-TOMB UL MİRASYEDİ ’ KüçükAl»lıNihayet Kendini Göstermişti Yazanı Sermet Muhtar Dışarıdan bir ses: — Bu ve çılgınlık, bu ne şa- matal, Deli misiniz? Oynattımzsa tımarhane var ayol! Başı hotozlu, uzun boylu, değ- nek gibi vücutlu, kuru yürzünü badana ile yoğurtlu patlıcana çe- virmiş, rastıklı, sürmeli, 40 hk bir kadın içeri girdi. Yerle beraber, ayrı ayrı, üç temennah etti: — Sefa geldiniz beyler! Bu, evin müdürelerinden ve çok görmüş geçirmişlerden Leylek Fıtnattı. Vehbi Bey, mücevberli taba- kasını uzatırken, Fıtnat: — İki dakika müsaade buyu- run! dedi. Her halde, Esmaya bir işaret geçmiş olacak ki ikisi de odadan çıktılar. Bu ne muamma?.. Ne var, ne oluyor?.. Akıl, sir. erdirene aş- kolsun. Beyler, yine içleri şüphede, elleri cebe ve bele atıp biribirle- rine bakışırlarken, zurna gibi bir ötüşle kapı arkasına dayandı. Kantocu Peruzun, perde açılıp ta bir türlü ortaya çıkamaması gibi, dakikalar geçiyor. Bir türlü giren yok. Artık beyler emin olmuşlardı. Bu nazdan, bekletmeden anlaşı« hyordu, Gelen mutlaka Küçük Allı olacak. Tahminleri boşa — çıkmadı. Küçük Allı Hanım, ağır ezgi fıs- tıki makam, kırıta kırıta odaya girdi. Aman yarabbi!..Arabadaki şa'« şaası, güzelliği, alımı kaç para eder? Bin kat Üstüin, bin kat dilber, bin kat göz kamaştırıcı. Lepiska saçlarımı - kabartmış kabartmış, omuzlarına dökmüş. Yüzünde pudradan, allıktan yana eser yok. Öyle ya. Kişi zadeler düzgün kuklalığından biç hoş- lanmaz. Arkasında göğsü, kolları de- kolte, burun kanı renginde bir ipek fistan. — Ayaklarında lâal renkte sırmalı ve ökçeli terlikler. Eteklerini bir sürüşü var, tıpkı gazetelerdeki kıraliçe fotoğrafları. Inkâr edecek değiliz a, Allah var, hak var; haspa sahiden tas- virler gibiydi. Uçları, — kavis — yapmayarak aşağıya inik, uzun kumral kaşlar. Yine uçları inik, Boğaziçi denizi gibi mavi gözler. Kirpikleri kıv- rılmış, birbirine girift olmuş. Bu- runun çekilişi resimden farksız. Küçük Allı, beylerin evlerinden fırlamış gözleri, faraş kadar açık mış ağızları karşısında, mahçup mahçup yaklaştı. O zaman toka etmek, bonjur, bonsuvar demek âdeti olmadığı halde, gayrıihtiyari, Vehbiye elini uzattı. Delikanlı şaşırmıştı. Ele ura- nildi mi mutlaka öpülür zanne- diyordu. Haspa, — sevgilisinin avucunu avucuna almış bulunmuştu. Ax şeytan mı? Hemen kendini topladı : — Kusura bakmayın, toka yapmıya Samatya'daki terzi Ma- dam Öjenden alışlım. Vehbi Bey, avucunun içini yakan bu sıcak eli yakalar ya- kalamaz şap diye öpüp alnına yapıştırmıştı. Kambur Esma, o esnada oda- | ı | ya girdi. Biribirine vurgunları elele görünce, kendini tutamadı: — Oh, yarabbi şükür, artık kurtuldum! Kapı gıcırdadı. Biraz - açılıp kapandı. Her halde bu da bir parola idi, Küçük All, gayat mâsum ve mahcup bir vaziyette mirasyedi beyin yanına oturmuştu. Leylek Fitnet içeri girdi. Esma ile iki kelime fısıldaştıktan sonra çıktı. Kambur, Tombula bir İşaret geçti... Kim görüyor? — Paşacığım! diyecek oldu. Yine duyan yok. Nihayet: — Biraz bana bak aslanım! dedi. Vehbi, işkilde, eli pantalon cebinde, yerinden kalktı. Köşeye çekildiler: — Paşa zadem, arkadaş bey- lerin kalacaklar mı, yoksa gide- cekler mi? Olur a, belki de bek- leyenleri vardır. — Ne münasebet hanımteyzel, Biz bize geldik, biz bize gideceğiz, — O halde? Esma, bir öhö öhö etti. Kapı yine arkasına kadar da- yandı; fakat bu sefer, Peruzun kantoya çıktığı gibi değil. Içerl iki nazenin sökün etti. Nakaratı artık ezberlediniz: — Sefa geldiniz. beyler, pa- şalarl... £ Yazlık olanı, uzunza boyile, esmercene, vücutça nahif. Kışlık olanı da, orta boylu, beyaz, şişmancana; öyle fıkırdak birşey ki.. Ilki, alafranga mizaçlı, firenk diline aşina beylerin bayıldıkları meşhur Çiroz Zarife idi. Ikincisi de, ( hiç itaat etmemek mümkün müdür fermanına, dilpesendin gözleri bin can değer kurbanına) diye Üstüne şarkılar çıkarılmış olan meşhur Hoşur Pesentti, Kâtip Raif neyi bilmez ki. Iki- sini de karine ile. tanımıştı: — O, maşallah Zarife hanıml.. Buyur bakalım Pesent hanım!.. Sohbet Kuruluyor Artık mesele helledilmişti. Kâ- Hp ehli sayften; binaenaleyh Za- rifenin tam aradığı. Pehlivan da ebli şitadan; Pesent te ona biçil- miş kaftan, — Şükür Allaha ki ellerim böğrümde dönmemişim. Bu sırık hamallık yükü getirinciye dek maf olmuşum! Diye söylene söylene, Aleksanın yukarı çıktığı işitildi. Kukumav kıyafetli kocakarıla- rın biri, kapıdan seslendi: — Esma hanım, baksana Alek- san efendi geldi; aldıklarını getirdi. ben yatsıyı kılacağımı, tesbihimi çekeceğim. Aşçı Ferruh meydan- larda yok. Mezeleri hazırlamıya Zarafet te yardım etsin baril. Evin usul ve erkâni mucibince meclis olunacak odaya toplanma- dan. Küçük Allı sevgilisi Vehbi Beyi önüne katıp sofaya çıkarmış, bir mum yakıp camekânlı odaya sokmuştu. Tombulun fesini, — elbisesini, ipek mintanını "çıkarttı. Sandalye- ye oturtup pantolonunu, fotinle- rini de çekti. Lâvanta çiçeği ko- kulu, tertemiz bir gecolik giydirdi Yepyeni, ökçeli terliği de önüne çevirdi. Sordu; — Saklanacak eşyanız var mı cicim?, Ev kalabalık, gelen giden oluyor. Kıymetli bir şeyiniz varsa Fitnet ablaya verelim! Elindeki — ceketin, — yeleğin, pantolonun ceplerini yokladı. Mavi gözlükle altın zencirl, sant kösteği sigaraları çıkarıp mücevherli ta- bakayı aldı. Arka cepteki — tabancaya eli değer değmez bir çığılık kopardır — Kurbanın olayım — rühum onu ortadan kaldır. — Zira ödüm patlar, elimi süremem, Hem ç- karırken kıçıkıçın olayım — bana gösterme. Gözüme iliştiği saniye şark diye düşlüp bayılıveririm! Lehistanın Hayreti! Varşova, 16 (A.A.) — Fransa ha- riciye nazırı M. Lavalin Şark misıkına dalr Lehistan tarafından verilmiş olan muhtiraya — bir. cevap hazırladığına dair Paristen gelen haberler burada hayret uyandırmıştır. İngilterede Faşizm Londra, 16 (A.A.) — Vorthingde iki ay evvel yapılan faşist toplantı- sında çıkan karışıklıklar yüzünden faşist lideri «ir Mosley ile taraftar. larından dördü, birlnci künun ayında muhakeme edileceklerdir. vabecan —- TAKVİM — Gün CUMARTESİ — Kazım 3017 2 ncl TEŞRİN 934 10 — Arabi Rumi — B Şaban 1383 4 10i Teşrin 13$) Vaklt Güneş Öğle İkindi El.llİlvıllİ ınlc 49| Akçam (12 — | 16 49 708 | 31 58) Yatsı 044 | 14 38| bmsala - MOBİLYA, KARYOLA ve SANDALYA Alacaksanız istanbulda Rıza Paşa yokuşunda 66 No. lı ASRİ MOBİLYA Mağazasına uğramadan almayınız. Teı.hmoı AHMET FEVZİ | Inhisarlar U. Müdürlüğünden: ı Umum Müdürlüğümüz inşaat şubesi için yüz yirmi beş liraya kadar bir mimar alınacaktır. Taliplerin Güzel San'atlar Akademisi mimarl! kısmından mezun ve Askerliğini Ifa etmiş olmaları şarttır. Bu evsafı haiz olahların 22-11-934 tarihine kadar İnşaat şubesi müdürlüğüne müracaatları. İLÂHİ KADIN JEANETTE MAC DONALD (7715) eDeSGOLASEASACLEAANAEASEArSELASADAR Kit “Ezant | Te || Vazat| I Borsada Hafta İçinde Neler Duyduk ? Mamleket ihraç mahsullerinin son hafta içinde Istanbul piyasasın- daki alım, satım ve fiat hareket- lerini şu şatırlarda bulacaksınız: Afyon — Uyuşturucu mad- deler İnbisar idaresi mal almıya henüöz başlamamıştır. Tüccar tara- fından bu müesseseye yapılan teklifler retle karşılaşmaktadır. Buna mukabil bütün muamelesi noksansız bulunan yetiştirici mal- ları, eskisi gibi, müracaat edilirse satın alınmaktadır. Şu kadar ki bazı tekliflerde malın yetiştiriciye ait olduğunu ispat için gösterilen vesikalarda noksanlık görülmekte ve bu eksikler tamamlanmadan mallar satın alınmamaktadır. Ye- tiştiricilerin Istanbulda ağır mas- raflar yaparak uzun zaman kal- malarını icap ettiren bu gibi eksik muameleleri bundan sonra mal getirecekler dikkat ederek vukuuna meydan vermemelidir. Serbest piyasada oldukça ha- reket vardır. Bu da bir Depozitçi- nin Afyon satın almasından ileri gelmektedir. Bu müessese hafta içinde 70 sandık kadar | takriben yüz kiloluk büyük sandıklardır| muhtelif Anadolu mallarını ki- losu 525-600 kuruş arasında satın almıştır. Tiftik — Tiftik piyasası, haftanın ilk günlerinde eski can- hılığiyle devam ettikten sonra Salı günü yavaşlamış ve ondan sonra gelen günler içinde de tamamen durmuştur. Böylelikle hafta içinde yine eski flatlarla yani kilosu 101-102 kuruş — etrafında ancak — 600 balye kadar tiftik Almanyaya gönderilmek Üzere satılabilmiştir. Piyasa durgun ve bekleyici bir vaziyettedir. Yapağı — Istokun, geçen ya- zılarmızde de anlattığımız Üzere az oluşu, büyük muamelelerin ya- pılmasına meydan vermiyor. Hafta içinde piyasada görülen ufak te- Yeni Bir Facia Mı? Moskova, 16 (A.A.) — Sovyet matbuatı, — Japonların, Mançurl haritasında, halen Çine ait bulu- nan Çahar eyaletini mançukonun aksamından olarak gösterdiklerini kayt ve eylül sonunda bir Japon topçu müfrezesinin Linsiden Do- lonora sevkedildiğini ve yüzlerce kamyonun da şimali Çahara doğ- ru ;öndırildiğinl işaretle yakında mutlaka bir Çin- Japon faclasının patlak vereceğine hükmediyor. Üzüm Ve İncir Izmir 16 (A. A.) — Bu ayın onundan on beşinci günü akşa- mma kadar borsada altı buçuk kuruştan on dokuz kuruşa kadar 12,160 çuval Üzüm ve dört ku- ruştan on sekiz kuruşa kadar 5,262 çuval incir ve dört on paradan 706 çuval hurda İncir satılmıştır. Kimya Nobel Mükâfatı Stokholm, 16 (A.A.) — 1934 kim- ya Nobel mükâfatı Kolombiya Üniver- sitesinden Profösör Harold Clayton Üreye verilmiştir. EBEDiİ AŞIK RAMON. NOVARRO fek alış verişlerde Anadolu mal larının kilosu 78 kuruştan - satı- mıştır. Piyasası kuvvetlidi. Hububat — Serbest olarak borsada tüccar terafından satılmak üzere günde 15-20 vagon buğday gelmektedir. Ziraat Bankası içii de gelen mallar ayrıdır. Bu ban- ka satışlarda çok hassas hareket ettiğinden fiatlar eski seviyelerini tutuyorlar. Bu hal böyle giderse fiatlarda birar daha yükselme görülebilecektir. Hafta içinde ekstra Polatlı malları 5,25 ile 5,37 ekstra be- yazlar 4,75 - 4,875, kırk çavdar- llar dört kuruş etrafında satıl mığtır. Arpa piyasasında İIstanbulda büyük bir iş yoktur. Gelen mak lar içerde sarfolunmak üzere üç büçük kurüuş — etrafında — satil maktadır. Geöçen hafa İtalya için biraz arpe gönderildiğini yazmıştık. Bu hafta da Almanya talepleri üze rine Samsan malları vapura tes- lim üç kuruş on beş paradar satılmıştır . Arpa için dışardan henüz bira: hk talepler yoktur. Bütün satışlar yemlik içindir Fındık — Fındık piyasası çok kuvvetlendi. Salıya kadar 43 - 44 kuruş arasında kuvvetli olarak giden piyasa son iki gün İçinde birden altmış para kadar daha yükseldi ve Perşenbe günü geç yakit 45-45,5 kuruş arasında çok istekli olarak kapandı. — Hafta içinde dört vagon kadar mal bu fiatlara satıldı. Akçeşehirden haf- ta başında gelen iki vagon fım- dık ta 43 kuruştan muamele gördü. Daha mevelmin başladığı gün görülecek kadar yakın iken Te« koltenin yarısından çoğunun dışarı gitmiş olması fındık piyasasının bu.seneki iyi gidişine en güzel misaldir. Tayyare Korkusu! Londra, 16 ( A.A.) — Deyli Telgraf — gazetesinin — yazdığına göre imparatorluk müdafaa kos mitesi ile hükümet Avrupa kıta- sından gelen tayyareler İçin iniş meydanlarım — garp - sahillerinde belli yerlere makletmeğe karar vermiştir. Bombardıman tayyarelerinin gösterdiği — tekâmül — karşısında, doğrudan doğruya tehdidi altında bulunan cepane depolarının ve * imalâtı harbiye — fabrikalarının yenilenmesi ve ayrı yerlere kal- dırılması için hazırlanan çok ge- niş plândan dolayı Vulviç tezgâh- ları da başka yere kaldırılacaktır. Madam San Jen Komedi 3 perde Eski Fransız Tiyatrosunda akşam saat 20 de BU BİR RÜYA Öperet 3 perde Yazanı Selma Muhtar