdal Atın Hik âyiliri Köpek — |Kediye) nefes al- dıkça - bıyıkların kimbilir. nasil burnuna kaçar. Hiç olmazsa, on- düle yaptır da, kurtul !., Çöpbacak Hâdiye Hâdiye bir gün oto- | mobille bir çıkmaza girdi. -- e>wVUUBLUMU UU HUN KA UU A LK v ALAY A LA LA ee >WOOOOOU | otomobilin âletler ni.. RU Geldik bir göl üstüne, Kuş birden düştü, düştü, iİndik gölün üstüne, Sular ağııma üştül.. Rüya Afacan kardeşile bir odada yatardı. Bir sabah uyandıkları zaman küçük kardeşi dedi ki: — Güzel bir rüya gördüm ağabey. — Hatırlıyor musun? — Elbette.. — Anlat bakayım. — Ben bir oyuncakçı dükkâ- nına girmişim, babam da bera- ber.. Babam bana bir küfe do- lusu oyuncak aldı. Arabalar, etomobiller, tayyareler, trenler, bebekler, değirmenler,. neler de, neler!. Afacan yüzünü ekşiterek sordu: — Ben de dükkânda var mıydım?, — Vardın amma... — Etce?.. — Babam sana oyuncak ak madı. Bunu İş'ten Afacan birdenbire avazı baztı ve ağlamıya başladı. DY y aîı Gi ki köpeği seyreden kalabalığı gördü. Ve kendisi de bir demir Fakat kalabalık ondan hoşlanmadı. Ürküp kaçtı. Balıklar Bir. kavano: içinde kırmızı ba lıklar yüzüyordu. İçlerinden küçül yavru bir balıl Annesine sordu: — Ame, gı dışarıda geziner çocuğu yaramaz- hık ettiği zaman annesi neyle dö- gerl. Ana balık dü- şündü, — taşındı, kendisinin çocuk- larını nasıl döğ- düğünü hatırladı sonra cevab ver- — koyruğilel.. Karşı yola çıkmak lâ- | | zımdı. Düşündü ve bütün Otomobi! nasıl yola çıktı | , Söküp taşıdı. Yen.den taktı ve otomobil dışarı | çıktı. Boğuldum, dibe gittim, Ölüyordum. Ne ettim, Gözlerim açılınca: Rüya imiş şükrettim .. — Sen niçin derslerden beş numara almıyorsun ? — Ben vicdanlı çocuğum, beş numara alıb da başka bir arka- daşımın daha aşağı bir numara almasını istemem |.. Ahır Afacanın amcası ona küçük bir at getirmişti. Afacan da atla- rı hiç sevmezdi, eline alınca yüzün buruşturdu. Annesi çıkıştı : — Haydi evlâdım, — amcana birşey söylesene, teşekkür etsene!... Afacan birkaç saniye düşündü — Atı getirdiğinizden dolay teşekkür ederim amca. Faka! bizim akırımız olmacığı için şim dilik sizin evde dürsın!. — dedi. — Tünaydın baba; akşam programını,