23 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

23 Eylül 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TR ve MR A Biga Köylerinde Son Posta Biga (Hususi) — Karabiga Marmara denizi sahilinde çok güzel ve üç yüz hanelik bir na- hiyedir. Karabiyada © sivrisinek yuvaları kurutulmuş olmakla st- madan eser kalmamıştır. Nahiye Biga şehrinin yegâne iskelesidir. Bu mevsimde iskele merkezi çok kalabalıktır. Istan- bulun kavun ve karpuz ihtiyacının yarısını temin eden Karabiga ovasının bütün mahsulâti bu İs- keleden sevkedilir, Kavun karpuz sevkiyatı bir buçuk ay devam etmektedir. Bu sene 13,500 araba kavun ve kar- puz satışı yapılmış ve beher ara- bası vasati beşer liradan olmak üzere memlekete 67,500 lira para girmiştir. Bir araba vasati olarak iki yüz elli karpuz aldığına göre bu sene bu küçük iskelecikten Istan- bula (3,375,000) kavun ve karpuz gönderildiği anlaşılmaktadır. Kasabanın nüfusu, kanunun gösterdiği miktardan noksan ol- duğundan (o belediyesi: yoktur. Kasaba bir mubtarlıkla idare edilmektedir. İhtiyar heyeti ol- dukça temizliğe bakmakta ve yenecek şeylere narh koymakta basiret o göstermektedir. Vapur iskelesinin varidatını bu heyeti ihtiyariye toplamakta ve mahalli ihtiyaçlara harcamaktadır. Gelen misafir için büyük bir vardır. İskele varidatı senede elli bin lirayı aşmaktadır. Nahiyenin çok çalışkan ve tecrübeli bir idare adamı olan genç müdürü Şevket Beyin teşvikile elektrik tesisatı yapılıp ikmal edilmiş ve iş, yalnız makinenin gelmesine kalmıştır. Yakın bir zamanda bu nahiye- cik elektriklede aydınlatılacak ve halk bu suretle zulmetten nura çıkmış olacaktır. © Şehrin salhanası pek temiz değildir. Kesilen büyük hayvan- ların pislikleri meydana dökük meyip denize akıtılsa, temizliğe daha fazla riayet edilmiş ola- caktır. Nahiye, güzel üzüm yetiştir. mekle de meşhurdur. Cumaları on altı parçadan ibaret olan köylerinden yinecek şeyler geti- rilip satılmakta ve pazar gibi kalabalık olmaktadır. Sabile ya- kın beş dershaneli güzel bir mektebi vardır. Yukarı mahallede minareli bir camil ve iskele ci- varında da bir mahalle mescidi vardır. İskeleye her çıkan yolcu, ken- disi için beş ve eşyasının beher parçası için de on kuruş iskele parası vermeye mecburdur. Tüc- car eşyasından, vapur ve motör- lerden dahi talimatnamesine göre birer miktar iskele ücreti alım maktadır. Muhtar “heyetinin ida- resi altında ve köy sandığına ait bir. gazino ile müteaddit dök- kânlar da vardır. Bu cihetle köy sandığı, Biga şehrinin (o beledi- yesinde Şok zengindir. Kasaba civarında wi büyük tam on sekiz tane vardır. iskele civarında motörle işler iki taşlı bir de un fabrikası Hü Ayancık Karadenizde Zonguldaktan Sonra Gelen Bir Sanayi Zonguldak (Hususi) — Kara- deniz sahilinde Ayancık, Zonguk daktan sonra ikinci derecede bir sanayi şehri olmuştur. Daha 1930 senesine gelinceye kadar Ayancık senede bir defa- cık tuz vapuru uğrayan küçük bir sabil kasabası idi. Kasabanın köylerinde küçük mikyasta mısır ziraatinden başka halkın bir ge- sim vasıtası yoktu. Ayancık şir keti bu havalide beş sene evvel faaliyete başladığı zaman nakliye hayvanların besliyecek arpa ve yulaf gibi zirai mahsulâtı bile mahallinde tedarik edemediğinden bunları o Trakyadan (getirtmek mecburiyetinde kalmıştı, Hilâliahmer Cemiyeti burada aç kalan köylüye mısır unu bile dağıtmıştı. « Beş yıl evvel “Kongo,. orman- larını da işleten “ Bürüksel Ban- kası ,, şimdiye kadar on buçuk miyon Türk lirası döktü. Şirket bu para ile, Ayancıkta modern tesisat vücude getirdi; 65 kilometro demiryolu, Çangal ormanlarından On saatte 400 metro mikâp tomruk nakleden 28 kilometroluk muazzam bir havai bat, büyük mubarrik kuv- vet ve elektrik