8 Ocak 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

8 Ocak 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ı ı:ı-';'l"- No: 128 Vehbi'nin Anasında Melek, oğlunun böyle vakitsiz araba — hazırlatmasını, — Allaha ısmarladık demeden, kelhürü gibi sokağa fırlamasını, nereye gittik- lerini bile söylememesini, fazlasile kuruntu — etmişti, saçını, yoluyordu: — İster misin yine © Allı şıl- liğının bulunduğu — batakhaneye gitsinler; tombul alık oğlan, elin- dekini, avucundakini selef dağıt- sın; karılara gün doğurtsun. Gönlü yatışmışken yine çelinsin; yine kalksın para diye tebelleş olmuıya, satıb savmıya... Bolsesin de beraber olması Üzüntüsünü bir kat daha arttırı- yordu. Perverle Mahmureyi — yamna çekiyor, — Bu ne bitib tükenmez çile yarabbiml diyordu. Bir taraftan deli oğlanı düşün, bir taraftan başka şeyleri kuruntu et... Haydi yutayım, söylemiyeyim diyorum âmma yine kendimi tutamıyorum. Bu Tahsin hınzırı az yere bakar, yürek yakarlardan değil, Budalâ oğlumu kandırıyor, asıl keyfine, zevkine o bakıyor. Durmuş durmuş duramamış, terliğini giymeden çıplak ayak aşağıya İnmiş, iki aydır yüzüne bakmadığı, bir kelime bile söyle- mediği Nabinin kapısımı vurmuştu: başını — Nabi efendiciğim, helecan- | dan bitiyorum. Sen kara gün dos- tusun. Bu deliler, yangından kaçar gibi evden çıktılar; nereye gittiler? Allahaşkına bir lâf söyle, ecelsiz öleceğim, gık deyi vereceğim ! Bu iltifatı ganimet sayan Nabi akabinde sokağa fırlamış, Rus kadanalarının beş dakikada çık- tığı Boğazkesen yokuşunu ©o da tabana kuvvet beş dakikada çık- mış, Galatasarayın — köşesinden Caddeikebire dönünce parmağını şakağına dayamıştı. Bunlar, gitseler gitseler nere- ye giderler ? Ya Konkordiya, ya Kristal, ya da Ödeondaki rum tiyatrosu. Çünkü, evvelâ tiyatroya gide- lim dediklerini duymuştu. Bulmak da pek zor değildi. Landoya bindiler ya, nereye gittilerse ara- banın kapıda bekliyeceği aşikâr, Caddeikebiri, Tünele doğru İstrazburg birahanesinin kapısına kadar boyladıktan sonra “sağdan | çarh edib yukarı tarafa vurmuş, Yanl Birahanesinin, Bonmarşenın gırasındaki Kristal kafeşantanının karşı taraftaki Konkordiyanın, öbür kaldırımdaki Santral bira- hane ve lokantasının kapılarında keleş arabacıyı landoyu aradık- tan sonra Kafe Ruayal'ın, Kafe Komersin önünden geçip Haleb çarşısının kapısında, landoyu bul-- | muştu. * Bayların cambazhanede olduk- larını anlar. anlamaz, hemen içeri daldı, Zaten saat ilerilemişti, Oyun bitmek Üzere idi. Nabi, kapıdaki rumyoza: — Vükelâyi fahamdan orman nazırı maali mazahiri paşa haz- retler.nin mahdumu mükerrem- lerini göreceğiml diyerek içeri daldı. — Alt kapıdan etrafa göz gez- dirirken Jocada Bolsesi gördü; hemen yan koeridora vurdu. On, ot beş âadım gitti git- vedi. i Yerde koskoca bir kütük ; P ada A Resimli Büyük Milli Roman * TOMBUL MİRA Yazan: Sermed Muhtar Alus “DAN Ü LT (5 5 altından iniltiler geliyor.. baksın ki Tombul, Tesadüfe bakin, Vehbi debe- lenirken üÜstündekileri atmış, dört yanına bakındığı esnada Nabiyi görünce haykırmıştı : — Deyyus kambur, alay mm ediyorsun? Bukadar İşi yaptın, beni bu hale soktun da keyif mi çatıyorsun ? Yıkıl karşımdan Ezraill.., Bo- yunduruğu, kaz kanadımı, paça kasnağını sana atmayım da kime atayım? Senin leşini Bermiyeyim de ki- minkini sereyim?.., Yine Nabiye aşk olsun.. Veh- binin söylediklerini, delikanlının keyf haline vermiş, cebindeki mendilini ıslatup karnına koy- muüş, İşin İç yüzünden bihaber, Bir de | tonbulün bu yerlerde yatışımı sar- boşluktan sanmış, koluna girerek — Nabi amca, uzun lâfm Bi- rası değil, bir an evvel kirişi lr ralım! diyordu. elâş Başlamıştı.. Pandomimaci Kadri, Paskal Tanaş konyak da katıştırmıştı. Arabaya binerken, — Nerede o paskal