Hergün Müvezzilerin Beyaz Gömleği * Dün yazdık. Bugün bu mevzua tekrar dönüyoruz. Çünkü dönmiye değer buluyor ve bir mühim derdin Üstüne, bilmünasebe, parmak koy- duğumuüza kanaat ediyoruz. Mesele şu — müvezzilerin gömlek giymeleri işidir. Porşembe akşamı Köprü İakelerile eski Babıâli caddesinden toplanılan, Cuma ve Cumartesi günleri de top- latılmalarına devam edilen müvezzi- lere denilmiş ki: — Cumartesiden itisaren — beyaz gömlek giyeceksiniz. Sonra balkı ra- hatsız ediyorsunuz. Etmiyeceksinla. Emrin birinci kısmı mantıki de- | gildir. İkinel kısmı ise doğrudur. Bir Batıcı ; İster kan'ati müvezzi olsun, İsterse şerbetçi; her hangi bir vatan- daşın rahatını bozmak hakkına sahip değildir. Şu kadar var ki gazete mü vezzli ile herhangi bir satıcının farkı gözetilmök — şartile, Fakat nasil bir gazete idaresi bir tuhafiye dükkânı | telâkki edilemezse bir gazete satıcısı ile bir seyyar fistıkçı da ayni işi yapân adamlar sayılamazlar. Matbuatı ihdas etmemiş, fa- kat başkalarında görerek almış insanlar sıfatile bu kaziyeyi bu cihetten mütalea etmemiz İâzım- dır. Yani matbuatı, icabında işi- mize yarıyan bir gül telâkki edi- | yorsak, onda mevcut olması ta- bü bulunan dikene de katlan- mamız icabeder. Maamafih, ken- | dilerini fikren fazlaca ileri gitmiş sayan bazı zevat, matbuatı, her- | hangi bir ticaret şubesinin nizam ve intizamına uyması icabeden fikri Hicaretle idare edilir. mücs- sese sayarlar. Bu düşünce, zahi- ren doğrudur. Hakikat bambaş- kadır. Matbuatı kuran Garp me- deniyeti, ona niçin dördüncü kuv- vet —ismini vermiştir? Çünkü yapabileceği fenalıkların yanında beyaz ifa ettiği hizmetleri kıyas ka- bul — etmez derecede bü- yük görmüştür de ondan. Bu- | nuün — haricinde söylenen söz ve | ileri sürülen iddialar, yirminci asrın idari ve içtimat sıkıntıların- dan doğmuş demagojik teviller ve tefsirlerdir. Demek oluyor ki birçok yok- sulluk içinde, kar ve kışta yalım- | ayak ve başıkabak dolaşan bed- baht küçükler, birçok nâmüsait şartlar içinde ve herşeyden evvel bu memleketin irfanına hizmet ediyorlar. Bu sözlerle biz, bize gösterilmek istenmiyen bir saygı eseri bekler olmuyoruz. Bunu böyle söyleyip geçtiktaa sonra harf inkılâbına nâmütenahi | hizmet etmiş ve bu işte maddeten | birçok ta ziyan görmüş insanlar tfotile diyoruz ki: Müvezzi beyaz gömlek — giye- Mmez, ondan böyle birşey istemak ekmeğine mani olmak demektir.Bu, bir.Bir vatandaşa, bir emir tebliğ edilmek için muayyen bir zaman gözetilmek gerektir. , ÂAyni suretle bir müesseseden .Bırlıhıı idari vecibeler istemek için de ona, ©o vecibeyi yerine getirebilmesini temin edecek mad- imkân ve zaman verilmelidir. Bu da, iki, Geniş ve hür fikirliliğini uzak akın — daima — işitegeldiğimiz 'h""_e_VOHM Şükrü Kaya Be- yefendinin, yerinde olan, bu dilek- lerimizi haklı bulacağına eminiz. Binaenaleyh icabmın icra edile- ceğini emniyetle bekliyebiliriz. — Ergani Madeninde Cinayet Ergani, ( Hususi ) — Birkaç glün evvel bakır madeninde bir tinayet —olmuş, — sabıkalılardan Pervi köylü Hüseyin, İstanbullu &hmi Efendi isminde birini ta- 'anca ile öldürmüştür. Cinayetin sebebi bir kindir. 20 . 25 gün evvel Fehmi Efendi, lenbelliğinden — dolayı Hüseyini İşinden çıkarmış, bundan muğber Olan katil bir gece sabaha karşı ehmi Efendinin kulübesine hü- Cüm ederek, kendisini iki kurşunla 6lı'll'ımıilş ve kaçmıştır. | k Yapılan tahkikat neticesinde | Atil yakalanmış, suç ortakları Olan iki kişi de mezaret altına nmuştır. — A Resimli Makaîe Ç pana bönziyen hışmına için akbı selimin koruyan ve kurtaran varlığına sarilmalıyız. Bunu yâpamıyan- W Tarihin Hükmü Bi Ak saçlı tarih, mukadde- ratımizın kitabını yazar- ken çok ins dır. Müsa: maha tanımaz. Hâdiseleri gördüğü ve anladığı gibi yazar. Onun kör bir. tır- uğramamamız Tarı tarih — İnsafsızca mahküm eder. Nafıa Vekilinin Beyanatı Tramvay Şirketi 3 Ayda Paraları Verecek, Elektrik Şirketinin Vaziyeti De Tetkik Edilecek Şehrimizdele bulunan — Nafıa Vekili Ali Bey dün gazetecilere | vukubulan - beyanatında ezcümle demiştir ki: “Şirketler açltığımız müzakere ve teşebbilsleri devam ediyor. Telefon şirketinin işlerini tetkik etmek üÜzere bir komisyon çalışmıya başlamıştır. Şirketin ötedenberi nazarı dik- kati celbeden yolsuz hareketleri- | ni bir defa baştan nihayete ka- dar bu komisyon tetkik edecek- tir. Tetkikat bittikten sonra şir« keti pazarlık müzakeresine davet edeceğiz. Mukavelename büklüm- lerine göre(raşa)hakkımız vardır.,, “Tramvay şirketinin vaziyetine I — Odesada gelince; 1923 redaptasyon muka- velesine avdet edilmiştir. Ö mu- kavelename ahkâmında mündemiç olan tarife ücretleri — ne ise, 1 Eylülden itibaren tatbik edilmiye 1926 mukavolesinin — feshine kadar olan müddet zarfında yeni hatlar yapmak üzere tarifeye zammedilmiş olan ve şirketin kendi cetvellerine göre 2 milyon liradan fazla tutan parayı, şirket üç ay zarfında iade etmek mec- buriyetindedir. Üç ay nihayetinde bu parayı iade edemediği halde kanuni ve idarl tedbirler alınacaktır.,, “Tramvay şirketinin bir diğeri Vergi Sistemleri Askeri Heyetimiz Fevka- Değişecek Mi ? lâde Merasimle Karşılandı Odesa, 25 (A.A.) — Frans | şehrimizde Meri Sovyet vapuru ile, Fahred- din Paşanın riyasetindeki 14 kişi- lik askeri heyetimiz bu sabah OÖdesaya geldiler. İstikbalde Roma büyük elçi- miz Hüseyin Ragıp Bey konsolos- luk memurlarımız, Sovyet askert erkânı ile mahalli hükümet me- murları hazır bulundular. Bir askeri kıt'a selâm resmini ifa etti. Milli marşlar çalındı. Heyetimizin geçeceği yollar kâmi- len Türk ve Sovyet bayraklarile donatılmıştı. Bugün saat ikide şereflerine Tondra otelinde bir öğle yemeği verilecektir. Heyetimiz bu akşam Moskovaya hareket edecektir. İSTER müvezzilerinin beyaz imiş. Beyaz gömlek — giymiyen, İNAN Gazete satıcıları, Belediyenin veya Vilâyetin bir kararının tatbik sahasına atılışı dolayısile, Perşembe akşamı ve Cuma günü gazete satmaktan alıkonul- dular. Bunun sebebi, dün de bildirdiğimiz gibi, gazete gömlek giymeleri mecburiyeti yakasında numara bulunmiyan müvezziler gazetö satamazmış. Fakat kim İSTER INAN Fransız maliye — mütehassısı f"kilğl:"hd. devam etmektedir. Mütehassısın vereceği raporlara göre Maliye Vekâletin: yeni teşkilât kanunu vücude geti- rilecek ve ağlebi ihtimal v sistemlerimiz de daha asri bir ha ifrağ edilecektir. iıtıııbııl, Beyoğlu ve Üsküdar- da nakıl vııı=ıl'lnfllî ver; ı::; hı için birer büro tesis edil tir. çBıı suretle - bazine 200 bin lizalık mühim bir varidat temin etmiştir. Istanbul tahakkuk müfet- tişliği kadrosunun tevsil takarrür etmiştir. Bu müfettişler 930 - se- nesine ait iki binden fazla be- yannameyi 935 senesine kadar behemehal tetkik edeceklerdir. Çünkü 935 senesinde vergilerin müruru Zamana uğramaları teh- likesi vardır. f !STEE İNANMA! ne derse desin.. İstanbul sokaklarında beyaz gömlek biraz aykırı değil mi? Beyaz rengin tozdan pek çabuk mütcessir olaca- ğgına, İstanbul sokaklarınin bahtiyarlığına nail bulunmadığına göre, temizlik için verildiği söylenen bu kararda isabet bulunduğuna biz inanmıyoruz. Sen de ey kari: ISTER İNANMA! olan elektrik şirketi hakkında da memleketin ve dünya iktisadiyesinin — icaplarına göre, bugün, yarın tetkikat yapılacak- tır. Vaziyetinin, hakkın ve ada- letin irca - edilmesi emrizaruridir. «Devlet Demiryollarının yeni esaslarda ve daha tekemmüle doğru vaziyetini tanzim ve tensik için bir teşkilât kanunu lâyihan hazırlamaktayız. Bu lâyihanın önümüzdeki içtima — devresinde meclisten geçirilmesini temine ça- hışacağız. Bu kanuna müteferri olmak Bzere tâli bir takım