İTTİHAT » TERAKEİ t »Ziya Şakir Cemal Şahâne Bi Vaziyetin ehemmiyet kesbetti- ğini gören (İrak ve havalisi umum kumandanı), elinin altında bulu- nan kıt'alarla geriden aldığı ehem- miyetsiz. bir takviye kuvvetini cenuba doğru eürerek İngilizleri karşılamak istemişse de, artık iş işten geçmişti. Bu tehlikeli vaziyet ise (Karargâhı umumi) ye büyük bir endişe vermişti. Bunun Üzerine İttihat ve Terakki cemi- yetinin en Tedakâr erkânından Kolağası Süleyman Askeri Bey binbaşılığa terfi ettirilerek ve, (irak ve havalisi umum kuman- danı ve Basra Valisi) unvamı ve- rilerek âcilen Bağdada gönde- rilmişti. (21 Küânunuevvelde) Elâzizde emir ve kumandayı teslim alan Süleyman Askeri Bey, yalnız git- miyor, yanında güzide bir gönüllü kafilesi de götürüyordu. Ekgserisi vaktile Rumelide çete harplerin- de ve sonra Balkan Harbinin fe- cayli içinda yuğrulmuş olan bu gönüllülerden şüphesiz ki büyük bizmetler bekleniyordu. — Süley- man Askeri Bey, Kânmunusaninin yedinci günü (rota) civarında İn- gilizlerle ilg defa olarak (bir keş- fi taarruzi) müsademesi yapmış; maiyetindeki pişkin kuvvetlerle hogilizlere hatırı sayilir bir tokat atmıştı. Fakat ayağından ağır sürette yaralandığı İçin hastaha- nede tedavi olunmak üzere Bağ- dada avdete mecbur kalmıştı. Ingilizler, Süleyman Askori Beyden yedikleri darbe karşısın- da, az çok - sarsılmışlardı. Aynı zamanda Kanal seferi hazırlıkla- rının ikmalini haber aldıkları için «de telâşa başlamışlardı. Ingiliz gururu, herhangi bir şekilde hır- palanmıya müsait değildi. Onun için artık İngilizler ciddi bir su- retto mukabeleye karar vermiş- lerdi... Suriyedeki 8 inci Kolordu Kumandanlığına tayin edilen (Fon Kres), parlak plânının bir an evvel tatbikı için İstical gösteri- yordu. Çöle doğru çarçabuk bir dekovil hattı döşenmişti. Fakat bu hattan sonra da, Kanal sahili- ne vasıl olabilmek için tam on gün- lük bir yolculuk edilmesi elzemdi. Kuvvci stferiyyenin erzakile suyu- nu taşımak için 14,514 deve te- darik edilmişti. Cemal Paşa, istiklâl taraftarı olan Arap komitecilerinin hare- kâtına set çekmek ve bilhassa casusluğun öhüne geçmek için bazı — tedbirler ittihaz — etmişti. Şam sokaklarında dolaşan bir Sırplı, « casus olup olmadığı ta- hakkuk etmeden- idam - edilmiş; muhite bir tedhiş dersi verilmek Metenilmişti. Ayni zamanda büyük bir geçit resmi yapılarak halka ordunun kuvvet ve satveti göste- rilmişti. Bu resmi geçit dolayısile de onuncu fırkaya ( Cebeli Lüb- nan ) İşgal ettirilmişti. Suriyenin eşraf ve ayam Cemal Paşanın muhitinden Aayrılmıyor; her gün tevali eden Ziyaret ve ziyafetlerde ( Hükümeti Osmaniyeye karşı ) beslenilen sadakat, yeminler ve ahitler!e temin ediliyordu... Cemal Paşa, etrafını ihata eden bu Si- riye ekâbiri arasında, kudret ve 5 inci kıım Her hakkı mahfuzdur. No. 73 90 - 9- 934 Nasıl Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü? Paşa, Surye Ekâbiri Arasında r Hayat Sürüyordu.. Cemal Paşa ile erkânıharbiye relsi resmigeçit esmasında muvaffakiyetinden emin bir ta- vır ile maiyetindekilere şahane sualler — soruyor; — Misirin — İlk fatihi ( Yavuz Sultan Selim ) ile kendi arasında, mukayese zemin- lerine yol açıyordu. Harp — dolayısile — Istanbulda teşekkül eden (istihbarat cemiyeti) namına Şama gelen muharrir (merhum ) Ahmet Rasim Bey ekseriya Cemal Paşanın meclis- lerinde bulunuyor, Kanal harekâ- tının başlamasına intizar ediyordu. Bir gün Suriye eşrafile civardaki aşiret şeyhleri Cemal Paşayı ziyarete gelmişlerdi. Ahmet Rasim Bey de bu ziyaret esnasında Cemal Paşanın nezdinde — idi. Cemal Paşa birdenbire Ahmet Rasim Beye dönmüş, şu garip suali sormuştu : — Hatırında mı? (Selimi evvel) Miısir seferinde orduda kaç bin deve bulundurmuş idi ?. Rasim Bey, hiç tereddüt et- meden : — Sekiz bin kadar, efendim.. Koca Rasim Bey, Cemal Paşanın maksadını — keşfetmiş; tam onun istediği gibi bir cevap vermişti. Hiç şüphesiz ki © dakikadan İtibaren herkesin fikrinden şu mütalea geçmişti. Aşk olsun Camal Paşaya... Yavuz Sultan Selim gibi. tarihte misli ender görülen bir padişah, Mısır seferi için ancak sekiz bin deve tedarik edebildiği halde Camal Paşa on dört bin beş yüz küsür. deve hazırlamak suretile azim ve himmetinin büyüklüğünü gösteriyor. Eh, artık Mısırın fethi | dolaşıyordu. mutlaka müyessep olacaktır. O günden itibaren Cemal Pa- şanın ziyaretçileri artıyor.. karar- gâh, biribirini takibeden ( gözleri acayip şuleli, bakışları garip nük- teli, maşlahlı, akelli) rengârenk kefiyeli, ipek entarili eşraf, âyan, rüesa ve şeyhlerle dolup boşalı- yordu. Fakat nafiz bir nararla muhite bakıldığı zaman bütün bu zahiri tantana ve alayişin üstünde gizli bir istihfaf hissediliyordu. Artık kanal hareketi emirleri verileceği esnada, bazı ufak tefek tevkifler, şüpheli eşraf hakkın- da hafif tahkik ve — istintak- lar, ( daveti mahsusa )lar vu- ku 'or; cennet ha- vası Üstünde bir tedhiş ruzgârı Bu hal, — nüfuzu nazar sahibi olanlara — artık Sur- ye ile İstanbulun yavaş yavaş bir- birinden daha ziyade uzaklaştığı, aradaki rabıtanın gerilmeye baş- ladığını hissettiriyordu... İstanbulda- ki (Makamatı âliye), gözlerini ve kalplerini Alman muzafferiyatına bağlamış olduğu için başka hiç bir şey görmüyor.. Ve Suryeden sızmaya başlayan gizli enin ve şikâyetleri işitmiyordu... (Dördün- €b ordu kumandanlığı) namı hafif geldiği için (Surye ve havalisi gmum kumandanlığı) Ünvanını alan Cemal paşa, hükümetin şevket ve satvetini parlak gösterecek teza- hürattan geri kalmiyor; Cuma günleri (Emeviye) camiine tertip edilen gidiş alayları; Şam halkının ve civardan gelen aşalr ve urba- nın gözlerini kamaştırıyordu. (Arkası var) Bir Fen Adamının Korkunç ĞĞi-üşİer | İstanbul Halkının Canı Allaha Emanet Edilmiş ! ( Baştarafı 1 inel yüzde ) kstanbulda yüz binlerce halkı hergün, her saat ölümle tehdit eden tehlikelerden birincisi.. Genç fen adamımız bunu şöylece anlatıyor: — “Efendim.. diyor, siz le- tanbul İimanında hergün, belki her saat başında yüzlerce, binler- ce İnsanın çoluk — çocuğuyle iskeleden iskeleye işleyen vapur- lara, motörlere, sandallara bin- diklerini, dolup boşaldıklarını görür- sünüz. İstanbul limanı ta Haliçten Adalara kadar serpilip uzanmış geniş bir limandır. Limanımızda yüzlerce vapur, mavna, çatana, kayık işler. Yakın ve uzak me- safelere gündüz. ve gece, yaz ve kış. Siz bu binlerce insanın bu deniz vasıtalarına büyük bir emni- yet ve rahat içinde bindiklerini görünce hakihaten bu rahatlık ve emninyetin yerinde olduğunu zan- nedersiniz. Halbuki Istanbul lima- nında can emniyeti tamamile Allaha emanet edilmiştir! Mühim bir Mukâyese — Siz bu yüz binlerce halkın emniyeti etrâfında zerre kadar tedbir allnmamış elduğunu küçük bir mukayese ile anlatmak için deniz hamamları talimataamesine göz gezdirmeyi tavsiye ederim. Istanbul dahilinde bir deniz ha« mamının bağlı olduğu fenni. şart- lar aedir bilir misiniz?.. Deniz hamamında boğulma tehlikesine karşı -bir motör, iki tahlisiye sandalı, şahadetname veya ehli- yetnameli bir yüzücü, İlk tedavi tedbirlerini alacak tbbi ecza bulundurulması lâzımdır. Bugün bu lüzum hiçbir deniz hamamında tatbik edilmiyor. Fakat belediye- lerin deniz hamamları talimatna- mesinde bu şartlar yazılıdır. Yani, bir küçük deniz hamamında lâzım olan emniyet tedbirleri bunlardır. Deniz hamamında bir kişinin ha- yatı için bu kadar tedbirlere lü- zum görülmüştür de koca limanda her saat yüz binlerce İnsanın hayatı mevzuubahs iken tek bir tahlisiye ve imdat tertibatı alım- mış değildir!.. Vapurların Tahlisiyeleri Yalnız limanda İşleyen vapur- larda kanepelerin altlarında veya dolaplarda — tahlisiye mantarları İle tayfanın herhangi bir lüzum istanbul Ziraat Bankasından: Metre Murabbar 9190 9160 34922 4595 27570 23894 32165 26651 69844 34922 30327 36760 21137T 36760 271150 42274 18380 Muhammen Kıymeti 200 252 GüA ÜN 1207 726,50 521 588,50 363 580 433,50 sSıl 283,50 Borçlarım vukubulan tebligata rağmen ödemeyen 2280 numarali kanun mucibince yeminli vakuf Cinsi Mevkii Tarla — Bakırköy Safra K. » » Halkalıyolu 273 278 272 292 258 252 261 239 K 242 257 112 » Müuhtelit » Köycivari » Muhtelit » - " " Senet No, n : 1194 yukarda isimleri yazılı eşhasa ait gayrimenkullerin ehli tarafından kıymetleri tahmin olunarak 1697-numaralı Borçlunun isim ve Adresi 262 Safra Ömer O. Hüseyin Mustafa O. Abbas Sadık O. Maksut Ali Osman O. Ali Murat O, Kerim Emrullah O. Halil Hasan O. sessiz Hüseylin Mehmet O. Hasan Recep O. Yakup Apturrahman O. Hasan Mahmut O. Ali Melek O, Zekeriya H. Mahmut O, Apturahim Cemal O, Latif H. Mahmut O. Hamdi Beytullah O. İbrahim Sefer O. Emin 27 22 l 49 kanıma tevfikan mülkiyetleri açık arttırmaya konulmuştur. İhaleleri 9/10/934 tarihine müsadif Salı günü saat onbeştedir. Pey akçesi 9610 dur. Şartname bankamız kapısına asılmıştır. isteyenlerin bankamız zirai ikrazat servisine müracaatları, Fazla izahat almak (5075) halinde dışarı çıkmasına mahsus iki küçük sandal bulundurulmak« tadır. Bu tahlisiye mantarlarının an! kazalarda, bilhassa gece kae zalarında amelt faydaları pek kıttır. Bir anda denize atılmalari lâzım gelen yolcuların bu, faydası şüpheli mantarlardan İstifade ete meleri son derece müşküldün Şu halde Istanbul limanında her hangi bir deniz kazasında mutla:» ka hariçten derhal yetişecek im« dat vasıtalarının bulunması ve bu vasıtaların gece gündüz alesta durmaları şarttır. Halbuki limani« mızda ne terassut kuüleleri, nç fevkalâde sür'atlı tahlisiye motöre leri, ne tahlisiye teşkilâtı yoktur! Olan Acı Vak'alar — Hele sandal ve motör gibi deniz vasıtaları daha müthiş teh« likelere maruzdur. Netekim limane da acı vak'alar geçmiştir. Bunları dan hafızalarda kalan — Macaş Sefarethanesinin bütün memurlas rının bir sandalla boğulması, eve velki sene merhum Maarif Vekili Reşit Galip Beyin — çocuklarile birlikte bir sandalla denize dös külmeleri ve harikulâde bir tesa» düfle kurtulmaları — gibi hazin yak'alar vardır. Zavallı merhum Maarif Vekili, çocuklarını can hevlile ve kahramanca bir gayret» le devrilmiş bir sandalın etrafıne da topliyabilmiş, fakat bu kahe ramanca gayret, onun bir zatür. reeye yakalanarak hayatına mal olmuştu. — Yeter ki — İstanbul denizinde hergün bir sandal kak zasile ölenler eksik olmarz.. Ş Ölüm Tehlikesi — Velhasıl bugünkü haline nazaran İstanbul limanının Üze. rine (ıslaha ve tedbir alınmıya muhtaç) damgası yapıştırmak, - bence doğru olur. Bilhassa son - vapurlar, —gece seferleri sis ve kış seferleri tam bir emniyet içinde değildir ve yüz binlerce halk bundan gafil olarak büyük bir emniyet içinde gider gelir., Mal ve bina için hergün, her saat semt semt nöbet bekle» yen itfaiye teşkilâtına mukabil yüz binlerce halkın hayatı için gece gündüz nöbet bekleyen tahlisiye teşkilâtı şöyle dursun, hemen vak'a mahalline yetişip denize — dökülenleri - toplayacak — hızlı gidişli bir tek gemi dahi - oktur. ü Bau:dın dolayıdır ki bir felâket olmadan evvel buna bir tedbiş alınmamış olması hayretle telâkki - edilmelidir. , : * Daha başka tehlikeleri yarın yur:chıl?mnhındidn ılsılerlndıs - ne yalan söyleyim -« yalnız bi noktayı düşünüyorum t Mal ve bina için semt semt, gece gündüz nöbette itfaiye teşe kilâtı var da yüz binlerce can için.. Kuru bir salâten kıülıî'nıl idrliğükedipeie t kEr üeüi 30 Eylül 934 — prabi — J Rümi 19 Cem-ahar 1953 | 17 -Eylât-iSI ——