8 Ocak 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Pasifik Anlaşamamaz- dığına Dair Vaşington andlaşmasının Japonya tarafından bozulması üzerine alâka« :l:ırhırda hasıl olan heyecan -henüz dînmedi. Her nekadar bunlar, böyle bir. akıbeti beklediklerini tekrarla- maktan geri kalmıyorlarsa da — ba bozma işi bir emri vaki oluncaya ea ::, :::::kı düıı;ektıı kendilerini h arı da — muha . Şimdiki vaziyeti, Neyvyor' l:::ctllîı bir bendi ğayet iyi hulâsa ediyor. Ben farla bir şey söylemeden bu ğnııd'ı buraya nakletmeyi daha faydalı bu- luyorum; Vaşington andlaşın i y devletlerden Iıorhanşgi ::l:ı, l.l'uıı.lıs D nın muhteviyatına İğ;.t edecek olursa bu bir ehemmiyeti | maz. Çünkü Japonyamın bu muahe- fesh etmesi, bu vadide söylene- Diğ stmiye imkân vermez, km;f taraftan gemi nizbetleri a a bundan böyle yapılabilecek b erin de bir kiymeti yoktur. ei Japonyanın - tarzı hareketi bu ğ a da her türlü imkânı or;:ıdıı aa : gazetö İs Yeti Şöyle ıyduılatıyuıe: üşünk e Büyük okyanosta Am mMmanevral and- aykırı hare« erikanın bü- âr yapacağı haber ve- anevraların nun içindir ki, Singapur'da (Ün kuvvetli üsleri wTi nden birini yaptılar, Ç::ı:l:ltîı Dlg::îk:]âa edebilmek îçîı; A : e 9 düzumuna kanidirler, tin inkişafını hkuv"tüü Ve vazlya eklemektedi BI İlk üği « r. Bilnaen- düşü çmak Amerikalıl B | t .u va-y. Anei w b_ Tehlikeli Bir Avlanma arrie, 5_(Kanıdı )— Bir buz Üzerinde balık — avlarken Üçü tayyare tarafında rilmiş, ikisi _ .tılııulîudılr.d. kendiliklerinden kur- Sevmediğine /...3) — Tefrika ” İ K Mahmut V ğ 8/117 935 ; ,%r_,-jîf Ve Cevad Galibi CıaN ; | aeer kürş kaldızıma # '*hı — Sen de acıyorsun, değil mi? vaya atladı. — geçti, tram- — Evet, acıyorum. Keşki sev- İ y :neıeydi.a. Boşuna bedbaht olması 'apurdan — çıka i yi “mi? Bilmeyerek <dabhi - olsa, arasında Beyhîıı n&:%hgjn başka birine azab, ıstırab vermiş Seçebilmişti, hğu:du iceyi güç | olmam hoşuma gitmiyor... — — Behir, burada Behice, durmuştu, Beyhanın İskekiden. kaaları — yüzüne bakıyordu: Mmühürdara. doğrü geçerek | — — Nasıl, nasil? Borsa seyahati, — yordu: ağırağır anlatı- Bak, ne güzel, ne mantıki konu- HSA — o Hd şüyorsun! — PRERE n del ;İfğüm' Beyhanl Âb, aei | be aa e NB “ebüean Beviyor.. geç Fakat seni, çok — Belki! dedi, "?Y li » ŞOzIerimı kızmıyorsun — Helkideğik « aahaklitiki haberini d d:“—ı' Senin evlenmen | Sen, kendiu, elbette farkında ola- Çöküve uym:g_“ zaman, birden | marzsın, şekeriml bir saniyede Mnsan, bir Beyhan cevab wermedi, 'Behi- ıııomi.uı_ E—mv"diîl'l gör- | ceye: olsaydın, _:_în'“ de görmüş — Bursa seyahatinin iç yüzü- genc... Ve kabel .: Nihayet, bir | nü, sen tamamile bilmiyorsun, Z nıgahatl de, seni sev- | diyecekti. Beyh : Fakat bunu