Z 8 ikinci kânun Siyaset ÂAlemi Pasifik Anlaşamamaz- lığına Dair Vaşington andlaşmasının Japonya tarafından — bozulması üzerime alâka- darlarda hasıl olan heyecan -henüz dinmedi. Her ne kadar bunlar, böyle Bir akıbeti beklediklerini tekrarla. maktan geri kalmıyorlarsa da — bu bozma işi bir emri vaki oluncaya kadar ümide düşmekien kendilerini l,ırhıı-ıdıldın da — muhakkaktır. Şimdiki veziyeti, Nevyor' — Heraldin bir bendi ğayet İyi hulâsa ediyor. Ben fazla bir şey söylemeden bu bendi buraya nakletmeyi daha faydalı bu- luyorum: Vaşington endlaşmasını im devletlerden berhangi birisi, Lunhı:iı: Taşmanın Muhteviyatına âyları hare- et edecek olursa bu bir ehemmiyeti olamaz. Çünkü Japonyanın bu muahe- Yesh etmesi, bu vadide söylene- lan böyl ılal a yle yapılabilecek tekliflerin de — bir kıymeti - yoktur. Zira Japonyanın Yarzı hareketi, bu İmsusda da her türlü imkânı Sötülda he Bir diğer gazeta lse, gelecek yeli Oüwıl; aydınlatıyor : ' ok Yük manevralar çu aerikanın bü. Filiyor, Bu yeder. —Ayni zamanda İngilizleri dö Tei Bimek istiyeceği mubhakkaktır. ""..HN—'. “teşten kestane lııı- kııdi’;ıeı::h..l. h—b...:' YA 'arına nem içindir ki, Singepaşlerler. Bu. #n küvvetli üslerinden biriei y : Münakeşa edebilmek İçi : 1 İsı:ııuı olmanın lüzumuna kıîıidirlîı:ı a di tere kuvvetlidir. : ünkiyaf, n Bİ anı Fıhleııhdlı. Binaen- ateşi açmak Amerikalılara ' — Siteyya | Tehlikeli Bi X, kıuB ic r Avlanma lesi anada ) — Bir bu belik ” ailarken » Vapurdun balebekz ınınd.. &’bî:n liğın — Keşki Behice, arkadaşının Eııııı maksatla söylediğini e B ai ai ASA #Amimiyeti hemen sezdi; ,Sevmediğine Tg;*'- — 8V017 935 *HARİCİ Sar Re'yiâmı Yaklaşırken Sarbrak, 5 (A.A.) — Alman papar- ları, Sarın Almanyaya ” dönmesi için Sar kiliselerinde dun edilmesini iste- mişler, Sar eşrafına da Almanya le- hinde müşterek bir beyanname neş- retmelerini — bildirmişlerdir. — Fakat umumi rey komisyonu bu kareketi bitaraflığa aykırı gördüğü için bir karar verecektir. . Sarbruk, 6 — Alman cephesi bir nümayiş yapmıya karar verdiği için nümayişti kümeleri sokuklarda birik- miye başlamıştır. Aralarında kadın- lar da vardır. Bu nümayiş için 48 hus susi tren — kiralanmıştır. Nümayiş hâdisesiz geçmiştir. ai Parla, 6 (A.A.) — Sarın Almanyaya dğiııııi Alman dış siyarasında mühim bir dönüm moktasmı olacak ve Bay Hitler Fransaya müsbet anlaşma tek- lifleri yapacaktır. * Paris, 5 (ALA) — Bu ayın 3 ve 4 tarihli Fransız gazeteleri Berlin polisi tarafından toplattırılmıştır. Sıyasal Cinayetler Ve Bir Mütalea Moskova, $ (A. A.) — Leningradda işlenen cinayet münasebetile sulkard- cilere verilen Ölüm cezasım sözgelişi eden İzvestiya gazetesi — diyor ki : * Mars'ılya <inayali yeryüzünde her- kesi hiddetlendirdi, Halbuki banı Av- Tupa — ülkelerinde suikasde: beyaz Ruslara misafirperverlik gösteriliyor. bunu anlıyamıyorur. Şu talde bu gibi ülkeler sulkesdcilere verilen ce- Zayı protesto eteeler bile hiç şaşım- yalım, ,, Sir Edene Göre Savaştan Sık Bahsetmek Tehlikelidir Londra, 5 (ALA) — Hariciye müs- teşarı Bay Eden Nivkastl de bir nutuk söylerken, harb tehlikesini söz gelişi etmenin tehlikeli bir Iş olduğunu, son gövlerde barış yolunda düzenlikler görüldüğünü, fakat Uluslar Kurumunu askeri bir makine haline getirmenin de yanlış olduğunu ileri nürmüştür. Aşık — Sen de acıyorsun, değil mi? — Evet, acıyorum. Keşki sev- meseydi.. Boşuna bedbaht olması İyi —i? Bilmeyerek dahi - olsa, başka birine azab, ıstırab vermiş olmam hoşuma gitmiyor... Behice, durmuştu, Beyhanın yüzlüne bakıyordu: — Nasıl, nasil? Borsa seyahati, senin sinirlerin cpey düzeltmiş... Bak, ne güzel, ne mautıki konu- şuyorsunl Beyhan, başını eğdi, yorgun bir sesle: — Belkil dedi, — Belki değil, o, muhakkak... Sen, kendin, elbette farkında ola- marsın, şekerim! Beyhâan cevab wermedi. 'Behi- caye: — Bursa seyahatinin iç yüzü- nü, sen tamamile bilmiyorsan, diyecekti. Fakat bunu söyleyemedi, ihtiyar köylünün ölümünde bir suç ortals lığı varmış gibi için için titriyordu: Bebice, arkadaşının uyaallığı- ma şaşmaktan kendini alamıyordu: — Adeta huyun — değişmiş, Beyhan.. .Vallahi memnun oldum. Beyban, yine sesini çıkarmı- SON POSTA Meydana Flemington - ( Amerika'da ) 5 — Lindbergin çocuğunu — kaçı- rıp öldürmekten suçlu Havptmanın | sorgusuna — de- vemedilmiş, Lind: berg, — çocuğun götürülmüş — ol- duğu — mezarlığa fidye — vermek için gittiği za- man bir duvar arkasında konu- gulanları işittiği- ni ve bu arada suçlünnn — sesini tanıdığını söyle- miştir. Jüri he- yetinin harle ile teması kesilmiş, muhakeme ayın yedisine bıra kılmıştır. Muhskemeyi dinlemek için bu küçük kasabaya — binlerce kişi gelmiş, kasaba ihya olmuş, Bele- diye Reisi bu muhakeme saye- sinde kasabada iktısadi buhran- dandan eser kalmadığını söyle- miştir. * Flemington, 6 (ALAJ — Suç- lunun avukatı, çocuğu kaçıranın bıraktığı kâğıttaki yazının Havpt- Paraguvay - Bolivya Muharebesi Assompslyon, 6 (A, A)— Paraguvay kuvvetleri bir gehri ole geçirmişler. ir. Bolivyalılar garbe doğru çekiliyorlar. Bulgaristanda Af Sofya, 6 VA Ai) — Kıral, birkısım mahbkümlerı uffetmiştir. yordu. Behice, gülmeye başlamıştı: — Bu halin, ne boşuma - gidi- yor, bilseni.. Beyhan, arkadaşının - sevinci anlıyordu. Ona göre Harun Şinasi- ye talih gülüyordu. Beyhan, du- daklarını ısırdı; Behicenin hayalini bozmamak istedi: — Eskiden pek haşarı, değib dim, Behicel — Hayır... Eskiden Gensiz- dint.. Hayli de şımarıklın... Hak buki, senin gibi cici bir Yıza, densizlik yaraşmıyor... Beyhan, birden Behicenin ko- kanu tutmuştu: — Bugün, şirketten çıkınca kimi görsem, beğenirsin? Behice, durdu ve şübhe ile, tereddüdle baktı: — Kimi? Harunu mu? Beyhan, başını hafilce çarpıt- maıştır — Onun en yakını.. Behicenin, yüzü parlamıştı: — Cewvad Galibi mi? Konuştu- nuz mu ? — Evet. —Bana, Yalovaya gittikleriden bahsetti. Behice, bir adım gerilemişti; tek gözünü kırptı ve bir kahkaha kopardı: — Yalan! Beyhan afallamıştı: —hYı'lın mı? Pek ciddi söy- Bebicenin — kahkahası, sinirle burkulmuştu: TELGRAFLAR Çıkaracağını Söy ı ! E l | İ_._.inberg’in Çocuğunu Öldürenin Muhakemesi Suçlunun Av_ukatî,lîsıl Suçluları lüyor £. Suçlu Havptman, karısı ve çocuğu manın yazısı olmadığını ve gele- cek celsede iki kadın ile iki er- keğin çocuğu kaçırmakla ittiham edileceğini söylemiştir. Havptmr- nu, gazetelerde kendisine ald yazıları okuması yasak edilmiştir. Son Posta: Lindberg, çoca- gu kaçıranlardan aldığı mektubda paraları mezarlığa getirmesi, du- varın arkasından uzanacak - ele vermesi, fakat duvarın arkasına bakmaması ihtar edilmişti. Londrada Eski Bir Bomba Patladı Londra, $ (A,A.) — Büyük harbde tari tayınis nehrine atılmış olan bir bomba dün patlamış, bir zarar vermemiştir. Fransız Parlâmentosu Paris, 8 ÇALA) — Poarlemento & Bmnde tekrar işe bıg'ıyıı'ııt.!ıı— KS — Onun kadar — kolaylıkla yalan söyliyen azdır. Hem gayet clddi söylediği için, iğreti durmaz, yaraşır da.. Beyhan, sersemlikten kendini kurtaramamıştı: — Peki, ne diye yalan 58 lüyor? Ka Ş Behice, ciddi - ciddi kaşlarını oynatıyordu. — Bir kere yalan söylemek için yalan söyler... İktincisi de, senl ürkütmemek için.. — Ne diye beni ürkütmemek için? — Sen, Bursada Tken, biz de eğleniyorduk; — demek.' Funlar, Cevad Galibe mahsus çevirme hareketleridir. Harun Şinasl ol saydi, yutkunur, kekeler, doğruyu söyleyiverirdi... Beyhan, cevap vermedi. Be- bice, göz ucile arkadaşına bakr yordu ; Beyhanın Cevad galibi mi, yoksa Herun Şinasiyi mi tak- dir ettiğini anlayamadı.. -—i Cevadi Cafib, odadan içeri girer girmez, kapıyı brrla kapadı ve odanın ortasına fleriledi ve bir çarliston fiyürü tuttardu; kollarr m oynatarak zaıplamıya, sıçramıya buş'adı. Kapıın gicirdayıb açıldığımı duyan Haran — Şimasi, oturduğu koltuktan yarı dönmüştü. Cevad Galibin zaplayıb sıçradığıı — gö- rünce, ağzı bir karış açık, baka Meseleyi baştan- başa Değiştirecek Bir Nokta Dikkat ederim, aşk bahsinde benden natihat İstiyen okuyucu- larından çoğu, gönderdikleri mek- tublarında muayyen bir mesele | hakkinda birçok tafsilât verme- lerine rağmen en mühim kısmı ihmal ederler. Meselâ bir genc vardır. ki, İstediği — kizın ailesi tarafından reddedildiğini — söyler. Bir kız bilirim ki sevdiği gencin son zamanlarda kendisinden yüz çevirmiye boşladığını anlatır, fa- kat bu iki misalde de, ailenin kıza talib olan genci neden iste- mediği, yahut da kızı seven ger cin son yııııııılıı'ıiı ııdııll yüz irdiğ ı değildir. Geliniz de Tei sbedi Ba li d0 şünce ile doğruya yaklaşan bir tavsiyede bulununuz. Bakınız, bu sabah da bay Rifkıdan bir mektub aldım d- yor ki; 422 yaşındayım. Boyum uzunca vücudüm ne gişman, ne de zayıf- tır. Kenci seviyemle mütenasip bir kız arıyorum, ne yapayım? ,, Geliniz de cevab veriniz, işte bir. gençki yaşım, boyunun uzunluğunu, vücudünün balık eti oluşunu seviyesi hakkında bir fikir vermeye kâfi buluyor, buna ne dersiniz? Haydi bu saydıkla- rını, hoşuma gitmiyecek şekilde olmakla beraber biz de kâfi bula- hm, İzahatı yine eksiktir, filha- kika kaç parası olduğunu ve ne kazandığını yazmayı unutmuştur, işte bir nokta ki, bir muhakemeyi esasından değiştirebilir. Ş TEYZE İranla İrak'ın Sınırları Cenevre, 5 ( A-A. ) — İran hükü- meti, İrak - İran hudud anlaşama- mazlığına dair Uluslar Kurumuna vere diği bir. metada, İrak Te doğrudan doğruya müzakereye girişmeye harır olduğunu, yabud bu işi Uluslur Kuru- muna birakacağıaı bildirmiştir. kaldı: — O ne çıldırdın mı? Cevad Galib, ellerini birbirine vurarak hâlâ sıçrıyordu; Harun Şinasi, korkak korkak gözlerini kırpıştırıyordu. nu ileriye uzattı, elini gösterdi : — Huzuruma gel ölimi öp, bakayım! ü ea Harun - Şinasi, biraz da yapmacık olan neşenin, sevincin aslını ağır ayağa kalktı Galibe yaklaştı, elini onun omu> zuna koydu: — Üzmeden söyle... Cevad Galib, gözlerini kapa- mıştı: — Onu gördüm. Haron — Şinasi, sordu: bir nefesde n? Covıde:;İb. bir facıa aktörlü tavru almıştı: — Ta kendisinil K H inasi, arkadaşımı ko- lunda:Tıvîı-ü ve zorla çekerek bir kanepeye otarttur — Çabuk söyle, nerede gör dün? Konuştun mu? Cevad , beyecandan sesl ve ın.ı: :Hı-qıu 'ıııdHım Şinasiye u: FaTa aa ç n ae tayım. Ne oluyorsun? ÇArkası var )