Milli Bayramlar Niçin Kutlulanırlar ? * Zafer yıl dödümlerindeki kut- lulama kaynaşmaları, milli bay- ramlar, yalnız büyük bir günün sevinç çoşkunluğunu tekrarlamak için değildir. Bu bayramlardan başka maksatlar da beklenir. Bu milli günler, millet ve ordunun yanyana gelmesi, ülkü ve düşünce birliğile sevinç kay- naşmaları, yahut bir isteğin açığa vurulması içindir. Biz de 30 Ağus- tos zafer yıl dönümü, milletin ve ordunun beraber kutluladığı büyük milli bayramlardan biridir. O gün ordu, irili ufaklı bütün kuvvet cüzütamlarile milletin gözü önüne çıkar, millet te gönlü- nün bütün çoşkunluğunu mey- dana koyar. Bu iki topluluğun görünüşteki o varlıkları, devletin kudret o ve “kuvvet (derecesini dosta ve düşmana anlatan bir heybettir. Bu heybet ne kadar canlı ve ne kadar beraber görü- mürse kuvvet Oderecesi de © nisbette çokluk gösterir. Biz bu seferki 30 Agustos E dönümünde ordu ve millet eraberliğinin Ooo ve canlılığının çok yüksek olduğunu bir daha gördük. İnanmalıyız ki mert yürekli, asri teçhizatlı ve çok bilgili bir ordumuz vardır. e Ordunu on günkü geçit resmi, yılmaz bir kuvvetin timsalini canlandırıyordu. Evet.. bir daha anladık ki yara- cessur ve kahraman bu- tılışından gün asri silâh ve asri bilgi çok kuvvetli bir yüceliktedir. O gün milletin orduya karçı göster- diği candan alâka, orduya olan inanışına da O can vermiş oldu. Ordu kuvvetli oldukça ve millet ordusuna candan inandıkça Gazi Türkiyesinin burnunu bile kanat- | mak mümkün olamıyacaktır. 30 Ağustos gününde ordunun kuvvetli varlığını ve milletin ordu ile beraberliğini gösteren parlak bir hâdise de Herbiye mektebi- nin yüzüncü yıldönümünü kutlu- laması olmuştur. Yüz yılda bu Yurda (25) bin zabit ve misli bulunmaz bir Gazi yetiştiren bu kahramanlık ve bilgi yuvasında Yapılan milli tezahurat, (Türk ordusunun yüksek asaletini, ce- saret, bilgi ve inan (kudretini gösteren çok parlak bir delildir. Balkan Olimpiyat- ları Bitti Tasnif Neticesinde Beşinci Olduğumuz Anlaşıldı, Altıncı Da Arnavutlar Zagrep, 3 — (Hususi)' Dün e müsabakalarla balkan Kilic bitmiş, nihai | tasnifte *r aşağıdaki van ve dereceleri almışlardır. pi Birinci!: Yunanistan Ikinci Yugoslavya 155, Romanya 62, dördüncü; Bulgariş. tan 33, beşinci: Türkiye 33 altıncı: Arnavutluk 7 puvan, i Müsabakalarda sonra Yuyoş- lav federasyonu reisi bir nutuk söylemiş ve neticeleri ilân etmiş» tir, Yugoslav kıralını temsil eden €eneral Tokiç bu nutka cevap vere- vek Balkan oyunlarının bittiğini ildirmiş ve birinci gelen Yu- banistan © takımına Kıral tara- ndan © vazolunan kupayı ak Mlar arasında teslim etmiştir, gizem İsplanat otelinde Terbiyei 'eniye Nazırı tarafından afMiler Versfina bir ziyafet verilmiştir. 164, üçüncü; | Resimli Makale Roma, — Popolo o d'ltalya güzelesi yazıyor: Bulgaristan baş- | vekili O M. Yorgiyef o aşağideki ! beyanatta bulunmuştur: “ Bulgaristanda O korporasyon | prensiplerinin tatbiki omümkün i değildir. Çünkü ahalinin yüzde seksen üçü zürradan mürekkeptir. | Ban, ne yeniden bir fırka tesis edeceğim ve ne de dağılmış olan sabık fırkalara deyanacağım. Malüm olduğu üzere 19 Mayıs inkılâbı ordudan doğmuştur. Bit- tabi ordu ve hükümet ileride yan yana ve müştereken hareket edeceklerdir. Makedonya komite- cilerini dağıttık. Istikbalde bu Yeni Kambiyo Kararnamesi Ankara2— 11 numaralı kam- biyo o kararnamesinde bankalar ve ihracatçıları alâkadar eden mühim hükümler vardır. oBü- tün banka ve bankerler ellerinde bulunan ve bulunacak olan bilu- mum dövizleri Merkez Bankasına veya şubelerine vermeye mecbur- durlar. Maliye Vekâletinin mezu- niyeti olmadıkça ecnebi kambiyosu ve nukudü karşılık tutularak Türk lirası Üzerine avans yapıl- ması memnudur. Kayseri Fabrikasının Malzemesi Moskova, 2 (A. A.) — Zirya- | nin vapuru Kayseri fabrikalarına âit 2000 ton malzemeyi banülen Odesu'dan hareket etmiştir. ğımız işlerde dostluk yolundan yürüyür nÜZ, samimi olmayı unutmayınız, İnkat herşeyden evvel ciddi olunuz. Dostluk ve samimilik, ciddiyetten uzak bulan” duğu müddetçe muvaffakiyet yarı yarr ya kaybolmuş demekti, Sırıtkan ah- baplık, ciddiyete yakışmıyacığı gibi samimiyeti de şüpheli gösterir. | komitecilerin faaliyette bulunma" | sına imkân kalmamıştır. ' Harici o siyasetimizde o eski | prensipleri takip edeceğiz. Bütün | kudretimizle ecnebi devletleri ve İ bilhassn komşu devletleri ile dostane münasebetlerde buluna- Bulgaristan Ve Komşuları i DR ek Başvekil M. Yorgiyef, Komşu Dev- , — etlerle Dostluktan Bahsetti cağız ve bu yolda çalışacağız. | Yugoslavya ile aramızda mühim | ihtilâf mevcut değildir. Bu komşu devlet ile samimi münasebetleri- mizi kuvvetlendireceğim.,, Buna Ne Demeli? Sofyadan yazılıyor: Şıpka abidesi (o münasebetile yapılan zafer taklarından birisinin “ Şipkadan Üzerine Edirneyel,, .An talyada Bir Cinayet Antalya (Hususi) — Şehrimiz eşrafından Ömer Efendinin öğlu Ahmet Bey, birkaç arkadaşile Bordurda kendi malları olan Yu- va Çiftliğinde otururken meçhul şahıslar (tarafından (Ove meç: hul © istikametlerden atılan kurşunlarla öldürülmüştür. Zabıta cinayetin failleri hakkında şid- | detli takibat yapmaktadır. Ahmet İ Beyin babası Ömer efendi de 20 sene evvel ayni şekilde ve tah- İ tacılar tarafından öldürtilmüştü. Alman Siyasi Mevkufları Berlin, 1 (A.A.) — Prusya başves kili M. Göring 742 siyasi mahbusun tahliyesini #mretmiştir. İ yapmamıştır. | kuşatmağa muvaffak olmuşlardır. | MB işte Ciddiyet Cümlesi yazılmıştır. Bu tak, Trak- ya komitesi tarafından yapılmış- tır. Bulgar hükümeti de Şipka | pulları çıkartmıştır. Bir Suikast Sofya, 2(A.A )— Sabık Har- biye Nazırı Jeneral Bakarciyef ile sabık Erkânıharbiye Nazırı Jene- ral Merinkof'un bahçelerinde iki bomba patlumışsa da hiçbir zayiat Bunların sadece nümayiş için konulduğu ve hiçbir zarar veya insanca zayiat gayesi kastedil mediği anlaşılmaktadır. Esasen her iki jeneral de Sofyada değil lerdir. Mısırdaki Türklerin Hukuku Türkiye ile Mısır arasında | dostluk ve ikamet muahedesi akti l için cereyan eden müzakereler neticesinde Mısırda bulunan Türk tebeasının hukuki vaziyetine dair müşkilât iktiham edilmek üze- redir. Mısırdaki Türk tabaası için kapitülasyon hukukunu haiz diğer devletler tabaası gibi Türk kon- soloslarına hakkı kaza verilmesi takarrür etmiştir. Bu hususta ya- kında bir itilâfname O hazırlana- caktır. Abluka Edilen Haydutlar Harbin, 2 (A.A.) — Japon asker kuvvetleri, — geçenlerde — demiryolu faciasına o sebep olan O haydutları İSTER İNAN ISTER İNANMA! Bizim atletleri, Dördüncü Ba İştirak için Zağrep'e, götüren atletizm federasyonu | İl reisi Burhanettin ( Felek) Bey gu: İİ mektupta şöyle diyor İ * Buraya geldik geleli davet, ö | Ikan © olimpiysdına | zetesine yazdığı bir | ziyafeti falan. Eğer hepsine gitmek lâzımgelse göz açmaya ve çalışmaya mahal yok. “Bu satırları okuduktan sonra Zağrep'te arkaarkaya mağlüp oluşumuzun sebeplerinden birini daha anlamış ğle yemeği, akşam olduğumuza biz inanıyoruz. Sen de ey kari, İSTER İNAN İSTER INANMA! Sözün Kısası İki Yu Sonra... Istahbul Yıkanacakmış xy Şehir Meclisine bu sefer seçece- gimiz mubterem azanın hakikaten uğurlu olacakları şimdiden (belli ölüyor. Onların azalığı zamanında İstanbulda yapılacak hayırlı | işleri gazeteler tehşir ediyorlar: İstanbulda bir yıldanberi sokak- ların &ncak bazıları o sülanabildiği halde, gelebek yıl sokakların hemen hemen hepsi sulanacakmış. Fakat yeni Şehir Meclisinin şerefi için bu kadarı elbette kâfi olmıya- kadar İstan- attırılacak, iki yıl sonra da akşam yıkanacakmı Yalnız, hem sabahları, şamları yıkanacağı rivayetinde birax mübaleya olsa gerek. Çünkü dük- kanlar artık erken kapandıklarına göre geceleri sokakları tekrar kirle- tecek kimse bulunmıyacağından gün- de bir defa yıkamak yetişebilecektir. Muhterem Belediyemiz herşeyi önce“ den düşündüğünden sokakların, şim- hem ak- | diki hallerine göre, Löyle hergün yı- kanmı başlanınca birer bataklık haline geleceklerini de © düşünmüş, onun için gelecek yıldan itiraren bütün sokakların esaslı bir sarette tamirine ehemmiyet verilecekmiş. * Vakın İstanbul sokakları hayllee | zamandan ,sulanmağı büsbütün unut- muşlardı. İki sene sonra tatbik edi- lecek olan bu karar, İstanbul için mühim bir yenilik olacaktır. Bunun- laberaber İstanbul sokakları şimdiye kadar ömürlerinde hiç sulanmamış değillerdir. Cenç okuyuculürım tabii bilemet- lerse de, benim gibi yaşlı olanlar pek iyi hatırlarlar. Bir vakitler İstanbulda büyük fıçı şeklinde arabalar vardı. Fıçının arka- sına tekil olan bezden bortumus ucunda, bahçe kovalarındaki süzgeç- lerden daha büyük bir süzgeç bu- lunuyordu. Bu süzgece bağlı bir de ip vardı. Arabanın arkasında giden adam bu İpi tutarak, süzgeci iki tarafa sallar, böylece sokaklar su- lanmış olurdu, yani tozlar biraz bası" Tırdı O zamanlarda atla gokilan tram- vayın, varı hı ace lamalar Se sale e karşılaştıkları vakit, su arabası tram- vaya yol verirdi. Yaya gidenlere hiç ehemmiyet vermediğinden (bilhassa hanımlar, o vaktin modası olan ya: nar döner çarşafları ıslatacağı İçin, sulayicı arabaya rastgelmekten pek korkarlardı. Terkos kumpanyası çıktıktan bir zaman sonra, İstanbulun en tuhaf manzaralarından biri olan © su aras Bu kum- baları ortadan kayboldu. pınya işe yeni başladığı vakit İstan- ul halkı için ellerini yüzlerini - oda çeşmelerden alınan kırkçeşme suyu ile- yıkadığından sölükleni sulamale işin Terkon kampanyasının bol bol suyu kalırdı. Galiba © zanranlar da Şehremanetinden aldığı parayı hak etmek için olacak ki,sokaklar bol bol sulanır hatta Divanyolu gibi, o va- kitler de paket taşlarile örtülmemiş olan sokaklar terkosun hortumcuları göçtikten sonra çamur deryasına dö- nerdi, Terkos suyunun © bolluğu zama- nında İstanbulun bir defada bir gö“ celeyin yıkanmış olduğu işitilmişti. Daha sonra, bir taraftan İl iy mecbur olduğu çeşmeler için Terkos kumpanyasına abone oldu. Terkos kumpanyası da böyle yeğli müşteri- leri bulunca, artık sokakları sulamak için Belediyeye verecek su bulamaz oldu. Onun içindir ki, İstanbul sokak- ları haylice yıllardanberi sulanmayı unuttular. ” Belediye Terkos İdaresini kendi eli onra, İstanbul sokak la ki yıl sonra yıkamak için, verdiği bu yeni karar, şüphesiz çok iyi bir şeydir. Hemen Allah bu iyi karan iki yıl sonra tatbik için muvaffak eteln. Ancak, iki yıl sonra yapılacak bu iş için, şimdiden düşünülecek bir nokta daba var: Sokaklar yıkandığı vakit sülar nereye gidecek? Yeni yapılan daracık kanalizasyonun o kadar suyu alamı yacağı pek belli. O halde İstanbul yıkanmıya baş- ladığı vakit sular bir yere gidemi- yecekler ve sokaklarda kalacaklar, yani yokuşların altbaşları birer göl olacaktır.