söyleyemedi, ih Hkik yhan, Bayrlihtiyari içini çek- | köylünün M’hir suç = — Keşki lığı varmış gibi için için titriyordu: Bikke, arkidaş D BAD YRGTTR AĞAT maksa B ÜT bunu ne | na şaşmaktan kendini alamıyordu: Bi Ha söylediğini pek anlaya- — Adeta huyun — değişmiş sömiainLe Skat onun sesizideki | Boykan.. .Vallabi memmmm oldum. yeti hemen sezdi; — | Sar Re'yiâmı |Yaklaşırken Sarbruk, 5 (A.A.) — Alman papaz- İarı, Sarın Almanyaya dönmesi için Sar kiliselerinde dua edilmesini iste- mişler, Sar eşrafına da Almanya le- hinde müşterek bir beyanname neş- retmelerini — bildirmişlerdir. — Fakat umumi rey komisyonu bu hareketi bitaraflığa aykırı gördüğü için bir karar verecektir. .; Sarbruk, 6 — Alman cephesi bir nümayiş yapmıya karar verdiği için nümayişti kümeleri sokaklarda birik- miye başlamıştır. Aralarında kadıh- lar da vardır. Bu nümayiş için 418 hu« BuUsİ tren — kiralanmıştır.. Nümayiş hâdisesiz geçmiştir. eli Parla, 6 (A.A.) — Sarın Almanyaya dfinıımıi Alman dış siyasasında mühim bir dönüm noktası olacak ve Bay Hitler Fransaya müsbet anlaşma tek- lifleri yapacaktır. * tarihli Fransız gazeteleri Berlin polisi tarafından toplattırılmıştır. Sıyasal Cinayetler Ve Bir Mütalea Moskova, 5 (A. A.) — Leningradda işlenen cinayet münasebetile suikasd- cilere verilen ölüm cezasımı sözgelişi eden İzvutiyn gazetesi — diyor ki 1 “Marsilya <inayeti yeryüzünde her- kesi hiddetlendirdi. Halbuki bazı Av- rupa ülkelerinde suikasdcı beyaz şul'lıı-ı misafirperverlik gösteriliyor. şŞte bunu anlıyamıyoruz. Şu halde bu gibi #lkeler sulkasdcilere verilen ce- Zayı protesto etseler bile hiç şaşım« ’allmın B v“. Sir Edene Göre Savaştan Sık Bahsetmek Tehlikelidir Londra, 5 (ALA) — Hariciye müs- teşarı Bay Eden Nivkastl de bir nutuk söylerken, harb tehlikesini söz gelişi etmenin tehlikeli bir İş olduğunu, son günlerde barış yolunda düzenlikler görüldüğünü, fakat Uluslar Kurumunu nskeri bir makine haline getirmenin de yanlış olduğunu ileri sürmüştür. | man bir duvar * SON POSTA Lindberg'in Çocuğunu Öldürenin Muhakemesi Suçlunun A;uka;ı, Asıl Suçluları Meydana Çıkaracağını Flemington ( Amerika'da ) 5 — Lindbergin çocuğunu — kaçı- rıp öldürmekten suçlu Havptmanın #? sorgusuna — de- | vamedilmiş, Lind: berg, — çocuğun " götürülmüş o- © duğu mezarlığa fidye — vermek için gittiği za« * z arkasında konu- gülanları işittiği- ni ve bu arada suçlunnn — sesini tanıdığını söyle- miştir. Jüri he- yetinin haric ile * teması kesilmiş, muhakeme ayın Te yedisine bıra kılmıştır. Muhakemeyi dinlemek için bu küçük kasabaya — binlerce kişi gelmiş, kasaba ihya olmuş, Bele- diye Reisi bu muhakeme saye- sinde kasabada iktısadi buhran- dandan eser kalmadığını