Milliyet bu adı alıyor İi —- FİATI 5 KURUŞTUR. F Fransa İtalya Görüşmeleri Fransa ile İtalya arasında bir anlaşmaya varmak için yapılan gö- rüşmeler, geldi Orta Avrupa sora- ğına (mesele) dayandı. Bu görüş- melerin Orta Avrupada Avustur- ya'nın başı boşluğu (istiklâl) ba- krmından — beliren bir korku ile başladığını okuyucularımız unut - mamışlardır. Her iki uluşu (devlet) bağlı- yan düşünce şudur: Avusturya- nın başı — boşluğu ve sınırlarınm korunması. Bunu Fransa da isti- yor; talya da. Ancak Avusturya- yı kim koruyacak? İtalya'ya gö- re, büyük uluşlar korumalı ve bu- na küçük andlaşma uluşları karış- tırılmamalı. Fransa bu yola gel- seydi, küçük andlaşma uluşlarile arası açılabilirdi. Bunun için Fran- sızlar, küçük andlaşma uluşlarının da buna karıştırılmasmı istediler. İtalya bu işin başka bir çı- karı — olmadığını görünce kü- Türkiye- Iral;dostluğu her gün bir kat daha hız alıyor Sahip ve Başmuharriri : Siürt Meb'usu MAHMUT. Milliyetin yeniadıdır anlaşması yapı Irak dışişler bakanı Ge- neral Nuri dün Perapalas otelinde gazetecileri kabul İi etmiştir. Dost Jİrakın se- £ vimli bakanı, çok nazik ve kibar bir zattir. Dün bizi kabul ederken gerek şah: sının ve gerek mensup ol duğu milletin herkesce bi: linmiş olan nezaket ve a: saletinin bariz bir nişane- si olarak bizi samimi bi çay masası etrafında top - lamış ve sorduğumuz su: allere gayet vazih ve şa: yanı dikkat beyanatta bu K çük — andlaşma l ının da karışmasımı — onayladı. - (Kabul etti). Ancak Fransa bundan sonra Âvusturya'nın — sınirlarını koruyacak olan bütün - uluşların, birbirine karşı da smırlarını ko- rumalarını ileri sürdü. Bu dolam- baçlı yol ile, küçük andlaşma u- haşlarının sınırlarını korumayı İ- talya'ya adatmış olacak ve Maca- ristanın sımırları değiştirmek için ötedenberi ileri sürdüğü dilek su- ya düşmüş olacaktı. Mussolini, uzun vakıt düşün- dükten sonra, Avusturya'ya karşı General Nuri Türkiye- ll yi ikinci vatanı saymış ve buraya her gelişinde şahsı etrafındaki saygı ve sev- gileri arttırmıştır. Dün heendisine sorulan sual tabii Ankarayı ziya- retine ve İrak - İran hu- dut ihtilâfının Türkiyenin hakemliğine havale edile- ceğine dairdi. General Nu- ri bu sorguya teklifsiz ve sadelikle şu cevabı verdi: — Altı yüz denb İrak dışişler bakanı general Nuri, Irak elçisi ve v K baklesidir, ğ Dost memleket dış işler bakanının gazetemize değerli beyanatı Türkiye - İrak . İran arasında bir şark İması muhtemel mi? ri beraber yaşadık. Her fırsatta mühte- rem ve aziz arkadaşları görmek için An- !nı.