santralları, müte- addit kereste işleyen makinalar kurdu, Ve burada çalışan ame- | leye senede bir milyon lira kadar oteli İ | para verilmeye başlandı. Bugün, birkaç sene evveline gelinceye kadar yılda bir defa tuz vapuru yüzü gören fakir Ayan- cıkta sermaye hareketinin uyan- dırdığı yenilikleri bir hamlede görmek kabildir. Bazı iş adamları; fabrika, Adapazarında Bir Av Kazası Adapazarı, (Hususi) — Ozan- lar eni demirci Hamit oğlu 13 yaşında Kâmil tek kırma av tüfeğile avlanırken çift sür- mekte olan ayni mahileden Şevket uştur. Bu kaza metice- ve Şark Şevket ağa ölmüştür. Tab- kikata Müddeiumumilik vaziyet etmiştir. Adapazarı Panayır! Adapazarı, ( Hususi ) — Her sene açılan ve bir hafta devam eden hayvan pazarı açılmıştır. Pansyırda alış veriş hararetli değildir. Aiyonda Zelzele Afyon, ar Şehrimizde tam gece yansı doğudan batıya doğru bir zelzele olmuş, şehir şiddetle — sarsılmıştır. Kaza ve hasar yoktur. Tokatta Yol Parasının Vergilere Zam Suretile Tahsili Düşünülüyor Tokat, (Hususi) — Yol para- sının vergilere ilâve olunmak su- retile tahsili daha kolay olacağı, bu suretle mükellefiyeti şahsiyenin de kaldırılabileceği mütaleasile Dahiliye Vekâleti nezdinde teşeb- büsatta bulunulması kararlaştırıl mıştır. Bolu Valisi Şerefina Ziyafet Giresun (Hususi) — Bolu va- liliğine tayin edilen Valimiz Salih Cemal Bey şerefine bir süvare tertip edilmiş ve çok e yg miştir. Yeni valimiz yakın lecektir. Zingal şirketinin havai hattı dekovil, su olukları, haval hat ve sair işlerde “mütcahbitlik,, ya- parak para kazanmışlardı. Bu arada zengin olanlara da rast- lamak mümkündür. Şirketin tesisile, bu havalideki fakir köylüye yeni bir iş ve ka- zanç sahası açıldığı gibi şirket faaliyetini arttırdıkça civar vilâ- yetlerden ve deniz hivalisinden buraya devamlı bir amele akımı başlamıştır. Daimi bir şekilde 800 ameledön başka ormanda kat'iyat Zamanları şirket işinde 3000 amelenin iş bulması imkân haline girmiştir, Diğer taraftan, yüksek maaşlı mütebassıslar, memurlar ve şir- ketin Avrupadan getirttiği 400 kadar ecnebiye yapılan evler, te- nis kordu, çocuk bahçesi, sinema ve elektrik tesisatı ve fabrika Şehridir işcilerine yapılan barakalar, eski Ayancığın yanında teessüse başla” yan yeni şebrin mahallelerini vü- cuda getirmiştir. Lüks eşya satan mağazalarile yeni Ayancık çarşısı değme ( vilâyetlerinkinden o üs- tün bir hale gelmiştir. Ayancıktaki iş ve işçi hayatı Zonguldaktakinden farksız gibi- dir. Burada da Zonguldak havza- sında olduğu gibi, çalışan amele «dalmi» ve « muvakkat » isimleri altında ikiye ayrılmaktadır. Orman ve fabrika işinde çalı- şan amelenin umumiyet itibarile gündeliği - vergiler ve sair tev- kifat dahil - vasati 60 kuruştur. Günlük .mesai on saattir, Ayancık fabrikalarının en bü- yök hususiyetinden birisi de fab- rikanın sandık, kuta atalyelerinde 8, 10, 12 ve 15 yaşlarındaki ço- cuklara geniş bir yer vermesidir. Bu atelyelerde hemen münha- sıran bu yaştaki çocuklar 15, 20 ve 25 kuruş gündelikle çalışmak- tadırlar. Şurası muhakkaktır ki; bu işlerde çok pratik yetişen bu ço- cuk amelelerin iş verimi çalıştık ları sahada büyük bir amelenin randmanından kat kat üstündür. Çocukların o gördükleri işler nisbeten hafif olmakla beraber çok dikkat ve itina isteyen hiz- metlerdir. Küçük bir dalgınlık, biraz ağır davranmak dakikada 4000 devri yapan yuvarlak deste- velere parmakları doğranmakla neticelenebilir. Bunların içinde bu gibi dikkatsizliklerinin cezasına çarpılmış olanlarına rastlanmak- tadır. * Bigada İnhisarlar Binası Biga ( Hususi) — İdaresi çok eski ve ahşap bir binada bulunuyor, karşısındaki gaz deposu yüzünden heran yangın tehlikesine maruz kalıyordu. Son Postanm irşadı üzerine geçenlerde bu idare, kârgir ve çok muhteşem bir binaya nakle- dilmiş ve müşkül vaziyetten kur- tarılmıştır. Bu bina üç katlı, büyük bir aparıman şeklinde yapılmış ve ber türlü techizat ve konforu şamildir, Binanın dört tarafmdan yol geçer yangından varestedir, salon- ları ve depoları da çok geniş ve muntazamdır. Binada İspirto, rakı, mamul tütün, şarap, konyak daireleri tamamen ayrılmıştır. 50,000 kile tütünü serbest (serbest (ala Bigada yeni Inhisarlar binası Inhisarlar cak olan bu bina gibi oturaklı ve elverişli bir bina, Çanakkale vilâyetinde yoktur. Burada usta ve amele yevmiyeri çok ucuz ve malzeme de ehven olduğu hak de bu binaya tam on binlira sarfedilmiştir. — H. Ş. Taşköprüde 100 Bağ Kendir Yandı Taşköprü, (Hususi) — Karha köyünde 100 bağ kendir yanmış- tar. Bir bağ kendir iki buçuk metrelik bir sahayı işgal eden demetlere deniyor. 100 bağ bir hayli kendirdir ve yanarken büyük bir yangın manzarası erzelmiş, kasabanın itfaiyesi gelerek âleşi söndürmüş ve köye sirayetine meydan vermemiştir. | MAŞ NI Armutlu Mektubu Armutlunun Kuruluşu Ve Tarihi Armutlu (Hasusi) — Armut lanun pek eski bir tarihe malik olduğu görülüyor. Bursa zapt” dilmeden evvel, Armutluda Bizans* lıların oturdukları anlaşılıyor. Şim diki Armutlunun tarihi yoktur; yalnız, (450) sene evveline kadar olan vaziyeti malümdur. Kasaba” nın ortasında bulunan cami, köp” rü ve Eskidağ hamamının tarih“ lerine şimdiye Okadar tesadüf edilmemiştir. Ya'nız camide bu" lunan bir kitabede Ahmet Çelebi, İsmi görülmüş, ve bu camiin Ah met Çelebi tarafından yapıldığı tahmin edilmiştir. Köprüye gelince: Bunun ne tarihi, ve ne de hiçbir yerden bir rivayeti yoktur; fakat yapılır şına bakılırsa, çok eski bir esef olduğu görülüyor. Kaplıca daha eskidir. kadar mesafede ve şimdiki ote* lin bulunduğu yerde Kıral kizi namile bir çukur vard; daha | geçen seneye kadar, kadınlar buraya bezler, paçavralar bağ” larlardı. Güya bu bezler, sıtma | Üzerine tesir ediyormuş. Bu çur kurların bulunduğu yer kazıldığı zaman birçok kemikler çıktı. Bu © çukurdan istidlâl edildiğine göre Kaplıca (o Bizanslılar yaptırılmış, çukura da hamami | inşa ettiren zat defnedilmiş ve burası eski bir mezardır. Bu ci varda daha birçok bina enkazına tesadüf o edilmektedir. Yine bü “ civarda Meyhane burnu denilen bir yer vardır. Buradaki eserler de vaktile Armutluda Bizanslla” rın yaşadığını teyit etmektedir. Armutlunun civarında bulunan yıkık evlerin yerinde, eskiden b kasaba ( bulunuyormuş. Bun eseri olarak Bizanslılardan yalnız eski bir kaplıca, Türklerden ise bir cami .. bir de köprü kak mıştır. Bu camiin içine dikkatli bir nazarla bakılırsa, birçok ince işlere tesadüf edilmektedir. Iske* leye girerken bir kuyu vardır. Burasının ismi (Özbek kuyu) sür dur, Bu küyunu za manından kalma olduğu muhak* kak addedilmektedir. Armutlunun çok eski bir tarihe malik olduğu | tahmin edilmekte, fakat bu hs susta vesika bulunamamaktadır. Bir tetkik neticesinde, Armutlü ve civarında tarihe ait birçok şeyler bulmak mümkün olacaği kanaati vardır. Adanada İstihsal Edildi Adana, . (Hususi) — Bu sene pamuk evvelki senelere nazaran | A Kahve Rengi Pamuk | mahsulü (geçen Kİ tarafından | 4 Kaplıcadan elli metre | İl fazladır, yalnız bazı yerlerde tem # muz ve Ağustos aylarında görü” yi nen, rengi yeşil ve küçük olan bir nevi kurt, daha kemale gri meden, kozaların içine girmiş veri: içlerini yiyerek kozaları mahvet miştir. Bu yüzden bazı çifiçilef ziyan ettiklerini söylektedirler. : Bazı yerlerde hahverengi ps“ muk elde edilmiştir, bu mütaha# © saslar tarafından makbul görür düğü için bundan sonra hahve rengi pamuk fazla miktarda y&* tiştirilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: