Realmll <BTETRTTT TTLAITEEEZ TETTEARMENR Büyük Mıllı Roman TOMBUL MIRASYEDİ_ aranı Sermet Muhtar Etrafında Eskı Şehır Meclisinden 26 Namzetler Lıstesı <r YST flelek le Ar Aadaşları Saçayağı İdiler... YOğlan, babasının elinden dât feryat iki. Üçüz hanımlar, odaya Dut, kanun; tef seslerine karı- ( heyheylerle yukarı HMarken koca sakallı, Vehbici- ;;nünı çekmiş, güya okumayı ecek — veya — karalamasını la getirecek.. Oğlancağız, (Elif üsün e, elif Bi, elif ötör 4!) Derken korku Şaşırıp ağzından elif üsün e Hine elif esa i çıkacak olsun,. Yahut, karalamada, (babep)in Nis (be)sini talik yazıya ben- tsin... Vay efendim vay!.. B günü hazır. — Kaz kafalı herifl.. iyinli mabhluk!.. 1t!.. b köpürüş, — bir alev alış, bir leş püskürüş ki sorm | — Sen — okuyamı İörekkep yalayamıyacaksın!.. İam olamıyacaksın!.. — deyerek b sille, ne tokat, ne muşta, ne Gtek... Kızılcık sopası bile v: Allah yarattı demiyor, kıya- iya basıyor, yapıştırıyor, vurdu- ia yerden kıvılcımlar - çıkartıyor. Yukarı katta cümbüş devam- kapa- Kıyametin öküz izdından tekrar çalgı, yine çene. Ayının kırk hikâyesinin ahlat | İstüne — olması gibi, Kmıladakl ilica dönüşü- esi, vakayı kaç yüzüncü larak yeni baştan tutturma... Arkasından Şikâyeleri ; tosun, lkanlı bahisleri... Takkeci kalıbı gibi — enseliler; kapı gibi gövdeliler; minare kırığı İŞibi boylular... Pinponları, bunakları, sünepe- leri, dibine - batırdıklarını, Azrallin kılıcına havale ettikleri- ni, cehennem zebanilerine götürt- tüklerini unutmıyalım. gelsin babayiğit, de- yerin Molok Hanım, Kafese Hap- | sedilmiş Kuş Vaziyetinden Kurtuluyor Birkaç sene geçmiş. Zinnun Efendinin hali büsbütün harap- | laşmış, vücudü adamakıllı kıuvşa- mış, gözleri bile seçmez olmuş. lşi, gücü, daireyi maireyi hak getire. Yalnız, ay başlarında, aylığını almıya ve iratlarından kira toplamıya çıkıyor. Sair za- manlar boyuna evde, bütün gün, aşağjıki küçük odada, minderin Üstünde mihman. Ağustos sıcağında bile başın- da kıne arakiye, boynunda yün arkasında parmak - gikişli rka, fstünde kürk, önünde lar gibi mangal... Yine mede, yine donmada... Melek Hanımın ne halde cağını bildirmiye hacet yoksa da » fazla lâf göz çıkarmaz ya - üşü- yine söyleyiverelim. Bermutat, ayalinin taban ta- bana zıddı. Adamcağızın ne de- derece iki ayağı çukurada ise hanımının da başı havada, burnu | Kaf dağında.. bastığı yeri esmetiyor; birar daha davransa döşeme tahtalarını gö- gertecek. Yine gece gündüz can çiğer- lerile hallüâ hamur, daima bera- berler, Sazlar, şarkılar, sohbetler. alaylar, kahalar.. Emrü emrüküm! katı ye- | katır! deye | hep aynı | | alıştırmış. Yanağının alı yere damlıyor; | UZuna meyyali.. sözler, ğü gittikçe | ğ Hocalarından — dera te almış. Hele bir arzusu yerine gelmesin, | biraz sıkilsin, derhal olanca kanı başına hilevm * ediyor; yözü pane cârâ dönüyor. Öy müthiş | sihir buhranile kendinden geçiyor | ki ne kadar seçi bağı varsa hep- İ Bir çalgı faslı bir çene faslı; | yoluyor; yakasını, — göğslnü koparıp parçalıyor; nihayet şark diye düşüp bayılıveriyor. —Artık saatlerce iki çenesi kilitli... sini darmadağınık & elbiselerinin Na yapsan, ne ötsen faydasız İstediğin kadar sular serp, limot- lar koklat, vü didikle, boş. bu manevre İle kocasının ağzını tamamile kapatmış; cağızı tam tertip mat etmiş. Kafese hapsedilmiş kuş yetinden kurtulmuş, sık sık kafa- darlarile çıkmıya adam- sokağa Akıllarına — estimi, bir meval okuyup kendilerini kapı- dışarı ativeriyorlar. Evvelâ meş- rebe uygün bir iki komşuya uğrayıp biraz çene çaldıktan sonra haydi Carşiiçi, Kalpakçılarbaşı Sirasile Ipekçi Kâninin, ya; hkçı, A t Farukinin, basmacı Yepremin, basmacı Karakaşm ku- yumcu Şahbazın dükkânları... Gelsin yarenlik, yaşmaklık... O tarihlerde Kâni Farüki Istanbul içinde zevk ehli varsa hepsinin gözbe- beği... dan, kibar ve rical takımlerindan ne kadar bu gençlere ağzının suyu akan- akana.. Arada — saray hatırlı saraylılar bile var, Basmacı Yep kuyumcu Şahbazın meftunları, pe- mle Karakaşın, restişkârları da Binaenaleyh hepsinin dükkânı, talfel nisadan tiryakilerle tıklım tıklım; sahiplerinin baş ka- şıyacak saniyeleri yok. Sahipleri deyince, onları tarif edelim ; Kâni Bey, boyca pek değil, kısa da hiç değil; Narin, beyaz, sayısız. olan biraz da ortanın ko- yu kumral.. Son derecede tuvaletil ve şık Traşı herdem güvey kıyafeti, hal ve etvarı da çok kibar,. Başında koyu renk, Ostünde kalıplı fes; kar gibi lalı gömlek; kravatı, nesi en son moda; elbiseleri yeni, mum, kalıp... Bir potinleri var, dumanı ko- bir | nu didim didim- | cilik. Dükkânında çorap, ayak | sakallıya | ile Ahmet | Vekil vükelâ familyaların- | bazinedarları, | uzun | — Belâtlar! Bir karban bülün, kurban, hiç değilse Bir horoz ölünn, gök mu? bir toz habbesi, bir çöp parçası, ütüsü bozulmuüş bir yer göstere- nin alnımı karışlayabilirsin. Sonra terbiye ve nezaket, In- celik ve zariflik nümünesi. (Efendimizi.. — Sultanımız!..) sız ağzından kelimei vahide çıkmaz. Fakat samimi ve lâübali tamıdık- karşı da çok - teklifsizdir, Karşımndakinin mala göz kestir- sezersezmez, artık hiç din« lemez, anide kâğıda haremağasının veya ağa nin kucağındaki - paketlerin sına soküştürüverir. O zamanki tica lara sardırır; efendi- aras mendil, pudra, lâvanta ve saireden maa- da rengârenk Avrupa bönbonları, rehavi çalgılı saatler ve albümler, yaldızlı kafesler, öten makineli kuşlar, cicili bicili vazo- lar ve biblolar da bulunur. Büyük hareketten bir müddet Vezne- cıvil civil sopra çar- şıdan çıkmış, | cilerde bulunduktan sonra Emin- önündeki “Hüsnü İntihop,, mağa- zasını açmıştı Ahmet Farukinin — dükkâmı, Çarşı içine girip çeşmeden sapa- rak Yağlıkçılara doğru yürürken, sol kolda, BK n e' z TAKVİM —— Ota PAZARTESİ Hizir 30 24 Eylül 934 — 142 Arabi 13 Cem.ahar 1553 Rumi ü -E n_1 W 0 a |19 38 103 , GÜ Yutı 9 25 | 15 S1 | lansak CA Tei NL | Resim Tahlili Kuponu l v Tabistiniti öğrenmek istiyorsanız” resminizi bu kupoodan 40 adet ile birlikte gönderiniz. - Restuiniz sraya tâbidir ve'lade edilmez. ? him, meslek | veya sa0'at bulunduğu | memleket | İ Resrim intişar Resmin klişesi BO kurüşlak pul mukabilinde gönderilebilir. kravat iğ- | | en fazla rey alanlar geçmiştir # Çarşamba İ baren yeni mevsimin birimci, Ü bütün bu mevsimin Kişi Listede Yok İstanbul u- muümi — meclis azâ — namzet listesinin ilâmı her tarafta a- lâka uyandır- mıştır. — Yeni listede nazarı dikkati kurca- liyan — nokta, evvelki meclis- Bimğeisedi te azâ bulu- nanların yarı- a taciri Rama- de Cemal B. sının, yeni listesinde isimleri olma- masıdır. Neşredilen ( 122 ) isimli llste şehir dahilinden — çıkacak Azâların simleridir. Bunların ya- rısı yedek, yarısı asıl — ölacaktır. Diğer (7) azâ mülhak kazalardan veçilerek bugünlerde ilân edile- coktir. Şehir dahilinden, geçen mecliste olup ta bu sefer nam- zetler İlstede lsml bulunmuyan- ların âdedi (26) dır. Bunlar Be- yoğlu kazasından. Cevdet Kerim, Ahmet Halim, Ethem İzzet, İhsan — Namık, — Mithat Nazmi - Nuri, Nazmi, Beyler ve Ayşe Rem Beykoz kazasından: Salâhattin Beyler, Eminönü kaza- sında: Kemal Salih, Reşat, Talât, Hilmi, Ibrâhim Beylerle Rana Sa- ni Yaver Hanım. Fatih kazasın- dan: Doktor Hikmet, Sadi ve Nurettin Münşi Beyler. Kadıköy kazasından; Azmli ve Medhi Bey- ler. Sarıyer kazasından Aziz Bey, ryab za Cemal, Senihi e Hanım, Şevket Bey, Bu vaziyete göre, yeni Şehir Meclisinde (40) kadar yeni aza bulunacaktır. Aza mecmuu (68) olduğuna göre, yeniler ekseriyet- te demektir. Şehir meclisinin geçen dört | genelik hayatında epeyce değişik- lik olmuştur. Dört sene içinde üç aza mebus olmuş, altı aza İstifa etmiş, beş aza da vefat etmiştir. Mebus olan azalar Sadettin Rıza, Salâh Cimcoz, Vasfi Raşit beyler, Istifa edenler fırıncı Şakir, Hacı Adil, Muammer, Kara Os- man zade Ahmet, mühendis Ha- şim beylerle Tevfik Salim Paşa. Vefat edenler Topkapılı Mehmet, Üsküdarlı Vehbi, sigortacı Hamdi, izzet Kâmll ve Sadi beylerdir. Bütün bu azaların yerine, münhal tuku buldukça, yedek azadan, mecl namzet Yeni umumi n e ekseriyet- tesinde meslek Önümüzdeki Yeni Güzel yıldız KAREN MORLEY Fortun zade Murat, | Sadi ve | na mevsimine başlıyor. İlk programda : Büyük san'atkâr ve WALLACE BERRY te olanlar Avukatlardır. Sonra tüc- carlar, doktorlar, mütekait xa- bitler ve sonra da diğer meslek erbabı gelmektedir. İntihap Konferansı Belediye intihabatı hanımlar da propağanda yapmıya başlamışlardır.. Dün akşam İilk hanım propağandacı bu hususta İstanbul radyosunda bir konferans vermiştir. Konferans veren Me- | diha Dr. Fethi hanımdır. Konfe- ransına saat 6,30 da başlamış ve T.1S te bitirmiştir. — İlki Tabancalı îKadın ( Baştarafı 1 incl sayfada ) suratına boşaltmıştır. Fakat ta- bancada kurşun veya saçma bu- hunmadığı, ancak yakindan atıl- dığı için barut taneleri Ahmedin yüyünü yakmış, yaralar açmıştır. Tabancanın sesine halk koşuşmuş, jandarma ve bekçiler do gelerek kadın karakola ifadesi alınarak miştir. etrafında sevkedilmiş ve adllyeye — veril- Kadının ifadesine göre; Ah- met, kendisini kandırarak bin lira kadar parasını almış, sonra da hakkında kötü sözler söyliyerek kocası ve ailesile arasını açmıştır. Bu yüzden kocası ve kayınpederi kendisini evden — kovmuşlardır. Hem asının! gitmesinden, hem d kötü çıkmasından çok kederlenen Ayşe, ettiği tabancalarla Ahmedin dükkâmınua gelmiş ve yüzüne — boşaltmıştır. Zannedildiğine göre, tedarik ettiği bilerek - taban- tedarik | kimse - ihtimal | calara kurşun koymamıştır. — « Gaip Aranıyor Balkan muharebesinde Serez karışıklıklarında kaybolan Razlıklı | Çürüklerin Mehmet ağanın hayat veya ölümünden bugüne kadar hiç bir haber alamadık. kendisini tanıyanların veya nerede oldu- gundan haberdar biz evlâtlarına inaaniyet namına bil- dirmesini rica ederiz. orluda — Silüht a olanların llesinde Mehmet - oğlu EMNiYET MESELESİi Yeksayt prezervatilleri (kaput) taz yikı hava ile birer birer muayene edilmiştir. Sineması tamamen yöni bir şekilde RiKARDO KORTEZ tarafından Fransızca sözlü olarak ibda edilen KADIN PARMAĞI heyecan ve hareketle dolu büyük METRO filmi Fiyatlar : Dubuliye 30 - ALKAZAR Sinoması 26 Eylâl Çarşamba gününden iti- kuvv İstanbulda ilk defa olarak ASLAN TARZAN Wümessili at yüzme ıımııl— yonu ve Amerikada 34 spor birin BUSTER CRABBE filmi Balkon 40 - Maroken 50 kuruştur. (2838) <a Pek yakında | Sinemasında İ BiR GÖNÜL BÖYLE AVLANPİ ( Fransızca fözlü ) (Kay Francişjin ç gözel Filmi... His, heyecas, Muslİkler Baştan başa bir ağk İN Sabırsızlıkla bekleyisiz. macoram... |