Lehistanın Ortaya Alttığı Bomba Leh hariciye nızırı miralay Bek, Bundan birkaç gün evvel Milletler | tcmiyeti — toplantısında mühim bir Beyanatta bulundu. İtiraf ve kabul #tmek lâzımdır ki, Avusturya başve- kili M. Dolfüs'ün katli ve bir de bu hadise kadar son günlerin — siyasl Mahafilini fikren meşgul eden mühim YPaka olmamıştır. Çünkü eğer Lehistanın noktai- Bazarı kabul edilecek olursa Almanya Ve Almanya gibi muahödelerin tadili alebinde — bulunan — memleketlerin İddiaları galebe çalmış olacaktır. Miralay Bek ne İstedi: Bu zata göre dünya devletleri Palniz ga'ip, mağlup değil, ayrıca irinci ve ikinci hattâ Üçüncü sınıf Zibi bir takım derecelere ayrılıyorlar. Birinci sınıf devletlerin Milletlör ce- Miyoti mücasesesine karşı filen biç ir mecburiyetleri yok gibidir. Bu devletlerde de akalliyetler — vardır. Fakat vaziyetleri kontrola tabi değil- dir, Lehistan, bu münasebetle şunu İatiyoru Ya kendisi de birinci sımf Milletler gibi muamele görsün; yahut Bu akalliyetler mürakabesi her dev« leto teşmil edilsin. Aksi takdirde Leh hükümeti, Milletler Cemiyetinin ekal liyetlere ait mürakabe hakkını tan- Bamakta kendini mazur görecektir. Bu beyanatın masıl müthiş bir bomba tesiri yaptığını kaydetmiye züm yoktur. Fransa ve İngiltere ikümetleri, vaziyetin daha ziyade Yahamet peyda etmemesi için öne Atılarak bu moktainazara — muhalif Olduklarını beyan edeceklerini bildir. Miş vo ilk tesiri baltalamıya çalış- Hauşlardır. Çünkü Lehistanım bu terzi .'"külıı rdıııııııııı harpten sonra Üzerine kurdu; n BÖ krndaklamıklar Haşea e vekilde telâkki edilemez. Muahedes lerde csk en ufak tadil bir Çörap söküğü ha'ine gelecektir. Bina- #aaleyh Fransa için mühim bir . me- #eledir. Hem de çok mübim.—Süreyya İngiltere - Alma nya Bir İktısat Heyeti Berline | Geliyor , Londra, 18 ( AA ) — M. Leithrose Vun riyasclinde bulunan İngiliz iktısat heyeti, Berline hareket etmiştir, —':"eyıt iki euıı; arasındeki Ücaret akerelerinde — İngiltereyi #decektir. temsil Gişenin önünde acıacı düşünen elek Hanım ne yapacağını şa- Hrmıştı. Leylâyı düşünüyordu. Genç kızın piyano hocası aylık erdi. Kış geliyordu. Ona e!bise, Manto lâzımdı. Eve günde hiç Olmazsa iki lira masraf gidiyordu. tereddüdünü — gören ..—Nı acımış gibi: b M Yapalım büyük hanım di nizamnamemiz böyle. İster- Beniz kımıneı.,. gösterin, iyi fiat bulursanız Satın, Yahut bir başka şeyiniz daha versa |, Melek H. irkildi. -Biydenbire hatırına parmağındaki yüzük Kİ mun taşı bir pırlanta idi, Sağ elinin yardımı ile ye Büçlükle yüzüğü çıkarırken göz- lerinin önüne Leylânın üzüm gibi tiyah, — kadife kadar yumuşak bakışları geldi. Obu — yüzüğü en pek uzakta olmayan tah- Bin heyetine götürdü. Ve iki dakika sonra geldi: — Müjde büyük hanım. Yüzü- #ünüz daha kıymetli çıktı. Dokuz e lira, Eğer bırakırsanız hemen l Sovyet Rusya Reye Karşı 38 Reyle Milletler Cemiyetine Girdi Cenevre, 18 (ALA) — Milletler Cemiyeti