Resimli TOMBUL MİRASYEDİ Yazanı Sermet Muhtar - 12 . BS4 Vehbı nin Allı'ya Muhabbeti Artıyordu Çırpıcı dönüşü, Macuncudaki hengâmeden beri Kâtib Raifle Pehlivan Hilmi, görünmez olmuş- lardı, Vehbinin ikisinden de sıtkı sıyrılmıştı, herifleri diline dola- mıştı. Vay gidi beş kardeşine üfür- düğümün palavracı kâtibi vay!.. Vay gidi Koca Yusufluğa yelte- nen kof pehlivan vayl.. Biribirinden zırtapoz, biribirin den kıtıpiyos imişler de bilememi- şiz. Cart curt atmakla, göğüs şi- şirip kol sallamakla babayiğitlik sökmez. Bir tokatlık hakkı olan, yüreği beş para etmez ikı miskinin se- sini duyunca uyuz itler gibi kuy- ruklarını altlarına aldılar, şipşak tüydüler bel.. Diyordu. O gecenin bahsi açıldı mı, blraz da içkili oldu mu daha ziya- de azıtıyordu: — Kâtib midir, racon kılefte- cisi midir, bir yüzünü göreyim, burnumu imanımna kadar — çekip avurt dolusunu suratından aşağı yapıştırmazsam yuh diyin banal.. O ramazan davu'u karınlı somun pehlivanının da alacağı olsun, ayı gibi görünce birşey sanmıştım. Çırpıcıdaki görüşümde avali öyle bir kurt kapanına sıkıştırdım ki (pes beyciğim pesi) Diye elime ayağıma sarılmasaydı işkembesini boşaltacaktım. Eşşoğluluk bende ki sırtını yere getirdikten sonra acıdım, bıraktım. O da bizim fiyakamız olsun değil mi?.. Vehbi, bunları anlatırken, san- ki güreşe tutuşmuş gibi mçrayor, dalıyor, kol bacak oynatıyor. — Tahsinciğim, gördün ya demir gibiyim demir! Diya böbürlenmek- ten de gerli kalmiyordu. * Tombul, Küçük Allıya, abayı yakmıştı. Macuncuda geçirdiği gece aklından çıkmıyordu. Yos- maya fena halde tutulmuştu. Onu her dakika, her saniye düşünüyor, ( kâfir, kundağı soktu. Âşık Ga- rib, âşık Kerem, solda sıfır kalır. Çayır çayır yanıyorum! ) diye göğsünü yumruklıyor, yine Kâtip Raife atıp tutuyordu: — Kelebek, örnekmiş bal. Çiçekten çiçeğe konar, keyfine bakarmış hal.. Hay senin saman dolu kafana, Kâtip gibi turp &- kayım,.. Öyle gözlerin hançerile yüreğire zımbayı yedikten sonra sıkı isen gel de dayanl.. Âşıkın dili durur mu? Traş edecek adam arar. O gecenin ertesi günü, Bolsesi görür görmez, derdini dökmiye başlamıştı: — Tahslaciğim, vuruldum, ya- ralıyım. Bıçağı, kaba etten değil, mortoyu kıracak yerden yedim; sol böğürden, karından, kasıktan. Bu geçmişi kınalı dünyanın her tarafına parmak atmış, dinine oku- muş bir erkeksin; benden görgülü- sün, yüz bin kat akıllısın, pişkinsin. (Kendine gell) Diye ne diye ku- lağıma yapışmadın... Ne diye o Hilmi kofile kapıştım; ©o göreşte domuzu yere vurdum. İşkembesi ağzıma boşalsaydı da yenik kalsay- dım; gözlerim söneydi de kahbe- yi göremez olsaydım; — ayakla- rum kırılaydı da ©o eve gideme- seydim!. Tahsin, bıyık a'tından gülmüş: — Kayıkçılık değil, — gençlik 'bu.. hep bu fırtınaları geçirdik. oyı savdık. Tam zamanın gö- o Tahsin züm nuru, şimdi de sıra senin!.. Demiş, niçin bu derece sıkıntılı bir vaziyette kaldığını da keşfet- mişti. Küçük Allının, Arab Abdük lahın dostu olduğunu oda işit- mişti. Delikanlının bu noktayı düşündüğünü tahmin etti; yarayı deşti: — Yani ya, içime doğduğu gibi töylemiyorsam, yüzüne karşı mü- railik ediyorsam ateş mekânım olsun... Sen istediğin kadar sak- la, benden gizle, sapına kadar arslansın. Zira doğruyu düşünü- yorsun. Bilmez değiliz, bu kâfir | karılar tehlikeli şeylerdir. Elin belâlılarından, ipten kazıktan kur- tulmuş külhanlarından, dostları, postları vardır. Bu gibilerle gö- rüşmek değme her yiğitin harci değildir. Tombul hemen diliaim altın- dakini çıkarmıştı: | — Hay var ol ağabeyciğim, | parmağını tam yarama baslın... | O hokkabaz borusu gibi öten | kâtib kaltabanına İnanayım mı | bilmem, Küçük Allı, sözüm ya- bana, Arab Abdullahın dostu lmiş. Tahsin, bir kahkaha attı: — Kab, kah, kahl, Kusura bakma amma vallahi çocuksun Vehbiciğim.. Bir defa her duy- YALOVA ŞARKISI duğunu sahih sanma, İşit te in- nanma.. Haydi bu rivayeti doğru farzedelim Arap Abdullah de- dikleri kıpti bozması kim olu- yormuş?.. Bugün onu susa dur- duracak, pabucunu eline verecek nice baba yigitler var, Tombul alık alık bakınırken yüreğini balladı. — Bizim Ayı Nurinin kulağını bükelim. Fazlasına gitmeye hacet yok, göyle üsltün körü bir çıtla» talım. Arabı da, çorabı da ih- vanları da yanımıza yanaşabilirse, bize yan gözle bakabilirlerse Be- yant meydanına çıkar aptalım diye bağrırım. Ayı Nuriyi tarif ettir — Etme Allahını seversen, Nuriyi — duymadın bal, Kızma amma Vallahi ayıb, Iİstanbulda onu tanımayan, ismini bilmeyen var mı ki. Bu odaya gelecek değil mi, — Vallahi şu kapı- dan giremez, kalfasınmı eyer de öyle girer. Böyle tavana kadar bir boy... Ya görde? Bir omu- zundan —Öbür omuzuna arşınla babam arşınla: Bir, iki, üç... Bo- yun kilise direği; kollar demir külünk; oller çelik balyoz.") ( Arkası var) Eski Fransız leıiroıuıdı Bu akşam saat 20 de “BU BİR RÜYA,, Yazanı Solma Muhtar Pek yakında DELİDOLU lı-uııııııd Tepebaşı Şehir ŞehirTiyatrosu — Tıyatrosunda mmwm Bu akçam saat 99 de Wadam San Jan Komedi 3 perde 1 Başlangıç 41234 te lllllm HAMLET Bu bıflı .e TÜRK Sinemasında Tesasür ve heytcan do'u muazzam bir Rus süperfilmi olan OKRAiİNA kemali muvrffak'yetle devam ediyor, Kâveten: İSTANBUL — şehrimizin tabli ve emsalsiz manzara ve yerle. rini gösterir kıymetli bir film. Rövü Operet 3 perde | çok şık kadınlar prensesin Pariste prensesin NAŞİT BEY MÜSAMERESİ 20 kişilik balot-orkestra ve tekmil muganniyelerin iştiraklerile şirin Yalovanın - Yüce Keşişin dekorları sahnede 3 Kânunuevvel _Pıurtuı günü akşamı (5391) Londrada Gunün En Büyük Hâdisesi.. Şimdi, Sadece, Prens Jorj İle Prenses z Marinanın Evlenme- sidir n':â"' ıl'nı;ıluııı 0. çI u Prens Ja Dük dgğKuM ile grı.—dn- ses Marinaya gönderilen bin ka- dar armağan, çimdiden Sen Ceoymis sarayında gözönüne kon- muştur. Durmadan yeni armaganlar geliyor. Sarayın bir odası salt gümüş ve altın sofra takımları, yontulmuş billür bardaklar ve birçok çeşid süs eşyasile doludur. Başka bir odada yığınlan cava- hir, çamaşır ve çok güzel oda takımları vardır, Yine bir odada, daha açık mamış — sandıklar — durmaktadır, Bütün bu eşya, düğünden sonra, halka — gösterilecek ve karşılık | olarak, hayır işleri için, halktan, az bir para toplanacaktır. * Prenses Marinanın şapkaları da bir moda hâdisesi olmuştur. Bir yaptırdığı şapka mağazasına mü- racaat ederek prensesin şapkala- rının örneklerinde yaptırmak iste- mişlerdir. Fakat —bu mücssase, şimdilik bu müracaatlara karşı itizar beyan etmekte ve sipariş kabul —edememektedir. Çünkü şapkalarının her birl modeldir ve taklidine muvafakat edilmemektedir. « Düğün evvelki gün yapılmış ve davetliler, başta Danimarka [ Kıralı Hımdını olmak üzere a— Londradan ayrılmıya başlamışlardır. İuglllı Kıralının Memnuniyeti Loııdn. 1 (A A.) — Ingiltere Kıralı Prenses Marina ile Kent | dükasının düğün günü asayişi mükemmel bir şekilde temin | ettiğinden dolayı Polis Müdürüne mcmıııımyellnl bıldırnııllr Şehzadebaşı HiİLÂL- Sinemasında MARIE GLORY-JEAN MURAT ARMAND BERNARD gibi üç büyük san'atkâr tarafından temsil edilmiş Fransızca sözlü ve garkılı DAKTiLO EVLENiİYOR filmini herkesin görmesi lâzımdır. Neşe ve zevk filmidir. DOUGLAS FAİRBANKS JR. tarafından temsil edilen KAÇAK heyecanlı hissi şaheser ayrıca gösterilecektir. Victorlen Sardou'nun eseri ve MARIE BELL'in muhteşem temgsili olan FEDORA filminde kusursuz bir teknik ile inceliğin timsalidir. Pek yakında SUMER Sinemasında * — İstanbul Ziraat Bankası Satış Komisyonundan : Sıra — Semti No. sı 1113 — Beyoğlu Kuzguncuk Yeşilköy Arnavutköy Edirnekapı Küçükpazar Tahtakale Galata Tophane Tarabya Hasköy Büyükdere Kuzguncuk Kariye Yahya 2240 2506 2954 3116 Mahallesi Kamerhatun Kuzguncuk Ümraniye Arnavutköy Demirtaş Tarabya Abdüsselâm Büyükdere Kuzguncuk Yüzde yodı buçuk pey akçalarile ihale bedelleri nakden veya menkuller - birinci satışlarında müşteri bulmadığından 1113 - 27 Sokağı Kalyoncu kulluğu Cad, ve Simitçi sokağı Bahçe Bildirem ve Güvercin Yenimahalle Şeyh Eyüp Kantarcılar çelebi — Tatarağası Ayazma Yağhane Çivici İcadiye 4/12/934 salı günü saat on dörtte lhlı olunacaktır. BT Emlâk No. sı Cinsi 1-3-5-105- Tapu 1-3- Kârgir üç hane ve 15/120 5-109 kapı dükkân 5 Arsa metresi " 115 64, 21 S 36 25 23 2 Ö, (3 653/4-65/5 İki bağ metresi 2 9 eski V1 yeni — Arsa metresi 63 45 69 ıTı 79, Hizsesi Hisseye göre mu- hammen kıymeti 1628 T.L, 86 —Tamamı (4 52 » 158 ği 250 ,30 , 195 »50 » 116 1/6 49,50 Tamamı 150 26 50 110 158 " 46 ” ” dil bonosile öndenmek üzere yukarıda evsafı yazılı gayri- * 29490 mumaralılar 3/12/9034 pazartesi günü ve diğerleri