Uzak Şarkta İngiliz Kudretinin Almanya Ve © * a Bir Istinatgâhı Şüphâ götürmiyen bir hakikattır ki bugün, büyük İngiliz imparatorlu- Bunun haşmet ve kudretini kuran ve yeşatan şey, adedi kırk milyondan pok az fazla tuten halis kan İn- giliz efradından birkaç milyon İyi yâtişmiş, amma pek iyi yetişmiş mü- nevverin İradesinden başka bir şey değildir. Zamam olmuş; bir tek İngilizin azmi, koskoca İngiliz devletinin kud. retine karşı koyarak İngilizliğin yük- sek menfaati namına harikalar yarat. Biştır. Meşhur İngiliz üssü bahrisi Singapuru İngiltereye hediye aden de yine böyle bir İngiliz vatanperverinin iradesi olmuştur. Bu adam Sir Tomas Ratles'tir, Maşhur Hint şirketi namına ora- lardaki boş araziye el koyan bu adam bir ara Malezya adalarını da İşgal etmişti, İngiliz hükümeti, bunları fay» dasız addetti ve içlerinden Cavapı şFelemenklilere sattı, Beş sonra, İngiltere, yaplığı hatayı anlamıştı. Fakat iş işten geç- mişti, Sir Rafles bunun üzerine Singa- puru işgal etti, Bu hareket Felemengin protesto- sunu davet etti. İngiltere de Sir Raf- lesl geri çağırdı. Fakat lâf anlatartındı. Harpten sonra Ingiliz - Japon ittifakı bozulunca 1920 de İngilterenin gözü bu noktaya dikildi. Çünkü Singapar Hint ve Büyük Okyanonları biribirin- den ayıran, iki tarah O kayaık bir yeçittir, İngiltere, burasını, dünyanın en geniş dokları, topları ve makine- lerile teçhiz etmiştir. O asvretle ki, bir harp zuhurunda geçidin öbür tarafından bu tarafa herhangi bir harp gemisinin (geçmesi mümkün değildir. Bu suretle Yenlselânda — ve temin edilmiş oluyor. Singapurun bir diğer ehemmiyeti de, bu geçidin gayet karışık su cereysn. larına sahne olmasıdır. Hiçbir gemi buradan, pilot almadan geçemez. Bu pilotların cümlesinin de halis Ingiliz kanından olması ve hususi bir terbiye almış bulunması şarttır. Uzak Şarkta İngilterenin — başlıca £ kuvvetlerinden biri de işte böyle müthiş bir kaleyâ stinat etmektedir. — Süreyya — Leylâ Hanım, Anlatacağım şeyler ilk hamlede sizi belki de kızdıracaktır. Onun için hemen hislerinize kapılmadân sözlerimi sonuna (Okadar dinleyiniz. Ve hükmünüzü ondan sonra veriniz. Genç kız acele acele başını salladı. Rasim Cemal Bey bu vadi aldıktan sonra emniyetle nutkuna başladı: — (Ayten) le dün akşamdan- beri mlünasebetimiz bitmiştir. Leylâ heyecanla haykırdı: — Ne diyorsunuz? Rasim Cemal Bey kaşlarını kaldırarak ellerini açtı: — O... Hani vadiniz. Sonuna kadar dinleyecektiniz. Leylânın sesi donuklaştı: — Peki devam ediniz. — Ayrıldık, çünkü onunla tâten evlenemezdik... Telâş etme- yin. Hepsini yavaş yavaş anlata- lağım.. Bu ilk çözülüşten sonra Rasim Cemal Bey daha rahat bir anla- lışla sözüne devam etti: — Biz Aytenle akraba sayi de Japonyaya karşı | Avustralya © halkı Makdonald'ın Bir Nutku Berlin, 11 (A.A.) — İngilin bâşve- kili M. Mekdonaldin silâhları tahdit İşine dair söylediği son nutuk Al manyada naşesizlik o uyandırmıştır. Alman © gezeteleri, bu (o mutukta Almanyanın svih koruycuları #ras'nda memesinden (o hiddetlenmişlir. Almanyanın Mileter dönmesi Için “hukuk müsavatı,, prensibinin şart olduğunu tekrar ediyorlar. İtalyan Korporas- yonlar Meclisi Roma, 1i (A.A.) — Birçok szadan müteşekkil olan Korporasyonlar mec- lisinin açılma resminde Başvekil M. Musolini bir nutuk | söyliyerek, bu meclisin, bugüne kadar eşsiz bir meclis olduğunu, — İtalyan milletisia siyasi ve içtimai hayatında (o birçok değişmelere sebep olacak kanunlar yapacağını söylâmiştir. Bu meclis 22 “ korporasyonun mümessillerinden mü- rekkeptir. İspanyada İsyandan Sonra.. Mehküm Zabitler Bir Kaleye Hapsedildiler Parselon, 11 (A.A) — İsyan dolayi" sile divanıharplerce mahküm edilen zabitler Kadiks kulesine gönderilmiş- lerdir. Memnuiyetleri kaldırılmamış olan #olcenah grzeteleri başka | İsimler altında çıkmakta devam ediyorlar. Mirador gazetesi, Sar haklanda yazmış olduğu bir makaleden olayı (Söü) peçetn para cezssına mahküm ci bu mekaleda M, Hitler hakkında fens bir Hsan kullanıl. mış olduğu mütalensinda bulunmuştur. Almanyada Yepyeni Bir Tayyare Limanı Kolonya, 11 (A. A.) — Kolonya tayyare limanı yakında büyütülecektir. Ahşap barakalar ve hangarlar yerine yenileri yapılacaktır. Yeni liman, gö- rünüşü ile iki katlı bir cephe teşkil edecektir. Bu iş için 1160 amele ça- Burhan Cahit lırız, küçüktenberi de © tanışırız. Iki aile arasında böyle bir evlen- mek bahsı her zaman konuşu- lurdu. Ben Avrupada iken arasıra mektuplaşırdık. Geldiğim zaman aileler ara- sında artık bu meseleyi halletmek arzuları başladı. Ayten fena bir kız değildir. O benim eski ma- ceralarımdan çekinir, Fakat bence eğlenmek © bif gencin hakkıdır. Fakat evlendikten sonra bu ma- cera hayatını tamamile kapatmak ve eskileri de unutmak lâzımdır kanaatindeyim. Bu itibarla evlen- mek için owöz verdikten sonra artık benim eski çapkınlık haya- tımla alâkam olmiyacağına emni- yet getirmek lâzımdır. Aytenle bizi nişanladılar. Ben de artık tamamile uslu bir adam olmiya razı olmüştum. Ayten Otemiz, (terbiyeli bilgili bir aile kızı id. ve şüphesiz ona ber zaman (emniyet edile- bilir. Fakat, evlenmek O dave- sında bunlarla beraber gönül ar- zularını da hesaba koymak lâzim geliyor. (Ayten) belki de beni | “Balkan Ve Küçü lar Biribirinden Ayrıdır,, M. Maksimos Yunan Gazetecilerine Son Beyanatında Böyle Dedi Atins, 11 (A.A) — Hariciye Nazırı |, M. Maksimos, gazetecilere beyanalta bulunarak, Balkan İtilâf ile Küçük töâfın birleştirilmesi hususunun, De | Belgratta ve na de Ankara müzakere- leri usnasında mevzuubahis edilmemiş | ve hattâ bu hususa telmih bile olun- mamış o'duğunu söylemiştir. İ Müteveffa Kıral için Yapılan! Bir Âyin Paris, 11 (A. A.) — Yugoslavya kıralı müteveffa Aleksandrın hatıra- sını terim için yapılan âyin ve me- rasim, fecre ka'ar devam etmiştir. | Sabik muharipler, ihtiram merssimini | ifa eden kıtast vazifesini görmüşlerdir. Almanyada 3ir İdam Frankfort, 11 (A, A.) — Hücum kıtastı mensuplarından birini öldür- düğünden ötürü ölüm cezasına çarpılan | Jozef Raytlinger balta ile kafası kesi- İtrek idam edilmiştir. ; M. Maksimos Lehistan Ve Fransa Lehistan eski muharipleri federas- yonu reisi ceneral Goreki, Fransiz eski muharipleri şerefine yaptığı bir kabulde, bunlera hitaben açık bir