8 İlönci kânun Hergün Yerli Sanayi — Kendini Tanıtmalıdır » Önümde duran İngiliz gazete- alalı sayfalarını açıyorum. Günün hadiselerine ald haberler, mütala- ılı_r. resimler ve tahliller arasında irli ufaklı bir yıgın ilân var. Hepsi de muhtelif Ingiliz fabrikalarının ııı.mılltmı okuyuculara — teşhir çediyor. Yirmi dört sayfalık koca Hogiliz gazetesinin hemen yarısın- dan - fazlasını raklâm kaplamış. 0.loıolıil. dikiş makinesi, elek- trik levazımı, mobilyalar, kundu- raler ve hulâsa iğneden — ipliğe tıd;lr herşey var, Hepsinin de eslları ve cinsleri ayrı ayrı ya- rılı. Bir elbise fıbrikıyıı. ğne);:- ;ıll: !ıüllı bir sayfasını kaplamış, .—'h::ıı_dı yapılan binbir. çeşid .m .n.n;.. resimlerile koca sayfa Geçelim. Bir Ame tesini ele alalım. Nevy':::(.ı :ı.kı:ı; İri kıyım bir. gazete, 28 sayfa ve bi . do yaYfa çeşid çeşld ilânlarla Var, |— Bumü geçelim. Fra hsız ::rhıl karıştırıyorum, Guıd'ı.[gl:ı.ı E :ııyı gelen on beşe yakın Fran- B u::::üfiıu hepsl de Fransız -i D Srun ge bicili reklâmlarile arı gördükten sonra — bi- tla edilen, yer, iki Ba : , ylayı dold muyor. Bunun da yarıdan fıı'll: Sını resmi ilânlar teşkil ediyor. Cümhuriyet pa birinci yalı bu yurdda bir E:d'ğt S tütmezkcen bugün her töy yape- bilgisi, Türk sadüf kette lediği 'azla fabrika iş Üçünün — ilânl y di, Közelelerde ancak armı Örebili, :lıi'l!lıri bir :ıııı 'ı:':": aat duvarlarda da ılnı:lıl nlarındı yoruz. l baskü birşey görmü- l*dlîrîkırslııım. Yurddaşlara (m_"î Türk malimı mak içi Bazeleden daha c'cmercıiç ı:ılâ:ll:: lıuv::lli bırovıııtı mi biliyorlar? 'ayır. O halda ;,d.n"dç;n istifade ış:l' 'ıl:l' İstiğna nedendir? Blren UDün cevabini vermi ği kü ağzımızdan çık.':'ıî.::wı; lerl çok acı olacaktır. a Yıldı:'u $e kadar Söyliyel'm: Yıla açılan yerli malları Sanayi “teşebbüsünü * gölürmek İçin çok fanıtır. Reklâm t:ı!ı; Ülkemizde d - © ..i n:ıî'lll bılmıyıı ynrd::şld::k:: eksik değil ve çoktur, Bir : ü Cı;ıuı!uk Mu? Ajansının - ). AA B tü İ Taatamder SİYİ yapıldığını, © memle-- Resimli Makale Görlüyorsunuz SON POSTA ya.. Deniz durgun, hava güzel ve şu ufacık tekne, bütün tehlikelerden uzak, yoluma devam edi- yor. Fakat biraz sonra, mütbiş bir fır- tınanın ortalığı karmakarışık etmiyece- inl kim iddia ede- ilir. Eğer kaptan muhtemel bir teh- İ AT LAĞT aa likeye karşı tedbir almamışsa, felâket muhakkaktır. Yolunuz no kadar düzgün olursa olsun, ted- bir almadan yola çıkmayınız. SON TELGRAF HABERLERİ Bir Sır itfşa Edildi İngiltere, En Gî_;li Kapıları Bile Nasıl Açabiliyordu ? Londra, 7 (A.A.) — Ingiltere- nin büyük âlimlerinden mühendis ve manyatizma eksperl Sir Alfred Eving ölmüştür. M. Eving, muharebe esnasında düşman telgraflarını açmak hu- susunda çok büyük iİşler görmüş olan meşhur kırklar — meclisini ortaya çıkaran adamdır. ”| Bir Facia 1914 lik kânunundan sonra Al- manya açık deniz filosunun bütün hareketleri bu meclis teşkilâtınca havadan alınan düşman telgraf- ları ile derhal malüm olmuştur. Meclisin çalışma tarzı bügün de ciddi bir surette saklanan bir sırdır. Mec'isce açılan telgraflar nıındı_Alıınyı Dış Bakanmı Fon Adalet Divanı i Küçük Mehmed Knrde;înîlVe Amerika Göğsünden Yaraladı Urla (Hususi) — Burada iki küçük çocuk evde oyun oynarlar- ken miülessif bir kaza olmuş, bir çocuk ıîııı surette yaralanmışlır. Hâdise Urlanın Hille mevkünde Sarı Alinin evinde olmuştur. Alinin