Ziya Şakir İaşe Nezaretinin Çevirdiği Dalavereler Sabri, bu ticaret işini yap- 6 inci kısım Her hakkı mahfuzdur. No. 126 2-12- 954 İTTİHAT » TERAKKİ | Nasil Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü? Hergün Biraz Daha Artıyordu.. tıktan — sonra, — İsmail Hakkı Paşanın verdiği parayı iade ede- cek, bir iki gün zarfında ka- zanacağı birkaç bin liralık kâr ile iktifa edecekti... - Halbuki paraları cebine yerleştiren bu adam, doğruca Beyoğluna gitmiş, kısa bir müddet zarfında © bin- lerce lirayı eritivermişti. Bunu haber alan İsmail Hakkı Paşa, derhal — divamıharbe — müracaat etmiş, Sabriyi tecziye ettirmişti. Fakat — Divanıharp — Müstantiği Vehbi Bey (fı), (ııuhldnıurlyeyi hilâfı usul sarf ve istimal dolayı- sile) ve (Sabrinin gerikicürmü sifatile Tamail Hakkı Paşanın da İsticvap altına alınması hakkında bir karar ittihaz edince, işin şekli değişmişti . x Kara Kemal Beyin nmezareti altında bulunan (laşe Nezaretijnin hal ve ahvaline gelince; © da başka türlü fecaatler arzediyordu. Merkezi Galatada, Ömer Âbit banında bulunan bu Nezaretin işlerinde büyük dalavereler çeviren gizli bir şirket teşekkül etmiş, bunlarda az zaman zarfında bi- rinci sınıf ( harp zeng'nleri) sıra- gına geçmişti.. — laşe nezareti, Istanbul halkının ekmek ihtiyacını temin iİçin Anado'udan buğday gelirtiyor, bunların değirmenlerde öğütülmesini, fırınlarda pişirilme- sini ve muayyen yerlerde tevzüni müteahhitlere veriyordu.. Bu mü- teahhitler, bu şirketin mensupla- rından ibaretti. Bunlar, bu halis buğdayları alıyorlar, tenha yerlerde tedarik ettikleri depolara — götürüyorlar, evvelâ orada süpürge tohumu, mısir koçanı vesaire gibi maddeler ile karıştırıyorlar. Oradan değir- mene gönderiyorlar, un haline gelirtiyorlar. Sonra, - o sıralarda Kâğatane civarında keşfettikleri - bembeyaz bir nevi toprak ile ağaç külü de ilâve ediyorlar; kendilerine bu suretle beş liraya mal olan bu mahlüt unun çuvalını, tam yirmi sekiz liraya İaşe Naeza- retine satıyorlardı. Bu İşle meşgul olanlar, pek geniş ve kuvvetli bir şebeke haline gelmişti. Bunlar, kendileri- ne mahaus arabacılar, bamallar, değirmenciler, fırıncılardan mü- rekkep bir kadro vücude getir- mekle beraber, birçok memurları da elde etmişlerdi.. Bu fena'ığın önünü almak, milletin hayatile oynayan bu makineyi durdurmak bu muhtekirlerin ellerini ve kok larını kırmak mümkü olmuyordu. Birtakım teahhütoameler ve mu- kavelelerle bu fırıldakları çeviren bu şebeke, bir taraftan halkı zehirleyerek ölüme mabküm edi- yor, diğer taraftan da, memleke- tin hakiki ticaret erbabını mahve mahküm eyliyordu. Ayni zamanda verdikleri rüşvetler va süküt haklar'le, birçok kimselerin ahlâkı üzerinde de feci bir sarsıntı hu- sule — getiriyordu... Diğer iaşe maddeleri üzerinde de akla ve hayale gelmiyen hilelere müracaat ediliyor; Milli Kantariye Şirketi T Şımdi, dava vekületi ile meşgul # P İN Ş Ben ? Ve ) z “, SEİNSE e "Wt SN ĞA ae Fı-’,ıw_(_ ç ":"b z ;—ıu,_, -,; Ha R ü Lt z WES eg ea e 3, Bi Via "*V",v; ı_—-ol.ı -w M aa yi Yab d, göp sem e 'e namile teesslüs eden bu teşekküllün aleyhinde deveran eden şayialar, halka büyük bir dedikodu #ser- mayesi veriyordu. Gerek İsmail Hakkı Paşanın - usulsöz hareketlerinden ve gerek laşe Nezaretinin binbir dalavereli işlerinden en büyük istifade eden —tamamen — yabancılardı. /Vagonların — ( anafor ) a — tâbi olması yüzünden Anadolunun o kıymetli mahsulâtı depolarda çü- rüyüp mahvolurken, Bulgar tüc- carlarile, hatta ticaretle hiç alâ- kası olmyan şahıslarile büyük mukaveleler — yapılıyor; milletin ©o yoksul zamanında elinde avu- cunda kalan son beş o parası da « hiçbir zaman dost olmak ihtimali elmiyan - başka — memleketlera akıtılıyordu. Bulgar meb'usların- dan (Gınadyef) isminde bir adam Istanbula gelmiş, Tokatlıyan ote- line postunu sermiş.. Büyük mik- yasta mukavelelere girişmişti. Bu adamın pek kısa bir. zamanda gördüğü işler, akla hayret vere- cek derecede idi. Ayni xamanda Filibede Niko Angilof, Morzes, Babçekapıda Yeni Volto hanında 19 numaralı yazıhaneyi merkez ittihaz eden Moiz Yonatan, Buk gar tüccarlarından İsak Menahem vesaire gibi bir takım yabancılar Artist Loretti Karmenin, Danslarını Hazırlıyacak Artist Dün Provalar Gösterdi ae BANEP A Halkevinde, artistle beraber opera beyeti ? e ge ” SKAL L ua Ü Va K 6 YNU KAK e» B SD DD Dü ai KA 43 ÂN ae A0 CUN 5 I ' d C aeur ür (Yağma edilen zarallı Hasanın böreğinden) bol bol istifade et- mişlerdi. İıtıııbııldı açlıktan ve sofa- letten bunalan halkın feryadı gök lere çıkıyor; - Anadoludaki — tüc- carlar ve müstahsiller mabvü perişan oluyorlardı. Bu vaziyet- ten en ziyade mütcessir olanlar Izmirlilerdi. Depolarda çürüyen mahsullerini nakletmek için yak varıyorlar; fakat vagon bulamı- yorlardı. Bu sırada İzmirde bir dayak hâdisesl zuhur etmiş; bütün na- zarları, oraya çevirmişti... Ismail Hakkı Paşa, bir aralık Izmire gelmişti, Izmir tüccarları bir heyet halinde paşanın huzuruna — çıkıp kendilerine (bir. miktar — vagon lutfüihsan buyrulmasını istirham ) etmek istemişlerdi. Fakat paşa, heyetin ricasını kabul etmek şu tarafa dursün; memleketin bu Hcaret mümessillerini huzuruna bile kabul etmemişti... — Paşanın bu muamelesi, İzmir gençleri üze- rinde pek — acı bir tesir husule getirmişti. Ertesi günü, Izmir ge- zetelerinden biri, hükümete ve paşaya hitaben pek acı bir açık mektup — neşretmiştlir. a ( Arkası var ) Ankara Halkevinde oynanacak olan Karmen Operasının danslarını hazırlamak üÜzere şehrimize çağırtılan Çekoslovakyalı sanatkâr (Loretti- Fridi Novar ) dün şehrimiz Halkevinde bazı dans tezahürleri yapmış- tır. ÂArtistin muvaffak olacağı tahmin ediliyor. (| x | lisi Lorettidir, Soyadları VeKüçük ÖRSRERA Bundan Böyle Ad Listemizi Bu Sayfa Ve Sütunlarda Takip Edeceksiniz Hergün muntazaman onbirinci sayfamıuda bastığımız Türk - dili araştırma kurumunun — soyadları hakkındaki listemize daha geniş bir yer vermek niyetile sütum- muzu buraya nak'ettik. Bugün, yine B. harfile faşlayan kelime- lere devam ediyoruz : barca toğmuş — batmaz bayana-kar barça toyin barça turmş barguş barha barcudu — barka bar turmuş barlak barlas barlas ceki barman barmanbek bara barsbay — barabuğga baragan barstağan — bartan bartu baru ay bacak basa temur baza toğrul basyaa bat batmacı — batuş-batuge batu-baydu. batur bayak Umuz bayaaa-kar bayanay baya :dur bayankuli — bayansaldüz bayansar bayar bayat bayat balağ bayat ara — baybara baybak baybuğa — baybure baycu baydan baydar bayda baydar baysu baygeldi baysuğ beçkoad baygut alp boytungür — bağtaş berka begtorun bayın Baytemur — beki baytadı. boytok bekil beyiç baylöz bekia bayıkan bayutmiş — bela <kas baykara bayyiğit — beklen baymaz bazır >kar — beksarı bayna bazman bektaş bayhal beçene belç buğa bayram bağbağa — bel bayram bigila -ka- bağbara — belban-halban baysoy beğdili beleda-balta bayrı beğ doğan — be'ek baysan beğç be'er baysarı beğeç aralan be ketin bayanup baz-ka- — berdibek Küçük Ad Karşılıkları Arapça adlarını asıl — Türkçe ile değiştirmek istiyenler, bu Hatemizden istifade edebilir, Arrpça ve Acemce adlarının tam Türkçe mukabillerini bulabi'irler. Bugünde H. İ, J harfle- rini taemamlıyorur: Hayret - Sankur, Süre. Hed ye - andaç, andıç, andaş, angı, arm' gan, artut, belek, belen, beleyik, benek, berme, bigü, bilek, — bölek, bülek, buşağ, çekim, — çölük, dürü, ertit, halta, holat, kılıvan, ökelge, Ölüğ, Özdel, Özden, savgat, seviş, soyurgal, sunuk, telek, tuzgu, üdü', yanut, yarlığaş. Hicran * ayruk, dokunak. Hidayet - bosut, satık. Hikmet - bilik, — bilim, sağbili. Hilmi » yavaş, uslu, yumuşak. Himmet - bamm, cete. Hulya * sağınç. Hulâs (Hulüsi) - arığ, öz. Hurşit - çav ş, çoğaç, çöveç, gün güneş, kayaş, kün, Höveyda « aydın, bayık, bel. Hüsnü (Hüsn) - görk, görkey, lem. İbret- çimeke, heder, herer, kızgut. Hakat - savıgu. İlfet - mas, arığ, sakırak. İhsan « birişik, culdu, 'kayra, kay: mm, sargut. savgat, soyurgal, sungu, süyürgal, yarlıgaç. İkbal « kat, olcay, ulcay sur, tay, Uraz. İlham - bulgu, duygu, düşek, sergi, İnayet - kayra, kayral, keçik, yar- hgaç. İrfan - bilik, biliğ, bulum, erme, D et » arı, ârık, aili. işve - kılınç, kırıtış, yanı, aldam, baylan. İzzet » değer, erk, irk, yüce, baenı. Jale - çalın, çiğ, Çilenti, pesen. Yeni Soy Adları Divanı muhasebat biş mümeyyiz- Nğinden müteksit Bay Osman Tevfik ve oğul'arı eski Vatan gazetesi baş muharriri, şimdi Tatko şirketi müdür- lerinden Bay Abmet Emin, Mehmet Rifet ve Mustafa Vacit ve kızı Bayan N gâr ve oğlu Bay Lâmi soy adı ola- rak (Yalman) adımı almışlardır. Bay Ahmet Eminin oğ'u (Remzi Emin)in adı Tunç Yalman olmuştur. Borsa meelisi reisi merhum doktör Bay Febmi İsmailin karısi Bayan Be- sime Fehmi soy adı. olarik (Sezer) adım takmıştır. Borsa acentalarından doktor Bay Arif Ethem ve oğlu Bay Sinan (Ergin) adımı almışlardır. İstanbul 22 nci mekteb Başmu- böğüş, allimi Bay Tevfik Maral, 28 inci İlke mekteb muallimi Bay Emin Kautlu, Üzküdar Jandarma Kumandanı Bay Dursun Atasoy, İş Bankası pul mü- fettişi Bay Salim Erpul, Bay Ulvi *Olgaç, muallim ve muharrir Faik Sabri Duran, Fesıne fabrikası işlete me ümiri mütekalt Binbaşı Bay Setkı Oktay, İzmir mebusu General Kâzım İnsnç, Turing ve otomobil kelübi murahhas azarı Bay Şükrü Ali A - güneş, Cerrahpsşa sinir mütebası: | Bay Ahmet Şükrü Dikmes, ayni hzatahans Başcczacım Bay Feridin Ersoy, diştabibi Bay Cevzi Aksin, I4 Bankası Kutu fabrik: sı muhasebecisi Bay Suat Aymergen, ka- rikatörist Bay Ramir ve allesi Gökçe, doktor Bay Kemal Cenap Sirel, V v Mustafa Nezih —Albayrak, Kabı: y fizik muallimi Bay —Ecvat — Güc. 4, belediye sıhbat muzyene — komisyo- mundan Dr. Ali Rıdvan Unar, kulak Mi sssı Bay Dr. Halit Çangır, Kuru kahveci Bay Ahmet İbsan Kuru kahveci, Terakki lisesi müdürü Bay Mehmet ve kardeşi Bay Fikret Kıren, Kocatepe muhribi kumandanı Bay Ruhl Kocatepö, muharrir ve muallim Nurullah Ata Ataç, riyaziye muallimi Bay Talha Çilesiz, Bay Kemal Tu- ram, Edebiyatçı Bay Orhan Seyfi Orhan, kimya muallimi Bay Hulüsi Doğan, Fen bilgisi muallimi Lâtfi Tuğrul, Şehir meclisi azasından B-y Raşit Gökdemir, dahiliye mutahase 1 doktor Muratfer Şevki Yener, sabık Ankara gi ni Bay Asaf Mbay, Zoğrafyon Hsesi müdürü Bay Ipok rat altay, İstanbul telgraf müvezzil Cemil ve kardeşi Bay Şükrü Gökçen soyadlarını almışlardır. Imar Bankası Müdürü Bay Colâl Dikmen, Emlâk bankası Bursa şubesi mü 'Ürü bay Sedat Dikmen, Devlet Demiryol'arı Bostancı istasyon mü- dürü Bay Vedat Dikmen, Imar bane kam Başvezmedarı Bay Riza Sönmez, Imar bankası iklaçi veznedarı bay Tahir Aru, İmar bankası muhasebe şefi Bay Yusut Aylın, beyoğlu bas- hastanesi Eczacıbaşın bay Hamdi Uçar, Emniyet Müdürlüğü — telefon santral memurlarından bay Necmed. din Alçoslp, Çatalca kazısmı Karaca« köy nahiyesinde bakkal bey Necatl Olcayta, Emniyet Müdürlüğü muha- sebecisi bay Es:t Ertürk, Emniyet Müdürlüğü — istihbarat komiseri bay Mehbmed Ali Özçelik, Taksimde av kıraathanesi sahibi bay Derviş zade İbrahim Dayan, Uakapamı posta ve telgraf müyaz:ilerinden bay Reşat akey, Tütün İnhisarı memurlarından bay Veli ve oğlu bay Ziyaeddin şen manasına ge'cn Oskay, Kadıköy 16 ci İlkmekteb — Başmuallimi — Bay Etem Ergenekon, İstanbul Orman Başmüdürlüğü — kâtiplerinden — bay Jsma | Kurtoğlu, Vapurculuk - şirketi Başmüfettişi ve eski Riyaseti Cüm- hur Seryaveri bay Rusuhi — Savaş, Ökenomi bakanlığı Kabotaj Umum müdürü Ayet Altuğ, belediye reisi muavini bay Nuri Türkkan, bayan Nakiye Elgün, beşmüfettiş bay Tevfik Uras soyudlarını almışlardır. Vefat Merhum Şerif - Abdullah'ın böyük oğlu Şerif Haşim Abdullah, dün saat 11,30 da Emirgün'daki yalısında uzun süren bir. hastaıktan sonra vefat etm'ştr. Cenazesi bugün saat 10 da Emirgân'dan — kaldınlarak — motörle Eyübe götürü'ecek, öğle namam orar da kırnlıktan sonra defnedileaektir. Taorısan rahmet aileriz. Açık Teşekkür Sonsuz sevgili annemizin ölümü do'ayısile gerek bizzat ve gerekse yaz ie acılarımıza ortak olrn — Ünlü arkad. ş arımıza gösterdik'er? bu yük- sek b-raberliklerinden ayrı ayrı te- şekküre imkân — bulamadığ mızdan saygı değer g zelenizin — eçlâletini dileriz. Evliya Zade Ailes” nammna " NUREDDİN <L