mektup (okumuştur. Bu mektupta bilhassa deniyor kiz “Lehistan ile Fransa srasında Yakında Bir Buhran Çıkacakmış Brüksel, 11 (A.A) — Kabine er- kânı arasında derin görüş farkları olduğu için yakında bir kabine buh- ranı baş göstereceği ve kabinenin parlimentoda sosyalistlerin yapacak- ları şiddetli tenkitler karşısında düşe- ceği söyleniyor. Bu vaziyet esham ve kambiyo fiyatlarına şimdiden tesir etmiştir. mes'ut edecekti. Fakat bir tesa- düf bu ümidi tamamile ortadan kaldırdı. Telâş etmeyiniz anlatacağım. Bu işte (Ayten) in hiç bir günahı yoktur. Eğer bu noktada birini mes'ul etmek İâzımsa o ancak. — Evet! — Sizsiniz! Leylânın gözleri bir alev gibi parladı. — Siz çıldırdınız mı? — Hemen hemen. Çünkü ar- tik irademe hâkim olamıyorum. (Ayten) on büyük hatayı sizi bana tanıtmakla yaptı. Sizi gördükten ve görüştükten sonra artık... Leylâ masa üstüne bıraktığı çantasını yıldırım söretile aldı. Dudakları bembeyaz olmuştu. Ok gibi yerinden fırlarken delikanlı- nın yüzüne tükürür gibi haykırdı: — Siz hoppa, şarlatan, ne ol- duğunu anlamamış bir sersemsiniz, Anlıyorum hakikat Ayten size lâyık değildir. Ve bu sahnenin heyecanını görüp hayretle bakanları bile görmeden arka salondan çıktı. Hırsından, teessüründen ne yap- tığını bümeden en alt kamaraya kadar indi. Elleri, dudakları - titriyordu. Adeta koşmuş, yorulmuş. gibi kalbi zorlyacak bir süratle nefes alıyordu. Vapur evvelâ Haydarpaşaya Belçika Kabinesi Lehliler - Kendilerinin Bir Kuyruk Addedilmesini Varşova, 11 (A, A.) — Lehistan | ajansının Paris muhabiri bildiriyor: | İstemiyorlar ciddi hiçbir ihtilâf yoklur. Arada ancak bir takım anlaşımamazlıklar vardır ki iki taraf eski muharipleri açikça fikir teatisino o hazırdırlar, Lehistan » Fransa ittifekinın aktine wüncer olan coğrali, tarihi ve siyasi gartlar bugün de mevcuttur. Ancak Lehistanm bir peyk olarak talâkki Rusya - Lehistan Ruslar, Lehlere Eski Vesikalar Gönderdiler Varşova, 11 (A.A.) — Sovyet hü kümeti, 30 bin nüsha el yazısı tarihi vesikaları Lehistana © göndermiştir. Vesikaler iki vagona doldurulmuştur. Bunlar onbeşinci asra ait bir takım vesaik olap Labistanın taksimi esma sında Rusyaya gönderilmişti. uğrayordü. Genç kiz kendisini dışarı attı, Gideceği yeri düşünmiye lüzum yoktu. Rıhtımda bulduğu bir otomo- bil onu on dakkada Feneryoluna götürdü. Ayten adeta bekliyormuş gibi bahçede dolaşıyordu. Birbirine sarıldılar. (Ayten)in yüzü bembeyazdı. Birbirlerine anlatılacak o ka- dar şeyler vardı ki ikisi de baş- Hamak için birbirinden cesaret bekliyordu. i Nihayet Ayten arkadaşını ko- lundan çekerek odasına götürdü. Ve artık içinde biriken teessür- leri zaptedememiş gibi birdenbire boşandı. Ağlıyordu. Leylâ onun kumral başını göğsüne çekti. Yüzünü okşuyor. seviyor! — Kardeşim, kardeşim, ağ- lama, hepsini (o biliyorum. Göz yaşlarına yazık. Rasim Cemal B. gibi bir düzüne erkek senin sa- çına lâyık değildir. (Ayten) in heyecanı arkadaşı- nın candan okşayışları İle yavaş yavaş sükünet bulduğu zaman hâdisenin bu taraftaki cephesi de aydınlandı. Rasim Cemal Bey dün akşam gönderdiği bir mektupla bu ev- lenmek (o fikrinden © cayılmasını, edileceği zamanlar ark geçmiştir., Gönül İşleri i | İ bislikte gikılea, bir sinem. Tehlike k İtlaf- Getirecek Düşünceler.. * Yine kış geldi, artık bütün öm- rÜm peneğremin gerisinde, camın Üzerindön kayarak süzülen yağmur tanelerini saymakla ve akşam kocamı yeri dönmesini beklemekle geçecek, Hemen yemek yiyeceğiz ve hemen yatacağız ve günler hep böyle biribi- rine benziyecek. ,, Bana bu satırlarla hitabeden kadın okuyucumu kendisini tehlikeli yola ! götürecek düşüncelere dalmış bulu- yorum, Kocası bir iş adamıdır. -abahle- yin erkenden çıkar, akşama kadar didinerek uğraşır ve geç vakıt evine döner, artık yorgundur, bir yere çık- mak, bir yere gitmek aklından geç- mez. Bütün düşüncesi yatağına uzahip dinlenmektir. “Halbuki biraz daha erken gelse, gidilse, arasıra danslı çaylardan birine uğra nılsa, ve nihayöt haftada bir defa olsun eş dost çağırılsa, srasira onlara ziyaretleri iade edilse hayat ne güzel geçeeek!,, “Ne dersin Hanımteyze ?n Ne diyeyim kızım, çok değil daha on, on beğ sene evvel Obüötün aile kadınlarımız senin bugün yaşadığın hayatı yaşarlardı. Ve seni bugün sıkan evin içinde kendilerini eğlendirecek bin bir iş bulurlardı; o mes'ut ederek, mes'ut olarak yaşarlardı, fakat son- raları iş değişti. Evvelâ sinemadan, müteakiben d& alınan örnekler ev zengin muhitlerden kadınında, bir çeşit mondâe hayatı yaşamak hevesini uyandırdı. Bunuda (geçimeizlikler, sıkıntılar, aynlıklar takip etti, Görü- yoruz, göreceğiz. Dikkat et ki, ben bir kadının haftada bir defa kocasi'e sinemaya, tiyatroya, hatta bir gazinoya gitmesine, haftada bir defa dostlarını kabul etmesine muarız değilim, bunu imkân mispetinde az, basit, kalabalık- sz, masrafmı ve hakikaten temas edilebilecek İnsanlarla yapmak gartile faydalı da bulurum, fakat iş her günü istemiye binines o değişir, ve şimdi seni sıkmiya başlıyan Oyuva Allah göstermesin günün birinde sarsılabilir, Bunu yapma! HANINTEYZE onu mes'ut edemiyeceğine kanaat getirdiğini yazmıştı, Leylâ Rasim Cemalin mektu- bunda kendisinden bahsetmediği- ni hissedince biraz evvelki vapur hâdisesini söyleyip söylememek ıçin tereddüt etti. Fakat küçük bir muhakeme İle karar verdi. Rasim Cemal Beyin vapurda kendisi için söylediklerini anlat- mıya lüzum yok'u. Mademki ona hakaret etmiş, anlatmıya yelten- diği oaşlanı yüzüne O çarpmıştı, onun bu şarlatanlığını Aytene an- latıp onu bir daha zebirlemekte mâna yoktu. Bu, lüzum olmadık- ça meydana vurulmıyacak bir sır halinde kalabilirdi. Ayten okadar muztaripti ki: — Şerefimle oynandı, guru- rum çiğnendi. Dedikçe dudakları bembeyaz oluyor, gözleri doluyordu. Herkesin içinde ilân edilen bu nişandan sonra (birdenbire gelen bu darbe genç kızı çok saramıştı. Halbuki ilk zamanlar onlar, nişanla oberaber düğün için de rar ettikleri halde o Rasim Cemali bir zaman tecrübe etmek için bunu geri bırakmıştı. Şimdi Iki arkadaş biiibirlerine daha çok sokularak şikâyetlerini paylaşmıya (o çalışırlarken Leylâ onu teskin edecek şeyler bulup söylüyor, erkeklere karşı emniyet göstermenin her zaman için doğ- ru olmadığın iddia ediyordu. 14ikası var)