demlokot Manzarası Mazgirtte İmar Faaliyeti Mazgirt (Hususi) — Eski za- maularda 70 bin haneden ibaret olan ve şimdi 30 bin hane daha fazlalaşan Mazkirt Dersimin yal- çın dağları arasına aıkışmıştır. Kasabada Selçuki camü, İlti ha- tun türbesi, Çoban baba makberi, Kurt Paşa mezarı gibi asarı atika dan mebani vardır. Kazanın 180 köyü ve 17970 nufusu vardır, belediye bütçesi 1725 liradır. Bu az varidata rağ- men kasabanın — İmarıca ihti- mam ecilmektedir. Halk umu- miyetle çiftçi ve davarcıdır. Ka- zada beş sınıflı bir mektep bir de üç sınıflı bir nahiye mektebi yardır. Spor faaliyeti cirit oyununa münhasırdır. Kazada — mektum nüfus yok gibidir. Asayiş iyidir. Ziraf vaziyet mükemmeldir. Yo ların yapılmasına gayret - edil- mektedir. Elâzizden Manzur köp- rüsüne kasabaya kadar uzatılması temin edilirse en müh'm ihtiyaç kar- şılanmış olacaktır. Halk köprü ve yol için çalışmıya müheyyadır. Bartında kadar yapılan şosenin | Fırka Reisinin Riyasetinde Faydalı Bir Toplantı Yapıldı Bartın (Hususi) — C. H.F. Vilâyet İdare Heyeti Reisi Dr. Mitat Bey şehrimize gelmiş, me- rasimle karşılanmışlardır. f Mitat Bey memleket - işleri hakkında tetkikat yaptıktan sonra pazartesi günü Safranboluya git- Miştir. Bartında Fırkada yapılan bir toplantıda Bartının iktısadi vazi- yeli hakkında görüşülmüş, neti- cede ihtiyaçlar tespit edilerek gelecek — toplantılarda — hazırlıklı olarak bu mühim meselenin gö- rüşülmesi kararlaştığılmıştır. Mitat Bey şerefine Gençler Birliği tarafından Fırka salonun- da 100 kişilik bir çay ziyafeti verilmiştir. Ziyafette Gençler Bir- Bği idare heyetinden, eski Bele- diye Reisi Samancı oğlu Kemal Bey bir nutuk söylemiş, Birliğin memlekette tam bir ahenk ve birlik vücuda getirmek emellni izah etmiştir. Doktor Mitat Bey çok canlı bir nutukla buna cevap vererek memleket gençliğinin iyi düşüncelerini takdirle karşılamış ve Fırkamızın gençliğe verdiği ehemmiyet mizi ilk ziyareti gençliğe daha geniş bir çalışma sahası açmış olmak itibarile unutulmaz bir bâtıra olarak kalacaktır. Kızılcahamamda Hava Kızılcahamam, (Hususi)— Hava- lar birdenbire soğumuştur.Sıcaklık derecesi * ona düşmüştür. Ara gıra yağmur yağmakta, geceleri bahçelerde pardeslüsüz oturular mamaktadır. Kırkağaç Bandosu Kırkağaç ( Husust ) — İzmir ve Manisa kurtuluş bayramlarına iştirak eden ve 6 ay evvel teşek- kül eden Kdlfkı%ıç bandosu her iltiği — yerde dik — takdi; uzığnıııışhr. Bî“::kuıfrt'edı'ı::ii zam ve kıyafet ilibarile ikinciliği kazanm &! r. ve kiyineti. tebarüz | ettirerek müzaheret vadetmiştir. | Fırka Reisimizin memleketi- | Garzan, Diyarıbekir - Bitlis Yolunun Mecburi Duraklarından Birisidir Garzan (Hu- susi) — Bitlis-Di- (— ı (Kİ yarıbekir — yolu ? ç üzerinde — olan Garzan eski ve tarihi bir kasa- badır.Garzan Bit« lis - Diyarıbekir yolunun mecburi —| duraklarından bi- risidir. Her yolcu bu kasabada mu- ASA hakkak bir müd- ” det kalır ve bir kaç ku ruş bırakır. Kasabada doktor yoktur. Halk bu yüzden biraz sıkmtı çekmekte ve bittabi.sıhhatine itina edeme- mektedir. Garzanda üzüm ve p- rinç pek bereketlidir. Kasabada tam teşkilâtlı bir ilkmektep vardır. Bugün binalar yarı kârgir ve İzmitte At Yarışları İzmit (Hususi) — Yarış islah encümeni tarafından tertibedilen At yarışları büyük bir kalabalık huzurunda ve tayyare meydanın- daki koşu mahallinde yapıldı. Birinci koşuya iki at iştirak etti. Birinciye 245 ikinciye 55 lira ikramiye verildi (Birinci, Mehmet Efendinin Necmiyesi ikinci Mus- tafa Efendinin rüçhanı geldiler. İkinci koşu 9 at iştirak etti. İkramiye miktarı, birinciye 180, ikinciye, 55, üçüncüye 20 lira idi. Birinci Yusuf Efendinin Kartalı, ikinci Mustafa Efendinln Kömrüsü, üçüncü Tevfik Efendini Leylâsı geldi. Üçüncü koşuya Üç at Iştirak