”a Almanyanın İç Zorlukları Son gelen telgraf — haberleri Almanyanın iç işlerinde oldukça bü- Yük zorlukların çıktığı ve çikmakta #lduğu kaydolunuyor. Bu sebebledir ki anlardan hiç birinin Noel yortuları Münasebetile Berlinden ayrılmamaları kararlaşmış. — Hükümet, — ciddileşen Vaziyeti önlemek için tedbirler al- Makta imiş. Bu haberlerin bildirmek isted'kleri tey, Alman milli sosyalist partisinin Sağ ve sol cenahları arasında öteden- devam edegelen anlaşamamaz- tır. Malâm olduğu Gzere — millt #osyalizm bir taraftan milli akidelere dayanır, Gbür taraftan da sosyalist #tasları benimser, Uzun zaman milli Kosyalizmin daba — doğrusu kısaca Narizm denilen cereyanın bu iki #elakkiyi telif edebileceği zanmı hasıl Olmuştu. Zamanla partinin içindeki olcu unsurların büyük işçi kütlüle- tine dayanır görünerek gidişatı o tâ- tafa — meylettirmeye — kalkışmaları, Milliyetellik ile sosyalizmin, bu şe- kilde bir görüş dahilinde” birleşti- Tilemeyecekleri anlaşıldı. Nitekim Alınan Başbakanı Bay Hitler dahi bu görüşü benimseyarek firkasına öyle bir cebhe verdi. Bu tarzıhareket, akal kanaat besleyenle- Tin işine gelmedi. Er, geç fırkada #sanlı bir taafiye yapılacağı kannatini Uyandırdı. Böyle bir akıbetten kur- tulmak için, bunlar, kaleyi — içten Tethetmek istediler, Ara sıra, milli Sosyalist fırkasında yapılan — kismi temizlik hareketlerinin «sdiki budur. Fakat vaziyet, şimdi, tam ve kömil bir tasfiye yapılmak zaruretin! doğu- ruyor ve bahsedilen xorluklar da bundan doğuyor. Bay Hitler bugün milli sosyalizm kadar Almân ordu- suna — dayanmaktadır. — Bu — derece esaslı bir mesnedi olan bir adamın, bu davayı kaybatmasine imikân yoktur. Binaenaleyh Alman Nazi fırkasının Sağ ve sol cenahları arasındaki mü- tadele, behemehal, milliyetperverlerin galebesile neticelenecektir. Vaziyet Himdilik bunu gösteriyor. — Süreyya Bir Faclanın Kurbanları Noyestat, 24 (A.A) — Evvelki Zünkü tren kazsamın Üç yaralısı daha Ülmüş ve bu suretle ölenlerin adedi dokuza yükselmiştir. Edebi Tefrika L Cevad Galib, İşçilerinin çalış- Malarını kontrol eden bir usta- başı alışkanlığile — motördekileri < teker teker süzdür — Bence, bu kadarı kâfi gibi... Hiçbiri kaldırmıyor... Maamafih bir kere Behiceye danışırsam hiç olmaz. Tabiati teretir. telli- Yir; belki kızıverir. Harun Şinasi, başımı eğdi: — Sen, bilirsin. Yalnız çabuk t ki motöre, ona göre yol Verelim, Cevad Galib, hemen Behice- hin yanına seğirtmişti: biraya — Bebice, İstek Var mı? Behice, bu soruşu bir az Manahı bulmuştu: — Benim pek başım hoş Üılil amma.. Beyhana döndü: — Sen, bira ister misin? Beyhan, gülüyordu : Cevad Galib, tereddüdle de- Tüyordu ; İlııı; Fakat Adaya Beyhan, yerinden sıçramıştı : , vaz- dönmemiz — Hayır, hayır.. Hi * Siyaset Âlemi Sıyasal Rekabetler . . Bitmedikçe Paris, 24 (A.A.) — Jarnal gözetesi Sen Bris'in imzası altında Vaşington deniz andlaşması hakkında neşrettiği bir makalede diyor klı “Eğer bu andlaşma kalsaydı, muahede İle tesis edilmiş nisbetlerin muhafazası için, her sene — Anglosak- sonların 90 