annesi ve ablası zeytin , toplamıya gitmişler; evde kalan iki küçük çocuk oyun oynamak için duvarda asılı bulunan tüfeği ellerine almışlardır. Bunlardan küçük Ibrahim, Mehmede: — Nişan al, göğslüme ateş etl.. - Demiş... Bu emre göre hare- ket eden Ibrahim ateş etmiş; tü- fekten kuartulan kurşün zavallı İbrahimin - sağ koltuğundan gire- rek so'undan çıkmıştır. Oyun da bu suretle hazin bir netice ver- miştir. Küçük yaralı İbrahim İz- mir memleket — hastahanesine gönderi'miştlir. — Â. Fransada Grev Lü ( Fransada ), 6 — Burada ve Armantiyede manifatura işçileri, Va- lansiyada da - demirciler grev yap- mışlardır. , ( telefon ederek bize şu suali sordu: “ — Gece yarısına doğru şiddetli bir zelzele daha olacakmış. Bizim- taraflarda böyle bir şayıa dolaşıyor. Çok korkuyoruz. ,, Cevab verdiki “ — Hiç korkmayınız. Tehlike kalmamıştır. İşittiğiniz şayıa yalandır. Artık zelzele olmiyacaktır. ,, Derbal ilâve edelim ki bu genc kadısın İsittiği şayıa -ÂSTER İNAN İSTER İNAN Cuma güvkâ şiddetli ve korkune zelzeleden soara malbaamiıza yüzlerce kışi telefon etti, sarsıntının netlce- leri hıkkıııdı bizden bilgi sordular. diklerimizi bildirdik. Fakat bu arada gene bir kadın da Veşington, 7 (A.A.) — Âyan önder'eri Reisicumhur Bay Ruz- vweltin Başkanlığı altında üç ssat süren bir. toplantı yapmıştır. Bu toplantının sonunda Âyandan Bay Robenson diışarı işleri komlsyo- nutun Amerikanın Lâhey Beynel- milel Adalet Divanına girmesi hakkında bir karar sureti hazır- hyacağını ve bunun - tetkikini Âyan . Meclisine tavılye edece- ğini söylemiştir. Bir Azıli Haydud Tutuldu Diyarıbekir ( Hususli ) — Ne zamahdır. ele geçemiyen azılı haydud Budikânlı Deüoğ'u Hü- seyin, bihayet jandarmalarımızın sıkı bir pişlemesi nelicesinde ya- kalanmıştır. Bu adam, çok canlar yakmış, soygunculuklar — yapmış, daha evvel de bir adam öldür- düğü İçin giyaben — on Üç sene İSTER Kendilerine öğren- | yalana karşı “ artık Zimmermann tarafından Şimali Amerikaya karşı bazı şartlar da- bilinde Meksikaya ittifak teklif eden telgraf ta vardır. Bu telgra- fin Amerika efkârıumumlyesini, itilâf — devletlerinin — yanıbaşında harbe girmek için ikna hususunda en büyük rol oynadığında herkes mütteliktir. 5 « Deniz İşleri Londra Toplantılarında Her Şey Açıkça Konuşulmuş Nevyork, T (ALA.) — Lon- dradan Buraya — gelen Ame- rika — desiz — görüşmeleri — Baş murahhası M. Norman Davis, Loı-_ılndıld deniz konuşmalarının yeni bir toplantı esasını hazırla- dığını ve bu toplantıda bi uzlaş: ma yapılmasının kabil olduğunu söyledikten sonra demiştir ki: “— Ümidim bundan - ibaret- tir. Çünkü geçen konlerans nebir muvaffakıyetle, ne de bir muvaf- fakiyetsizlikle neticelenmemiştir. Yalmz - fikirlerin açıkca ortaya dökülmesine bir. meydan teşkil etmiştir. 61 kınîl köyâlnde gîılı'n ı.ııı "l:i: sırada jandarmalar köyü sarmı Hüseyin hleyin kıçau% kblrllıkle kukiwe yakalanaral mıştır. W BZ A İNANMA! ——— D kuyruklu bir yalandı. Çünkü bugün fen, zelzelenin vu- kuundan evvel insanları haberdar edemiyor. Biz de bu zelzele olmiyacaktır ,, demek suretile mukatele ettik. Çünkü selzelenin olacağı bilinemediği gibi olmuyacağı da bilinemez. Biz bu yalanı, kuyruklu bir şayıayı ortadan kaldırmak ve bu suretle de genc küdini teselli ötmek için söyledik. Şimdi size sorüyoruz: Tehlike zamanlarında böyle korkune — yalanlar — uyduranlarda — biraz yök