Hergün Köylümüz Fabrika Sahibi Edilemez Mi? * Yurtta iktısadi kalkınmanın hızlanması, Cümhuriyetin kuvvet- lenmesi için köylünün refah açık- lığına çıkması şart koşuluyor. Esasen hükümet, onbir yıldanbe- ri köylünün ağır yüklerden kur- tulması için çalışıp duruyor. “Son Posta,, nın Cumartesi ve Pazar günkü sayılarında çı- kan “ bir meb'usun tetkikleri ,, yazısında da bu iş Üzerinde du- rulmuş, bugün köylünün borçlu olduğu, onun bu borçtan kurta- rılması lâzım geldiği ileri sürül- müştü. Türkiye nüfusunun yüzde yet- miş beşi köylüdür. Köylü demek, toprağa, yani ekime bağlı adam demektir. Ekim ise bizim yurtta köylüyü zengin edebilecek dere- cede cömert değildir. Çünkü yur- dun birçok yerleri sarp dağlar ve kurak - bozkırlar ile örülmüş- tür. Şu halde köylümüzü zengin edebilmek, daha doğrusu maddi refaha kavuşturabilmek için baş- ka yollar aramalıyız. Bize kalırsa bu yol, fabrikaya giden yoldur. Köylüyü fabrikaya götürmek, onu amele yapmak demek değildir. Köylümüzü fabrika sahibi yap- mak demektir. Bu iş hem kolay, hem de çok faydalıdır. Şimdi yurtta harıl harıl iri kıyım fabrikalar kuruluyor. Bir iki yıl sonra bu fabrikalar şakır şakır işleyecek ve yurdun hertürlü Ihtiyacını temin edeceği için satışı ve kazancı bol olacaktır, İşte, köylümüzü bugünkü bor- cundan kurtardıktan sonra eline geçecek fazla para ile onu, fab- rikalara hissedar yapacak olursak istenilen zenginlik kendiliğinden doğmuş olur. ğ Fransa köylüsü çiftçidir, fakat zengindir. Çünkü Fransız köyke leri, Fransada çok kâr getiren fabrikaların ve diğer sanayi şir- ketlerinin, demiryolları kumpan- yalarının hisse senetlerine sahip- tir. Bu suretle köylü, bir yandan toprağına bağlı olarak ekmeğinl çıkarır, ötekl yandan da hisse senedine sabip olduğu anonim ıiılıfth kendisinc her sene vere- ceği temettuden istifade edip diğer medeni ihtiyaçlarını temin eder. Köylüsü refah içinde bulunan milletlerin sırtı kolay kolay yere gelmez. M. Pesmazoğlu Celâl Beyle Birlikte İz- mitten Herekeye Geçti İzmit, 13 (Husust ) — Yunan Iktisat Nazırı M. Pesmazoğlu ile İktisat Vekilimiz Celâl Bey mal- rtlırlndokl zevat ile bugün (dün) uraya gelerek büyük tezahlrat He karşılandılar, Misafirlerimiz biraz sonra Ertuğrul yatile Here- keye hareket ettiler ve halkın da İştirak ettiği büyük bir ka labalık tarafından uğurlandilar, Bursa 12 (Hususi) — M. Pes- mazoğlu ve Celâl Bey Hereke- den buraya geldiler. — M. Pes- mazoğlu ve Celâl Bey Cüm- huriyet — köşkünde, — refakatle- rindeki zavatta Çekirde misafir edildiler. Yarın (bugün) fabrl- kalar gezilecek — ve Istanbula gilecektir. İki Facia Trabzon, 12 (A. A.) — Oftan şehrimize gelmekte olan — bir kamyonet yolda 40 metrelik bir Uuçuruma uçmuş, yolculardan beş kadın ölmüş, iki kişi de ağır raralanmıştır. Ş oför ölüler, muavini yaralılar meyanındadır. Burdur, 13 (A. A.) — Bugün Burdurdan Antalyaya giden bir #tomobil Çubuk boğazında devril- miştir. Dört yaralı vardır. - 18> Üdnci togçla — LT T? ( W N &ıv“ İnsanlar eski devirlerdenberi köpeği, sadakatin timsali Halbuki köpek, belki de bünyesinin l bile dalamaktan çekinmez. Ne olursa t, arkadaşlık veya küçüğün büyüğe hürmeti mefhumlarile beraber yürümelidir. Ruhları alçaklık mayü- olarak kabul tesirler netici kudurunca sal olsun, sa iştir. elinde olmıyan tabiati iktizası, demiştir. şartile: sile yuğrulmuş olanlar aadakati, düşürmüşlerdir. ve bunun içindir ki “ Köpektir. zevk alan sayyâdı Sadakat gösteriniz, fakat SON TELGRAF HABERLERİ dalkavuk'uk çukuruna Namık — Kemali biinsafa hizmetten! , dalkavukluğa kaçmamak Türkün Yüksek Seciyesi İsveçte Verilen Bir Konferansta Ehemmiyetle Söz Mevzuu Oldu Stokholm ( Hususi ) — Şehrin ileri gelen ailelerine mensup İs- veçli bir hanım tarafından, kadın- lar kulübünde Türk aile hayatına dalr bir konferana verilmiştir. Bu konferans bugünü ve dünü naza- rıdikkate — alarak mukayeseli bir tablo vücude getiriyordu. Kon- feranaçı, memleketin orijinal âdet- Yeni İntihabat Millet Meclisinin Yakında Karar Vermesi Muhtemel Ankaradan bildiriliyor: Millet mec- lisinin pek yakında meb'us intiha- batının yenilenmesi hakkında bir karar vermesi muhtemeldir. Bu takdirde yeni meclis martta top- lanacaktır. Dahiliye Vekâleti, muhtemel bir mebus seçimine /karşı ihtiyatlı bulunmaları için belediyelere bir tamim göndermiştir. WW7 ea iy Lütfi Fikri Bey Merhum, Parasını Hayır İşlerine Tahsis Etti Eski Baro reisi avukat Lütfi Fikri B. geçenlerde Pariste vefat etmişti. Lütfi Fikri Beyin iki tllı evvel açılan vasiyetnamesinde bü- tün para ve emlâkini hayır işle- rine tahsis ettiği görülmüştür. merhum, mirasçılarına yalnız kanunun tayin ettiği mahfuz his- seyi bırakmakta, geriye kalan para ve emlâki ile her sene Avrupaya — iki talebe — gönde- rilmesini, «n İyi e her sene Mmükâfat verilmesini, her sene — İçtimal — mevzulara — ait bir. kitap yazdırılacak ve daha birçok hayır İşlerine harcanacaktır. F7 İngilteredeki — Entellicens zetelerde ekseriyetle meşhur — casus Lâvrene Servisin — yıllardanberi Arap memleketleri ajanlığını yapan ve kendisini ge- Arap kıyafatile aleyhinde son zamanlarda İngilterede neşriyat baş'amış. İngilir gazeteleri bu lerini sıralarken görücü ziyaret- leri, nişanlanmalar, nikâh rasimesi ve kına gecelerinden de bahset- miştir. Hatip Hanım, bu suretle aarl hayatımızı — anlatırken ve ederken esas yüksek seciyemizi muhafazaya muvaffak olduğumuzu | ve bu arada bilhassa benliğimizi Avrupalıların lüzumsuz asabiyet- leri karşısında ruhumuzu sükünet ve sekinetini muhafaza edebildi- ğimizi anlatmıştır. — Dinleyiciler arasında bulunan Stokholm Türk elçisi ile beraber — hazırun bu konferansı büyük — bir dikkatle dinlemişlerdir. A Bir Müdafaa Ittifakı ! Peris, 12 (A-:A.) — Pari Midi gazetesinin verdiği bir habere göre Tagiliz, Fransır ve Belçika Erkânı harbiyeleri arasında tedafdi bir anlaşma gapılmıştır. Bu anlaşımaya göre, bu üç ııııııf:lcuıı birisi ta- a ırsa her üçünün h SÖLÜNİ beraberci. harelei' ede, cektir. Cinagetler Silsilesi ! Makedonya Komitecllerl- nin Öldürdüğü Kadın Ve Çocuklar 12 (A.A.) — Makı d..î:f"nıuıı(ıhuıh Komitesi adını taşıyan ve Marsilya katilinin mensup bulunduğu söylenen Orim Tethiş Cemiyetinin — öldürdüğü birçok kimselerin cesetleri zabıta tarafından meydana çıkarılmak- tadır. Bu cemiyet tarafından Make- donyada on sene l:lşdı öldürül müş ve aralarında birçok kadın ve çocuk bulunan yüz kadar ölünün büviyetleri tesbit edil- miştir. J fa'al ajan Biz bu yarılı gördüğümüz > İSTER İNAN İSTER İNANMA! aleyhinde atıp tutuyorlarmış. kuduktan sonra Lüvrensin yine bir dalavere çevirmek için hazırlanı saklamak Için bazı İngiliz g. hareket ettiğine inandık. Sen de ey okuyucu; İSTER. INAN İSTER İNANMA! 2 Milyon Yakında Devlet Şürasında Açık Muhakeme Olacak Ankara 12 — Tramvay şirke- tinden iade edilmesi istenilen iki milyon lira İçin şirket, Devlet şürasında bir dava açmış, bu pa- rayı vermemesi lâzım geldiğini ileri sürmüştü. Yakında Devlet şürasında aleni muhakeme yapı- larak mes'elenin bütün iç yüzü anlatılıp açığa vurulacaktır. Muştaki Zelzele Dün İstanbul Rasathanesi Tarafından Kaydedildi Muş, 12 (Husus! ) — Bugün saat 9,11 de şarktan garba doğru giddetli bir zelzele — olmuştur. Hasarat yoktur. * Kandilli rasathanesi 9,21 çid- detli bir harekletarz kaydetmiştir. Zelzelenin merkezi İstanbuldan 1020 ilâ 1050 kilemetre mesafe- dedir. 17 Milyon Dinar Ankara, 12 — Yugoslavya, muhacirler için teahhüt ettiği 17 milyon iralık tazminatı taksitle ödemeye |başlamıştır. ve bu hazırlığı telerinin © şekilde Sözün Kısası Bitmiyen Akın ! A E Adını — bilmem, izaleten hep: — Esma hanımın annesi, diye anardım. Kaç yaşındaydı, hiç tahmin edemiyorum. Belki almıştı, belki de yetmişi geçkindi. Fakat bem- beyaz saçlarının altında ne temiz, ne güzel, hiç kırışıksız bir yözü vardı, Anadolunun bir kıyısına Rume- linin öteki kıyısından gelmişlerdi. Ben beş altı yaşlarında bir çocuk-« ken ne vakit evlerine gitsem, ihtiyar kadın mutlaka ikram ede- cek bir şey bulur, sonra (Tuna) dan sulanan memleketine ait hi- kâyeler anlatırdı, şarkılar söylerdi. O beyarz, otemiz yüzü nasıl el'an gözlerimin önündeyse ©o yanık sesi de kulaklarımdadır: — Düşman girdi varoşal Cümlesile tınlar durur! kızın nkine * İki gün evvel Divanyolundan Beyazıda gidiyordum, ince ince çiseliyen, sindire sindire ıslatan bir yağmur yağıyordu. Bir aralık bindiğim — tramvay — yavaşladı, baktım, iki tane muhacir araba- sının yanından geçiyordu. Bin- bir çeşit — eşyanın Üzerine oturmuş —iki kız — çocuğunun yanında Esma Hanımın annesini görür gibi oldum. — Sabahleyin gazetelerde okumuştum. Bunlar da onun memleketinden değil, yanıbaşından geliyorlardı. Artık bize kalan toprakların bir köşe- sinde geniş, rahat, kaygusuz bir nofes almıya gidiyorlardı. Tramvay yürüdü, — arabalar arkada kaldı. Kendi kendime: — 250 sene evvel — başlıyan akın devam ediyor, diye söylen- dim, niçin ediyor, neye ediyor, yabancı bir devletin bayrağı al- tına giren bir ülkede, beş yüz yıl, bin yıl milliyetlerinden hiç birşey kaybetmeden dayanıp âıırııılu varken biz niye çel niye çekiliyoruz? Tarihin kaydettiği, pohpohçu kalemlerle, mertlik diye gösterdiği eski hatalara düşmiye« cek düşemiyecek — vaziyetteyiz, muhakkak. Bununla beraber me» sele tetkike değer bir mevrudur. Ana Yurda Muhacir Akını 923 ten Bugüne Kadar 655548 Kişi Geldi Ankara, 12 — Meclisin bu- günkü celsesinde Dahiliye Vekili Manisa meb'usu Refik Şevket Beyin şifahi takririne cevap ves rerek 923 den 933 senesine kadar Türkiyeye 99,709 hanelik 379,913 mübadil muhacir, 58,027 hanelik — 248,392 — diğer mu- hacir — geldiğini ve — bunlara 107,564 ev, —16,315 — arsa, 15,207 dükkân 6,230,971 dönüm arazi verildiğini söylemiştir. Mü- badil muhacirlere — verilen bo- nolar bunların haricindedir. 933 tem bu sene Haziranına kadar da 3018 hanelik 15329 — muhacir gelmiştir. 934 haziranından bu ay başı- na kadar da 3149 hanelik 11,924 muhacir gelmiştir. Bu muhacirler Yugoslavya, Bulgaristan, Roman- ya, Rusya, Suriye, Kıbris, Ada- lar, Efganistaen İran ve Garbi Trakyaden gelmişlerdir. Vekil Bey ilâve olarak 10 bin vatandaşın — Köstencede — vapur beklediğinin doğru olmadığını, Köstencedeki muhacirlerin yüzü geçmediğini bildirmiştir. -