Iyi Sözler | İşitigoruz Amma LAmerikadan Pek Inanamıyoruz| AsyayaHava Yolu Sür kömür havzas nn mukadderatı !ıı"ğn ettikten sonra Avtupa diplo- Masisi geniş bir meles eldı. Çünkü Ahı_ıyı Lebine tecelli eden büyük Akseriyet, —Sar'ın aldiyeti bahsinde 'I:nluqı götürmez bir sarahat ifade '.'70'- Bu mıntakanın saker'ikten eridi gartile Almanyaya İltihak ede- B '“."'(A lıdıllıı da, bu Fransmız iddis- dığına dalr Yöplığı beyanat İki büyük olusun geri ıı'.ı::":!:ı.i v Lı.a'::ıı için —aralarında İŞmrot eden —bıııuıl ::ı'ıhnîı:ı;: VTUpa siyzaal merkezleri; dikka- İman-Fransız sınırına çevirmek. Pıı%ılı alıkoy.bilecektir, denilebilir. 'akat bu rah. tik, söylenen sözler —B;l'ı Bösterilecek ehid ile kayıd. İ’ıu.. aa farzelsek ki Almanya ile ."'hl İyi geçnmek — hususunda aa .m:r:.";öıiuî!ı samimidirler; & t ta bir İngiltere vardır A Öz siycsssmı bülün acuna utüüık olmaması, kurül iği ” #Öy'enen dirlik, düzen- b:.ı'uıı.». İyüsi mi? Çayı ıöııı:d.:ıı B #iVam:ş vaziyete düşmemek eı"""ı sözlerin meticelerini ğ erinl bek'eyerek simdiden üi "'nem_lı., Yaziyetin aydınlar. Üyle iakiş f etmesini bekleme- h'lbllııî Pörça iatizar ile bir şey Cıü Maya, Bilâkis lüzümsuz Muş ol ÜŞMekten kendimizi koru- ©* Süreyya İta Ve Habeş BÜ eselesi 19 (ALA.) — Bu, :’ Val, Eden ve Aloizi ıraşı'r: h":'_hlıı toplantı - neticesinde abeşistan ihtilâfının doğ- Bini ““İ"pı iki memleket ara- Mesj TörEşülerek dostça halledir aleyh k"lf-ııımlmı.m. Binaen- ":'!y bu ihtilâfla meşgul taktı Üü © caktır. — Bir a) beri, , apartıman tutarız, dö- ı..,:;_ İçine bir ihtiyar kadın otur- — Fena fikir değil.... H..::H' ne düşünüyorsun ? '—î'"':llhıslm' kollarını ka- K Partıman tuttuk, döşedik. qill_ sonra? ğ keri Vad Gaib, taaccüible gör Nİ açmıştır _;hs“"'ll bul sürünmekten ruz, Hinasi, derin derin &ü İîıi—dıı: b B a Manen sürünüyorum.. :z::' benim'e alay ediyor, alay Miyet bile zerre kadar ehenr Bi Vermiyor. — Bu sallıycrdur de kaçmer tecrlibe ? Otek ı.,idh?""*imn akşam, biraz ]:"" gibi olmuştum, eğer heşemizi kaçırmamış o Saydı, daha çok keyif, zevk du- Yacaktık. Ne ise, ben, okadar- 28 da fazışdım. Feyhan, şampan” da içince bülbül gibi şakr baş.amıştı. neş'esi çok sürmedi, Ona, — biraz, parçacık yakınlaş- Suratı 1 ukulmık:uı;îı' Tayyareci Lindberg Muazzam Bir Teşebbüse Girişecek Vaşington 19 (A.A) Lindberg, çocuğunun kaçrılata dae von bitikten sonra yeni bir hava hattı bulmak üzere Bahrimuhiti aşa- caktır. Durak yerleri şimdilik Los An- celes yahud San Fransisko, Ha- vay adaları, Filipin adaları ve Ehıdclıi Kanton şehri olacaktır. n uzak mesafe Havay adalarile Amerika arasında olup 3860 - ki- lometredir ki geçende kadın tay- y;nci Amalya Mudab: mesafeyi 18 gaatte uçmuştur. Bütün mesa- fe 14180 kilometredir. Loyd Corc Son Nutkile Haylı Alâka Uyandırdı Londra, 19 (A. A.) — Erki Baş- bakan ve liberal partinin lideri Bey Loyd Corcua nutku, bekleni'diği gibi karşılanmamıştır. Liberallerden çoğu, #eki geflerinin gümrük tarifeler'ne karşı ihtiyatlı davranmasını - beğem mişler, eski Maliye Bakamı Kont Snovden serbest mübade'e tarafdari olluğu için kendisini tebrik etm'g, işçi hekaa ise, Loyd Göoreun devlet sosyalizmi taslağını eksik buldukları için beğenmemişler lir. Bunlara karçılık muhafazakârlar eski Başbakanın f.kirlerini tetkike değer bularak tarafdar gözükik yorlar. Maliye Bakanı muhafaza» kâir Çemberlayn, nutukla vuzuh olmadığını, fakat bu fikirlerin hükümet tarafından bitaraflıkla tetkik edileceğini söylemiştir. Bay Loyd Corc birçok tebrik telgraf- ları almıştır. Yugoslavyada Muhalefetton Vazgeçen Bir Zümre Lubliyana (Yuğgos'avyada) 19 — Koroç's taraftarları istinkâf siya- setinden vazgeçmişler ve — Byan mütemmim inlihabatına iştirake karar vermiş'erdir. Bir Pronses Manastırda Kolonya, 19 (A. A.) — Ölen Belçika Kıralı Alberin kızkardeşi Prenses — Jozefin, pazar günün- den ilibaren manaslıra kapanır - Tayyareci mak, elni futmak istedim, ben- den kaçtı.. Adeta tiksinir gibi kaçtı... Neye? Cevad, neye? f Sesi, yalvarır gibi ağlıyordu: — Söyle Cevad, neye? Ben, okadar nefret edilecek adam mıyım? Cevad Galib, susuyordu. Ha- run Şinasi, göz pınarları dolu dolu tekrar yalvardı: — Susma... Bir şey söyle... Onun yorgunluğu ve düşüklü- gü karşısında Cevad Galib de metanetini kaybediyordu: — No söyleyim? Madem ki ümidini kesmişsin, artık bu sev- dadan vazgeçelim. Harun Şinasi, yerinden fırladı, !e topuklarımı yere vurdü: — Senden, böyle cevab iste- miyorum. Cevad Galib, boynunu büküb hkî Peki, ne söyleyeyim? Be- nim elimden ne gelir? Harun — Şinası, sinirli — sinirli dolaşıyordu: — Bilmiyorum... Bana ümld ver, :oıırıiyvıı... Beni kımı!dıı, oy il ap... Bilmi nat, |=:|u nsan — y: Jıhl büğ. Lnıı ümidimi, cesaretimi kar; imat eği, iiyer | dti b Öl 'SON POSTA yaya Göre, Sardan Sonra Avusturya Mı? Viyanadaki Alman Elçisi Fon Papenin Sözlerinden BuManayı Çıkaranlar Var Roma, 19 (ALA)— İtalyan gazete- | lerine göre, Sar seçiminden sonra Bay | Lavalla yaptığı söylev Almanyanın da iştirak edebileceği tam ve geni- bir Avrapa işliraki manasını mümki kılmaktadır. Fakat bu Almsa gazet larının yenidan tetkikine işaret verir gibi takındıkları vaziyetle karşılaştı. rılıyor. : Sar seçimi Versay muahedesinin tatbikine dahildir, muabedelerin yeni- den tetkikine Ceğil. Sıra Avu: mı ? Cenevre, 19 (A. A.) — Uluslar arasnı güzeteleri, bay Fen Papenin î::d:"-ın_ muhtemel H i yapmış — olduğu e beyanatı ele alımıktadır. iki mesal istekle , rinin, Almanya budud- Bu beyanat, Avustaryanın istiklâ- Tine karşı yeni bir hareketin haber- cisi gibi tutuluyar. Avusturya murahhasları ile temasta bulunan mahafil, bu gibi haberlerin eszasız ve siyast mümessil mfalile uygun olmadığ'na kanaatleri oldukla- rini söylemektedirler. (Fon Papen, Almanyan'a Avustar- ya nezdindeki siyast mümesellidir.) Bir Avrupa Anlaşması Cenevre, 19 (A.A.) — Dün nıyo— y olduğu bir levde e müsteşarı Oden I'o- — Siyasamızın Avrupaya — karşı birleik — isti hoııı'ını:h açık dost'uk kağlarımın yeniden kurulma: sını ve bun'ar.n yürümesini görmektir. : çiminden