SAAT 3 Birinti teşrin Hğrgün Parlâmentolar Konferansında Falih Refki Parlamentolar Beynelmilel a Konferansında muhterem ve mi- safir hatiplerin yeni Türkiye hak- kındaki sıcak ve candan takdir- lerine teşekklir ederiz. Bu toprak- larda çürüyüp giden Osmanlı yarı * müstemlekesi nasıl daimi bir harp tehlikesi idi ise, şimdiki müstakil, şerefli ve inkılapçı Gazi Türkiyesi sulh için okadar büyük bir kazançtır.. Murahhaslardan birçoğunun bu Türkiyeyi ancak henüz tanıyabilmiş olmalarını da tabit buluruz. Biz geç olsada ya- kından tanınmayı, uzaktan işitil- meye tercih ederiz. Beynelmilel davamız sulh, müli davamız halk kelimelerinde toplanabilir: ülküsü insani olanların böyle bir mües- seseyi sevip benimsiyeceklerinden azi adına karşı gösterilen alâ- kadarlık, bülnnnîflrk milletini haklı olarak coşturur. Türk mil- letinin büyüklük, âlicenaplık, açık Sözlülük ve açık yüreklilik vefa ve şeref gibi vasıfları Gazi'de şahıslanmıştır. Biz onda öğrenilir, anlaşılır ve sevlliriz. Murahhas azaları konferansa iştirak eden Büyük Millet Meclisi nin sulh siyaseti, artık bir anane olmuştur. Dünyada emniyet ve sükün havasının bulanmış olduğu şu zamanlarda, Beynelmilel Par- lâmentolar Konferansından du- yulan endişe ve basiret sözlerinin her taraftan eyi ulmasını biz, herkesten fazla isteriz. Bir- çok büyük Mmemleketlerde he- nüz parlâmentolar yüksek nüfuz ve hâkimiyetlerini muhafaza et- mektedirler. Parlâmentolar, hâlâ, sulhu müdafaa edecek kadar kuv- vetlidirler. Bu sebeple, muhtelif murahbas heyetlerin her sene bir- ara; lanarak sulh eserinin takviyesi hususunda gayret sarf- etmiş olmalarının esaslı bir ehem- eti olduğuna — asla — şüphe yoktur. Milletlerinin sulh ve İnsanlık arrularını temsil eden murahhas- Jarın Türkiyeden iyi olacağına Şüphe etmediğimiz bir hâtıra ile ayrılırken, bütün milletlere dost- luk eli uzatmakta olan, sükün ve sâyden gayri emeli olmıyan, in- | sani dava güden bütün müessese ve teşebbüslere yardım etmeyi vazife bilen bir halkın yurdun- dan ayrılmakta olduklarını teznin ederiz. » Hâkimiyoti Milliyeden « Terfi Eden Hâkimler Ankara, 2 — Adliye terfi listesinde altıncı dereceden ikinci smıfa edenler: Temyiz mahkemesi raportör- lerinden Ali Necati, İzmir hukuk reisl Hüseyin Hüsnü, İstanbul üçüncü hu- kuk relsi Ahmet Kâzım, Başmüfettiş Kasım, birinci aınıf müfettişlerden Osman Sabri, İzmir ağırceza - relsl Ahmet Suat, İzmir ticaret reisi Necati, Kayserl ağırceza reisi Süleyman Mesut, Beşinci dereceden altıncı derece- ye terfi eden'er: Bolu reisi Yusuf Sait, Adapazarı r Mustafa — Sudi, İstanbul birinel reisi Necip Na- dir, Antalya İhtisas — mahkemesi müddeiumumis! — Mustafa — Nuri, İs- tanbul ikinci hukuk relsi Mehmet Zeki, İstanbül azasından Mehmet Kemal, Adllğ: müftet işlerinden Swrrı, Muharrem Rahmi, Necmettin Sahir, | Temyiz raportörlerinden İbrahim Kâzım leyler. Birinci dereceden ıkinci dereceye terfi eden hâkimler: Çubuk müstan- tiği Ali Rıza, Osmancık Mehmet Şerefettin, Viranşehir. Hakkı, Mudur- nu hukük hâkimi — Mustafa Reşit, Hayrebolu müstantiği Mehme san, Niğde Reşit, Arapkir Süleyman, Çorlu Sabri, Uluburlu Mustafa Sami Ayaş Mehmet Hayn, — Acıpayam — Hâdi Dörtyol Kâzun, ÖHaraş Hakkı, Saim- beyli Mehmet, Aydın azası Mehmet Mil, Haymana Müddeiumumisi Meh- met Cemal, Tortum Hilmi Kâmil, Ka- Taman aeza mülüzimi Hasan Fevzi Beyler, Resimli Makale Kitapları tns bür htlirı w gelirmamelidir. Fayda — kazanmak ve faydalı olmak için okuyunuz. Fakat hazmade ede okuü« yunuz, yazar ve yine İnsanlar okur. m, bilen, gören ve gezen ktür. Kitap öğretir, bildirir, gördürür ve dereceni — vardır, SON POSTA SON TELGRAF HABERLERİ Romen Kabinesi İstifa_E_tmişti Yeni Kabînğ);i Yine Eski Başvekil Teşkil Etti, M. Titülesko Da Hariciye Nazırı Oldu ğ Bükreş, 2 (A.A.) — Sanayi Nazırı M. Manolesko şahsi sebep- lerden dolayı İslifasını vermiş ve bu istifa bütün kabinenin istifasını intaç etmiştir. Kıral istifayı kabul etmiş ve M. Tatareskö'yu tekrar yeni hükümetin teşkiline memur etmiştir. Bu tebeddül, çoktanberl beklenmekte idi. — Keçiburluda Kükürt İzabe Fabrikası Kuruluyor Burdur, (Hususi) Iktısat Vekili Celâl Bey Keçiburluya gitmiş, kükürt izabe ve uzatma fabrikasının temel atma resmini yapmıştır. Celâl Bey bu müna- sebetle bir nutuk söylemiş, ez- eümle: “Zengin kükürt madenlerimiz varken bu yüzden harice pora verilmesine müsaade edemezdik. Kükürt yalnız bağcılık için değil, kimya sanayiimiz için de lüzumlu bir maddedir ,, demiştir. Yeni Maliye Mütehassısları Ankara, 3 (Hususi) — Maliye Vekâleti Fransadan iki Maliye mütahassısı daha getirmeğe karar vermiştir. Bu — mütahassıslar yeni teşkil — edilecek — tetkikat bürosunda çalışacaklardır. Müte- hassıslar bu ay nihayetinde gele- ceklerdir. Görülmemiş Şey Moskova, 2 (A.A.) — Altn madenlerinde 8 kilogram ağırlı- ğında bir altın külçesi bulundu- ğu bildirilmektedir. 15 birincilikleri yapıldı. için Biz — bir vurulmasında miş. Diyor ki: Cenevre, 2 (A. A.) — Evvelâ M. Tatareskoya istifasını veren Hariciye Nazıtı M. Titüleskodur. M. Titülesko bu istifanın bütün kabinenin — çekilmesini intaç ettiğini dün — haber almıştı. Buhranın sebebi M. Titülesko- nun harict siyasette şef olarak kalmayı ve bunun mesu'liyetini deruhte etmeyi istemesidir. Bu Rusyada İntihap Moskova, 3 (A.A.) — Bütün Sovyet Rusyada meb'usan intiha- batına başlanmıştır. Sarı Hummanın Aşısı Bulundu Paris, 2 (A. A.) — Tunus pastör enstitüsü müdürü M. Nikol (Nicolle) sarı hummanın aşısı bu- lunduğunu dün ilim akademisine bildirilmiştir. — Evvelâ — Tunusta ve sonra Fransız Garp Afrika- sında yapılan beş bin tecrübe kat'i müsbet neticeler vermiştir. Yoldan Çıkan Tramvay Bağlarbaşından Haydarpaşaya gitmekte olan vatman Şükrünün idaresindeki — tramvay — arabası Bağlarbaşında hattan çıkmış, bir direğe çarpmış direği devirmiştir. Yolculardan bir hanım yaralan- mıştır. Niğdede Hafriyat Niğde, 2 (A. A.) — Niğdenin Çiftlik nahiyesindeki Hititlere ait eseri tetkika memur heyet faali- yete başlamış ve İçkalenin sol kapısından yapılan hafriyatta şim- dilik bir ulıı_ı Eııı çıkarılmıştır. etmiştir. TER İNAN ISTER İNANMA! Son Perşembe ve Cuma günleri Türkiye âtletizm | Kadıköy — stadında Biz bunlardan bahsederken seyirei sayısı Üzerinde de durduk, hattâ şöyle dedik: “ Koca stad- yorada seyirci namına kimscecikler yoktu. ,, hakikatten bahsettik. Milli bir fayda olan bir hakikatten. Fakat “Son Rosta ,, nın bu hareketi birisini gücendir- müsabakalar | müsabakalarını Hem de açığa görüyoruz okuyucu; İSTER INAN ISTER İNANMA! *Memleketin dört köşesinden seyretmeye stadyoma uğramadı, ,, y Gazetecilerin bu hareketine gücenen zat, -tletizim denilen Özlü varlığı okadar alaya aldı ki, binnetice bixz, bu işin ciddiyetine Inanmaktan kendimizi hayli uzak ve birtürlü arzuya vaki olan — muhalefetler sebebile Romanya Hariciye Na- zırı istifasını vermiştir. Yeni Kabine Teşkil Edildi Bükreş, 3 (A.A.) — M. Ta- taresko, ıııı'l( kabi)ııı,l teşkil etmiştir. M. Titülesko Harici- ye Nazırlığını muhafaza et- | mektedir. Talebeler Okusun! Maarif Vekâletinin Mühim Eir Tebliği Ankara, 2 (A. A.) — Maarif Vekâletinden: 1 — Ortamektep ve lise me- zuniyet imtihanlarında muvaffak olmıyan talebenin imtihan evrakı “yeniden ve baştan tetkik edilece- gine dalir bir haber verilmiş değildir. Ancak şikâyet mevzuu olan evrak dyı" mektep muallimleri tarafından tetkik edilerek müta- Iâaları Vekâlete bildirilmesi em- redilmiştir. 2 — Bakaloryaya tübi olm- yan 6, 7, 9 ve 10 uncu sımıflarda dönen talebenin bir dersten ipka kalanların yenlden imtihana sevk- leri için verilmiş hiç bir karar yoktur. 3 — Ortamekteplerin ve lise- lerin son sınıflarında yalnız bir dersten sınıfta kalan talebe bu- lundukları tahsil mülesseselerine alınmıyacaklardır. Talimata uygun olarak verilen hiçbir emir doilıtiıilmiyıselnir: Yeni Ispanya Kabinesi Madrit, 2(A. A.) — Larus * Lerroux - kabine teşkilini kabul gelen — atletlerin bir tek gazeteci bile | imnanamıyoruz. Sen de öy İntihap Lâkırdıları Arasında.. A E Yıldız sarayında toplanan - parlâ- montolar konferansında İlılyın heyeti murahhasasının izhar ettiği bir müta- leadan, Fransada Reiscümhurun söy- lediği bir nutuktan ve nihayet cihı- nın muhtelif yerlerinde yapılan muh- telif tecrübelerden a: — Parlâmento sistemi ile idare usulünün iflâs edip etmediği; Bizim gazetelere vwarıncaya kadar birçok derde bir defa daha mü«- nakaşa edildi. Bence “iflâs., kelime- #i paranın kalmadığı yerde kullanı« hır. Parlâmen! idare edilen mem- leketlerden biri Fransadır, biri de İn- iltere. Her ikisinin de kasaları altı a tıklım tıklım dolüdür. Binseni herşeyden evvöl gu iflâs kelim yerine bir başkcı bulup koymalı, ondan sonra düşünmelidir. — Parlamento — sistemi ile idare mı? Abdülhamidi arsak suale h âü olacağından bilir, elan onun fikrine iştirak edenler de belki vardır, fakat kaç kişidirler, sayılarının çok olduğunu sanmam. Buna mukabil Millet itibarile biz şimdi - belediyeye aza seçimi fanliyetine şahit oluyoruz, ayni ameliyenin asırdanberi » Üzerinde a tek — fırkada, lâzım geleceği düşünülebilir. Ve anlaşılıyor ki, tahsilin umumileşmesile, refahın artmasile, i İstiklâl veren şahsi sörvetlerin çı la genişleyecektir. işidi. Bu, bir. merhale . Parlâmento ile idare sisteminin uyandırdığı mür alardan bahseder- ken, bu mesele ında şimdi de- gil iki yüz sene evvel yazılan bir eserin ikl fıkrası gözlerimin önüne geldi. Bu cserin Muharriri: Jerom Kognard isminde bir. papazdır. Di- e 'Ill'ı;ılııııto sistemi ile idare len memleketlerde nazırlar, tahı kuku zamana bağlı proje yapamazlar, geniş iş göremezler, vekâletlerinin pamuk ipliğine bağlı olan müddetini ancak çok acele İşlere merhem bul- makla geçirirler. Karşılarında — 500 meb'us vardır, onların Önünde sara« di — düşüncelerini — bazan bazan gayri münevver, yekdiğerinden farklı $00 sında okumiya — çalışırlar, harekete geçmek için emir beklerler., Görüyorsunuz yaş rahip efendi bu bakışında parlâmentonun aleyhinde- dir, hele şu cümleyi de okuyunuz: * Parlâmento ile idare edilen mem- leketlerde Nazırlar zayıftırlar, çünkü bağları; geniş düşünce beslemek kud- retinden mahrum bir halk meclisinin indedir. Hayatlarının en büyük acım sözle iktifa mecburiyetini hissetmelerindedir. Bunlar zamanla birer hatip kesileceklerdir, fakat fena bir hatip kesileceklerdir, zira hitabet vuzuku iltizam eder. Halbuki bu &fen- diler, taahhüt ifade etmiyen iki ma- nalı kelime bulmak mecburiyetinde. dirler. Ona çalışacaklardır, o derece- de ki içlerinde en zekileri, en nefret edilecek bir vaziyete düşeceklerdir. ,, Doğru, fakat Rahip efendinin ese- rinde bir başka mütalea vardır ki, parlâmento usulünün aleyhinde söyle. diği sözleri unutturabilir, diyor ki: . —" İnsanlar, s göre hasis, botbin, korkak, zalim, al ve cöş- Aralarında hemen hemen tte yeni doğmuş, evlen- miş, ihtiyarlaşmış, karısı fından aldatilmış ve asılmıya İiyakat kese betmiş olanlar vardır. Cemiyetin ba- kası ve mizamı aralarında mevcut nlsbete bağlıdır. Fakat bereket ver- sin bu nisbet değişmez. * Sözün kısası Papas efendiye göre parlâmentosuz idare sistemi, parlâ- mento ile idare sistemine müreccah- tır, fakat dizgini ele alacak olanla- rın, mensup oldukları sınıfı peşindea bilmek şartile. Fakat bunu nasıl tas yin etmeli? İasanlar kavuna benze- mezler, Kokuları #oara çıkar, o halde tecrübe edilmiş olandan ayrılmamak en doğrusu değil midir? cükkmilük ddi dd vdik kilüik ABSÜE l Yü