12 Kasım 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

12 Kasım 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Jürklerle Süngü Süngüye 15 Nakili: DAVER Çanakkalede { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tramvay Şirketi kararı bekliyor Millî mücadeleye | Büyük mütarekeyardım eden yüknin yıldönümü Dün şehrimizde bazı merasim yapıldı Dün 11 tesrinievvel 1918 de aktedilen Umumî Harp mütarekesi nin yıldönümü idi. Bu münasebetle şehcimizde de ecnebiler tarafından bazı merasim yapılmıştır. Fransız kolonisi dün sabah saat 10 da Feriköydeki mezarhğa giderek burada yapılan ruhanî ayinde hazır bulunmuş, saat 11 de de Sen Lui kilisesinde Umumî Harpte ö • len Fransız askerlerinin ruhu taziz edilmiştir. Dün akşam saat 20,5 ta Totonya kulübünde ayrıca merasim ya • pılmış, ko>«ı»rler verilmiştir. Şehriır.izde bulunan İngiliz ko • lonisi de dün sabah saat on buçukta Beyoğlundaki Protestan kilise sinde Umumî Harpte ölen tngiliz askerlerinin istirahati ruhu için yapılan ruhanî ayinde hazır bulun • muslardır. Bu aykıe sureti mahsu sada şehrimize gelen Cebelitarik basrahibi riyaset etmiştir . Bugün tngiliz sefaretanesinde bir resmi kabul icra edilecektir. Ankarada bulunan tngiliz sefiri Si« Pecsi Loren ile zevcesi bu me rasimde hazır bulunmak üzece şehrimize gelmîslerdir. Cumhuriy* Almanyada devlet ve din lmanyada devletle kilise arasında hayli zamandanberi cereyan ve milletın zıhnini teşviş eden mücadele M. Hitlerin dini devletten ayırmök suretile hakem sıfatile verdiği bir kararla gevşemıs, tehlikeli had şeklini kaybetmiştir. Bu din ve devlet münazaası, Almanyada hcr sahada millî birlik vücude getirmeği siyasî programının başına koyan millî sosyalist fırkasının d : rde ve kilise teşkilâtında dahi birlk vücude getırmek maksadile sarfettiği mesai ve gayretten neşet etmişti. Almanya on sekiz hükumetin ittihadmdan vücude gelmiş bir devletti. Birçok siyasî fırkalar vardı. Fransadaki merkeziyetin hilâfına Almanyada ötedenbcri gayet vâsi bir ademi merkeziyet hali mevcuttu Nazi fırkası evvelâ bütün fırkaları ilga etmek, kendisi de devlet tesekkülüne karısmak suretile fırkaları ortadan kaldırmıştı. Sonradan Alman hükumetleri teşkilâtının çoğu kaldınlmış, bunların yerlerine umumî valilikler ihdas edilerek idarî vahdet ve merkeziyet temin olunmuştu. Almanyada başlıca mezhep protestanlıktır. Bundan soara katoliklik gelir. Bu memleket'.e muhtelif hükumetler olduğu gibı bunlardan her birinin de ayıı ve müstakil protestan kilisesi ve dinî teşkilâtı vardı. Nazi fırkası bu kiliseleri birleştîrerek bütün Almanya için müşterek bir protestan kilisesi, din merkezi ve müttehit teşkilât vücude getirmeği millî vahdetin itmamı için elzem görmüştü. Lâkin bunu devletin zorile vücude getirmekten ziyade kilise mensuplrı ve erkânı arasındaki cereyan ve hareketlerle yapmağı muvafık bulmuştu. Bunun için protestan kilisesi rüesasından fırkaya pek merbut bulunan bazı ları teşvik rd'îmişler, tunlar yeni protestanlar na mı altında UiT hatektt vücude getirmişlerdi. Yeni protestanlar umum Almanya için tek bir proteatan kilisesinin vücude gelmesine çalışmışlardı. Eski askerî protestan papazlarından Dr. Müller Almanya devleti k'.lise başı unvanile yeni teşkilâtm başına geçirilmişti. Nazi