bahseden B. Edon it kiz — Bu meselenin haltinin yeni bir devre açacağ'mı ümid etmek mantık- mz bir iş olmez., Silâhsıztanma Londra, 19 (A. A.) — Sar seçimi neticesinin si'üâhları bırakma görüş- me'erinin tekrar başlamasını - köley- Mecmuwosı diyor ki: “— Avrapa meselesinla hâyali bir gekilde hâllini görebileceğimiz naz'kbir zamandayız. Bay Laval ile Bay Flan- dön Londraya gelince belki de İn- giltereden yeni tekelfül'er isteyecek. lerdir. Hükümet, herhalde bu ihtimali gözününde tutmalıdır. Çünkü İngilte. zen'n vaziyeti, onu da Avrupadaki komşularile #eyal sal üÜzerine koy. kafamı parçalıyayım, geberib kur- tulayım... Ba hal, böyle devam ederse çılgına döneceğim. Bu kız, niçin benden kaçıyor? Neye ben- den nefret ediyor? — Dünya kuruldu — kurulalı, bunun sirrüi hikmetini anlayan, keşfeden olmadı. Harun Şinasi, dinlemiyordu: — Neden? Pek ml — soğuk adamım? Huzuruna — tahammül edilemiyecek kadar budala mıyım? Bir eksiğim, kusurum, günahım, kabahatim var amma, ben anla- yamıryorum. Cevad — Galib, — arkadaşının ağlamak Üzere olduğunu hisset- miştl O, bu sahneleri hiç sev- mezdi; elile, sus! der gibi işaret ettikten sonra: — Sen, bugün, neye bu kadar sinirlisin? Diye sordu. Harun Şinasinin devam etme- sine vakit bırakmadı : — Evet.. Fugün, esir günler- den fazla sinirlisin... Bu vaziyet, yalnız bu günlük mesele değil ki, aylardanberi — sürüyor... — Bugün taşmaklığının elbette bir sebehi var, evvelâ, onu söyle. Ondan sonra daha makul konu- şabiliriz. Durdu, bekledi: — Susma... Sen de — suema.. Söyle.. Harun Şinasi, düşünmeğe baş- — Bu sabah, iskeledeydim. 8Son beyanatından ortaya bir Avüsturya meselesi çıkarmak istediği ileri sürülen Fon Papen maktadır. Sar'dün Muhacerete Hazırla- nanların Vaziyeti Cenevre, 19 (ALA ) — Sar'ın Al- manyaya geçmesini İstemeyen sosya- İistlerla l,!d.eçıi Yü Treva VW kirin. t#yan sendikalar mümessili Hofwan, Sar'ın Almanyaya geçmesini isteme- enlerin ve hicret edecek olanların ak'arının korunmansını — söz gelişi ederken bunun mühim bir mesele olduğunu söylemişlerdir. Sardan hic- ret odeceklerin sayısı 20 bin olarak gösterilmektedir. Cenevre, 19 (AA) — Uluslar Derneği konseyi Sardaki ekalliyet. Terin ması işile meşgul olmuştur. Berlin Görüşmeleri Paris, 19 (A. A.) — Sar plebisitine Bağlı meseleleri müzakere edecek olun Fransız heyeti bu akşam Berline ket odecektir. Almanyada Marseyyoz Berlin, 19 (ALA.) — Berlin — ulusal Cevad sıkmıştı: — Ah, bu, senin söz dinle- lın'ınııulîkleriıı!. Ne vardı, yine sxeleye gidecek? N ördü. söyle bakalım? B T Harun Şinasi, onun hiddetine aldırış etmiyordu: — Beyhan, vapurdan çıkıyordu yanında da müdür Sinan Tahsin vardı. -Beyban,çok gık — giyine mişti. O kadar da güzelliği rinde idi ki... KP Z i Cevad Galib, gözlerini Harun Şinasinin gözlerine dikmişti. — Bu, pek fevkalâde hâdise değil.. Haruh Şinasi, dişlerini sıktı: — Alt tarafını dinle.. Biletle- rini verdi'er, demir parmaklığın arakından geçtiler. Sinan Tahsin, ağır bir tavırla bir şeyler anlatıyor, Beyhan da gayet dik- katle din'iyordu. Bayhan, — beni ş::::& fakat — selâm vermedi, Cevad Galib, elini çenesine dayamıştı: — Beyhau emin miş'n? — Durduğum yer, — parm, gın kenarı idi. Ş — Kalabahk #rasıtda, insan, Galib — yumruklarını bir seni gördüğüne göğür — göğüse geldiği —adamı tanıyamaz, — Beyhan, o kad. di ve sersem değilldir. açi ea — Pardon, Beyhan dalgin Okuyucularıma |Cevablarım.. Bay Hulkıye: Ciddi bir sevgi, hiçbir zaman şunun veya — bunün — sözü İle sarsılmaz, fakat (ftira et, olbette tesiri kalır, cümlesinin medlülu da doğrudur, size tavsiyem sevgi- İlnizle aranıza giren zddiyetin sebebini soğukkanlılıkla araştır- manızdır. Adresini elbette bula- caksınızdır, — kimbilir. belki bir tesadüf sayesinde... Gönül işnie sille ve tokat ka- rışltırrmaya gelince, bunun medeni bir hareket olmadığımı — elbette takdir edersiniz. * Çorumda Bay (T. K) a; Mektubunuza biz de müteessir olduk... Ciddi ve terbiyeli bir gencin evlenmek esasma müstenid olarak bir kızın ailesine gönder- diği” mektubu — götüren adamı, M | kapıdan içeri çekerek güzelce bir sopadan geçirmek, herhakde hoşa gidecek birşey değil.. Ancak burada sizin bir kabahatiniz var. Taşrada böyle mektüub yazarak veyahud başka vasıtalara başvu- rarak izdivac teklifinde bulun- mak henüz alışılmış bir iş de- gildir. Mektub yazacağınıza, o kezın ebeveynine aklı başında bir adam göndermiş ve resmen mü- racaat etmiş olsaydınız, dahn &âkilâne hareket etmiş olurdunuz. Böyle bir hâdiseden dolayı, izdi- vac fikrinden vazgeçmek doğru değildir. Ancak, bundan sonra, tavsiyemizi unutmayınız. İntihab ettiğiniz İazın ailesine mektob değil; ciddi ve hürmete lâyık bir adam yollayinız. TRYZE Fransada İşsizlik Paris, 19 (A. A.) — Hükümet işsizlere İiş temini için fazla çalışma saatlerini ilga eden blr | lâyiha hazırlayacaktır. ge ger AA radyo merkezi düa akşam, « Napo'yon ':e:n uncu yüz yıl - hakkındaki tarihi konferans vesilesile ilk defa olarak Marseyyez marşımı çalımıştır. (Marteyyez, Frantamıa milli mar- gıdır.) dir, bir. kere bu — noktada dur. Sönra başını çevirib sana baktı da selâm vermedi mi? — Hayır, başım çevirib bak- madı, Zaten vaziyetim dolayısile başını çevirmiye de hacet yoktu. — Görmemezliğe geldi. — Bir noktada — daha - dur. Müdürü, gayet dikkatle dinliyordu, diyorsun! — Öyle görünüyordu. — Hükümlerini tartarak ver. Dikkat, taksim olunmayan, taksimo gelmeyen bir şeydir. Harun Şinasi, duralamıştı : — Amma da Beyhanın avukat- lığını ediyorsun? Cevad Galib, odada dolaş- maya başlamıştı: — Muhakemelerimde, hüküm- lerimde hissiyata — kapılmiyorum, bitaraf kahyorum, okadar. Bu, fevkalâda bir hâdise değil. Bir memure, ayni semtte oturan mü- dürle ayni vapura — binebilir. ve beraber çıkarlar, yürüyebilirler. Bir memurun, müdürünü dikkatle dinlemesi, gayet tabildir. Buna, menfaat dahi hâkim olmasa, ter- biye, nezaket mani olur. Harun Şinasi, yözünü buruğ turdu: — m, seninle konuşulm- ııeık...ag:ılll.ğın üzerinde.. Cevad Galib, kabul etmiş g.bi başını sallıyordu: (Arkası var )