Ziya Şekir Devlet Büdçesini Tahsisatı Mesture Kısmı Kemirip Bitiriyordu.. ği müddet | edilir, ümidile - ma ) gekeri bile bin müşkülât ile te- eee a Kİ laygeltik kelle şekeri) ne dudak büküyor- ği Büeei Geşeini Gi Te DSBfA aabebil) - dörlet ve millet, acaba bu şeyh hazret- lerinin en küçük bir kerametir den istifade edebilmiş mi idi? Hatta, bir hayli de za- Harbin devam ettiği müddet zarfında, her ay sarfolunan ( beş milyon altın lira ) nereye gidi- yordu ?.. Bunu, - uzun müddet dahiliye ve hattâ maliye nazırlığı eden - yeni sadrazam Talât Paşa, herkesten daha iyi — biliyordu. Harbin zaruri masraflarına boyun eymek,*pek tabildir ki- hiç kimsenin itiraz edemiyeceği bir keyfiyetti. Fakot, bu xaruri — masrafların yanında bir de (tahsisatı mesture) denilen bir masraf vardı ki, İşte bum_ııı hasab ve kitabı belli değildi, (Tahsisatı mestüre) bir Mı. en yüksek mülkiye ve askeriye —makamları tarafından lfinn edilirken, sonraları muhte- lif sebeblerle valilerden nahiye ln_udürlerlne kadar teşmil edimişti. Vilâyetlerde (zaman ve ahval) ile uygün olmayan bir faaliyet göstermiİşti. Yollar açılıyor parklar — yaptırılıyor; gece ya'ısı mektebleri tesis ediliyor, bunların - l.ıryolı. dolap, ders eşyaları ve saire gibi- bütün levazımı, Ak manya ve Âvusturyadan celbedi- liyordu. Hele resmi dalrelerin ve valilerin otomobil masraf- lar, — adetâ sefahet derecesini buluyordu, Aynizamanda, — bir takım gözdelere de (falan) ve ya- hut (filân hizmeti vataniyeden ğo- Iı_)_'ı) bol keseden ihsanlar verile diği vâki oluyordu. Bunların bazır h——_ hakikt ihtiyaclardan ilerl geldiği İddia edilebilirdi; fakat binlerce ve yüz binlerce liraların !ılı takım manasız işler ve şahıslar için feda edildiği pek aşikâr bir hrkğkılli. (Mısır vatanperverlerini gizliden gizliye İdare ediyor ), (Efganistanda mühim bir kuvvet hazırlıyor ), ( Hindistan Hilâfet koıı!tıı.llı bizi birleştiriyor). (Çin Türklerine karşı propaganda yapı- yor), (bütün Afrika İslamlarını ayak- landırmıya çalışıyor ) diye, bir ta- kım hacıya, hocaya, şeyhe, (mü- ulı!d) namı altında kahve ve gazinolarda dama ve tavla başın- dan kalkmıyan tembellere verilen Pparanın miktarı, pek mühim bir yekün teşkil ediyordu. İran Şahının en yakın akra- :.ııındın ( Sülârüddevle ) isminde ş 'ı:üpronı Bur'ııyı getirilmiş, ma- ne yaverler, d verilerek cesim v:“:lıllk';lîeıfşç':ı.i: İTTİHRAD ve TERAKKİ Nasıl Döğdu?.. B inci kısm Nasıl Yaşadı?.. Her hakkı mahfuzdur. edilir, ümidile - maiyetindeki çö- mezlerle beraber müreffehen ve temiz hanlardan birinde ikame- tine bir daire tahsi Şeyh hazretleri, bu dareye yan gelmişti. Sabahtan akşama ka- dar, ziyaretine gelen m safirleri kabul ediyor, bol bol da kera- metinden bahseyliyordu. Bir ta- mütemadiyen çay sema- verleri kaynıyördu, vallı hasta evlâdları, derdlerine derman için bir tek — kesme Bir Nazari Kâinatın Etrafında Kalın Bir Duvar Mı Var? Benim, bu iddiayı nasıl isbat ede- ceğimi sorabilirsiniz. gının başına bir belâ kesilmişti. (Baştarafı 1 inel yüz 'e) duğu iddiasına inanmak müm- değildir. Çünkü kadar hiç bir babayiğit bu naza- riyeyi isbat edememiştir. Bu hususta ortaya sürülen İd- dialar, faraziyeler çok çürüktür. Fezanın namütenahi olmadığı da düşünülebilir.Ve belki de kâinatın etrafı kalın bir duvar ile çevrik miştir. Ben fezanın sonsuz olma- dığını, bir ucu bulunduğunu - or- atmak suüretile yanlış bir barekette bulunmuş — olmuyorum, « Yetişir Menzilimaksuduna lerim bir faraziye olmaktan öteye geçemez. Nasıl ki fezanın na- iddiası da henüz isbat edilememiş bir faraziyeden başka birşey değildir.,, Daha evvel “icafiyet relativite,, nazariyesini ortaya almış olan profesör — Ayaştaymın — bu - yeni ara- sebeb o tebliğ edilebilmiş. Bay Nedim bunları anlattık- tan sonra şöyle dedi: — 34 günde buradan Uzak Şark'a gidilir ve Son Posta: Polis müdürü Bay Fehmi Vural'ın nazarı dikkatine ( Baştarafı 1 inci yüzde ) — Sözüm — bitmedi. var, Dükkânın açılması için bana yazılan tebliğ polis müdürlüğün- den geçen ikinci Teşrinin 26 sın- da yazılmış. Bunun çok çok iki gün sonra bana tebliğ edilmesi iş öyle olmamış. | Antakyalıların Mürtecilere kaymakamlığına, ( Baştarafı 1 inci yüzde ) hâdisede beş Türk genci yaralan- polis merkezine gitmiş ve niha- miş, hocasda vaarden - menedil: yet tamam “34,, gün sonra be- nim evime getirilmiş. —Acaba bir yanlışlık olmasın? — Hayır.. sözlerim doğrudur. Bay Nedim elindeki kâğıdları gösterdi. Baktık, tedkik ettik ve Bu çirkin hâdiseden sonra, Antakyenin münevver ve - vatan sever Türkleri, bu yobaza birtakım akılsızlara bir karşılık ve konakta Iskân edilmişti. Oldı mühim bir (hane halkı) ile :ıı:ıî.- İu.c: Bursada kışın kaplıca âlem- :uı. yazın Mudanyada deniz Ba- .ı.lırlle'yı_ııyın bu (Kaçar prensi) sarfedilen paranın miktarını kat'iyetle kestiremiyoruz. Ancak, ü zatın uzun müddet ba fıld; millete ve müflis hökümete on =lâk bile bir fayda temin b iğine tamamen kani bulu- Oyorür. Ayni — zamanda yine Bursaya ( Şe ( Şeyb Ibrahim ) ismindi mühim bir zatın getirildiğini ha. tırlıyoruz. (İra ğ h n müctehidial ki- nıııım_iın) Ünvanı — verilen bu zat, güya bazı intirikalı işler içi ŞBŞ-::“) & celbedilmiş, oî:;ı çl:: YA Hz.) e görüşmek İçin » Cemiyete Mmensub - şahsıyetler Bgönderil; & g.. Fakat, kendisine — büyük bir müctehid süsü ç veren bu adai a Âyi bir intrikacı olduâu;ıhîş::: nühim bazı etmez, -belki 'erlde istifade” a olmak üzere baştan başa şapka giymeğe karar vermişlerdir. Bu derhal tatbik — mevkiine gördük ki bu okuyucumuz doğru Çünkü 26/11/934 te polis müdüriyetinden yazılan teb- liğ kâğıdı 30/12/934 te kendisine Ankara telgrafhanesinde baş buyruk bay Haşim Akın, telgraf memuru bay Celâl — Tunçalp, bay Vehbi Önel, bay Ömer Kar- tal, bay A. Cevad Dinçel, bay Mithad Sayın, bay R. Münir Yal- çın, bay Neşet Çelikel, bay M. Ruhi Özel, bay Mehmed Turgut, Bay Bahaeddin Engin, bay A. Reik Ünel, bay Macid Bilen, avcular kulübü umumi kâtibi bay Mert soyadını almışlardır. Beyoğlu İtfalyesinde Soyadı Alanlar SoyaJİ;iı bay bahri Karakaş, daktilo bayan Melâhat Kılınç, telgraf memuru bay Bekir Gökelp, bay Hüsnü Günen, bay Ali Özden, bay Ahmed Hulüsi Sakarya, Adapazar Hidayet Öztürk, Adapazar itfaiye grubundan amir bay Mustafa Gürbüz, baş şoför bay Vehbi Atalay, soför bay Halil Yıldı- tm, bay Niyazi Marigen, bay Hayri — Ateş, — efraddan bay Muharrem Gürtav, bay Salih Eroğlu, bay Mustafa Taşan, bay Burhan Tarhan, bay Mustafa Günay, bay Yunus Ozkaya, bay Bilmi Gürol, bay Emin Özkan, Adapazar memurin mahfeli idare memuru bay Kâzım Eren, barut fabrikası başkanı bay Hüseyin Gür, Adapazar Karaosman ma- hallesinde bay Ali Can oğlu bay İsmail Önal, Gerede orman muhafaza memuru bay Kâzım ve kardeşi bay Salih Keskin, Gerede Türk Ticaret Bankası- muamelât memuru bay Kenan Erer, odacı bay Sadık ktan, Ge- rede maliye tahsildarlarından bay Mehmet Orhan, muallim - vekili bay mehmet Yaman, bay Mustafa Hhan, noter bay Arif Ünal, mü- tekaid bay Mehmed Alptekin, belediye odacını bay Mehmed Itfaiye Amiri bay Zeki, eşi bayan Mürşide, oğulları bay Ce- mal, bay Cevad, kızları bayan Nermin, bayan Sevim Üstün, İt- falye amir muavini bay İsmail, eşi bayan Ayşe, oğulları bay ls- met, bay Güngör, kırı bayan Nes- rin, bayan Hikmet Tetik, Başça- vuş bay Şaban, eşi bayan Mümi- ne, oğlu bay Mehmed Ünal, onbaşı bay Riza, eşi bayan Zehra, kızı bayan Fatma Özkan, Yazıcı bay Hayreddin, eşi bayan Penbe, oğulları Haluk, Naim, Nail baylar kızı bayan Hayrünn'sa Keskin, bay Mevlüt, eşi bayan Süttü, oğlu bay> Mehmed Acar, bay Mehmed, eşi bayan Sultan, oğlu bay Remzi, kardeşi bay Hasan Dinçtürk, bay Muharrem, hemşi- resi bayan Hadice Kürklü, bay “Hakkı Orak, bay Ali, eşi bayan akşamı 9 da büyük müsamera olarak biricik TÜRKÇE SÖZLÜ, ŞARKILI MEMLEKET FiLWi Önümüzdeki Cumartesi İ D E İK Sinemasında AYSEL - Filmi yapan: MUHSİN ERTUĞRUL - Yazan:HASAN CEMİiL : CEMAL REŞİT - Orkestra: KONSERVATUVAR 40 kişilik yaylı sazlar heyeti. L GALIP « HÂZIM - MAHMUT - TALÂT FERIHA TEVFİK - CAHİDE - Cumartesi akşamı müsamereki için fiyatlarda zam yoktur ve biletler bugünden itibaren 1PEK sinemasında satılmaktadır. SÜ ae v ee n S e GA Bayramın Birinci PAZAR günü izmirle ELHAMRA matinelerder itlbaren Oynyanlar: BEHZAT - DİKKAT: AYSEL NAFIA Sin rası'da geçecektir. — Yeniden Soyadı Alan Okurlarımızın Adlarını Bugün De Yazıyoruz Şefika Çatık, bay Şükrü, eşi bayan Suzan Güngör, bay Meh- med Sesli, bay Mustafa, eşi bayan Fatma, oğulları bay Bayram, bay Servet — Bozkir, — bay Ömer, eşi — bayan Emine Tıirpan, bay Halil, Eşi bayan Hacer, kız- ları bayan Emine, bayan Arzu Gökce, bay Mehmed, Eşi bayan Zeynep kızı bayan Şerife, bayan Hacer Aktaş, bay Osman İşık, bay Nail, Eşi bayan Aliye, oğlu bay Halit Gürz, bay Kadir Özkül, bay Yusuf Özdemir, bay Süley- man Öz, bay Rifat, Eşi bayan Hacer, oğlu bay Receb, kızı ba- yan Muzaffer, biraderi bay Riza Uçak, bay İbrahim Günal, bay Bahri, eşi bayan Perivan, kızı bayan Zahra, bayan — İsmet, bayan — Nimet Öncer, bay Mustafa, — eşi, bayan — Emine oğlu bay Ibrabim, kızı bayan Radiye Yurt, bay Hesan, eşi ba- yan Fatma, oğlu bay Recai Boz- doğan, şoför bay Mehmed eşi bayan Hasibe, oğul arı Selâhaddin Sadettin, Koç, şoför bay Emin, eşi bayan Müyesser, oğulları bay Osman Zeki, bay Kılinç Ali 'Türkmen, şoför bay Ali, hemşiresi bayan Fatma, biraderi bay Ibra- him Akkaya, bay Mustafa eşi bayan Arzize oğlu bay Ibrahim, kızı bayan Saadet Özen soyadını almışlardır. * Asliye Üçüncü ceza reisi Bay Hizmet (Çakın) soyadını almıştır. üeüi bşilalmzi Eski Muharibler Ve Ruzvelt Vaşington, 2 (A. A.) — Cümhur Bay Ruzve't, eski mubarible- erindeki bonolerin ödenmesi isteğini yerine getirmiyeceğini söyle- miş, bunun Gzerine eski muharibler kendisini şiddetle protesto etmişler- dir. Norveçyanın halis Morina ba- lığının ciğerlerinden baş mahsul olarak istihsal edilen saf ve gayet nefis MORİNA BALIK YAĞI Hasan ecza deposu HASAN FISTIK ÖZÜ YAĞI Saf ve halis çam fıstıkdan is- tihsal edilmişlir. Zaafı umuml, kansızlık, bilbasa birinci derece veremlere tesiri kat'i, hazmı kolay, gayet lezzetli ve nefis kokulu bir yağdır. Bir şişe Hasan fıstık özü yağı ile zayıf- lar lânkal bir kilo vücutca kazanırlar. Şişesi 200 kuruştur. Hasan ecza deposu. HASAN HASTA DERECELERİ 'am ayarlı ve gayet hassas I.up kyıl'î harareti — pösterir. Mütehassıs bir heyeti fennlyı tarafından kontrol edilmiş olup kendine — muhsus kola; lıkları dır. Hasan Markasına dikkat. Hesan deposu $ İsta b | ve Beyoğlu varı