12 İkinel teşrin 'Hergün Yeni Yapılarımız Falih Rıfki ea Yenişehirdeki devlet mahalle- sinde geçen gün Dahiliye Vekik- liği binası ile Emniyet Abidesini, dün de Nafıa Vekilliği binasını açtık. Yansen'in devlet mahalle- sinin — tamamlanmasına pek az kalmıştır. Bir medeniyetten, hatıra ola- rak, nihayet yapılar, abideler ve kitaplar kalır. İnşa duran yerde hayat durmuştur, sözünü sık sık tekrarlarız. Osmanlı saltanatınin yıllarının bir şairi osmanlır asını hep — bildiğiniz. bir beyitinde: “Garba gittim, baştan başa yapır hr, şarka geldim, boydan boya yıkılır gördüml,, diyor. Yalnız halk fakirleşmiş değil, üşünceler o kadar miskinleşmiş idi ki imparatorluğun son zaman- lırılıdı umran, sadece İsraf sayik mağa — başlanmıştır. Güzel bir Pparkın şehreminlerinin başını yedi- ğini unutmamışızdır. Babıâğli bir yangın enkazının yanı başında tesilm olmuştur. Bir devlet — parasına göre yapar: Fakat mutlaka yapar! Ankaranın - temellerini attığımız, K'ıry*.erlye doğru ilk rayları döşe- diğimiz vakit, içerden dışardan, “— Hangi para ile?,, — sualini inkıraz duymuştuk, Ö günden bugüne ka- | dar şehrimizin büyük bir parçası« mı, bütün Anadoluda yer yer um- ran eserleri, demir ve taş yollar, fabrikalar, köprüler yaptık. Yap- mak aşkı içinde idik. Çünkü in- Banca yaşamak - istiyorduk. Yap- Mak, ve insanca yaşamak iradesi, Mmaddi Imkânları yarattı. Tanzimattan sonra saltanatın ilden ödünç alarak kurduğu sa- rayların bir hesabına — bakınız: Cümhuriyet on birinci yılına ka- dar, bütün memleketi ferahlatan #serleri için okadar altın hurcamas mıştır ve bütün Mmasraflarını son akçesine kadar yurdün Öz kay- naklarında bulmuştur. Yapmak, fakat mutlaka gü- zel, mutlaka yeni, mutlaka plânla ve san'atle yapmak! Eski miskin düşüncelerin mukavemetini kıra- rak, Türkiye manzarasını, en kısa zamanda, bir Garp memleketi manzarasına çevirmek! En büyük şehirden en küçük köye kadar, her tarafa yapıcılık ülküsünü yay- mak! Hiçbir şeyde, Garp tek- niğinden, yeni şehircilik, yeni mi- mar, yeni san'at telâkkilerinden ayrılmamak! İnşa davamızın ana yolları bunlar olmalıdır. « Hakimi Milliyeden « Bir Define Çankırıda Bir Küp İçinde Para Bulundu ankırı, 11 (A.A:) — Belediye tarafından yapılmakta olan kana- Hizasyonda bir ufak küp para çıkmıştır. Evvelee de bir hamam harabesi çıkmıştı. Paralar Selçuk hükümdarlarına aittir. Adedi 700 kadardır. Radyo Programları Ankara, 11 — Radyo prog- ramlarını tetkik eden komisyon faaliyetini arttırmıştır. Programın bugünkü ihtiyaca kâfi olmadığı anlaşılmıştır. Alaturka musikinin gazino ve kahvelerden de kaldırılması bugün İçin mevzuubaha değildir. “Muhacirler Hakkındaki Takrire Cevap Ankara, 12 — Manisa meb'usu Refik Şevket Beyin memleket dışından — gelip — topraklarımıza yerleştirilen milletdaşlarımız hak- kındaki sorgu takririne Meclisin bugünkü içtimamda Dahiliye Ve- kili Şükrü Kaya Bey cevap ve- recektir. Ipliksiz iğaenin bir işe yaramıyacağını hepimiz teslim ederiz. Elinizde kocaman İokomotifler, geniş vagonlar var. Fakat tekerleklerin, üzerinde kolaylıkla kayabileceği ray- lardan mahrümsanız ©o koskoca nakil vastasından - hiçbir ——— W işlerimizdeki Tedahül WB fayda temin edei uğramasına sebep —a öyledir. Bir tek vida, bazan koca tiz. bu makine devrinde de vazıyet bir fabrikanın — felco olur. Şu halde, işlerimizde eksiksiz yürümeliyiz ki Ülküye aksamadan varalım. — —.. SON TELGRAF HABERLERİ Balkan Misakının Tesirleri Bulgaristan, Ankara Görüş—melerinin Neticesinden Çok Memnun Olmuş, Fakat Yine Bazı Şartlardan Bahsediliyor Sofya, 12 (Hususi) — Burada çıkan Mir gazetesi Balkan - itilâf konseyinin son Ankara toplantı- sından bahsederken bilhassa di- “Ankara konferansından son- ra, Balkan itilâfı, vaziyeti daha ziyade sarahat — kespetmiş bir beynelmilel teşekkül halini almış- tır. Küçük itilâfinkine benzer bir statü kaleme almış ve bu, istik- balde Balkan itilâfının ayrı bir mevcudiyet şeklinde hareket et- mesini mümkün kilmıştır. Balkan (itilâfı Konseyi Ankara toplanışında, Balkan devletleri arasında muallakta bulunan me- sainin dürüst bir surette halle bağlanması hakkında temennile- rini izhar eylemiştir. Bu karar bizi çok sevindirmiştir. Eğer Bulgaristan Balkan itilâ- fına iştirak — etmemiş — bulunu- yorsa bu, kendisile komşu dev- letler — arasında — halledilmemiş müteaddit meselelerin bulunma- sından dolayıdır ki silinmesi güç bir çekingenlik doğurmaktadır. Bu konferanstan sonra meyvcut Buğday Siyasetimiz Odesa Kançıları Ziraat Bankasının Dünkü Toplantısında İzah Edildi Ankara, 12 — Ziraat bankası umumi — toplantısım dün Meclis reisi Kâzım Paşanın riyasetinde yapmışlır. İdare Meclisi ve mürakıp ra- porları okunduktan sonra Kemal Zaim B. buğday etrafında izahat vermiştir. Bunu müteakıp fırka umum! kâtibi Recep B. söz al- mış, bilhassa — “Bizim buğday politikamız, köylüden elinde fazla bulunan — buğdayı — bol — para ile almak ve sılolarda temizliye- rek harice satmak değildir. Mem- lekette milli mevcudiyeti müda- faa için olimizde stok bulundur- mak lâzımdır. Demiştir. Müddetleri biten ve inhilâl eden idare meclisi azaları da se- çildikten sonra kongreye nihayet verilmiştir. — . İ yarıim szatkesilmiştir. — — | Göllmişlerdir. ” ” " MA | # İSTER İNAN İSTER İNANMAİ. | Gazetelerin zabıta haberleri sütununda hemen her gün hiç eksik olmayan bir haber vardırı “Falan yerde sarhoş olarak ötekine berikine sarkıntılık eden şu yi isimde ikl kişi yakalanmıştır.,, Ceza kanununa göre sarhoş olmak bir suçtur. Fakat kanun, bir adama zilzurna olacak Nasıl Yaralandı? Belediye Reis Muavinliğine | Anadolu ajansına Sovyet elçi- liğinin verdiği malümata göre sarhoş bir milis neferinin tevki- alışan — bir milis kıtasına fer — teslim — olmaktan imtina tabancasını çekerek ateş açmış ve attığı kurşunlar oradan geçen Zeki Cemil Beye tesadüfle yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Kançılar Beyin sıhhi vaziyetinde hiçbir vahamet yoktur. Bir Çocuk Ezildi Dün gece Sirkeclde Demirka- pıda bir tramvay kazası olmuş, Sirkeci ahcılarından Necati Ef, ninli yaşındakl oğlu Salâhattin tram- vaydan atlarken düşmüş, ağır surette yaralanmış, nakledildiği Cerrah- paşa hastanesinde ölmüştür. Buyüzden tramvay münakalâtı yarım saatkesilmiştir. manilerin yok edilmesine çalışı lacağını Ümit ederiz. ,, Slovo — gazetesi de Balkan Hilâfı — karşısında Bulgaristanın vaziyetini anlatırken ?ylo diyor: “ Bulgaristan, 'ürkiye —ile arasındaki — dostluk — misakı ve Yugoslav - Bulgar uzlaşma siya- seti ile Balkan itilâfı — siste- mine — doğru yaklaşmış oluyor. Ancak bu itilâfa hentiz girme- miştir ve girmek İçin de bir ta- kım şartlar vardırki onların yeri- ne getirilmesine çalışmak zarure- _E"ı_h.“b. lı!tmuk icabeder.,, — Bursada Zehra Hanım Seçildi Bursadan yazılıyor : Yeni Belediyo Meclisi bir Be- lediye Reis Muavinliği ihdas etmiş bu makama Daimt Encümen etirik miştir. Zehra Hanım Türkiyede ilk Belediye Rels Muavinidir. Zehra Hanım Milit mücadelede büyük fedakârlıklar yapmış ve İstiklâl madalyası kazanmış kiy- metli hanımlarımızdandır. Kaymakamlar Arasında Yeni Değişmeler Bayramiç kaymakamlığına Er- gınl kaymakamı Mehmet Alıi, llvan kaymakamlığına Gönen- den İzzet, Gönene Göreleden İzzet, Hafiğe Bolvadinden Rüştü, Demirköye — Tercandan — Sırnı, Söğüt Kaymakamlığına — hukuk mezunlarından Ziya, Hınısa Kil- kit'ten Edip Beyler nakil ve tayin edilmişlerdir. meyhaneci Için bir ceza tayin etmemiştir. Öyle mey- haneciler var ki bulut gibi sarhoş olanlara bile rakı vermekten çekinmezler. Çünkü işin içinde fazla para kazanmak meseleri vardır. Meyhanecileri bu zararlı kadar içki yeren | kalkabileceğine, yoldan çevirmedikçe zilzurna sarhoşluğun ortadan İSTER İNAN İSTER İNANMA! Sözün Kısası Fil Dişinden — Kule Meselesi.. A, E —| Yabancı genç Ünlü giderek: — Deniz silâhlarını azaltma işi hakkında ne düşünüyorsunuz? Diye sormuş, ihtiyar bilgiç te bu sorguyu — karışık bir sorgu ile karşılamış : — Deniz silâhlarını işi de nedir? Bunun — Üzerine bir gazete yazıyor: ç — “Bizim düşüncelerimize, ta- salarımıza, iç dış kavgalarımıza tamamen yabancı, sadece kendi çevrelerinde yaşayanların sayısı sanıldığından çoklur ve bir ma- salda, tahayyül edilen fil dişi kule gerçekten vardır. İhtimal ayni sorgu başka pilgiçlere sorulsa on- lardan da ayni cevap alınacaktır.,, Lâf aramızda kalsın, ben, sanı- yorum —ki — profesör — Branley içinde yaşadığı asrın başlıca dert- lerini bilmez değildir. Yalnız bu işin kendi bilgileri İle bağı bu- lunmadığını düşünerek l4tife ile gazeteciyi başından atmıştır, kim- bilir, belki de vakti olmadığı için böyle yapmıştır. x Bu fıkra bana harp içinde söylenen bir masalı hatırlattı. Belki siz de duymuşsunuzdur. Bir meb'us taârruzun en şiddetli bir zama- nında genel karargâha giderek Fransız Başkumandanımı — bulup harp hakkında düşündüğünü sor- muş, o sırada kumandan ateş ye- rinden yeni dönüyormuş, sorguyu: — Hangi harp? şeklinde bir başka sorgu ile karşılamış. Hâdi- selerden ikisinin yekdiğerinden farkı yoktur. Fakat tahminimin aksine bu böyle olmayıp ta pro- fesör Branley zamanımızın belli başlı işlerini gerçekten bilmiyor« sa hatalı bir vaziyettedir. Şüphe- yok bir bilgiç günün ceviz çekir« deği doldurmıyan dedikodularına omuz — silkmelidir, — fakat — ni- hayet o da bir — vatandaştır, ulusal kayguları herkes gibi ba- şının içinde bulundurmalıdır. Yalnız yanlış anlaşılmasın, be- nim burada lüzumundan bahset- tiğim nokta “ bilmek ,, tir, bill- nen şeyi söylemiye gelen herkesin ihtisası içinde kalmasını kendi hesabına daha faydalı, daha s- göortalı bulurum, ve o zaman pro- fesör Branleyi taklit ederek: — Bu iş te ne imiş? Diyip Işin içinden çıkmıya taraftar silirim.. Gaf yapmak korkusilel Votelden bir iki fıkra, Sovyet Rusyada Bir Haydutluk Moskova, 11 (A.A.) — Silâhlı bir çete kurarak 17 mumaralı gemiyi harice — kaçıranların — Viladivostokta muhakemeleri yapılmış, çeteyi kuran- ların kurşuna dizilmelerine karar ve. rilmiştir. Sümer Banka İmtiyaz Ankara 11 — İzmir, Manisa, Denizli, Konya, Afyon, Uşak, Gediz ve Simav vilâyet ve kaza- larının — şeker ihtiyacım temin etmek — için bu — mıntakalarda şeker fabrikaları kurmak imtiyazı 25 sene müddetle Sümer banka verilmiştir Ücretli Muallimler Ankara 11 — Maarif Vekâ- leti orta tedrisatta Ücretli mual- lim kullanılması için bir kanun projesi hazırlamış, tetkik edilmek Üzere Vekâletlere göndermiştir. Verilecek ücret 60 lirayı geçmi- yecektir. gazetecilerden bir profesör — (Branley)e azaltıma