keratası?.. Nereye kayboldu o 88 düzenba- zı?., Beni matiz eden onlar,bu hale sokan da şu köse kanburl.. Diye bağırıp çığırıyor, sokaktan gelip geçenler, toplanmış, seyrediyor- lardı. Nabi, bakdı ki Tombulun öf- kesi öyle kolay kolay savulacak öfkelerden değil... Arabada kar- şisına oturmak olmıyacak. Araba- cının yanına çıksa, önünde gör- dükçe yine bağıracak. Belki işi azışlırıp ardından — yumruklara girişecek; İiçeri çekip ayağının altına alacak. — Ne yapsın? Hani, kenar mahallelerden bir araba geçti mi, hemen arka dingile binen arsız mahalle çocukları olur. Çarnaçar — onların — yaptıklarını yapmağa karar verdi. Vehbinin gözünün Öönünden çekildi; Landonun dingiline bindi. geldiklerinin iki misli bir hızla, bayır aşağı Fındıklı yolunu tuttular. ( Arkamı var) Eski Fransız tiyatrosunda Bugün matine 14-30 da akşam saat 20 de DELİ DOLU Üperet 3 perde - Yazanı Ekrem Reşit | işler | heyetini seçmekte reyi olmaması İzmir Evlenmelerinde Durgunluk mthııtuıııı_ııqııu.ı 1360 da — tutuna İzmir - eylenme MH' ”.!;; 932 de ıı%ma.ım.au. Ö“mçiftinıüiülınhydıqh_ * İzmir belediye evlenme daire- sİindeyim. — İzmirin değerli çöpçatan, gönülleri resmi bağlarla biribirine perçinliyen nikâh mü dürü Bay Hakkı Bıçakçıya endi- şemi anlatıyorum. Bay Hakkı benim düşünüşü- me ortak garünmüyor. Bunun ak- sine olaçk vaziyeti İyi gördüğünü söylüyor ve anlatıyor : — Ulusumuzda para azlığının Evlenme üzerinde tesir yaptığı İnkâr edilemez. Ancak bu gene elde edilen rakamı ufaltmak müm- kün değildir. Orta halli gençler arasında evlenme zevkı artıyor, (50-60) lira aylık kazancı olanlar, gönüllerini birbirine yakın bu- lunca soluğu dairemizde alıyorlar, Fakat işıklı yurddaşlar - ara- sında — evlenenlerin sayısı — bir | hayli azaldı. Bunun sebebi umumi |değil; temamen hususi lerden ileri geliyor. endişe- Saman evini cennet köprüsü yapmıya çalışan orta halliler evlenmekten çekin- meyorlar. | Nikâh piyasasının buhran g çirdiği aylar olur. Meselâ iki bay- Tam arası ayları (aralık ay) dır. eskl bir itikada uyularak bu ay- da evlenenlerin sayısı yarıya İner. Güya aralık aylarda evlenmek uğursuzlakmuş... Bu batıl itikad bize çoğa mal oluyor. Nisan - ayı Sefer ayıdır. Bunyda da evlenen- ler azdır. Bay Hakkı bir düşünüş ara- Sonra söyledi: — Her şehrin evlenme Işinde kendine göre Özenliği var. Ben âvlonmı l;ıînin artacağını Kordon- an geçerken görürüm. Limanda vapurlar fulılîîtığı, Kordon bo- yu Üzüm, incir kutularile, tütün denklerile, pamuk balyalarile do- lup — boşandığı sıralarda doğru da:reyo .lîoiâm Evlenme ihra- cat mevsiminde başlar. e na buyulırım, Güılo: âr. E::İlk:tıl'î- îr. Bu ııııkllk k ayında vrupaya çokça mal satıl Izııuvde 130 İdîl evlendi, &ğ":kç:l:; / evlenme artacaktır. Buna İnana- hm. — A, Adnan — a| e eli ' üi 6 . — Azadan Bir Atlet, Vaziye—ti Aydın- _ latan Bir Mektub Yazmıştır (Baştarafı 1 inci yüzde ) Muhterem gazetenizin geçen haftaki nüshalarından * birinde mensub olduğum Beşiktaş kulü- | bünü olâkadar eden bir havadis okumuştum, Kulübümün, her ne bahasına olursa olsun başında bülunmıya ahdeden bugünkü ida- recilerinin buna cevab verecekle- rini umarak susmuşdum. AÂradan bir hafta geçdiği halda bu ümi- dimin tahakkuk etmediğini göre- | rek, 25-30 senelik şerefli bir spor teşekkülü etrafında yapılan dedi- koduları, ona çok merbut bir aza sıfatile tavzıh etmek mecburiye- tinde kaldım: Beşiktaş idman kulübünlün İç nizamnamesi birçok eski kulüb- lerimizde olduğu gibi, medeni kanunumuzun neşrinden — evvel yapılmıştır. Bugünkü hukukt mev- zuatımıza uymıyan bu nizamname mucibince kulüb, müessisler hey- eti tarafından intihab edilenlerce idare edilir. -Halbuki Kanunu Madenimizin sarih ahkâmına göre bir cemiyetin en yüksek mercil olan heyeti umumiyesine