kanun ve nizamnameler de hazırlamaktayız, Yine İhülâf İki Amerika Hükümeti Sefirlerini Geri Aldılar Vaşington, 25 ( A.A )— Para- guay ve Şili hükümetleri müteka- bilen siyasi mümessillerini geri çağırmış - olmalarına rağmen bu memleketlerin Vaşington sefirleri dün uzun bir mülâkatta bulun- muşlardır. Bu mülâkatın kat'iyen siyasi mahiyette olmadığını beyan etmişlerdir. Mukavele İmzalandı İzmir 25 (Hususi) — Istanbul rıhtım şirketinin satın alınmasına dair olan mukavele Gölcük yay- lasında Sarraçoğlu Şükrü Beyle şirket murahhası arasında imza- lanmıştır. ise benüz — sulanmak şeralti | önüm aa S A Sözün Kısası Bu Adam Başka Adam... A E Dün, yökdiğerini uzaktan tanıyan bence herikisi de ayni derecede dost, iki zat arasında hakemlik yaptım. Bu iki zattan birincisi ikinelsine tamı- gıklıkları derecesinin müsaade etmiye- ceği kadar senli benli bir ifadeile bir mektup yazmış: * Anlamadığın işe ne karışı: tanımadığın adama ne İnanıraın? lasanı böyle kepaze edip sokağın ortasınk koyuverirler de larından baka kalırsın anladın mı aptal adam?, diye başlamış. Mektubu alan zat ta, birkaç gün evvel fena bir akibetle neticelenen bir işinden bahsedildiğine zahip ola- rak, fakat bu akibetten de bu lisanla bahsedilmiş olmasına kızarak, şapka- sını yakaladığı gibi avukatimın yolunu tutmuş, meseleyi ben orada öğrendim, her ikisin!i de yakından tanıdığım içia mahiyeti çabuk anlaşıldı. Meğer me- sele ayni zamanda yazılan iki mektu- bun dalgınlıkla başka başka zarflara konulmasından ibaretmiş. Bir le yemeğinde barışmakla ve gülüşmekle bitti. x Dalgınlıkla demiyeyim aumma, ya- nılmanın bir. başka şekli de beaim başıma gelmiş olduğu için fazla hay- ret etmedim. — Sentlerce evvel bir akşam üzeri köprünün Adalar iske- lesine iniyordum, gördüm ki, çok sev- diğim bir arkadaşım fıstık almış, cebine doldurtuyor, arkasından yana- | şarak elimi cebine soktum, dönerek baktı, ne görsem beğenirsiniz? Arka- | daşım sandığım rat bir yabancı çık- masın mı? O boy, © bos, o elbise, arkadan o gösteriş, fakat yüzü o değil, hatırıma geldi, şimdi bile kızardığımı | bissediyorum. * Maamafih bu şekilde aldanmaların en iyisi * Milton , un başına gelmiş, belki tanırsınız. Göçen — mevsimde Beyoğlunda “Bedavacılar kıralı,, isml altında gösterilen filmi ile herkesi kahkahalara boğan san'atkâr... Geçen hafta bir filim çevir- AOĞAT DA lüree a el z —'E' Birgün dostlarımla dola- şirken, komedi Fransezden, eski dostum — (Dorival)le karşılaştım, hemen iki yanağından öptüm, öbürlerini bırakarak kol kola bir kahveye gittik. Nevakitten beri buluşmamıştık, yekdiğerimize söy- lenecek nelerimiz vardı, neleri- miz,.. Fakat o, nedense — bugün durgun duruyordu, hep ben söy- lüyordum, o dinliyordu, — arasıra gülmekle iktifa ediyordu. Bir şi- şe şarap ısmarladık, geldi, içtik. O zaman dostum kulağıma eğile- rek, bir Ispanyol şivesile; — Fakat bu Dorival dediğiniz adam da kimdir? Diye sormasın mı? Meğer benim eski arkada- şım Dorival diye koluna girip sü- rüklediğim adam, o değil, onun inanılmıyacak derecede benzeri imiş. — Peki sonra ne yaptınız? — Ne yapacağım, — kendi kendime — © kadar kızdım ki hesabın - tesviyesini © (Dorival) a benziyen adama bırakıp çıktım,,. * Fakat bu aldanışların bazıla- rı da var ki, insanın işittiği za- man: — Allah yaptırtmış, diyeceği gelir. Tıpkı gu senelerce mecmua- lara abone kaydetmek - suretile geçinen adamın nihayet yanılarak yanlış bir kapının ipini çekmesi ibi.. K *Fakat isterseniz size bu hikâ- yeyi bir başka zaman anlatayım, zira bugün sözün kısası, sözün uzunu oldu. Denizdeki Altınlar Londra, 25 ( A.A.) — İtalyan bandıralı Artiglio vapuru, Mlyl!lı harpte batmış olan Ejipt gemisinin içerisinden bu defa da çıkır.dığı 150,000 Ingiliz liralık altını Plimut limanına ihraç etmiştir. -