Hâdiselerin İçyüzleri İskoçyanın Iç göllerinden Loh Neste ir zamanlar bütün o havali insanla- nn: dehşete düşüren, sonra birdenbire Umumi bir merak uyandırarak yüğ- lerce, binlerce yerli, yabancıyı Loh hillerine koşturarak memlekete milyonlar kazandıran hâdisenin bu Bir taraftan hükümet, bir taraftan bususi tögekküller tahkikat yapıyor, gözcüler vasıtasila bu canavar bikâ- Yesinin hakikatini meydana çıkar- miya uğraşıyorlardı. Uzun çalışmalar. dam sonra nihayet İngiliz babriyesinin emekler! meyvasını verdi ve anlaşıldı ki deniz canıvarı denilep nesne, 1916 senesinde Londra üzerine akın yapan Alman jeplinlerinden biridir. Bunlar- dan bir tanesi, İngiliz topçusu tara» fından düşürülmüş, fakat düştüğü yor bulunamamıştı. Loh Nâs canavarının işte bu gölün İçine düşen Alman ba- w olduğu anlaşılmıştır. * Bütün dünya miiletleri (Oharple mücadele edilmesini istiyorlar. Harbin bir taraftan patlak vermemesi için İcap eden her “tedbirin alınması taraftarıdırlar, Bu arada akla gelen tesirli çerelerden biri de silâh ve mühimmat yapışıns kontral koymak tur. Bazı devletlör, usulen bu tareyi kabullenmiş, bir kısmı bermutat Muzıklanmış ve mesele yüzüstü kal- Maştar. Bu münasebetle Amerika Yanının silâh ticareti (etrafında tahkikat yapmıya memuren söçtiği komisyon da birşey yapmıya muvaffak amiştir. Fekat şimdi haber alı- yoruz: Bu kömizzen bir şeyler yapmış, katlâ mühim bakiketler tesbit gimiş amma öyle mühim menfaatlere dö- kunuyormuş İki bu hakikatleri mey- dana atmak güçü; birçok şahısların, Şirketlerin, müesseselerin namus ve i bheysiyeti ayaklar altında kalacakmış. * | Zâhirde bambaşka şekil ve mah | yette görünün birçok işler vardır ki üst kabuğu bir. parça P tanavarı gibi gülünç bir görüş gale tne, yahutta dünya silâh ticaretinin kâranlık tarafları gibi hazin bir facia #ahnesine dayanır. Beynelmilel siyast vek'alarla “kar. ulaştığınız zaman bu hakikati dalma hatırlayın ve pek basit gibi görünen ok bâdisenin içyüzünde müthiş Yüz karaları bulunabileceğini unut- | Deyin, hödiseleri mütalen edebilmek #acak bu suretle İcabildir, — Süreyya 8-9-934 — Tabir! Sokağa çıktıkları zaman Reşit Açılan bu bahse devam etti; — Artık zabit çıktım Leylâ. Bir tereddüdüm vardı. Uzaklara gidersem evlenmek doğru olmaz- dı. Fakat mademki Istanbula yerleştim... Her halde bu mese- mi? İk Zamam geldi de si Ben anneme nin düşündüğün bir sel in. — ayır. — O halde mesele yok Leyla. olarak Istersen bugünü nişanlı Yaşayalım. Hafif bir pembelik Leylânın kulaklarına kadar dağıldı. Reşit biraz daha sokuldu: — Bugün Pazar, Ağustos 31 Unutmıyalım. Nişan yüzüklerimizin ibi bu olsun, i ylânın (Ocevap (vermesine goydan kalmadan "ir kahkaha Ktinası duydular ve bir anda *di sekiz genç kızın arasında dılar. Bunlar Leylânın son sınıf arkadaşlarından bir guruptu. serçe kümesi gibi cıvılda- Mak Moda İskelesine doğru (şfan bu kafile gittikçe büyüdü, Vapur geldiği zaman Iskele üstü iğlördenberi bir canavar görünüyor. şeklile kabul edilmesine imkân yoktu. kazınacele olsa, İçyüzü ya Loh Nes gölünün şk Gençlerindir Sovyet Rusya Ve Milletler Cemiyeti Nevyork, 2 (A. A.) — İyi malümat alan mahafilde ( söylendiğine göre Sovyet Rusyanın Milletler Cemiyetine girmesini kolaylaştırmak için birçok hükümet merkezlerinde yapılan te- şebbüsler cesaret verici bir neticeye varmıştır. Bir Çek Gazetesinin Alman- ya Aleyhinde Neşriyatı Berlin, 2 (A. A.) — Pragdö çıkan “ Bohemya, gazetesinin, Almanya aleyhinde yazdığı haberlerden dolayı 30 teşrinismniyo kadar Almanyaya girmesi yasak edilmiştir. Belçika Ve Sovyetler Paris, 2 (A. A.) — Belçika Harlelye Nazırı ila Fransiz Hariciya va Ticaret Nazırları arasında kontenjan mesölö- leri görüşülmüştür. Bu arada Sövyet- lerin Milletler Cemiyetine girmesi işi de konuşulmuştur. Belçika bu meselede muhalefet yöstermeyecektir. Şark misakı da, sulhü temin ettiği kanaatile Belçika tarafından derhâl tasvip edilmiştir. > Uzak Şark İhtilâfı İtalya Müşterek Bir Teşebbüse Aleyhtar Roma, 2 (A.A) — Rejime Faşista, Uzak Şarkta Sovyet-Japon ihtilâfının iç yüzünden bahsederken diyor ki; « — Büyük devletlerin Japonya ve Sovyet Rusya nezdindö müşterek bir teşebbüste © bulunmaları (o hakkında Fransanın ortaya attığı fikrin boş olduğunu M. Musolini anlattı. İtalya- nın, M. Musolininin sözlerine uyması faydalı oları, “Uzak Şarkta Müthiş Bir Facia Bir Vapurun 142 Yolcusu Bir Hamlede Boğuldular Harbin, 2 (A, A) — 60 tonluk, Tayyan Marü gemisi Yali suyu Üzerinde bir kayaya çarparak hemen batıvermilştir. İçinde bulunun 158 yok cudan yalnız 16 sı kurtulmuştur. Burhan Cahit beyaz başlıkları kelebek kanatları gibi uçuşan sekiz on sörle elli, altmış genç kızla dolmuştu. Leylâ en yakınlarındakilere Reşidi tanıttı. Fakat Reşidin kaşla, gözle ısrarlarına rağmen ona; — Nişanlım. İsmini veremedi. 1 Sadece: vE — Kuzenim, dedi (9). Eski talebeden ve yenilerden birçokları da Leylâ Keş yalnız değillerdi. e Yanların. erkek ve kız arkadaşları, akrabaları ardı. v Hafta arası olduğu için vapurda rabat rahat yer buldulor. Leylâ çoktanberi görmediği birkaç O arkadaşile (o buluşmuştu. Kalabalık arasında hemen on on iki kişilik bir grup oluverdiler, Daba ay evvel herbiri e sıralarında, siyah önlük- lerle ders okuyan bu yetişmiş kız arkadaşlardan bazıları Şu (9) Cousin kelimesine ben çok sinirlenirim. Çünkü bu kelime bizim dilimize bir kene gibi ve birçok çirkin münasebetlere paravan vazilesi görmüştür. No çare ki bunun teyro hala, ames oğlu veya kız: keli- menile ifade Oetmek da (hoşuma gitmiyor. B. C. eğdi km di imkani ike kin in Öl İL sin kn ie im azl yapışmıştır | min imleme süamsakininisnk aside al iki sikinmmyamğiliikmminiği e al ME HARİCİ TELGRAFLAR | Amerika Grevi Kanlı Hâdiselerle Başladı # ö Gi ç g- Şimdilik Bir Ölü Ve Yaralılar Var M. Ruzvelt, genişliyen greo vaziyetini müşavirlerile müzakerd ediyor Ma. Növyork, 2 (A.A, ) — Mensucat | sonraki sanayi tarihinde en vahim sanayil Icra komitesile bir mesa ihülâfı töşkü etmekte ve uzun : müzakereler menfi neties verdiği için kalkınma eserinin temellerini sars- grevin önüne geçmek ümidi kalma- kuştur. Grev, 900 bin ameleyi İşsiz bırakacaktır. Bunlardan o 500 bini pamuk, ( 200) bini yün (200) bini de ipek amelesidir. Patronlar, smeleden yalnız yözde (17) sinin greve iştirak edeceğini, fabrikaların bir gün sonra açılacağım söylü; . veee m m hakiki miktarını kestirmek güçtür. Diğer taraftan oODeyli o Telgraf muhabiri, grevcilerin sayısını (850,000) ile (1,590,000) arasında tahmin ediyor. Yarın, Amerikada yortu günü ol- duğundan grevin ehemmiyet ve aza- meti salya böl öiacaktır. Lâkin, bütün Amerika #atbuatı, Pul, o ( İngilternde) — Silâhları bırakma konferanm reisi M. Hender- son sulh yolunda «öz demiştir ki: “.. Sulh ne silâhlandak suretile, ne askeri Hitifaklarla ve ns de gizli wunhedelerle temlu edile bilir. Eğer milletler kıskançlık ve biribirlerine rada, burada İşe girmişler. Biri evlenmiş, birkaçı da nişanlanmış- lardı. Bir araya gelenler gelmi- yenler hakkında birbirlerinden haber soruyor. Bazıları birbirle- söyliyerek a | rine sokulmuşlar, başbaşa fiskos ardı. ve sıkı fıkı konuştuğu arkadaşlarından (o Sanihayı bulk muşlu. sale Me k içli dışlı idiler. pm yapimiazliklaknı adeta ortaklaşa yaparlardı. Tarih dersinde İsanın hayatın anlatan İhtiyar papaza ilk defa itiraz eden Saniba olmuştu. Papas tarihten €vvelki o ve sonraki 5 hadiseleri | biribirinden ayırırken bu bahiste o kadar fazla durmuştu ki artık kafaları şişmişti. Ve zaten kendilerine verilen kitapta bu kadar tafsilât da yoktu. Fakat cizvit papası coşmuş. İncilin sehifelerini çevirip og eml bu itirafına başta Leylâ olmak üzere hepsi iştirak etmişlerdi. Leylânın da etnografya dersi veren maymun suratlı. sör Elise Istemiyerek (o verdiği bir cevap yalnız onların sınıfını değil bütün mektebi haftalarca güldürmüştü, Sör Eliz ilk insanlar bahsinde ( Darven ) in meşhur nazariyesini anlatırken alay ediyordu. Papas mekteplerinde bu nâzariye oku- tulmakla beraber fikri kabul et- miş görünmezlerdi. Sör Eliza da proğrama göre bu fikri üstün gördü izah eti. iken ne makta olduğunu daha şimdiden kay- detmektedir. Fikirler pek ziyade gergin Dn karışıklık çıkmasından korku- luyor. Memleketin tekmil zabıta kuvvet- leri ile bâzı asker müfrezeleri her ihtimale karşı seferber edilmiş ve göz yaşartıcı gi bombaları ile töçhiz olunmuştur. Daha şimdiden, grevin dündenberi ilân edilmiş bulunduğu Jeorjin, Alabama ve Canubi Karolin havalisinde ağır hâdiseler çıkmıştır. Polis, silâh kullanmıya mecbur olmuş» tur, bir kişi ölmüş, birçok kimseler yaralanmıştır. * Vaşington, 2(A. A.) — 200 bin ipek sanayil amelesi de greve iştirak #tmeye karar vermişlerdir. Temini karşı şüphe beslemek suretile silâh. lanırlar ve tümzelere ayrılırlarsn er "veya geç bir felâket patlak verâceke tir. Sulh ancak milletlerin hakem, silâhsızlanma ve sulhun muhafazası için milletlör ocemiyeti Utarafından tesis edilmiş bir sisteme uymaları suretile temin edile bilir. Fakat sonunda: — Bu bir âlim taslağının heze- yanıdır. Dedi. Bu cümle” şeytan fikirli tale- belerden birçoğunu kızdırdı. Son sınıf talebesi adamakıllı pişmiş- lerdi. Söre: — Öyle şey olur mu, dediler, Hezeyan olsaydı ilin kitapları yazmazdı. Sör, şüphelendi. Çenesi biraz daha uzadı, k srada oturan Leylâya çattı : — Peki sorayım size. Bunun doğru bir nazariye olabileceğine nereden hükmediyorsünüz. İşte o zaman boş (bulundu. Hiddetle: — Nereden hükmedeceğim, dedi. Yüzünüzden! Kırk elli talebelik sımf yerin- den oynadı. Kahkahalar pencelerden 50- kaklara kadar taştı. Sör Eiza kıpkırmızı kesildi. Ve Münire utanmasından ba- şıni masanın altına sakladı. Nasıl olup ta bunu söylemişti. Okadar nazik, hassas tanılan Leylâ nasıl olup ta bu elim haka- reti yapmıştı. O anda bunu muhakeme etmek imkânı yoktu. Sör Eliz dershaneden çıktı. Sınıf hâlâ fırbna geçiriyordu. Leylâ etrafındaki Ualkışlara rağmen duyduğu ıztıraptan kur- tulamıyordu. Bu hadisenin serpin tileri bütün suuflara sirayet ett. bir taş Gönül İşleri Okuyucularıma Cevaplarım 8. A, Hanıma: Gayriresmi evlendik demek, metres hayatı yaşıyoruz, demek- tir. Vaziyetinizi hukuki (o şekle göre tanzim etmeniz (lâzundır. Vakıâ kanun evlenmek için mu- ayyen bir yaş tesbit ( etmiştir. Fakat hâkim müstesna ahvalde bu yaşı doldurmamış olanların da evlenmelerine müsaade edebilir. Çocuğunuzun dünyaya © gelmek” üzere olması nazarı dikkate alına- * cak bir fevkalâdeliktir. Vakit geçire meden sulh hukuk mahkemesine zevcinizle birlikte müracaat ediniz, * Hicran Hanıma: Çekinmiye lüzum yek, açık olarak fikrini sorunuz, eğer mü- * | | j .l - temayil iseniz derhal icraata geç: © esini İsteyiniz, nişanlı hayatıma taraftar değilim, i A.B. Beye Hiç merak etmeyiniz, ebedi aşk yoktur. En şiddetlileri bile tatmin edildikten bir müddet sonra dostluğa inkılâp eder. Ve dan ibarettir. Bu sebebe ruban fazla hassas olmanız ibtimalini de ilâve edebiliriz. * A. M. Beye Bir dostunuza karşı göster- diği temayülü size hissettiren bir kız, ileride tesadüfün sevki ile refikanız olsa bile sizi mes'ut edemez. Alelhusus mevzuubahs olan erkek de arkadaşınızdır ve aşkın size tevdi etmektedir. İkisini karşı karşıya bırakarak ortadan çekiliniz. - Ayşe Mehmet Hanıma: Kanunen çocuk sizde kalır, babası nafakaa vermek mecburi- yetindedir. HANINTEYZE —Mğ—ğZ—>ğZ———ğ—————————...—zzğ Şimdi o teneffüs O zamanlarında, bahçede, koridorda sör Eliza ile karşılaşanlar gülmemek için kendi kendilerini çimdikliyorlardı. Mesele mektep idaresine ak- setti, Haftalarca çalkandı. Nihayet araya giren sörler Leylâya bir ün sör Elizanm elini öptürdüler. arıştırdılar, Fakat bu barışıklık aradan baftalar da geçtiği halde maymun davasını kapatamadı. imdi vapurun arka güverte mili hep hatıralardan bal sediyor © başbaşe, grap grup konuşuyorlardı. Daha sababtan Burgaz çamlı" ğında yerler ve masalar hazırlan mıştı. Burgazdaki katolik Avus turyalı rahibeler kendi bağların- dan getirdikleri (üzümleri her masaya dağıtmışlardı. Zaten mek- tep idaresi işin yemek kısmını onlara havale etmişti. Bazi zengin hastalan bile yöksek Ücretle ansiyoner oşeklinde (yanlarına abul eden bu rahibeler hemen hemen ayni maksatla (çalışan sörlerin bu işini de muayyen bir para ile kabul etmişlerdi. Masmafi bu zaten mektebin her sene tekrar edilen bir ananesi olmuştu. Her Ağustos sonunda, mek tebin eski talebesini bir araya toplamak için bu gezinti tertip * ediliyordu. Hava çok güzeldi. Daha ri sıralarını yeni terkeden bu yetişmiş kızlar cıva gibi kayma? (Arkası var)