karşı gayrlmesul vaziyette olan bu idare heyeti ve bu İdare şekli, ku- lübümüze — İstikrar — veremiyor. Mensub — oldukları — teşekkülü, yaşatıb — yükseltmek — yolunda rey haklarını istimal —etmek idareyi — daha liyakatlı — ellere vermek lüzumünu hisseden kulüb mensubları, bu dahili nizamname- nin medeni kanun ahkâmına uygun bir şekilde tadilini tdare heyetinden istemişlerdir. Fakat kulübden çıkarılmak — vaziyetile karşılaşan gençler, bügün haklı dileklerinin tahakkuku için itidalle harekete. geçerek, kanunt ve idari makamlara müracaat etmiş bulunuyorlar. Adedleri yüzü mütecaviz, hepsi de yüksek tahsil görmüş kafası Türk — delikanlısının — idare doğru değildir. Biz mensub b londuğumuz - teşekkülün yükselişi ve daha çok şereflenmesi uğruna yıllarca emek harcamış, vücutlar | rımızı, bilgimizi, gücümüzü ortaya koymuş Beşiktaşlıla ş rız. İçimizde defalarca şampiyon | olmuş 30-40 atlet, kulübüne şam- piyonluk kazandırmış futbol ta- kımları vardır. Bizi, çeyrek asır evvel kurulmuş köhne bir sistemle % Pek yakında 'T Ü A K Sinemasında O SATILIK KAHRAMANLAR RICHARD BARTHELMESS - LORETTA YOUNG Harbi Umuminin doğurduğu hakiki facialardan biri... Memure Aranıyor. ,nilemiyen bir topluluğu idare eden manivelâ- — nın başında daha fazla durmakta © İdareye kalkişanlar kulübümüze'l 1 ne kazandırmışlardır? Ağabeyle- rile anlaşamayan bir gençlik, idarecilerini beğenmiyen bir aza kütlesi. İşte hepsi bukadar. Kulüb idarecilerine karşı ceb- he alan gençlik, şimdi idare şek- linin değişmesinden bütün ruhla- $ rile bağlı bulundukları Beşiktaş kulübünün yükselişi ve bu kulüb- — de en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün aza arkadaşların karşılıklı bir saygı ve sevgi ile elele vermesinden doğacak sami- miyetten başka bir şey istemiyor- lar. Mensubları tarafından güve- idare heyetinin, ısrar etmesi nö kadar yersiz bir gayretse, — İyiliğe doğru şuurla değişim dileyen - gençliğin İsteği de o kadar baklıdır. Beşiktaş ekseriyetini teşkil eden bizlerin bütün arzumuz bundan ibaretti. Bunun isbatı İse, aramızdan tek — bir kişinin bile hâlâ siyah beyazı terkedip her hangi bir teşekküle girmiş olmamasında görünür. Biz, aile yuvamızdır, dediğimiz kulü- bümüze her zaman sadık kaldık — ve her zaman sadığız. Beşiktaş kulübü sade ona candan bağlı yuürd delikanlılarına aiddir. Bu imanımız o kadar kuvvetlidir ki, içinde bulunduğumuz aykırılığın ergeç düzeleceğini, kulübümüzde j Cumhuriyet kanunlarının, mes'ul idarecilerin, rey hakkına sahib arkadaşların hâkim olacağını aslâ sarsılmayan derin bir ümidle bekliyoruz. Bunun haricinde söylenen ve "göylenecek bütün Bözlere, dedi- kodu demekten başka bir cevab bulamıyoruz. Efkâriumumiye karşısında, bu hakikatin tebarüzlü için muhterem gazetenizin vasıtalığını hürmetle rica ederim Beşiktaş kulübü atletlerindeni kulübü — azalarının — Tatanbul Belediyesi . - oSU Tepebaşi Şehir Ş!hll'Tlljit Tiyatrosunda T . Bugün matine 14-30 akşam 20 de Komedi Ankara Ziraat Bankasından: Ankarada yetmişbeş liraya kadar ücretle muhasebe makinala- rında çalışacak dört Bayan mekanograf ve bir daktiloğraf alınacaktır. Müsabaka 20/1/935 pazar günü Ankarada yapılacaktır. Müsa- bakaya girebilmek için enaz orta tahsil görmüş olmak ve 18 İle 25 yaş arasında bulunmak şarttır. Isteyenler 15/1/935 gününe kadar Türkiye Ziraat Bankası “Genel Muhasebe Müdürlüğüne bizzat veya mektupla müracaat etmelidir. « — Esnaf Cemiyetler Başmurakıplığından? İstanbul Arabacılar cemiyetinin İdare heyeti seçimi 13/1/935 . n - saat 10 dan 16 ya kadar Meydancıkta Aşırefendi caddesi M'.“Elıar gîım : cemiyet merkezinde yapılacağı alâkadarlara ilân olunur. ea C VA Beşikt;ş _]mn Kulü-! bündeki Anlaşamamazlık f ANSANLIK |

Bu sayıdan diğer sayfalar: