Resimli luyllk Millf Roman TOMBUL MİRASYEDİ No. 78 Yatan ! — Haydi, diyordu, galiba be- nimki #Fertiği kırıyor, biz de kal- kalım ! Ezan vakti olııııtu İkl sa- attir. yerinden kıpırdamıyan üç kupada, hareket eserleri görü- lüyordu. Arabacilar, beygirlerin boyun- larındaki — torbaları çıkarmışlar, yerlerine — oturmuşlar, kamçıları da ele almışlardı. Vehbi Bey, kâtibe bir fiskos daha geçti: — Bu sinyor sıkıntılar daha nicebir. — başımızda — ekşiyecok. Kürekleyelim şu gübreleri!.. Raif, bıyık burarken, kambur Nâbiye bir göz işareti etti. Yanına gelince kulağına eğildi: — Okut şu kenef artinleril.. — Kıptiyandan, ayıcıyandan, sallinden kimse kaldımı ki kâtip- çiğim? Şu başı kavuklu, sakallı dervişi savmıyalım; name teatisin de mesbukulhizme — bir herifi nâşeriftir. Arenaci kıpti de bu bapta işimize yarar. Vehbi Bey atıldı: — Moruk, beni belâya sokma okut diyorsak şunları okut diyo- rüz. Bol ses dedikleri tellâk az- manını. Serçe — denilen çingene kırmasını.. Dübaracısını, Sulusunu.. Tam o esnada, harekete mü- heyya olan karşıki kupadakinde, yani Tombul Beyin gönül kap- tırdığı Küçük Allı denilen naze- ninde bir kıpırdama oldu. Kâtip Raif: — Seninki —peçeyi — indirdi. Bunun manası takip etmemekliği boyandır! derken lafı geri aldı: — Eh, buna söz yok. Yerinden kalkıp çarşafının eteğinl lavırı« yor; iki taraftan birleştirip öne doğru götürdü. Bu parola, arka- mızdan gel, bizi takip et de- mektir. Kupanın atları kamçılanmış, araba hareket etmişti. Bir saattenberi bu işe kılıç kalkan olan kâtip te aşka gelmiş, kendini tutamıyordu: — Hay köftehor, arka pence- renin zırtapozını kaldırıyor, beyaz mendil gösteriyor. Bu da peşim-« den gelin demektir. Yolun cehen- neme diyeceğim amma aldırış | etmemek çiğlik olacak. Kahpe karının bizi andavallı yerine koy- masını da İstememl! Vehbi, birden yerinden sıç- radı; ayak Üstü kalktı; arabacı- sına bağırdı: — Recep!.. naştır landoyu! Araba önlerine kadar geldi. Vehbi Beyin artık kimseyi gözü görmüyordu. Bol ses Tahsin- miş, Serçe Tevfikmiş, dubaracı imiş, sulu imiş, hiç birini düşün- müyordu. Bu çanak yalayıcılar için işimi mi bozacağu., diyordu. Kâtibin biraz evvel söylediği: (Var mı pulun cümle alem kulün!) hikmetinin herkesten evvel bu kabil kimseler için olduğuna iman etmiş halde, onları baştan uşa- giya süzüyor, Üstelik (hak tul) diye yanına tükürüyordu. Cancağızı giderken. (arkam- dan gelini)de derken bu dalka- vukları mı düşünecek? Landoya atladı. — Bey amuca, diye haykardı. Malüm &a bizim dalaveremiz var, çekiyoruz arabayı. Yanmdakilere «öyle kusura bakmasınlar, — Sünetçi mi bunlar ki ku- Odun ağa, ya- li 11-944 Sermet Muhtar Vehbi Bey Dalkavuklarını Snvuyordu.. | sura bakacaklar ! Diyerek Kâtip Raif te arkasından atladı, Hilmi- yi karşılarına oturttular, hemen bastılar. Üç kupa önde, lândo peşle- | rinde, kıra açılmışlardı. Lândo, — katanalara kuvvet, mütemadiyen — kupaları geçiyor, geride bıraktıktan sonra bekliyor, karşılıklı kaş göz işaretleri, bay- gin bakışlar ve — tebessümler, mendil ve yelpaze — sallamalar gırla gidiyordu. Seyit Nizama sapan caddenin başına gelince kupanın biri durdu, ikisl yöürüdü gitti. Duran, Küçük Allının bulunduğu araba idi. 30, 40, adım geride, lando da istoper etmişti. Etraf tenhadı; gelen geçenden kimse yoktu. Zaten yol üstünde değildiler; Tarlaların İçine vur- muşlardı, Vehbinin yüreği öyle gümbür | gümbür çarpıyordu ki, cananı ta- rafından muhakkak bir zuhurat | çıkacak, Kupadan iki kişi Indi; kırlara doğru yürüdü. Biri Büyük Alh, Gteki de Kambur Esma. Biraz uzaklaştılar ve durdular, Kambur Esma, çarşafının etekle- rini açtı; siper olur gibi yaptı. Belli ki yanındaki fazla sıkışmış. Arkadan Allı yaptı; Kambur Esma arka- sına saklandı. İşlerini bitirdikten sonra Esma kupaya doğru yürümedi; biraz açıldı. Aykırı taraflara gidiyor. Kâtip, lândodan fırladı; önünü kestirdi. Görüştüler. Küçük Allıya o günkü Çirpıcı zindan olmuş; zehis, zıkkım o- müş.. Ayıp değil a, delikanlıyı görür görmez can evinden vurul- muş... Sanki bir kurşun, kalbinin ortasından delmiş. (Aman Esme ablacığım, vurul- dum; acısına, sızısıne. dayanamı- yorum! ) diye yçırpımıyormuş. (O yumuk delikanlıdan başka hiç bir kimse yaramı tımar edemez, İllâ- ki o gelecek, beni bu İşkenceden kurteracak!) diye İnim isim inle- yormuş. (Aman onu bana getirin! diyor, bir daha demiyormuş. Lâflâfı açar a. Kâtip: — Ocaki âşık Kerem devir- leri geçti hemşiranım. Bu zamanda bu ne bu, bilhassa İstanbul içinde? deyinco Esma, yeminlerle, kesra- illerle temiz vemin hstüne : Seyir Çecierinde, şehzadesin- den ve paşazadesinden — tut ta kuudura boyacısına, arena satan Hıptisine kadar insan bulundugu.. yaşı çocuksa da, Ma- şallah aklının evvelliği, adam sar- ralı kesildiği.. Vehbi Beyi ilk gö- rünce, pek aldırmıyarak, (neme- Jâzım, allah sevgilisine bağışlasın. Her helde kumru gibi bir karısı, belki de bir odalığı, o da yoksa Beyoğlunda mantanitası vardır !) diye duayı bile eksik etmediği... tazenla Taze, bunları düşünerek, peşin yan çizecek olmuş. Fakat nasıl ki genç, o koca Yusufla güreşe tu- tuşmuş, o zebellâ gibi pehlivanı yere yıkmış, kızcağızın gönlünde bir ateştir alev al, — Hlâki bu delikanlıyı göre- ceğim! Diye tutturmuş. Kâtip Raifin soldan çarhete mekteki mümaresesini biliyoruz. ( Arkası var ) ayni hareketi Lîilyl)k, KTNCİ y Bugıin MiLLi SıNEMADA ît.-,-.:";:m:::: “ÇANLIGETİR. | GARİP BİR AŞ Bu film hakikaten Afrikanın 30,000 kilometra l&uıı-ıâı SILVIA SIDNEY - FREDERİCH MARCH'ın balta girmemiş vahşi ormanlarınde çekilmiş yez emsalsiz temsilleri. Bu film mümesa Sümnlin Ki velik büyamdlir Settiile Basi “bağıytuke san'atlarındaki emsalsizliği filmin bi larını görerek tüylerinizi Grpertecektir. İ kadar seyredenleri zevk ve Ihtişamı içinde b akmaktadir Ba iki büyük filme ilâvoten : KRAL ALEKSANDRA v Mr. BARTHOU'yu nanl öldürdüler, Tekmil tafsilâtile. FOX hususi Jurnalde ŞAFAKTA SİLÂH SESLERİ Fransızca sözlü, müthiş, heyecanlı ve meraklı büyük U. F. A. filmi sinemasının gelecek muvaffakiyet filmidir. İPEK ÇŞT DT A KM NLAY MAD Y Müessir ve zevkli mevzuu... Şahane temsil tarzı... Zengin ve ibtişamlı sahneleri,.. Ve emsalsiz iki büyük san'atkâr iVAN MOSIOUKİN TANİA FEDOR (KARNAVAL ÇOCUĞU Fransızca sözlü süperfilm. Önümüzdeki Çarşamba gecesi WIEL.EK sinemasında SAR A Y Sinomasında 15 Kânunuevvel Pergşembe akça- miından 22 Küânunuoyyele kuadar HABER- SARAY HAFTası Türkiye Hn ille defa .—.Iıvık ŞEN SARTI » RK!V!OIİAN“II OLARAŞ WALT DİSN EvY - MU( V BARBL e , ve Üç od0 adai Şhei ankea, N SERDEN MÜRE KÇA TAZ #DERLOB) Pek yakında TÜRK Sinemasında Komikler şahı : JOE BROWN HOVARDA BAHRiYELİ filminde İstanbul halkını gülmekten bayıltacaktır. Yıldızlar? JEAN MÜMR- THEKMA TODD kahkaha ve neşe süçün bir film. Londra, Paris, Berlin, Viyana ve Budapeşte'de sinemacıları ayaklan- dıran bir programdır. Binlerce kişi tarafından görülen ve görülmesi tavsiye edilen BİTMEMİŞ SENFONİ filmini mutlaka #siz de ; ge B S li m EB l Emlâk ve Eytam Bankası ilânları I (Beki Artistik) sinemasında gürünüz, Satılık Apartıman Oymyan: MARTHA EGGERT YKEMZEK T ENTEK CA UY Teşvikiyede Hamamcı Emin Efendi sokağında eski 3 mükerter yeni 19 No.lı 229 metre murabbaı bina yerini ve 97 metra murab- Ha Dek yakında UBNAN MELı Es bar bahçeyi havl ve 8 daireyi müştemil Teşvikiye Apartımanı E RAH Sınomıdı satılmak Üzere aşağıdaki şeraitle artırnağa konulmuştur: 1. — Arlırma ( kapalı zarf) usulüledir. 2. — İhale 28 Toşrinisani 1934 Çarşamba saat onda Bahçekapısındaki Şubemizde icra edilecektir. 3. — Artırmağa girmek için dört bin lira teminat ve- lılıl Fıınııı Tiyatrosunda Bu akşam #nat 20 de YARASA Öperet 3 perde Fiyatlarda tenzilât. SON GECE Kunbel Belediyesi ŞehirTiyatrosu W Halkevinde Thrkçe Kurslar Halkevi Beyoğlu Şabesi bügünden itibaren Pazarteni ve Perşembe gün. leri verilmek Üzere bir türkçe kura Kayıtlara devam edilmek- rilecektir. 4. — Talipler bir Tira mukabilinde alacakları şartnameyi teklif mektupları Ile birlikte ve orada yazılı şekilde ihale saatinden evvel tevdi edeceklerdir. 5. — İhale birdir ve kat'idir. Teklif olunan bedel haddi lâyık gürüldüğü takdirde talibe ihale edilir. 6. — Satış bedeli ilki peşin olmak üzere yedi tenede ve sekiz taksitte ödenecektir. 7. — Bu bapta daha fazla tafsllât almak istiyenler Şube- mize müracaat etmelidirler. (574) Kiralık Emlâk Esas No, | Mevkii ve Nev'i açmıştır. tedir. 409 420/427 Kapalıçarşıda Kalpakçılarda 102 No. li dükkân Maçkada Silâhhane caddesinde | No. l1 gazino mahalli. Beyoğlunda Galatasaray'da Avrupa Pasajında 9 No.lı dükkân, Büyükada'da Nizam caddesinde 34/36 No, lı odayı havi bahçeli dükkânın nısfı. Çırpıcı'da terla. Beyoğlunda Galatasarayda Avrupa Pasajında kâüpı mahalli. 20 Tafsilâtı yukarda yazılı arazi üç, diğerleri birer sene müddetle kiraya verilmek üzere müzayedeye çıkarılmıştır. Taliplerin ihaleye müsadif 24 Teşrinisani 1934 Cumartesi günü saat dörtte şubemize müracaatları. - (570) Koro Kursları Halkevi yeni bir musiki koro hey- eti ku karar vermiştir. Kurslar için kı ra başlanmıştır. Giriş şerae itl ilkmektep mezunu olmak, yaş 18 den ağağı, 40 tan yukarı olmamak, sevi ve kulağı musikiye elverişli ol. mak, giriş müsabakasında kazanmak- tır. Hevesli gençlerin Beyoğlu ve İstanbul Halkevi - idare memurlukla. rina müracaat etmeleri lâzımdır. -— TAKVİM —— Gt — PAZARTESİ Kasım 30 42 2 nci TEŞRİN 934 5 Arabi 5 Şaban 1253 Wakât | Ezaat|Vasatli aa ka 165/0 151 Bı/13 165/24 ASRİ MUAMELÂT ACENTASI Bahçekapı Kazasker han No. 4 İstanbul'da emlâk alım, satımı, Muamelât takibi ve iş Üzerine her tevi komisyonculuk yapan en emin bir mücssesedir. Resmi ve hususi bütün işlerinize tevassut eder. İstişare ücreti almaz. (160 Rumi 30 Vel Teşrin 1459 Vakit | & ama (L2 — | 16 54 Yatsı (1 A4 | 18 29 İasak | 12 065 01 Güneş (199 Öğle (7 00 |1 ikindi | 9 48 | M 38