etti. İkramiyesi: Birinciye 225, ikinciye 55, üçüncüye 20 lira idi, Birinci Tevfik Beyin sadası, ikinci Alderviş, öçüncü, M. Ali Efendi- nin küçük Sadası geldiler, Dördüncü koşuya iki at İşti- etti. Birinciye 265, ikinciye 55 lira ikramiye vardı. Birinci: Rüs- tem Efencinin Suhası, ikincl yine Rüstem Efendinin Nonası geldi. Koşu çok heyecanlı oldu koşuyu görmek için civar kazalardan bir- çok meraklı gelmişti. İzmit Gençleri Adapazarına Gidiyor İzmit ( Hususi ) — Halkevi temsil şubesi Adapazarı Halkevin- de bir müsşamere verecektir. Bu müsamerede Yunus Nüzhet Beyin yazdığı — ma çC delik iledelîıpiy.eıln:::ıil eâ.ılıcî'k'tu İzmirde Bu Sene Mektepsiz Talebe Kalmıyacak İzmir, (Hususi) — Maarif Ve- kâleti, — mektepsiz kalan 1200 ilkmektep mezunu için şehrimiz- deki lise ve ortamekteplerde (16) gınıf açılmasını telgrafla emret- miştir. Bu sene İzmirdo tek tale- benin bile mektepsiz kalmaması için her türlü tertibat alınmıştır. Yeni Sene Portakal Mahsulü Dör ol, (Husus') — Bu sene portaka mahsulü adet itibarile azdır. Fakat taneler çok büyük ve iridir. Portakal fiatleri yüksel- miştir. Şimdiden portakal satışla- rına başlanmıştır. Bin portakal 3-4 liradır. İleride bin portakalın 10-15 liraya satılacağı tahmin edilmettedi. darrandan bir manzara yarı topraktır. Kasaba civarında bulunan Köh nahiyesi iyi sularile meşburdur. Garzanda su olma- dığı için kasabada gecelemek mecburiyetinde kalan yolcuları köhü tercih etmektedirler. Köhte her evin meyva ağaçlarile dolu bir bahçesi vardır. Diyarıbekirle Bitlin arasındaki güzergâhtan biri Samsunda Gazi Kütüphanesi Akyazı Bir Evle Bir Çocuk Yandı Adapazarı, (Hususi) — Akya- zanın Vakıf Köyünden Muharrem oğlu İbrahimin evinden geceleyin yangın Mustafa isminde 11 yaşında bir çocuk evle birlik« te yanmıştır, Bilecik Valisine Ziyafet Bolu, 18 (A.A) — Vali Ali za Beyin Bilecik vilâyetine tayini dolayısile şerefine belediye 40 kişilik bir veda Ziyafeti vere miştir. Ziyafette daire müdürleri ve teşekküller reisleri bulunmuş- lardır Bilecikte Pancar Mahsulü Bilecik, 18 (A.Â) — Vilâyet dabhilinden 34 bin ton pancar alınmıştır. Havalar kurak gitme- seydi yekün çok fazla olacaktı. Köylü pancarcılıktan memnundur. Zaframboluda Tetkikat Zaframbolu, 18 -( A.A ) — Maadin Umum Müdürü ile Mü- hendis Bekir Vehbi Beyler va mütebassıslardan mürekkep bir heyet — Zaframboluda — tetkikat yapmaki tadır, Karsta Soğuk Kars, 18 (A.A) — Dört gün- denberi mıntakamızın her tara- fında soğuk hava dalgası devam etmektedir. Evlerde sobalar yan- makta ve herkes kışlık elbiseler giymektedir. Antaiyada Avcılar Bayramı Antalya, (Hususi) — Şehrimiz avcıları aralarında bir bayram tertip etmişler, grap halinde av- Janmışlar ve eğlenmişlerdir. de Veyselkarani ovasıdır. Bu ovadan oto- mobiller hiç tevak kuf etmeden ve yol düz olduğu İçin son sür'atleri ile geçerler. Gar- zan Kaymakamı evvelce İstanbul Emniyet 3 üncü şube Müdür mu- Beydir.Çok çalış- kan olan Şakir B. Garzanda bilhassa yolların ıslahı işine çok ehemmiyet vermektedir. Şakir Bey gerek yolların ıslahı işinde, gerek kasabanın mümkün olduğu kadar imarı hususunda ciddi bir faaliyet sarfetmekte ve burada belediyeciliği tesise çalış- maktadır. Samsunda Gazl kütüphanesinla dahilinden bir manzara Samsun (Hususi) — Gazi kütüphanesi burada - gençliğin ihtiyacını karşılayan mübim bir müessese halindedir. Kütüphanenin müdavimleri hergün artmaktadır. Kütüphanede memleketin her tarafında intişar eden eserlerden, kitap, gazete ve mecmualardan başka eski kıymetli tarihi ve el yazması eserler de mevcuttur. Tire Ve Muğlada Belediye İntihabı Bir Günde Yapılacak Muğla, 18 ( AA ) — C. H. Fırkası idare heyeti azaları Vali Beyin riyasetinde toplanarak bü- tün vilâyet dahilinde ve merkez- de intibabatın bir günde yapılıp bitirilmesine karar vermişlerdir. Bolu, Belediye Meclisi intiha- bın bir teşrinievvelde ve bir gün- de yapılmasına karar vermiştir. Medeni haklarını kullanmakta üksuk alâka gösteren Bolulular karardan çok memnun olmuş- lardır. 'İireds Türk Eserleri İzmir, 18 (ALA) — İstanbul- dan beynelmile! panayıra iştirak eden eski ve nefis eserler müte- hassıslarından ve şark tezyini san'atler mektebi muallimlerinden üstat Necmettin ve Hakkı Beyler Vali Kâzım Paşa tarafından Ev- kaf Müdrü Halim Baki ve mimar Necmettin Beylerle birlikte büyük Türk eserlerini tetkik için Tireye gönderilmişlerdir. Kipulluda Bir Kaza Alpullu, (Hususi) — Keşanlı Süleyman isminde bir işçi yağ bidonuna yağ koyarken elini pervaneye kaptırmış, ve eli bile- ginden kopmuştur. Süleyman has- tahaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Afyonda Eşya Piyangosu Afyon, ( Hususi ) — Gençler Birliği spor kulübü menfaatine bir eşya piyangosu tertip edilmiştir, piyango çok zengindir. Münakaşa Romancı Ve Etrafı Nurullah Ata Haftalık — mecmualarımızdan birinin bir muharriri ile konuşur" ken bir romancı, hikâyeci olama" dığıma içimin sızladığını anlatmıf ve buna sebep olarak günlerimlit hep bir örnek geçtiğini, çol kimse ile tanışıp görüşmediğimi göstermiştim. Bu söz, edebiyatçi geçinen bir zatin istihfafıni mucip olmuş ve ona: * Romanifi mevzuu da dışarıda değil, mu* harririn — içindedir ,, hakikati tekrarlamak fırsatını vermiş. Roman bir görüşün ifadesle bir hayat terkibi olduğu içiti elbette ki bilhassa tasvir ettiği muhit hakkında değil, romancının şahsiyeti hakkında bir vesikadıl. Vakıâ bize harici âlemi gösteri- fakat bundan ziyade muharrirl onu nasıl gördüğünü, onun hak* kında ne düşündüğünü anlatir. Asıl mevzu daima - ne şekle, 06 iddiaya —bürünürse — bürünslün * muharririn kendi şahsiyeti, ruhl ahlâki, fikrt mubtevasıdır. Şu kadar ki bu hakikatle iktifa etmek ruh, düşünce gibl mefhumlar üzerinde — düşünme* diğimizi ispat eder. Bunlar biref kuvvettir, yani bizzat bir realitelerk yoktur. ve kendilerini — ancalt başka cisimler üzerindeki tesirlerk ile gösterirler. Şairin (lirik şairin) bu kuvyetleri, ümitleri, neş'elerk ıstırapları — üzerindeki — tesirl ile — belli — olur; mönekkidinki okudı kitaplar, — münakaşâ ıtüğim mıırı:ı" karşısındaki aksülameli — ile — belli — olur. Romancınınki ise tasvir ettiği mubit, yarattığı şahıslar ile kens dini gösterir. ğ Tasvir —ettiği — muhit, — yas rattığı şahıslar diyorum; fakat bu muhit ve bu şahıslar ta* mamile hayali dahi olsa yine muharririn etrafında gördüklerk nin yeni bir surette terkibindeti başka birşey değildir. Cervan: tes'in yaşadığı zamanlarda hiç şüphesiz ki Don Kişot da, Sanş0 da harici âlemde, kitapta olduğu gibi yaşamıyorlardı; fakat elbette ki muharrir onları muhtelif ins sanlarda parça parça görmüştü. Misal diye mahsus Don Kişot'u alıyorum; çünkü o kitap bir ro* man olmaktan ziyade bir fikif hâletinin tenkidi, ona karşı ya* zilmiş bir. bicviye, bir «pamph* letedir, fakat roman şeklinde yazılmış olduğu için muharririni sadece muakabe iktifa etmeyip etrafma bakmağa mecbur etmiştifı Zaten bütün büyük romancı* lar, Balzac, Stendhal, Tolstoyr Dostoyevaki, Zola, Proust, Dic* kens, Meredith hep hayatlari olan, çok kimse tanımış, etraf” larında olup bitene, söylenent alâka göstermiş insanlardır. HİÇ bir münzevi büyük romancı biF miyorum, Amma denebilir. ki benitl romancı — olamayışım hayatımıf? hep bir örnek, biraz münze vi? geçmesinden değil, böyle yaşa” yışım romancı olmayışımdandı!: Bir romancı olsa idim herkes$ö bakmasını, herkesi” dinlemesinl bilirdim, kalabalık içinde de bü* hanurken bilhassa kendimi düşül” mezdim, münzeviyi bu manadâ kullanıyorum. Bu doğru aml bu büsbütün ayrı bir şeydir.