Bugün çıkan GDZETC ncü sayı Türk mecmuocılığının iftihar edeceği şaheserdir. Cumhuri tSTANBUL • CAĞALOĞLU UnDinnCI S8fl6 NO. U I ı U Telgraf ve mektup adresl: Cumhuriyet, İatanbol . Posta kutusu: îstanbul, No. 246 HAYAT Ansiklopedisi Ppzaiesi 12 Tesrinisani 1934 nct d l t hazırdır. Cttzlerinizl bir aa evvel ciltletiniz 6 2 4 sayfa 7t5 kuruş Teleton: Başmuharrir ve evi: 22366, Tahrir heyeti: 24298, Idare ve matbaa tasmile Matbaacüık ve Neşnyat Şırfcetı. 24299 24290. Bir kutuptan Oteki kutpa Yaman ı Hasan Cemil ilâttan sonra, yıl 200. Iskenderiyede bir coğrafya ve kozmoğrafya âlimi yaşıyordu: Claudius Ptolemâus yahut Batlamyos! Bu Mısır bilgini o zaman ba kâinat 8İstemi keşfetti ve bunu insanlara öğretti: Arz merkezdi'", güneş, ay ve yıldızlar bunun etrafında döner. Bu tarihten beriye, insanlığın kâinat telâkkisi bu oldu. Bir asır, iki asır değil, tam 1 5 asır, insanlar bu sisteme inandılar ve hakikat budur dediler... Ta Kopernik gelinciye kadar!.. Kopernik geç geldi; fakat içi Rönesansın ruhıle dolu geldi; kâinatın başka levhasını buldu; ve 1 705 te, h'kirleri ihtilâle veren, telâkkileri tam inkılâpla değiştiren meşhur eserini çıkardı: «De revolutionıbus orbium coelestium». Bu büsbütün yeni bir sistemdi; ve eskisinin tamamen zıddı ve makusu idi: Merkez günestir, arz ve yıldızlar onun etrahnda döner. insanlar şimdi buna inandılar. Ve bu yeni hakikat öniinde, 1 5 asırlık o eski telâkkiyi attılar ve unuttular. Bu tam ve bütün bir telâkki değişmesi oldu. Hâlâ bugün idahi bu telâkki dünyada hâkim ve mer'idir. Bu Kopernikvari inkılâp, asırlarca hakikat diye inanılan bir telâkkiyi fikirlerden ve ruhlardan kazıyıp atmanın, ve yeni hakikatin getiridiği en zıt telâkkiye tcreddütsüz inanrna»"' parlak misalidir. Genç Türkiyenin Kemalist inkılâpla İslâm Osmanlı medeniyetinden lâik Türk kültürüne çeçiaı Kopernik inkılâbma Lenzer tam bir fıkir ve ruh değişikliğidir. Bu bir kutuptan büsbütün öbür kutpa geçme hareketidir. Bu ruh inkılâbile, biz, düne kadar inandığımız aistemlerin, şimdi, tam zıddına ve makusuna inanıyoruz. Bir vakitler kıymet zannedilen hiçbirşey artık yerinde tutunamıyor ve değişiyor. Türklüğün temelleri üstünde yükselecek asrî kultürümüz, ve bununla, devlet, millet, ilim, edebiyat, san'at, ıktısat ve teknik kuvvetlerimiz kendi büyüme yollarını tuttu. Bütün sistemler değişiyor. Çürüyen nıeyvalar dökülüyor, ve yerlerinde yeni meyvalar yetişmeğe başlıyor. «Bütün kıymetler kıymet değiş»Iriyor>> (Niçe). Ankara içtimaı için uydurulan haberler Atinâ sefaretimiz bir tebliğ neşretti Bazı Atina gazetelerinin yazdıkları gibi Ankarada M. Venizelosun şahsı ve siyaseti hakkında hiç birsey konusulmamıştır Bulgarlardan Yunan gazetelerine bir cevap Atina 11 (Hususi) Buradaki Türk sefareti bugün gazetelerle bir tebliğ neşretmistir. Bu tebliğde yani Atina gazetelerinin yazdıkla rı gibi Ankarada, Balkan itilâfı Hariciye nazırlarının içtimaında Yu nanistandaki muhalefet fırkası reisi M. Venizelosun sahsı ve Balkan misakı hakkındaki noktai nazarı hakkında hiçbir sey konuşulmadığı bildirilmektedir. Diğer taraftan M. Maksimos ta Vradini ve Katimerini gazeteleri • nin Ankaraya gönderdikleri muhabirleri tarafından M. Venizelosun sahsı hakkında M. Tituleskoya atfen bildkilen beyanatt tekzip et mistir. M. Maksimos ayrıca, gazetecilere beyanatta bulunarak Balkan itilâfı ile Küçük ttilâhn birleştirilme • si hususunun ne Belgratta ve ne de Ankara müzakereleri enasında mevzuu bahsedilmemis ve hatta bu hususa telmih bile olunmamıs Yunan İktısat Nazırı Ankaradan Eskisehire gitti Atmanya ve dünya sulhü İktısat Vekilimiz de M. Gazeteler soruyorlar: «Bu, Almanya aleyhinde bir Pesmazoğlu ile beraber İngilizFransızItalyan cephesi var, demek değilmi?» hareket etti Ankara 11 ( Telefonla > Yunan tktısat Narırı M. Pes mazoğlu ile İktısat Vekilimiz, Aatina elçimiz ve Nazıra refakat eden zevat bu sabah saat 10 da hususî tren le Eskisehire gitmislerdir. M. Pesmazoğlu du W. Pesmazoğlu rakta Hariciye Vekili ile Reisi cumhur Hz. namına basyaverleri Celâl Bey, Hariciye Vekâleti urau mî kâtibi, tktısat Vekâleti müste • şarı, Türkofis reisi, Muhafız kıtaah kumandanı, Ankara Merkez ku • nvandanı, Emiivet müdürü Beyler, îktuat Vekâleti Daire reisleri, Yunan sefareti erkânı tarafından uğurlan mif, bir asker kıt'ası tarafından selâm resmi ifa edilmistir. Mızıka da Bir Alman gazetesine göre îngiliz Bafvekilinin nutkundan çıkan mâna [Mabadi uçuncu sahifede] Berlin 11 (A.A.) M. Macdodüsüncesini hatırlatmakta ve <münaldın nutku Almanyada memnu • tekaddim» bir mesele addetmekte niyetsizlik uyandırmıstır. Alman olduklan hukuk müsavatı mesele • gazeteleri M. Macdonaldtn Almansinde ısrar eylemektedirler. yayı sulhun istinatgâhları arasın Berliner Tagabblatt, M. Macdoda zikretmemesinden dolayı bil • naldın sulhun rükünleri arasında hassa hiddet göstermektedirler. Almanyayı zikretmediğini yazd»k M.Makdonaldın beyanatı Almanlan kızdırdı •4 M. Vemzelo» olduğunu söylemiştir. «La Bulgari» gazetetinin neşriyatt Le Messager d'Athenenîn, son gün [Mabadi altıncı sahifede] Radyo programları tetkık edildi Musikiye dair kararın kazinolara şümulü yok Ankara 11 (Telefonla) Radyo programlarınm tetkiki için tesekkül •den komisyon son günlerde faaliyetlerini a'rtırdı. Bugünkü racfyo programmin ihtiyaca kâfi olmadığı anlaşıldu ~ '' Komisyondaki vekâletler murahhaslart radyodan ne gibi istifade e* dileceğine dair düsündüklerioi izah etmisierdir. Son günlerde radyolardan ala • turka programlarınm kaldırıhnası münasebetile alaturka musikinin kazino ve kahvelerden de kaldırıl • ması bugün için mevzuubahs de • ğildir. Millî musiki doğacaktır! Konservatuvar müdürü, bu ülküye ermek yolunda nasıl çalışmak lâzım geldiğini izah ediyor Yeni Türk musikisini kurmak yo lunda hararetli çalışmalar devam odi • yor. Bilhassa Avrupada yüksek rouıi ki tahsili gören gençlerimiz, garp tek» niğile yeni eserler vücude getirmek için çahşmağa başlamışlardır. tstanbul Konservatuanna shndiden böyle eserler gönderilmektedir. Konservatuar mü • diirii Yusuf Ziya Bey yeni musiki in • kılâbnmzla, almması lâzım gelen tedbirler ve yapılan hazırhklar etrafında bir muharirrimize şu izahati vcımiş • tir: « Yeni ve millî bir Türk musiki si kat'iyyen doğacaktır. Buna emin ol mak lâzımdır. Bazı kimseler, Türk musikisini armoni yolile yapmak iyi olnuyor, melez veya yavan oluyor iddi asmdadırlar. Bu iddia tamamen yanlıstır. Eğer ortada garp tekniğile vücu • de getirilmis ve beğenilmemis bazı eserler varsa, bu, bu gibi es^rlerin bu şekilde yapılamıyacağına değil, o bestekânn yapamadığına delâlet eder. Gazeteler, Almanyaya Milletler cemiyetine girmek için yapılmakta olan tesviklere karsı Almanyanın silâhları bırakma tneselesindeki tan sonra su suali «oruyor: «Acaba bu sükut, Almanya aleyhinde bir Îngiliz Fransız İtalyan cephesi vardur, demek değil midir?» Dün toplanan Ziraat Bankası umumî heyetinde buğday meseleside görüşüldü, rapor tasdik edildi "Buğday işi memleketın mühim bir siyasetidir „ ^ ^ , Karakış ufuklara çadırını kurdu! Kontervatuvar müdürü Yusuf Ziya Bey Ulusun (1) hakimiyetini temsil Musikinin fenninde milliyet olamaz. eden cumhuriyet en yüksek siyaherseyde büyük varlıklar yaratan millî Çünkü, ilim, fen beynelmileldir. Biz sa (2) mefhumumuz oldu. Lâik hisse bugünkü alaturka alât ve eşkâlile millî hislerin ifadesinde, millî eserlerin ve kendine göre olan usullerile kat'iy • nesil elinde terbiyemiz ve yetismeyapıhşında, garbin tekâmülünü bulan yen gayrikâfidir. miz dünyalaşıyor, asrileşiyor. musiki ilim ve tekniğinden ve enstruman Türk tarihinin unutulmuş zen«alet» lerinden istifade edeceğiz.Çünkü [Mabadi altıncı sahifede] ginlikleri milletin hafızasında tek MllllllllllllMIIMIIIIIIIIIIlllllllllllllllllinillllllllllllllllllllllllllMUIIUnilllMIIIIIIIIIIMIIIII.MIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIMIMIHUtlllHIIIIIIIMIIinillilllim rar uyanıyor, ve insan dillerinm en asil ve kiban öztürkçemiz, yeniden canlanarak, devlet dili, millet dili, ve edebiyat dili oluyor. Bu öz dile, bu sonsuz gözle sevgimiz ve bunun tutuşturduğu kaynar heyecan, eski edebiyat ve san'at an'anelerini söndürerek, yeAnkara sanayi sergisi birçok bakımlardan rine, bütün bekâretile, sihrile, güzelliğile Türk kültürünü getiriyor. evvelki sergilerden üstün olmuştur İktısadî inkişafla, fikrî ruhî başarmalarla ve san'at eserlerile, büyük kültür milletleri arasında tamamen müsavi mevki almak, siyaset ve askerlikte olduğu gibi, ilimde, san'atte, iktısat ve teknikte de Avrupaî bir kıymet ol mak, millî ülkümüz oldu. Bu ilerleme ve ilerliyerek yükselme yolunda garbin tesiri olacaksa da, yapacağımız inkişafta tam istiklâl göstermek, bizim de onlara öğretecek şeylerimiz ve istihkaklanmız olduğunu ispat etmek, altında ve üstünde bir vakitler bütün dünyaya nümune o'muş kültür eserleri taşıyan millî top j raklarımızda, bundan sonra da, yeSergiden iki manzara: tş Bankası itandınSa' Türk nntr&fmne niden, Avrupaî kıymet ve mezi yette ilim ve san'at mümessil'eri ayrtlan köfe, solda Şekerif paviyonundan bir rtumzata^ ci ve sevdirici kıymeti, hiç şüphe yok Ankara 11 (Hususî) Ankara yetişmek, ve bunlar tarafından ki, böyle nygun bir kap içinde daha sergijevıle memleket iktısadiyatindâ kültür dünyasınca tanınacak eserderlitoplîı olaralt duyurulabiltr. mühim bir unsur olan sergiler için güler vücude getirilmek, bütün derin Yağmurlar devam ediyor ama bq sene kısın az olacağı iimidi var! Sergide, örnek olmağa değer standlar var Ankarada Ziraat Bankası merkez binan Ankara 11 (Telefonla) Ziraat Bankası heyeti umumiyesi bugün Meclis Reisi Kâzıtn Pasanın riyasetinde saat üçte toplandı. Manisa tneb'usu Refik Şevket Beyin sualine umumî müdür Kemal Zaim Bey cevap vererek bankanın en ufak memurundan en büyüğüne kadar buğday alımı islerine azamî ehemmiyet verdiğini, bankanın geçen yıl 150 bin tondan fazla buğday aldığını, bu sur*fle orta Anadolu halkma bü>ük yardımda bulunduğunu, sito ve anabarların buğday isİnin hallinde çok büyük vasıta olduğunu, silolarda temizlenen Anadolu sert buğdayının dünyanın en iyi buğdayı olduğunu, siloların ayni zamanda buğday siyasetimizin beşıncı sahıfede] Köprü üttünün dünkü yağmurda manzarası Birkaç gündenber açık ve günesli giden hava evvelki aksamdan itibaron kapanmıs ve şiddetli bir yağmur anrak pek kısa fasüalar vererek devam etmiş, İstanbula kıs manzarası çökmüş tür. Maamafih, sühunet derecesi, henüz sikâyet edilecek soğuklann baslama dığım göstermektedir. Bilhassa tecrü beli kinuclerin söylediklerine inanmak lâzım gelirse, kısın gelmesine de daha [Mabadi altıncı sahtfede] Oz türkçe Adam yalvacın uçmaktan kovulması Ulu Tann bizim ilk babamız olan Adam (1) Yalvacı (2) ve onun eşi Hava ninemizi yarattıktan sonra onlan uçmak (3) içinde yaşatıyordu. Bu yeşil bahçenin içinde bunların an (4) yaşamaları için buradaki alma ağacının vemişinden yemeği bunlara yasak etmişti. Günün birinde ak pınarın başmdaki alma ağacının gölgesinde otürurlarken taygaç (5) çıkageldi. Hava' ninemize yaklaşarak onu tavladı (6) ve bu güzel almadan yemelerini onlara tapşırdı (7) . Bu sırada Havanın karsısinda jrangelip onun güzellîğile esirik (8) olan Adam Yalvaç ipdesî (9) Havanın sunduğu cılmayı yemekten kendini tutamadı. Yalvaç, Tann buyruğunun tersine bu suçu işleyince ulu Tann gücendi ve bunları uçmaktan kovmak için kurgu (10) kurdu. Bu isteğini onlara iletmek (11) için uçkunu (12) yanlarına yolladı. Uçkun, Tann buyıuğunu Yalvaca arapça söyledi. A^" n Yalvaç uçkunun söylediklerıni anlamadı ve şaşkm şaşkın ona baka^k yerin[Mabadı altvncı sahifede] Bugün: * fincti sahifede > Zeki 4 Üncü soMtede Tayynre da kaıanan numaraiar. 5 İSICİ sahifcde ~* Kan»erin acılann: dındiren ei mueaır ılaç, Kobra iehirı Adanayı giızelleştırmek ıçın venlen karajlar îan Ajraoflu Ahmet r Hatıradan Jıatıraya HASAN CEMİL [Mabadi besmcı sahı'ede] zel bir mahfaza hazırlanmıs oldu. Bi na Türk mimarlığı hesabma da öğü • nülecek bir «Serdîr.* Sergilerin öğreti • Bu evin, kısa zamanda hazırlanan ilk eseri olmasına rağmen, 1934 tanaIbîabadi altınct sahıfeic} Edip İstnail Habip Beyin bu güzel yazısmı yarınki nüshamızda bulacaksınız.