mudur? olsun — insaf Biz bu gibilerde iasaf ve vicdanın zerresi bile olma- dığına inanıyoruz, son de ey okuyucu: İSTER İNANMA! —— ——— ——— ——— —'.. : | | | w Sözün Kısası Zavallı Kadın İşini Bilememiş! *& Geçen gün Sonm Postada okumuş- sunuzdur. Keyserlli bir tenbel adam, metresinin çalışma tavı etmesine kızmış, kadını iki yerinden ağır ya- ralayarak keçmiş... Bu işte gaşacak gey var: İlkin, bizim billiğimize göre, Kayseriden tenbal adam çıkmaz Kayserililer hem akıll, hem çalışkan — olurlar. Meşhur sözü bilirsiniz, Kayserili: “ Okumam yazmam yoktur amma, Kayseriliyim . dermiş. Okuyub yazmanın vereceği eksikliği tamamlamak için yalnız akıllı olmak yetişmez, İnsan çalışkan da olmak gerektir. Onun sini yaralayan tenbel adamin ger- çekten Kayserili olduğuna ben inana- madım. Kendisini metre bildirmek için öyle demiş olacak. * Sonra da, — doğrusunu — isterseniz yarslanan Bayam da Kayaeriliye lâyık olzcak akıllı bir. kadın — değilmiş. Erkek tenbellik ederse onu çalışmaya toşvik etmek, nikâhlı olsun, metresi ©o'sun her kadımın borcudür. Fakat br erkeği çalışmaya teşvik etmenin de yo'u vardir. n tenbelsin, çalış- m İ denirse — erkeğin — kafası elinden öyle kaza çıkı Vaktile — İstanbul — mahallelerinin birinde hiç iş görmez, vaktini kahves hinede geçirir. bir. adam varmış. Mahallede oturan ve kendisine bir koca bekleyen dul bir kadın bunu haber alır. Araya — vasıtalar — kor, tenbel adama varır. Nikâhdan birkaç sonra kocasına: — Efendi, der, maballenin bekcisi ölmüş, yerine iyi Lir bekçi arıyorlar. Sen böyle gece gündüz işsiz oturu- yorsun. Şu bekciliğe seni yazdırıvere- ilm, Geceleri elinde sopa şöyle bir elir yine yatarsın. Gündüz- isi gibi kahvede serbest . Tenbel adam karısının tatlı dili- ne dayanamaz, razı olur. Bekçiliğe girer. Bir müddet sonra caminin kayyu- mu ölür. Kadın yine kocas'na: — Efendi, der, caminin kayyumu ölmüş. Kayyumluk içi ne olscak? Cami de ziten küçük. Şöyle bir sü- pürürsün, — kandillere yağ — korsun. Kahvede oturmak için yine epeyce vaktip kalır! Adam karısaın tatlı diline bu mefer de dayanamaz. Kayyumluğu da kabul eder. Bir müddet #sonra camis nin müezziul öÖlür. Kadın bu seferi — Benim güzel kocacığım, der, senin sesin de güzel. Bu güzel sesin- den mahalle halkımı mahrum etmek reva mı? Günde beş defa minareyö çıkıb bir erzan okuyuverirsen mahalle hallı senin güzel sesini duyifr dü sana bol bol dualar eder. ezanı pek te fazla güzel okuyayım, deme hal! Kadınlar erkek sesine ba- zan aşık oluyorlar. Sonra benim bayşı- ma ortak çıkarırsın! Güzel ses'i adam bu türlü tatlı dile hiç daysnamaz. Müezzinliği de üzerine alır. Derken mahalle mekte- binin bevyabi o'ur. Kadın bu işi de ldurır. k.)"Andu:ıı.ııı ı':’ılıl doöstlirindan - biri, onun böyle selâm vermeğe bile vakti ka'mıyacak sürette u:»yıh :m:: $ ezhal n u- görünce esi S nberl bu hal Lapı- na geldiğini yanayakıla anlatır. Dostu karıyı boşamasını tivsiye ecince bu Haa enim Ce hatırımdan gemiyor değil, karıyı boşamağa bile vaktim yokl. der. vakit geçtikten x Tenbel erkekler çalışmıya böyle alıştırılır. - Yaralanan bayan da tatlı dille iş görmeği bilmiş oleaydı, tenbel üdzmını kendisine dehba sağ'am bağ- larla bağlamış olurdu. Bir Vapur Oturdu Jaksonvil, 7 (A.A.) — Küba ile Florida arasında yolcu taşı- 'an 6678 - tonluk havana vapuru ;'iloddıııı 55 _ııll açığında kur ma oturmuştur.