söyle- miştir. * Flemington, 6 (A.A.) — Suç- lunun avukatı, çocuğu kaçıranın bıraktığı kâğıttaki yazının Havpt- Ka T 5 Mağrele Ve NL D ee ae li Z eer Söylüyor — v * ĞAi çet Suçlu Havptman, aZ karısı ve çocuğu manın yazısı olmadığını ve gele- cek celsede iki kadın ile iki er- keğin çocuğu kaçırmakla ittiham edileceğini söylemiştir. Havptma- nm, gazetelerde kendisine aid yazıları okuması yasak edilmiştir. Son Posta: Lindberg, çocu- ğu kaçıranlardan aldığı mektubda paraları mezarlığa getirmesi, du- varın arkasından uzanacak ele vermesi, fakat duvarın arkasına bakmaması ihtar edilmişti. Beyhan, yine sesini çıkarmı- Paraguvay - Bolivya Muharebesi AIIOIBP!İTU!I. 6 ('Aı A.)— -Paılıguqı’ kuvwvetleri bir gehri ele geçirmişlercir. Bolivyalılar garbe doğru çekiliyorlar. Bulgaristanda Af Sofya, 6 (A. A.) — Kıral, birkısım mahkümları uffetmiştir. yordu, Behice, gülmeye başlamıştı: — Bu halin, ne hoşuma gidi- yor, bilsenl.. Beyhan, arkadaşının sevinci anlıyordu. Ona göre Harun Şinasi- ye talih gülüyordu. Beyhan, du- daklarını ısırdı; Behicenin hayalini bozmamak istedi; — Eşkiden pek haşarı, deği- dim, Behicel — Hayir... Eskiden Gensiz- din!:.. Haylide şımarıktın... Hak- buki, senin gibi cici bir Kkıza, densizlik yaraşmıyor... Beyhan, birden Behicenin ko- lunu tutmuştu: — Bugün, şirketten çıkınca kimi görsem, beğenirsin? Behice, durdu ve şübhe ile, tereddüdle baktı: — Kimi? Harunu mu? Beyhan, başını hafilce çarpıt- mişti: — Onun en yakını.. Behicenin, yüzü parlamıştı: — Ceywad Galibi mi? Konuştu- nuz mu 7? — Evet. —Bana, Yalovaya gittikleriden bahsetti. Behice, bir adım gerilemişti; tek gözünü kırptı ve bir kahkaha kopardı: — Yalan! Beyhan afallamışti: — Yalan mı? Pek ciddi söy- Niyordu. burkulmuştu: Bmnde tekrar işe baş'ıyacaktır. Londrada Eski Bir Bomba Patladı Londra, 5 (A.A.) — Büyük harbde Almanlar tarafından taymis nehrine atılmış olan bir bomba dün patlamış, bir zarar vermemiştir. Fransız Parlâmentosu Parls, '6 (ALA) — Parlemento ayın — Onun kadar kolaylıkla yalan söyliyen azdır. Hem gayet ciddi söylediği için, iğreti durmaz, yaraşır da.. kaldı: Gönül İşleri Meseleyi baştan- Bir Nokta Dikkat ederim, aşk bahsinde benden nasihat iİstiyen okuyucu- larımdan çoğu, gönderdikleri mek- tublarında muayyen bir mesele hakkinda birçok tafsilât verme- lerine rağmen en mühim kısmı ihmal ederler. Meselâ bir genc vardır. ki, İstediği — kızın ailesi tarafından reddedildiğini — söyler. Bir kız bilirim ki sevdiği gencin sgon zamanlarda kendisinden yüz çevirmiye boşladığımı anlatır, fa- kat bu ikâi misalde de, ailenin kıza talib olan genci neden iste- mediği, yahut da kızı seven gen- cin son zamanlarda mneden yüz çevirdiğl yazılı değildir. Geliniz de bu şuı:lüy:l'âıda.