-ıyı. gelirim. Ve bilhassa içtimai ve olan Çekoslovakya ve Yug sahada faaliyet ve ilerl M ; yış takip bizim için hem fıy-— ya'nın andl. içine al ları- nı, ancak Romanya sınır komşusu olmadığı için bu işe karıştırılma- masını ileri sürdü. Fransa ve kü- çük andlaşma uluşları, iki bakım- dan aldatılmaktan korktular: 1 — Küçük andlaşma uluşları- nn ikisini andlaşma içine alıp bi- rini dışarıda bırakmakla İtalya- nizi y dalı, hem lezizdir. Bu betlerle ara sıra hal ve istikbal için hasbihal et- tiğimiz de olur. İrak - İran hudut ihtilâfı — Anlı bu seferki gelişiniz İ- rak ve İran hudut lesile alâkad. riri ile ır y C hudut eski Osmanlı imparatorluğu zâ- manında tesbit edilmiştir. Derviş ve Hurşit Paşal bü DF Yata' b yetle bahseden raporları vardır, bu lenin etrafile aydınl rak görünür. — Bu vesaikten istifade edilecek mi- dir? .— Hudut işi üzerindeki ihtilâf esasta- :iır. Tabii bu vesaikten de istifade edi - Orada ş ola « mıdır? — Dediğim gibi bu bir döst ai tidir ve bııımeı:lıe ile ı:ıiç"' lâk ıy;::: ktir. Fakat esasta ittifak edecek olur- sak teferrüatı görüşmek kolaylaşacak - tır. Biz en ziyade buna ) ve: riyoruz. ç (Devamı 6 mcr sahifede) nın aralarını açmal güt- tüğünü sandılar . 2 — Romanya'yı andlaşma içi- ne almamakla Romen - Macar sı- nırı için hiç bir adak — yapılmış olmuyordu. Öteki — Orta Avrupa smırları yeni bir andlaşma ile sağ- lamlaştırılırken, bu sınırın açık kalmasını istemediler. Bu düşünce ile küçük andlaş- ma uluşları birlik olarak ya and- laşmaya hep birlikte gireceklerini, yahut ta hiç girmiyeceklerini söy- lediler. Kendilerini bir araya b.ığlıyan anlaşmanın da böyle iki- sinin yeni bir anlaşmaya girmesi- ne, birinin de dışarıda kalmasma elverişli olmadığmı — bildirdiler. Gerçek Çekoslovakya, Yugoslavya ve Romanya'yı bir araya bağlıyan andlaşmaya göre, her hangi yeni bir siyasal anda ancak hep bir- Kikte girebilirler. Bu karşı duruş — Mussolini'yi çok kızdırdı. Küçük andlaşmayı "hep bir arada bir uluşmuş gibi ta- FM ; | nımıyacağı y ç uş ikide bir birlik olarak aortaya a- g:_d ötedenberi kızmakta idi. imdi görüşmeler bu yere varmış bulunuyor. Bir takım — telyazıları Mussolini'nin Romanya'yı da and- laşma içine almak yoluna geldiği- ni bildiriyor. Bir takım duyum- lar (haber) ise, bunun doğru ol- madığını, — görüşmelerin bir çık- mazda bulunduğ anlatıyor. Hangisi doğru henüz belli değil. Şu var ki İtalya'nın bu yola gelmesi, Fransa için büyük bir si- yasal kazanç olacaktır. İlk önce, Avusturyanın sınırları korunmuş olacak. Sonra küçük andlaşma u- luşlarınım sınırlarınm korunması adanmış — olacak. Bu dolambaçlı yol ile de Macaristanın sınırları değiştirmek yolundaki eski dilek- leri önlenmiş olacaktır. Ancak böyle bir anlaşma Ma- caristanı Almanyanın — büsbütün kolları içine atabilir. Bununla be- raber, Macaristana da azlıklar (akalliyetler) için bir takım a- daklar yaparak onu da çoktanberi güttüğü sınırları değiştirmek siya- sasından ayırabilecekleri — umul- maktadır. Ancak bu, İtalya ile an- laşıldıktan sonra — yürünecek bir amaçtır. Şu söylenebilir ki, savaş sonu uluşlar arası yaşayışınm bu tur diyemem... İranla İrak arasındaki Çocuklammadadl el iş aramaktan kurtarmalı Bugünkü kazanç ve geçim yollarını türk çocuklarına çevirmek için ne yapmalıyız İstanbulda dirlik ve geçim kalkınması Bay Muhittin Üstündağ söylevini okuyor. Ticaret ve sanayi odası dün toplan « “ m!hf'—dBll 'U da Vali ve belediy reisi Muhittin Ustündağ demiştir ki: “ — Şehrimizin, 'yakın şarkta en bü- yük ticaret merkezlerinden biri olduğu- na şüphe yoktur. Iktisadi faaliyetinin ge- nişliği kendi özünü ve hızını aşarak te- sırını büyük alanlara yaymakta olması ._l' İşte bu hareketi L ik için lüzumlu ve faydalı göreceğimiz tedbir- k'__n her vakit büyük bir dikkatle göz ö- ıı.unde tutacağımızı ve bu uğurda hiç bir yardımı esirgemiyeceğimizi bildir - mekle en tabii bir borcumu ödemiş olu- yorum. Birbiri ardı sırasına sürüp gelen bu son darlık yılları arasımda bugün İstan- bulda köklü bir geçim kımıldanımı ve kalkınma vardır. Birçok paralar elden öi dül k iş'al Bikakta v öle nayi geniş ve ileti bir hız almaktadır. Bununla beraber Türk çocuklarının hü- kümet kapısında iş aramakta direnme - leri ve dar gelirli memurlar sınıfma ha- yat atımları i tehlikeli ve kötü âdet- lerde artmaktadır. Bu nokta üstüne o - S danın dikkat ve hayır gözünü ehemmi - yetle çdnnelı isterim. Bugünkü kazanç ve geçim — yollarmı, bu — mütevazi sahada Türk — çacuklarının lehine çevirmek en salâhiyetli ve — ehem - mımnı temin ederek bu işi evvelâ proğram lamak ve sonra da koruyup yürütmek başlıca ve ulusal borcumuzdur.,, Ankarada mebzul kar yağdı ve sokaklarda tuttu. R 4 karlı günü — gösteriyor daki ilk —— 9 uncu sene No. 3199 PERŞEMBE — 3 II. KANUN 1935 omrare rorerm Atatürke Yılbaşı tebrikleri Yugoslav naibinden ve Romanya kralından gelen telyazıları ile gönderilen cevablar ANKARA, 2. (A.A.) — Yılbaşı münasebetile Romanya kralı Karol ve Yugoslavya kralı naibi Prens Paul Olİran dış işleri H lerinden Reisicumhur Atatür- ke gelen telgraflarla Atatürkün ver- diği cevaplar aşağıdadır: Türkiye Cumhurreisi Kemal Atatürke ANKARA ü kral h a Esı;s—lârda Tel: £ anlaşıldı nîı7 24318. Yazı işleri müdürü ; Idare ve Matbaa : — 24310, Müdür : 24319 Romada İtalyan - Fransız görüşmelerine başlanıyor Fransız başbakanı bugün Romaya gidiyor, İngiltere Avusturya- nın istiklâli misakına girmiyecek PARIS, 2 (A.A.) — Röyter ajansın- dan: Şimdi haber verildiğine göre lfnval yarm 20,30 da Romaya gidecek « tir. PARIS, 2 (A.A.) — Yılbaşı merasi- mi Fransız — İtalyan konuşmalarını FU F zatı devletlerinden yeni sene müna- sebetile en samimi tebrikleri, dost Türkiyenin refahile onun reisinin sa- adeti hakkındaki en iyi leri kabul buyurmanızı rica ederim. Yugoslavya krallığı saltanat naibi Prens Paul Hazretlerine, Zatı fahimanelerinin haşmetlü kral H tleri yeni yıl betile bana göndermek lütfunda bu- (Devamr altıncı sahifede) 'Bakanınaziyafetler Başbakan ve dış işleri ba- kanı ziyafetler verdiler Misafirimiz İran Dış işleri bakanı Ankarada ANKARA, 2 (A.A.) — işleri bakanı Bay Kâzimi (Devamı 6 ıncı sahifede) Bay Necmeddin Sa- dık'ın geçirdiği kaza Arkadaşımız hastaneye yatırıldı Sıvas mebusu ve Akşam başmuhar- riri Bay Necmeddin Sadığın Ankara- da kazaen — ayağı kayarak düştüğünü ve sol bileği kırıl- dığını yazmıştık. Dün sabah An- karadan İ 'e Roma bü « yük elçisi Bay dö Şambrö'nün Italya dı« şarı işleri müsteşarı Bay Süviç'le yaptı gı konuşmalar bütün gün akşam saat 21,30 a kadar devam etmiştir. Bay dö Şambrön bu konuşmaların ne: ticesini hemen telefonla Paris'e bildir « miş ve bizzat Bay Laval ile de konüş « muştur. Dö Şambrön neticeden emin ROMA, 2 (A.A.) — Gazeteler barı » şim en emin garantisi olan İtalya ve Fransanın müşterek barış arzusu hak « kında Fransız büyük elçisinin nutkuna işaret ederek şimdiki müzakerelerin iyi biz ni DT SS0 ÜİT ler. lngı'lterle Avusturyanın istiklâli misakına girmiyor. LONDRA, 2 (A.A.) — İngilterenin imkün olduğu hakkındaki haber mü- betiyle, Röyter Aj siyasi mu- habiri böyle bir ihtimal mevcut olmadı- ğını bildirmektedir. Güçlükler çıkarsa LONDRA, 2 (A.A.) — Havas Ajan- sının aldığı haberlere göre, İngiltere hü- kümeti Fransız — İtalyan konuşmala - rındaki büyük güçlükler, ortadan kaldı- Son müzakerelerde hayli gayret , sarfeden Fransanın Roma elçisi Comte de Chambrun rılmadığı takdirde Paris ve Roma'da e C Y dostça yil olduğundan ve bu güçlükler başka bir devlet tarafından geliyorsa o devlet dinde do teşebüste bul Sındi Ingiltere dışarı işleri bakanı Sir Saymen Pariste kalacağı bir kaç gün içinde bu mesele hakkında Fransız bakanlariyle uzun uzadıya görüşecektir. Ya hasisliğin bu derece- sine ne buyurulur? 3750 lirayı alan İmam 35 lirayı verip hapisten çıkmıyor! amın garip macerası İmam parayı niçin vermiyor? 'Tayyare piyangosunun büyük ikra- miyesi olan PaC 500 bin liranın 25 bin lira- de sekiz mahküm ile bir Bu mahkümlardan Recep oğlu Meh- met Ali ile Acel oğlu Teco, Mehmet oğ- lu Mehmet ve Abüzer oğlu Ferhat o- nar sene, Hasan oğlu Mustafa /,5 se- ne, Sait oğlu Ibrahim beş sene, Meh- met oğlu Ismail bir sene iki ay, Yusuf oğlu Abdullah ta bir sene hapse mah- kümdurlar. Ismailin 4 ay, Abüzerin beş sene 4 ay d | kal $ Üst bilciiielerdir. Ataullahın cezası bitmiştir. Fakat ö- demeğe mahküm para cezası — vardır. Bu parayı ödeyemediği için her liranın yerine bir gün hapis yatmaktadır. Bu suretle daha bir ay beş günlük mahkü- miyeti vardır. Bu n dışarı çık müm- kün olmadığı için bizzat gidip ikrami - yölcrini almal Belike ü bunun için bunların ikramiyeleri hapis- bhane idaresi tarafından alınmış ve ken- dilerine verilmiştir. Ancak bunlardan ağır ceza ile mah « küm olan 'bir kaçı mahcuriyeti kanuni - ye altında bulundurulmaktadırlar. Bun- lara l kâffesi veril kte - dir. Bunun için kendilerine paralarınm (Devamı 6 incı sahifede) şehrimize gelen Bay N d. | din Sadık yeniden muayene ilmi: Bay N, Sadık Gcüreli h ÇUN" yeniden tedavi al- dündenberi Öz Türkçe yazı örnekleri Türkeli Ulus'un perşembe sayısında soruyor- sun: (Yazı dili hangi konuşma diliyle birleşecek?) Ve (ortak konuşma) yazışma dilini ü dile- ktadır. Çabuk iyileş Bay Deklozier Ankarada ANKARA, 1. (Telefonla!) e dediR . Ü RE S a RSE — İki r i ş Düyunu umumiye idare meclisi reisi M. Declosi- ere dün ve bugün Maliye bakanımızı zi- yaret etmiştir. Dünkü ziyaretinde Adli- ye bakanı Bay Saraçoğlu Şükrü de bu - lunmuştur. Maliye Bakanı Bay Fuat bu akşam görüşmelerin bir sona varması ve- ya varmamasile, uluşlar arası ge- göze çarpan günlerindeyiz. Ve bu çimi; şu veya bu yola girecek- tir. A. Şükrü ESMER Anadolu kulübünde M. Declausiere ve refikası şerefine bir ziyafet — vermiştir. Ziyafette Bay Saraçoğlu Şükrü de bu- lunmuştur. M. Declausiere Başbakan İsmet İnö- nü tarafından kabul edilecek ve yarın ak şam Ankaradan hareket edecektir. y Bu konuda ben de söz isterim. Eğer veriyorsan söyleyim: Yazımın başlığına eyi bak. Türk söz- lüğü, Türkçe sözlük falan demiyorum. Türk sözlüğü başka, Türkeli sözlüğü başkadır. Türk sözlüğü demek, Vladivostok'tan acunun ötebaşına kadar yayılmış tüm Ulusun tüm sözlüğü demektir. Onu biz- den sonra gelecek yorulmaz dilmenler toplayacaklardır. Ben Van doğusun - dan Meriç batısına kadar olan Türkelin- de bugün yaşayan, konuşulan Tüı:kc_g nin sözlüğünü konuşuyorum, onu isti- yorum. Türkeli sözlüğünü tezelden yap- mak evrensel Türk sözlüğüne temel at- mak demektir. Sevinçle duydum ki Atatürk bunu da başarım yoluna koydurdu. Şu günedek elimizde kendi sözlüğü- müz yoktu. Elde bulunanlar yarım ya- malaktı. Oysa Türkelinde — yaşayan . — v ee sözlüğü — İ. Necmi Dilmen'e: — 'Türkçe, engin bir dil okanusudur. Ha desek altı ayda altı koca söz.ük elde e- deriz. Onaylarım ki bugünkü dilimizde bi- Km, teknik, felsefe, (mücerret) karşılı- ğı sözler yoktur. Onlar yer yer aranıp bulunadursun; bize ilkönce kullandığı- mız ve kullanmasını bilmediğimiz dili- mizin sözlüğü isterdi. Tarama dergisi ancak ölmüş dillere katılan osmanlıcanın karşılıklarıdır ki buna sözlüğümüz deyemeyiz. İşte bu- nun tezelden başarılmasını istiyorum. Küçük, büyük Larousse gibi bir sözlü- ğümüz hemen olsun diyorum. Y oksa es- ki Osmanlı ediplerinden daha yaya ka- lacağız. Bu olduğu gün aranan ortak dil ken- diliğinden ortaya çıkacaktır. Hiç olmazsa eskiler başka dillerden sözler alıp-iğreti zengin görünüyorlardı. Biz ki gerçek zengin dilliyiz, neye yok yere dil yoksulu görünelim? Diyarlar ki “halk iki yüz sözle konu- şuyor!,, imiş! bunu söyleyene de ben (Lütfen sahifeyi çeviriniz) AKAGÜNDÜZ