fırkası ve bütün hükumet kuvvetleri bu yeni başpiskoposa muzaheret etmiçlerdi. Mumaileyhin muavini ve hukuk müşaviri Dr. Yager protestan kilisesinin birleşmesine muhalif olan Cenubî Almanya piskoposlanndan ve papazlarından bırçoğunu tevkif ettirmişti. , Fakat bu tevkifler ve tethiş usulü muhalif papazları susturamamıştı. Vestefalya ve Cenub! Almaı ya protestan papazları serbest kilise bayrağı altında Dr. Müller ile muavini aleyhinde harekete gelmişler ve din işlerine devletin karışamıyacağı düsturunu ileri sürerek mücadeleye girişmişlerdi. Halk eski protestanları tuttuğundan vs esasen bunlar devletten ziyade yeni protestan teşkilâtma muhalif bulunduklarından muhalefet hare* keti fevkalâde büyümüştü. Hitler neticeye intizaren ne Dr. Müllerin memuriyetini tasdik etmiş, ne de kendisi bu papazın önünde yemin etmişti. Devletin tesir ve tazyikı altında protestan kilisesinde zuhur eden tefrikanın nihayet millete ve orduya sirayet edeceğinden endişe eden devlet reisi ihtilâfta hakem olmuş ve (devlet din işlerine karışmaz) diye hü* küm vererek kilise nizaından devleti uzaklaştırmıştır. Mumaileyhin bu hükmü muhalifleri ve halki memnun eylediğinden Alman milleti içindeki gerginlik gevşemiçtir. MUHARREM FEYZl M Nakledilemiyen şehitlerle yarahların manzarası, efradın maneviyatına tesir ediyor, zabit zayiatı, Ankarada M. Hansesin ' sek bir kadinimiz! intizamm iadesini imkânsız bırakıyordu değişeceği sayi oldu Bursa Belediyesi Reis köyün kenanndaki sipeılere ve Halbuki Anadoludan Rumelıye Tramvay şirketi tarafından yeni muavini seçildi hatlar insası kaydile halktan bilet düşman teJörgüleri önüne kadar geçmek pek zor ve uzundtı, Anadoludan gönderilen bir tahur bir buçuk iki günde, bir batarvj» iki üç günde Rumeli tarafında muharebeye girebilirdi. Gerçi Vebet Paşa Alman olan Liman Paşanm emirlerini yerine getirmeğe ehemmiyet veriyordise de, 3 üncü fırka karargâhmdaki kararsızhk ve telâş ona da sirayet ediyordu. Filvaki Nikolay Beyin karargâhında. 23 nisan sabahındanberi başlıyan ve tedricen artan heyecan aksenıa doğru son haddini bulmuşıu. 3 üncü fırka karargâhı vaziyet hakkında hiçbir sarih fikre sahip olmadığı için, hiçbir şeye karar veremiyordu. Veber Paşa karargâhta intizamm iadesini fırkaya birkaç kere ihtar etmiş, nihayet akşamüstü hakikî vaziyeti anlamak üzere bizzat ileri gitmesini fırka kumandanı Nikolay Beye dürüşt bir lisanla emretmişti. Fırka kumandanı bunun üzerine ileri gitmiş ve kolordu kumandam da ancak akşam saat 8 den sonra 64 üncü alayın Maydosa nakledilmek üze>< Çanakkaleye hareketini emredebilmişti. Akşam üstü Anadolu tarafında, I 5 inci kolordunun elindc hiç harbe girmemiş 1 1 inci fırka ile 3 üncü fırkanın 7 taburu vardı. Rumeli tarafında Ue 3 üncü kolordunun hiçbir ihtiyatı kalmamıştı. geldiler. Kısmen köyün içine girdiler. Şimdi, şiddetli bir sokak muharebesi başlamıştı. İçinde düşman bulunan bazı evler sarıldı. Yanm saat devam eden bu muharebede düşmandan birkaç esir, biraz silâh ve zencilere mahsus satır almmıştı. ücretlerinden fazla olarak aldığı paralann tutarı olan (2) milyon li'anın bu ayın onuncu gününe kadar Merkez bankasına yatırılması şirkete Nafıa Vekâleti tarafından emredilmişti. Şirket bu tebligata rağmen ne evvelki gün, ne de dün bu parayı bankaya terdi etmemiştir. M. Hansesin beyanatındaa da anlaşılacağı veçhile, şirket, hüku met aleyhine Şurayi Devlette açtığı dava neticeleninciye kadar bekle • meği mırvafık görmüştür. Aldığımız mütemmim malumata göre, Tramvay şirketi bu davasında hem hükumetin 1926 mukave lesini feshetmesine, hem de yeni hatlar inşası için toplanan paranın iadesi hakkmdaki kararına itiraz etmiftir. Tramvay şirketi dava lâyihasında yeni hatlar inşa edeme mesinin sebeplerini taymakta, bu hususta şirketin bir iun'u taksiri oltnadığını ileri sücmektedir. Tramvay şirketi, Nafıa Vekftle • tinin tebliğine de cevap vermiş ve bu hususta Şurayi Devlet nezdinde itiraz ettiğini o makamdan verile • cek karara göre hareket edeceğini bildirmiştir. Son vaziyete gcre hükumetle, Elektrik, Tramvay ve Tünel şirket* leri arasında halli icap eden bütün meteleler Şurayi Pevletin verece • ği kararı beklemektedir. Şirket murahhasları da ancak Şurayi Devletin kararı ndan sonra Ankaraya gideek Nafıa VekâletiIe muallâk işler üzerinde temaslarda bulunacaklardır. Ankara 11 (Telefonla) Tramvay şirketi müdürii M. Hansesin memleketine giderek yerine baskasının geleceği rivayet edilmektedir. Fransızlar teslim olmak istiyor Taarruz bazı yerde ilerlerken bazı yerlerde şedit piyade ve makineli tüfek ateşleri karşısmda duruyor, köye giren efrat, münferit evleri ihata ederek dağılıp elden çıkıyordu. Saat 5 te düşman Kumkale iv tihkâmile Orhaniye arasındaki kumluktan sol cenahımıza karşı bir mukabil taarruz yapmağa başladise de kum tepelerindeki bir takımımızın ateşile durduruldu. Alay kumandanı kaymakam Nurettin Bey hücum borusu çaldırarak kıtaatı yeniden hücuma kaldırdi, tekrar Kumkale köyüne girildi. Saat 7 de düşman birçok yerlerde beyaz bayrak göstererek teslim olmağa başladı. Bunun üzerine hücum durdu. Tarafeyn ayağa kalktı. Teslim ve tesellüm muamelesi gayrimuntazam bir şekilde başladı. Düşmanın alay kumandanı olduğu tahmin edilen büyük rütbeli bir zabit teslim olacağını söyliyerek kendisini teslim almak üz?re bizden büyük rütbeli bir zabit îstedi ve bizzat Menderes köprüsü civarına kadar geldi. Fransız zabiti, ancak kendisile ayni rütbede bir zabite teslim olmakta ısrar ediyordu. Tabur boru ile «alay kiımsndanı, gel!», ((fırka kumandanı, gel!» diye işaretler verdise de galiba gürültüden bu işaretler anlaşılamamıştı. Fransız zabiti bir müddet bekledikten ve ağlebi ihtimal, bizim kuvvet ve vaziyetimizi tetkik ve keşfettikten sonra teslim olmaktan vaz geçerek geri dönmüştü. Türk ve Fransız efradı köyün etrahnda ve içinde birbirine kanşmış bir halde dolaşıyor, gidip geliyorlardı. Bir müddet sonra donanma tarafeyn efradının üzerine ateş açtı. Kimse ateşin şiddetinden başım kaldıramıyordu. Alay kumandanı ve bazı zabitan teslim olan Fransızların silâhlarmın alınmasını ve kıtaatın dağılmamasını temine çahşıyor, bağınp çağırıyorlardı, ama kıtaat elden çıkmış, idare imkânı kalmamıştı. Bu esnada düşman piyadesi tekrar ateş açmış olduğundan kıtaatımız kısmen bulundukları hattı tutabildiler, kısmen geri çekildiler. Sıhhiye bölüğü 12 nisan sabahı verilen emirde unutulmuş ve kendisine bir vazife verilmemiş, akşam üstü Truvaya gitmek üzere membaı meçhul bir emir almış olduğundan muharebe meydanında yoktu. Nakledilemiyen şebitlerle yaralılarm manzarası efradın maneviyatına tesir ediyor, zabit zayiatı intizamm iadesini imkânsız bırakıyordu. Zevalde efrat birer ikişer geri çekilmeğe başlamıştı. [Mabadt varf Kumkalede TUrk taarrUzü 1 5 inci kolordunun ve bilhassa 3 üncü fırkanın tamamile serbeat kalmasını temin için 3 üncü fırkanın ihracm birinci gecesi Kumkaleye taarruz ve buadaki zayıf olduğu anlaşılan düşman kuvvetini tart ve imha etmesine karar verildi. 