bin, Japonların 55 bin ve Fransızlarla İtalyanların da 40 bin ton gemi inşâ etmeleri lüzmn gelecekti, Bu, garib bir silâh azaltılması tarzıdır. Çünkü elrem olan asgarinin aşağısına düşen İngiltere seviyenin umumi in- mesini kabul edemiyecekti. Sıyasal rekabetlere nihayet verik medikçe bütün anlaşmalar — boştur. Vaşington andlışmağının ve Londra görüşmelerinin iflâsından alman ha kiki ders budur. Bu dersin anlaşılması temenni olunur., Amerika No Yapacak? üzerine İngiltere ile Vaşington arasında derhal fikir başlanmış ve Amerikanın Londra Büyük Elçisi Vaşingtona varır varmez Bay Hull ile iki sant görüşmüştür. Daha dünden Amerikanın önü- müzdeki müzakerelerde tatbikini dü« şündüğü sıyasanın ana hatları Ame- rika deniz idaresi tarafından - bildi. rilmiştiri 1 — Japon tebeasile hatır kira- cak — vaziyetlerden — sakınmak - için ihtiyatlı bir hattıhareket kabülü, $ — Deniz nisbetleri müsaviliğine matuf Japon isteklerind karşı teşriki mesaal, 3 — Amerika bahriyesini müsaade edilmiş olan azami hadlere İriştirmek için tezgaha gemiler konulması, 4 «« 5-5-3nisbâtinin muhafazasına imkân verecek bir formülün hazır- ılıüd-oh devam edilmesi. — Avusturyada Binlerce Mevkuf Noel Affından İstifade Etti Viyana, 24 (A. A.) — Noel müna- sebetile ilün edilen afdan 3000 mev- kuf istifade etmiştir. Ayrıca eümhur relsi 300 mahküm ile 93 sosyalist ve komünisti, 77, naziyl af etmiştir. geçtim : Cevad Galib, başını eğerek çekildi. Beyhan, arkasından baktı — Bu çocuğun uysallığı, pek zevkime gidiyor. Behice, karık kırık gülüyordu : — İnsanına göre konuşmayı bilir. Bu da bir maharettir. Beyhan, rüzgârın — Ürperitiği saçlarını, elile bastırıyor; denizin kokusunu içer gibi kokluyordu: İ B;ni_ç bış:ını ağırlık verdi. Behice, yüzünlü buruşturmuştu: — Benim gibi senin de lçkiyı_ ün yok.. P*H’ııı:ı ’Şlııd. vakit — vakit sokuluyor, — ellerini uğuşturarak soruyordu : — Bir emriniz var m? Beyhan, bir ara dayanamadı; “h—d;râ sizin — rahatsız olmamanız, dedi. Harun Şinasi, bunu büyük bir iltifat telâkki etmişti : — Ne rahatsızlığı! Sıkıldınız diye üzülüyorum. Evvelden bilmiş olsaydık, tedarikli bulunurduk. Behice sordu: —Ne gibi tedarikli bulu nurdunuz ? — Motö: Eı:ıınofnııu alırdık. — Hiç tr: olmazdı. YA | Londrada Mühim Bir Görüşme Kararı Verildi Bay Con Simon, Flanden Ve Laval Başbaşa Verip Konuşacaklar Londra, 24 ( A. A )— Hariciye Bas kanı Bay Con Simon'un Parls'te Fransız Başbakanı arlciye — Bas ğ kanı — ile yaptığı görüşmelerden son- (Ş ra bir tebliğ neş- redilmiştir. Bunda, B. Laval ll& Sir Si. mon'un başlıca Av- rupa işleri üzerinde görüştükleri bildi. rilmiştir. Fransız gazeteleri Sar, Şark mi- sakı Almanya'nın tekrar — silâhlanma- sı, Fransız - İtalyan görüşmeleri, Tuna devletleri vaziyeti ve Vaşlagton mua- hedesinin Feshi işleri hakkında görü- şüldüğünü yazmaktadır. Meselelerin çokluğu ve büyüklük- leri, berhangisi için bir karar alınma- #na ve muayyen bir program altında Put Mühim bir konuşma hazırlıyan Bay Simon, Flanden ve Laval görüşülmesine ve derin bir tetkik yapılmasına mani olmuştur. Paris, 84 (A. A.) — Eko Dö Pari gazetesine göre, Sir Simon, Fransa Raşbakanı B. Flanden ile Dış İşler Bakanı B. Lavali, Künunusani ayı içinde, mlâhları bırakıma ve Almanya- min Cenevreya dönmesi İşleri için konuşmak üzere Londraya çağırmıştır. Amerika, İngiltereye Bağ- h Kalmaktan Kurtuluyor Vaşington, 24 ÇA, A.) — Meclis Hericiye Komiserliği, İngiliz — kalay inhisarını kırmak ve Amerika tarafın- dan Bolivyada —doğrudan doğruya kalay . satın b Kabinesinde Belgrad, 24 (A A.) — Stampa gazetesine göre, eski radikal fırkası- nn merkez komitesi, Bay Stoya Di- noviçin Yevtiç kabinesine girmesine muhalif olmadığını bildirmiştir. Ga- zete, hattâ radikal ekseriyetinin Stoya Dinaviçi, hükümete müzaheret ede- ceği anlaşılmakta olan firka ile - hü- — Motör için, yeni bir gra- mofon alırım; her zaman bulunur. Behice, dudaklarını hafifçe asırdı; iki senedir, bir salon gra- mofonu almak istiyorlardı. Evde'zi portatif gramofon artık hurda hale gelmişti Behice, — bunu düşünürken zoraki gülüyordu: — Bu, elbette ki mükemmeol bir şey olur! Harun asi, Behice ile ko- nuşuyor, fakat hep Beyhana ha- kıyordu: - Ş.imüyı kadar düşünmemiş olmaklığım, hata değil mi? Bu, hem Behice, hem de Bey- hi Idi; Beyhan, başını çevirmiş, motörön çıkardığı köpülderi, mü: temadi çırpıntılı denizi seyredi- y'ı:dı. Behice, Harun Şinasiyi istiskal azabından kurtarmak için cevab veriyordu: — Hata, sizde değil, Cevadda.. Onun Mıâıd icab etmez miy- .. Herşeyde, ön safta görün- :ı"yl istemek, kolay mı? Harun Şinasi, gülüyordu, elile Cevad Galibi çağırdı: — Gell. Gek.. Bak, senin için ne diyorlar? Cevad Galib, kamarada otu- ranların arasımdan - süzülür gibi sıyrılarak güverteye çıkmıştı, yü- zünü bir ağlama taklidi İle kı- rıştırıyordu: — Mutlak Behice bugün, ba- na kancayığ taktı.. Harun Şinasi, onu, takdir et- miye alıştığı ve her tavrını, her hareketini zarif, şirin bulduğu Bolivya riealile gizlice görüşmüştür. Muhtemel bir harb gözönüne alınarak Amarikayı İagiliz sanayüme bağlı bir halde tutan şimdiki duruma çare bulmak için bir komite memur edil. miştir. . . Bir Isteği Noyeştat, 24 (A. A.) — Bay Hit- lerin mümessili Sar hükümet komla- yonuna bir bitik gündererek Sar po- lisinde vazife alan göçmenlerin çıka- rılmasını istemiştir. kümet —arasında — irtibat — telâkki etmekte olduğunu ilâve eylemektedir. | ! Gönül İşleri Mütemadiyen Nişanlı Değiştiren Bir Kız! Bay “Âbidin Davüd,, bana soruyor; — Barışayım m, barışmaya- yım mı? Mesele şu: «Bir sene evvel başka bir gencle nişanlı olan bir gene kızı tanımış, sevmiş, sonra o kız ni- şanlısından ayrılınca talib çıkmış, İyi yüz görmüş. Fakat bakmış ki © kızın bareketleri şübheli, tanış- tıği ve konuştuğu başka genc- ler de var, darılmış, darılmış amma, geçen gün karşılaşınca tekrar yümuşamış ve bana sor- mıya karar vermiş: — Barışayım mı, barışmaya- yam mı? Mesele basittir. Eğer bu genc eğlenmek isteyorsa — barışabilir, bir müddet kavgalı durduktan sonra barışmak tatlı gelir, yeni bir bal ayına benzer, fakat mak- sad evlenmekse taysiye etmem, mütemadiyen nişanlı değiştirib, daha Iyisini arayan genc kızlar- dan hayır yoktur. x Bayan (5.K.) & Bahsettiğiniz meselede bitarat değilim, aklı erer bir dostunuza sorsanız daha İyi edersiniz, mazur görünüz. TEYZE Fransız Büdcesi 825 Milyon Frank Açıkla Düzüldü Paris, 4 (A. A.) — Âyan meclisi, büdceyi kat'i olarak kabul etmiştir. Masraf — 47,817,011, 976, — varıdat 46,991,968,737 ve açık 825,043,939 franktır. Buğday piyasası hakkındaki kanun ü Füünellet) — Yüğelmü t Mavel Söldila NN eee Âyan meclisi şarab kanununu da değişiksiz kabul etmiştir. Arnavutlukta Ihtilâl Şayla- ları Tekzib Ediliyor Tiran, 243 (ALA) — Arnavutluk matbuat bürosu, Debre mıntakasında ihtilâl çıktığı hakkındak! haberleri tekzib ederek bütün Armavutlukta sükün büküm sürdüğünü bildirmek- tedir. -- ——— ——— için, bu ağlama taklidine de yik rekten gülüyordu: — Fakat Behice, haksız de- gillerdir... Beyhan, elini çenesine dayamış, gözlerini denizden a uyordu. Güneş, Istanbul Iııyılı:ıııımîı üstün- de parlıyordu; ada sıra geçen kotraların, yelkenlilerin gölgeleri uzuyor, taz ve yosun kokulu rüzgâr, serinleşiyordu, Akşam yaklaşıyordu... Motör Marmaranın — boşlukları — içinde, avare — dol. kta idi. — Be; han sular k“ırır:ıııdıu eve dlı—yh meliydi, vad Galib, Behiceye, ihma- Nni affettirmek için türlü tuhafe kıklar yaparken, Harun Şinasi de, kalbine sıgamiyan taşkın saade- tinin bütün hazzı, bütün sarhop ile gülüyordu. Cevad Galib, Behiceyi, güya ikma etmişti, Beyhana döndü: — Siz ne dersiniz, Beyhan? Beyhan, denizin mavi, lâciverd harelerine; gök yüzündeki büyük beyaz kar tabakasını andıran be- yaz bulut kümeciklerine bakarken dalmış; Harun Şinasiyi, Cevad Galibi, Behiceyi, isimlerini bile hatırında tutamadığı öbür üç er- kek, iki kadın, hattâ motörü bile unutmuştu. İsminin çağırıldığını — duyunca uyandı, silkindi, hemen başını çevirdi: — Saat kaç? Cevad Galib, ağzı açık, dona kalmıştı. Harun Şinasi de afalla- mişti. Yalnız Behice, Beyhanın dalgınlığının, tamamen böyle de- gilse bile, buna yakın bir netlas vereceğini biliyordu. Cevad Galible Harun Şinasi- nin şaşkın şaşkın baktıklarını görünce Beyhan şaşalamıştı. Be- hiceye baktı. — Galiba ben bir pot kırdım. Bunu, okadar yumuk — yumuk, çocukça — söylemişti ki Behice, kendini alamadı, bir kahkaha attı. Bu vaziyet karşısında Cavad Galib de gülmeye başlamıştı. Behice, gülerken dikkat ed- yordu; Harun Şinasinin rengi li mon küfü gibi sararmışıtı. Beyhanın kırdığı pot ve sor- duğu sual, bütün motördekileri gözlerinden yaş getirtecek kadar müştü.! Yalnız Harun Şinasi gülmü- yordu; belki onun da, öbürleri gibi, gözlerinde yaş vardı, fakat bu yaş, her halde kahkahadan değitdi! Mak di van, Beyhan, kapıdan — girerken Ayşeye sordu: — Bugün, beni arayan, soran oldu mu? Ayşe, düşünüyordu: — Ben, oöğleden sonra izinli idim, şimdi geldim, Sabireye ka- dına bir sorayım. Hizmetçi kız, mutlağa koştu ve aşçı Sabire kadına sorduktan sonra döndü: (Arkası var) “BÜla “sönülün TÜ Sit e Bdi k eei 5 BÜ BĞ b Çüi a ae gt ae ll e İ