altıncı komisyonu, Sovyet Rusyanin Cemiyetâ girmesini 3 reye karşı 38 reyle tasvip etmiştir. Muha- lifler Holânda ,İsviçre ve Portekiz- dir. Belçika, Lüksenburg, Arjantin, Küba, Panama, Peru ve Venezuella, müstenkiftir. Fınlandiya, Nikaragua, Siyam, Üruguvay, Hayti reye iştirak etmemişlerdir. Lehistan- Ve Akalliyetler Varşova, 18 (A. A.) — Dün Le« histanın birçok şehirlerinde büyük içtimalar yapılmış ve birçok karar süret'eri ittihaz edilmiştir. Bu karar #uretlerinde, bütün Lehlilerin, Harl- ciye Nazım M. Bek'in Cenevredeki beyanatına muzahir oldukları beyan edilmektedir. Yahudi nüfusu kesif olan Brest şehrinde Yahudi heyeti relsi beyanatlta bulunarak, Yahudile- rin hiçbir zaman ekalliyetler mun- hedesinden istifade ötmek istememiş olduklarını, çünkü Lehistan büküme- tinin bütün tebaassına aymı mretle muamele ettiğini söylemiştir. Altın Merkezi Yandı Vaşington, 18 (A.A.) — Alaska'da altın merkezi olan Nome kasabasında yangın çıkmış, bir etel, bir mağaza ve birkaç evden başka bütün kasaba yanmıştır. 400 kişi açıktadır. Zarar bir milyon dolardır. İki kişi ölmüştür. Bir Gemi Battı P » yanDöngiz 15 ( AA ) — Norveç baye |. nevra yaparken batmış, — tayfaları kurtarılmıştır. Almanya - İtalya Ödeme Anlaşması Roma, 18 (A.A) — Almanya- İtalya ödeme itilâfnamesi, yeni bir anlaşmaya fırsat vermek içn bu ay sonuna Cau uzatılmıştır. Yeni Siyam Kabinesi Bankok, 18 (ALA) — M. " Fiyal Bayol Siyam kabinesini teşkile m2- mur edilmiştir. onun için de üç yüz lira verelim. Müamelesini yapalım. Melek Hanım derhal razı oldu: — Muameolesini yapınız oğlum! Yarım sant sonra Melek H. avukat Ohanes Gevezeyan Efen diye iki yüz lirayı birakmış çıs karken: — Bu artık son paramız O- hanes Efendi, diyordu. Bundan sonra on para İsterseniz yok. Bu parayı bulmak için dünya kadar falz' verdim. Ohanes Gevezeyan Efendi onu kapıya, merdivenlere kadar ge- çirirken: — Merak buyurmayınız, bi- yük — hanımefendimiz, — diyordu. Hemen yarın beyeti toplayıp Ba- hkesire götüreceğim. Hafta so- nuna kalmaz size müjdeyl vere- Melek Hamm yorgun, bitkin bir halde eve geldi. Leylâ piyano dersinde idi, orm mahrumiyet acısı duyurmamak için çabalayan ihtiyar kadın ne- ıı'ıdl. görünmiye çalışarak salona | Amerikada Kargaşalık Corciyada Grevciler Vaziyeti Karıştır- dılar, Örfi İdare İlân Edildi Son grevde zabıta ile Amerika çifiçisi müsademe halinde Novyork, 18 (A. A.) — Corciya valisi bütün eyalet dahilinde karışık- lıklar çıktığı ve resmi makamlar vaziyeti idare edemedikleri için örfi idare ilân etmiştir. Greve İştirak edenlerden — zabita - yığınla yapmaktadır. Etrafı tel Örgü ile çevrilmiş bir kamp bazırlanmaktadır. Grevcilerden tevkif olunanlar buraya konacaktır. tevkifat Silâh Ticareti Tahkikatı Vaşington, 18 (A. A.) — “ÜUnited direraft eksport,, girketi müdürü M Love, âyan meclisindeki silâh Ucareti tahkik beyetinin dünkü içtimamda, Amerika Ticaret Nezaretinin, (1933) senesinde, Kanton hükâmeti hesabna bir asker? tayyare mektebinin toalsi kadrosunun ikmali küsü- sunda yardım ettiğini söylemiştir. Vaşington, 18 (A. A.) — Silâh tica- reti tahkik komisyonu — buzurunda, * United Aireraft ,, şirketinin Avrupa mümeessili M. Tomos Hamilton, 1933 nde, Almanyanın bir hava huv- vetine sahip olmak azminde bulundu- ğunu, kendi - girketine — bildirdiğini beyan etmiştir. Mumaileyb, mensup olduğu şirketin, Artık en müşkül ekzersizleri hocası kadar mükemmel yapan Leylâmın saçlarımı sevdi: — Benim istidatli kızım. Neye merak sarar da muvaffak ola- maz, * Hasibe H. erken kalkıp kış- laya yetişmek için çayı bile iç- miye nazlanan Reşidi kapının önünde yakaladı ve sordu: —Akşama erken gelecek misin? Reşit annesinin böyle insafsız bir alacaklı gibi yolumnu kestir- mesine canı sıkıldı; — Belli olmaz, dedi, belki erken, belki geç. — Erken gel Delikanlının sebep soran ba- kışları altında kaşlarımı çattı: — Sana söyleyeceklerim var. Reşit annesinin bu mühim söy- leyeceklerin! biliyordu. Muhakkak yine yengesine gitmemesi, Leylâ ile konuşmaması için nasihat ede- cekti. Bir akşam evvel yemeği onlarda yemesi Hasibe hanımı yi ne köpürtmüş olacaktı. Yakasının kopçalarını ilikleye- rek baştan savma bir cevap verdi: — Peki, peki çalışırım. — Çalışırım olmaz. Mühim bir gey. Bu sefer Reşit de merak etti : — Nedir bu mühim şey? — Dedim ya, akşama erken, Mühim Safhada aynı sene içinde Alman Hükümetine 176 tane tayyare motörü ile 8 tayyare satmış olduğunu da söylemiştir. N. Hamilton, muhtelif Alman de- vairinde yaptığı mülâkatlar neticesin- de, bu devairin, alışveriş hududunu -pek öteye aşan işlerle alâkadar olluk ları kanaatini hasıl etmiştir. 1932 de, yapılan işlör, 234,000 do- lardan ibaret kalmış iken, 1933 te 1,445,000 dolarlık iş yapılmıştır. Şirketin resmi erkânı, Almanyaya yapılan bu sevkıyatın ticari mahiyette olduğunu söylemişler ve bu tayyares lerden herhangi birinin harp tayyaresi baline konup konmadığı - sualine de: “Bilmiyoruz.,, cevabını vermişlerdir. doğru eve — gel şacağım. — Biraz olsun çıtlat şöyle! Hasibe Hanım, yukarda oda- sında, aşağı inmiye hazırlanan kt- moa duyurmamak ister gibi şöyle bir kontrol ederek yavaşca fisı- dadı: — Kaymakum beyin hanımı sana bir kız buldu. Bugün gidip göreceğim. Hem çok güzel hem çok zengin, babası da çok ilerde, büyük... Reşit anenesinin sözünü kesti: — Kaymakam beyin hanımı kendine başka iş bulamadı mı, Ona ne oluyor. Hasibe Hamım sesinin perde- sinl biraz daha yükseltmişti: — No oluyor olur mu ayol.. bunca yıllık ebbabımız. Baba dostumuz. Seni evlâdı gibl sever. Elbet mürüvvetini görmek İsti- yecek. Reşit kızmıştı. Kapı önündeki bu mühim konuşma kaısa, ve kasatura gibi sert bir cevabi ile nihayet buldu: — Ben evlenecek — değilim. Boşuna üzülmeyin? Ve bunu elektrikleşmiş gibi açılan kapının mahalleyi sarsan kapanışı takip etti. Uzun konu- * Hasibe Hanım taşlıkta donup Bu zamana kadar, Reşitton Gönül İşleri Yuvada Her Şeyden Evvel Temel Lâzım Okuyucularımdan biri almak istedigi bir kız hakkında benden fikir sordu. Vaziyetl iyice ihata edebilmekliğim için evvelemirde kendi şahsı hakkında malümat vermiş. Bu 25 yaşında bir genç- tir, tahsilini yeni bitirmiştir, şim- diki hı" 'e 50 lira ke <nmaktadır. Fakat Üniversiteden çıkmış bir genç —olmak — sifatile istikball açıktır, almak istediği genç kıza gelince o da lise mezunudur, bir annesi vardır, ve onu geçindir- mek için bir müessesede ayda 30 lira ücretle çalışmaktadır. Za- rif, orta derecede güzel ve bik hassa kendi halinde bir kızdır. Şimdi bu malümatı edindikten sonra vaziyeti sür'atle muhakeme etmek İsteyenler muhakkak ba izdivacı münasip telâkki ederler. Müsbet bir fikir verirler. Nitekim ben de böyle yapacağım, fakat bir şartla: — Ayda Sülira kazançla, he- le ev kirası da verdikten sonra sıkılmaksızın geçinmek mümkün- dür, fakat rüyet ufku dar, ve istegi kesilmiş, hırsı kalmamış, bütün düşüncesi günü gün et- mekten ibaret bir aile için müm- kündür. Üniversiteyi bitirmiş bir erkekle liseyi bitirmiş bir genç kız için kabil değildir, her ikisi- nin de gözü açık, kafası dolu ve kalbi ateşlidir. Hayattan daha çok şey bekleyeceklerdi ve hak- larıdır, geçinmeleri İçin, erkeğin ziyadeleşiaceye kadar, kızın aldığı 30 liraya da ihtiyaç vardır. Ben şahsen kızın, daha doğ- rusu evli kadının f::lıwkıtn; w' i t ıu:ğ" yet karşısında cevaz ve- ririm. Mesele benden fikir soran okuyucumun — buna — muvafakat edip etmiyeceğinde, ettiği tak- dirde gözünün arkada kalıp kal- mayacağındadır. Yuva kurmak her gencin ga- yesi olmalıdır, fakat bu yuvanın şen olması lâzım. Bunun için te- mele ihtiyaç vardır, daha evvel bunu temin etmeli. HANİMTEYZE bu kadar ağır bir hareket gür- mediği için hırsından me yapa- cağını şaşırdı. Hemen oracıktaki kanapeye çöktü. Arzularına ilk defa isyan edildiğini gören müteassıp bir ana hirs ve gayzi ile yüksek sesle söylenmeye başladı: — Cehenneme kadar yolun var zalim evlât. Verdiğim süt haram — olsun — bunca — yıllık ana hakkım gözünde dizinde dursun.. — Zındanlara düş - te Üstüne böyle kapılar kapansın, Kilitler — vurulsun — İşallah.. Ben senin için geceyi gündüze katıp kapı kapı kız aradım da sen Üs- tüme kapıları çekip git öyle mi? Seni anana âsi eden o aşifteler kaldırımlarda sürünsünler de bir lokma ekmek dilensinler inşallah., Allahım büyüksün. Bir şeycikler demem o Leylâ kaltağını kötürüm et te âlemin nur topu gibi başı önünde evlâdımı azdırmanın ceza- sını çeksin.. Ah ben biliyorum. benim kuzu gibi evlâdımı — deli divane eden, anasına, kardeşine üsi eden o kaltaktır... O Melek Hanım olacak mahalle karısı, ha- mam anası kıyafetli karı da keş- kül tutup ta dilensin İnşallah. Zaten çok bir kalmadı. - yet nıçıdığı ıır'ııııd- sürünüp iskele- duğun Vaj dıı.:-,,d. .:.' açması r' yakındır. (Arkası vaz) *i