31 inci alaydan beş bölük ve 39 uncu alaydan iki taburla iki cebel bataryası akşamüstü saat 6 ile 7 arasında taarruza basladılar. Hayli kanşık ve intizamsız emirlerle yapılan bu taarruzda, zayiat fazla olmakla beraber kıtaat bidayette bi/*z ilerledi. Kumkaleye iyice yakl&çmağa ve kısmen köyün içine girmeğe bile muvaffak oldu. Fakat tedricen kıtaat birbirine karışmıs, zabitamn kısmıazamı şehit ve mecruh olmuştu. Karanlık basmış, idare güçlesmişti. 39 uncu alaydan gelen takviye kıtaatımn 31 inci alayın 3 üncü taburu gerisinde mevzi alıp ateşe baslaması bu taburu iki ateş arasında bırakmıştı. Düşman kısmen köyden kaleye çekiliyor; fakat takviye edilerek köye doğru geliyordu. Gemiler sahile yaklaşmışlar, makinelitüfck ve küçük çaplı toplarla kıtaatımızı ateş altına alıyorlardı. Geceyarısına doğru taarruzumuz tamamile durdu. Alay kumandanı fırkadan takviye istedise de ret cevabı ve «mevcut kuvvetle serian Kumkaleye taarruzla düşmanın Yenişehir tarafma yayılmasına meydan vermeden Kunıkalenin herhalde işgal edilme&i» emrini aldı. 26 nisanda sabaha karşı saat üçte taarruz tekrar başladı. Bu defa taze gelen 31 inci alayın birinci taburu düşmana saldırdı. Kıtaat SEHIR İŞLER1 Zehra Hantm Bursa (Hususî muhabirimiz den) Yeni belediye medisimizin bir belediye reis muavinliği ihdas ettiğini ve bu muavinliğe daimî encümen azasından ehra Hanımı seçtiğini bildkmişti . Bir hanımm belediye reis muavivi seçilmesi Türkiyede ilk defa vukua gelen bir hâdise olmak itibarile Bursa bu işte memlekete örnek teşkil etmesi lâzıtn gelen bir yenilik göstermiş demektir. Zehra Hanım gibi mem • lekete müşkül şerait içinde bilfiil hizmet etmiş bir hanımı seçtiği için belediye meclisimizi tebrik ettikten sonra onun kim ve nasıl bir kadın olduğunu aniatmak icap eder. Gerçi Zehra Hanımı Bıv.sa halkma tanıtmağa lüzum yoktur. Çünkü kendisini herkes bilir. Fakat başlıbaşına bir şahsiyet olan ve herkes tarafından hürmetle sevilen Zehra H. tanıtılmağa değer idealist bir Türk hanımıdır. Zehra Hanımm memlekete rki büyük hizmeti vardır. Biri Utiklâl mücadelesinde, diğeri de irfan ta. hasında . Mücadele içindeki hiz metinden dolayı göğsünde daima beyaz kordelâh bir tstiklâl madalyesi taşıyan Zehra Hanım, garp cephesinin düşman içinde istihba • rata memur ettiği bir Türk zabitini uzun müddet saklamış, onun vazi • fesini kolaylaştırmıştır. Hatta bu Türk zabitini beraber gezdkmek lâzım gelince; ona çarşaf giydir miş, peçe taktırmıştır. Zehra Hanımm millî mücadele • deki hizmeti bundan ibaret kalmıyor. (Bizim mektep) ismile kurduğu ve on küsur sene idare ettiği hususî bir mektepte gündüzleri muhtelit tedrisat yapılmak suretile memleket çocuklarına millî kalkıntnaya ve mücadeleye dair fikirler veriyor; geceleri de mektebin sı nıflarını bütün tarassutlara rağmen Anadoluya yardım edenlerin içti ma yeri yapıyor. Zehra Hanım mücadeleden son ra, büyükleriraizin de yardımile (Bizim mektep) i idame etmiş ve memlekete pekçok münevver ve inkılâp>çı Türk genci yetiştirmiştir. Zehra Hanımın mektepte talebe velilerile daimi temas suretinde başlıyan halkçılığı gittikçe hızını artırmıs ve mektebin malî vaziyeti bozulup kapanmasından sonra yeni bir sahada, Halkevinde tecelli ve inkişaf etmistir... Zehra Hanım Halkevi köycülük komitesinin mühim bir rüknüdür. Ve bu komite ile yaptığımız köy seyahatlecinde oeıu daima köylü kardeşlerimizin evlericie büyük bir samimiyetle ve teklifsizce girip çıktığını göcerek takdir ediyoruz. Zehra Hanım köylü kadınlarla içlidışlı kırk yıllık ahbap gibidir. tşte bunun içindir ki; komite, köy evlerinin içinde yapılacak işleri ve değişiklikleri Zehra Hanımın samjmî ve ahbapça telkin kabiliyetine havale ettnektedir. Belediye reis muavini olduktan sonra Zehra Hanımı gene ayni sadelik ve ayni samimiyetle görüyoruz. Eskidenb'ri sokak ortasında bile dert dinlemeğe ve çare aramağa alışmış ve kendisini bu işle mükellef tutmuş bulunan Zehra Hanım belediye reis muavini seçilmekle tam yerini bulmuştur. Mvua ÜNİVERSİTEDE llmî konferanslar serisi Türk fiziği ve tabiî ilimler cemiyeti bu sene vcrilmek üzere sekiz aylık bir konferanslar serisi programı hazırla mıstır. Bu konferanslarda Profesör Vinterştayin, Heilbronn, Mazhar Os man, Brauner, Lipschitz, Dember, Nissen, Hirsch muhtelif mevzular üzerinde söz söyliyeceklerdir. Konferanslar Tıp Fakültesi konferans salonunda verilecektir. Proff«ör Hirşin bu sene A nadoluda yapmış olduğu seyahat mü • nasebetile Anadoluda hıfzusıhha mev* zulu konferansında şayani dikkat mü • fahadelerini anlatacaktır. ADLIYEDE Meclis yarın toplanıyor Şehir Meclisi dördâncü içtimam: yarın saat on dörtte yapacW*tır. Zincirlikuyu mezarlığı bitiyor Zincirlikuyudaki asrî mezarlıgm du* varlan ve dahilî taksimatı tamamen bitmiştir. flkbahardan itibaren buraya cenaze defnine baslanacaktır. Bu srneki bütçeye yeniden tahsisat konarak Kadıköy mıt.takasında da bir asrî mezarltk tesisi için arsa alınacak • br. Son Posta gazetesi tarafından aley • hine açılan davanın Temyizden gelen nakzi dolayısile muharrir Nizamettin Nazif Beyin dün de ikinci cezada muhakemesine devam edilmif ve sabıkası olup olmadığınuı tetkiki için muha • keme geri kalrnışhr. Nizamettin Nazif Beyin muhakemesi Bir katil muhakemesi Kumkapıda geçen ene karısı Melâhati öldürmekle maznun balıkçı tsmailin muhakemesine dün Ağır • cezada devam edildi. Dünkü celsede cambaz Osman, Ethem Ağa, Şeref ve Hüseyin şahit olarak dinlendiler. Hemen hepsi de Rumdan dönme olan Melâhatin her gün sarhos gezdiğini, kocasina küfür • ler ettiğini ve sokaklarda bağınp çağırdığını söylediler. Davacı mevkiini işgal eden Me • lâhatin anası Madam Marika Me • lâhatin 16 senedir tsmail ile evli olduğunu, eğer ahlâksızsa şimdiye kadar boşaması lâzım geldiğini söyliyerek maznunun tecziyesini îstedi. Muhakeme gelrniyen şahit • lerin celbi için 16 kânunuevvele kaldi. Seyyahlar için hazırlanan rehberler Yeni sene zarhnda şehrimizi, dığer senelere nisbeten fazla miktarda ec nebi seyyah ziyaret edeceği tahmin o • lunmaktadır. Bunun için Bflediye seyyahin şubesi hazırlıklara başlamiftır. Seyyahlara kolaylık olmak üzere dağıtılacak rehberlerin büyük bir kıstnı bhmiştir. Bunlar muhtelif lisanlar ü • zerinde hazırlanmaktadır. Rehberler yakında tabedilecektir. MAARIFTE Yarım tedrisat kaldırılıyor Bu sene bazı ilkmekteplerde tale • benin fazlalığı dolayısile sabahlan öğ • leye kadar ve öğleden sonra aksama kadar olmak üzere günde iki defa tedrisatta bulunulmakta idi. Bu usuKi kal* dırmak için yarım tedrisat yapılan muıtakalarda yeniden binalar kiralan makta ve mektepler tcsi* edilmekte • dir. Bu ay zarhnda bütün mıntakalar • da bu şeküdeki tedrisat kaldınlmış bulunacaktır. Sinoplı'arın tayyare cemıyetine yardımları Sinop «Hususî» Karadeniz sa hillerinde Türk Tayyare Cemiyetina karşı gösterilen umumî alâkanın en miimtaz misalini Sinobun vermiş olduğunu iftiharla kaydehnek icap eder. Tayyare şubesi Vali Beyin ve bütün riiesayi memurinin iştiraklerile bir iç • tima aktetmiş, aza kaydi ve teberruat tenvni hususunda çok mühim tedbir • ler ittihaz edilerek mahsulâtı arziye • den yüzde bir tabsilât esas olarak kabul olunmuştur. Cemiyetin kararile yakından rlâka • dar olan Belediye Meclisi de Dİr içti • ma yaparak karann şehir ve tüccarlan alâkadar eden maddelerini şehir na • rruna kabul ve müttefikan tasdik et • miştir. SIHHAT ÎŞLERÎ Dükkân ve mağazalarm kapanma saatlerine dair yapılan talimatname ye göre eczanekrin de saat yimni birde kapanması lâzun geliyordu. Şimdiye kadar bazı sebeplerden dolayı tatbik edilemiyen bu hükmün icrasına dün Sıhhat tşleri Müdürlüğünün eczanelere yaptıgı' tebligatla baslanmıştır. Yalnız nöbetçi eczaneler açık bulunacaklar dir. Eczanelerde 9 da kapanıyor Muğlada güzel bir abide yapıldı Maarifin aldığı tablolar Maarif Vekâleti jüri heyeti Ankara resim sergisinderi 1400 lira lık tablo satın almıştır. Bir kuduz köpek 9 kişiyi ısırdı Birkaç gün evvel Şişlide Osmanbeyde bir apartımanda kuduran bir kurt köpeği tarafından dokuz kisi ısırılmıştır. Isvrılanlar kuduz hastalıklan müessesesinde derhal tahtı tedaviye alınmışlardır. Tiftik stoku pek ziyade azaldı Stok pek ziyade azaldığından tiftik fiatleri yeniden yükselmiştir. Öğ lak 108 e, averaj denilen mallar 9/ ye çıktığı halde bu fiatlerde satıcı yoktur. Bazı ihracatçılanmu stok mal mevcu • dünün azalmasmdan dolayı sif Ham • burg kiloda 14 frank istemektedirler. Dün Hamburgtan alman telgraf ise bu Katlerin yüksek olduğunu bildirmiştir. Cumhuriyet Nüshası S Kurufltrf Bir amele kuyııda ölciU Muğla «Hususî» Muğlanın en güzel meydanı olan Cumıurıyet meydanına güzel bir abide dikilmiş, abidenin üzerine Gazı Hz. nin büstleri konulmuştur. Gönderdiğim resim abideyi ve Gazi Hz. nin büstlerini göstermektedir. Dün Bostancıda bir facia olmuş ve bir zavallı kuyucu öhnüstür. Bostan cıda Mehmet Beyin tarlasındaki kuyu nun duvarlannı yapan Çerkesli Meh met oğlu Ahroet, çalışırken kurduğu iskele yıkümıy ve kuyuya düserek ölmüftür. ECNEBÎ MEHAFtLDE İki Rus ziraat mütehassısı geldi Şehrimize Şovyet Rusya ziraat mütehassıslarından Yoldaş Zareski ve Catncikora isminde iki zat gel • miştir. Bunlar memleketimizin zi raat işlerini tetkik edeceklerdir. Kendileri dün Ankaraya gitmişler» dir. Senelik 1400 K* 170Ö Alh aylık 750 I45C Üç ayhk 400 60Û Bir ayl.b 15d Abone | T ü r k i v ; n şeraiti i 'Ç'

Bu sayıdan diğer sayfalar: