— Di BesesAaAA A SiğeeAARLARLAARLALAAAREAA AAA ASA AA AA NA AAA AAA AAA MAĞA LA AAA AA GA AR AAA Bulma Aleti Fen adamları ne durüyor, ne düşünüyor — bilmem ki; — hemen kolları sıvayıb işe — girişsinler; çalışsınlar, çabalasınlar bir alet icad etsinler.. Harp aleti değil, bulma aleti! * Içindeki makinelerin ne olaca- ğını bilmiyorum. Bilseydim, böyle | gazeteye yazıb herkese duyur- mazdım. Kendim yapar istifadeyi de kendim ederdim. * Aletin Üstten görünüşünü ta- rif edeyim, alet tıpatıp bir pusla- ya benzeyecek, pusla gibi taksi- matı olacak, ibresi olacak yalnız pusla gibi hep şimali göstermiye- cek define olan yeri gösterecek! * Hani İzmirde bulundu, şura- da bulundu, burada bulundu Istanbulda Kaüâğıthanede — bulum du — anlaşıldı. ki buü — yerin Altı Üstünden çok feyizli, bir te- viye küp küp altın çıkıyor. Şu bizim matbaanın altında da belki küplerle altın vardır. Sizin evin kömürlüğünde altın olmadığını da | kimse iddia edemez. x Hah, dediğim âlet Icad edik- di mi? mesele kalmamış demek- tir. Âleti eline alan ibrenin gös terdiği istikamete yürür. Define- nin yerini bulur. Haydi o zaman kola kuvvet kazma kürekle kaz- maya başlar. Bir parça kazınca altın ahu gözü gibi pırıl pınl yanar. Ne alâ şeyl Alim baylar, fencl baylar, du- racak vakit değildir. Sözümü din- leyin şu bulma aletini icad edin eğer siz bulma aletini İcad etme- den ben öbür dünyayı bulursam iki elim yakanızda kalır hal Pazarola Şimdiki Gibi — Hasan B., sen bir doktor olsaydın; nezle olduğun xaman- larda ne yapardın? — Şimdiki — gibi alır burnumu silerdim! mendilimi — Hayal perdesini kurdum, görmek İsteyen yok mu? — Bir hafta sonra belli olur. GELMEZ Yazdığım mani, Meydanda yani; Beğenir görse; Yanile Kâbi.. , Yazarım ben yal Yaya yayaya; Bunlar böyle lâf Girmez torbaya? Vezin kafiye, Gelsinler diye; Bekledim bugün, Ben bir teviyel.. Neise geldiler, Hem birer birer; Mevzudan amma Yokdu hiç ever, Çağırdım gelmer, Bağırdım gelmez; Avaz avaza Haykırdım gelmez! P. O. H. B. TTTT AA AAA — Hani kışlık odun aldığımı söylemiştin.. — Sobayı alabilmek için od-ı_ıııııılııoıbı'ıülıhl-ı_ 4 eee aa sa AAA AAA AAA AAA GA AA SAA LA AAA Gözlük Adamın biri doktordan bir gözlük almıştı; gözlüğü — gözüne taktı, eline gazeteyi aldı: — Bu gözlük uymadı, dedi, okuyamıyorum! Hasan B. orada idi; sordu; — Gözlüksüz okuyabiliyor | miydin? | — Hayır, | mem ki! adam ben okumak bi Evvelden Hasan B.ye sorda: — Hasan B. acaba benim bir çocuğum olur mu? — Bumu bir doktora sorsaydın! — Sordum; olur, dedi. — Çocuğun yine olmadı mı? — Olmadı. — Öyle ise doktora bir kere | de karını göster! | — Hangi karımı? — Kaç karın var? — Hiç.. Daha evlenmedim kil Çiçekler Hasan B. çiçek yaptırıyordu: — Hasan B. bu çiçekleri kim İçin yaptırıyorsun? — Bir Bayan için! — Herhalde çok sevinecektir, — Zannetmem, götürüb me- zarına bırakacağım! | On Kuruşa On kuruş veren vestiyerden paltosunu alıyor, giyiyordu. Har san B. düşündü; — Acaba ben de ön kuruş versem bana da bir palto ve- rir mi? di berkes tayyarenin yılbaşı piyangosunun hayalini kurmakla meşgull | NEDİR? Ben ne bulurdum, Durdum da durdum, Tarnayı bemen Gözünden vurdum! Bilin bakayım, Haydi çakayım; Hepinize bir Hayır yna M Adamın biri lokomotif tamir Değil zoruma; ediyordu. Hem değil zurmar Hasan B. sordu: Bilin bakayım Nedir bu turna! Milyon vurmadım; Köşkler kurmadım; Büyük mirasa Ben oturmadım. Haber dostlara, — Sen hep bu işimi yapardın? Adam cevab verdi: — Hayır, eskiden saat tamir ederdim; şimdi gözlerim ax görü. yor onun için bu İşi görüyorum! Soğukları — Bu ay bütcemizde yirmi Beni bu ara, Hasan B. Sordu: | lira açık var. Biri çağırdı — Bu soğuklar nereden geli — Ne çıkar karıcığım, Tngil- | Akşam iftara! yor acabal! tere hükümetinin bütcesinde de | P. O. H. B. — Şimalden! | yüz gu kadar bin Jira açık var. MareseseşesesA SAT TA T AA YG AAA S ontenjana tabi tutmalı, erenreesareeaAem AAA Hasan B. anlattı: Bir kıral bir tımarhaneyi gerzi- yordu, delilerden kendisile hiç alâkadar olmiyan birine: — Beni tanımadın mi? dedi, ben kıralım! Deli kıralın yüzüne baktı: — Ben de çıldırırken bu lâfı söylemiştim! Yirmi Dört Hasan B. hizmetçiye çıkıştı; — Evi mıtmamışsın! — lmttim Hasan B. Tam 24 derece! — Navıl yirmi dört? — Sofadaki dereceye baktım on iki, odadaki de on ikil ikisini topladım, yirmi dört etti. Geveze kadının kocası ölmüştü, ağlıyordu. Hasan B. gördü: ;.ğ:okımtuıılıinhdqüıl? -— Evel »— Klm bilir daha ona anla- * Sen hangi apartimanda “Aacak nelerinle vardı? — Köprü n lecan AA