ğıîd;hm bir dü- şünce ile doğruya yaklaşan bir tavsiyede bulununuz. Bakınız, bu sabah da bay Rifkıdan bir mektub aldım di- yor ki: “22 yaşmdayım. Boyum uzunca vücudüm ne şişman, ne de zayıf- tır. Kenci seviyemle mütenasip bir kaz arıyorum, ne yapayım? ,, Geliniz de cevab veriniz, işte bir. gençki yaşıı, boyunun uzunluğunu, vücudünün balık eti oluşunu seviyesi hakkında bir fikir vermeye kâfi buluyor, buna ne dersiniz? Haydi bu saydıkla- rını, hoşuna gitmiyecek şekilde olmakla beraber biz de kâfi bula- lım, İzahatı yine eksiktir, filha- kika kaç parası olduğunu ve ne kazandığımı yazmayı unutmuştur, işte bir nokta ki, bir muhakemeyi esasından değiştirebilir. TEYZE İranla İrak'ın -Sınırları Cenevra, 5 ( ALÂA. ) — İran hükü- meti, İrak - İran hudud anlaşama- mazlığına dair Uluslar Kurumuna ver- diği bir motada, İrak İle doğrudan doğruya müzakereye girişmeye hazır olduğunu, yahud bu işi Uluslar Kuru- muna bırakacağını bildırmıştir. Cevad Galib, ellerini birbirine Beyhan, sersemlikten kendini kurtaramamıştı: — Peki, ne diye yalan söy- lüyor? e Behice, ciddi - ciddi kaşlarımı oynatıyordu; > KER.. Bir kere yalan söylemek için yalan söyler... “Tİktincisi de, seni ürkütmemek için.. — Ne diye beni ürkütmemek | İçin? — Sen, Bursada İken, biz de eğleniyorduk; — demek." Funlar, Cevad Galibe mahsus — çevirme hareketleridir. Harun Şinasl vl- saydi, yutkunur, kekeler, doğruyu söyleyiverirdi... Beyhan, cevap vermedi. Be- bice, göz ucile arkadaşına bakı- yordu ; Beyhanın Cevad galibi mi, yoksa Herun Şinasiyi mi 'tak- dir ettiğini anlayamadı.. — 492 — Cevad Calib, odadan içeri girer girmez, kapıyı bızla kapadı ve odanın ortasına dleriledi ve bir çarliston figürü tatturdu; kolları- rma soynatarak zıplamıya, sıçramıya buş'adı. Kapımın gıcırdayıb — açıldığım duyan Harun Şinasi, oturduğu koltuktan yarı dönmüştü. Cevad Galibin zeplayıb sıçradığını gö- rünce, ağzı bir karış açık, baka vurarak hâlâ sıçrıyordu; Harun Şinasi, korkak korkak gözlerini kırpıştırıyordu. Cevad Galib, oynamaktan yo- rine vurarak durdu ve sağ kolu- nu ileriye uzattı, elini gösterdi : — Huzuruma- gel, olimi öp, bakayım! Harun Şinasi, bu taşkın ve biraz da yapmacık olan neşenin, sevincin aslını sezinlemişti; ağır ağır ayağa kalktı — ve Cevad Galibe yaklaştı, elini onun omu- zuna koydu: — Üzmeden söyle... Cevad Galib, gözlerini kapa- mıştı: — Onu gördim. sordu: — Beyhanı mı? Cevad Galib, bir facia aktörü bir nefesde — Ta kendisini! Harun Şinasi, ko. lundan kavradı ve zorla çekerek ? Konuştun mu? dhâeşaorüdü!. heyecııd_an ı_eıi ve elleri tîtîreyendîîarun Şinasiye arak bakıyordu: : tayım. Ne oluyorsun? - A Arkası var ) — başa Değiştirecek! * Üi

Bu sayıdan diğer sayfalar: