M .e e v ttseeseseAAAAAAAASAMAAAAAEEAAA AAA AAA AA Avrupalı Olmıyan —N — ZLT RARNR A S UR SOY İnsan, Himaye Edilmeye Lâyık Değil Mi? Jyuşturucu Müdlelerin Tiryıkilerine Cennet, Cava Adaları! h On sekizinci asrın sonlarına oİ"All. Cenubi Asyanın en kıy- Hetlı_ulkeı,ne hâkim olan “Şar- f indistan kumpanyası,, senelik BPorunda: h “ Afyonun ve mürekkeba- hin tababet baricinde istimaline Çöni — olabilseydik, — insaniyete u" büyük hizmeti yapmış olur- uk,,, Demişti. arım asır sonra — İngilterenin ar Kamarasında meşhur Lort Shley: — “Afyon ticareti ile uğraş- L0rl| a'an... İngiliz şerefi ile kabili telif L"'ldığı hakkında,, bir. kararın abul edilmesini istedi. Aradan iki asrın geçmiş ol- hîıına rağmen afyonun ve mü- hç kebatının ticareti, gizli ve açık B'"Ü'l dünyada — yapılmaktadır. Unun başlıca sebebi bir lira m“rıflı elde edilen uyuşturucu d'ddcuin (1000) liraya satılmam- , kârının fazlalığıdır. * Ş Afyon mürekkebatı — ticareti 'lef ve açık yapılmaktadır, dedik, li yapılan yer Avrupadır. Çün- ha Mmedeni memleketlerin hepsin- & de istimali olduğu gibi satışı h yasaktır. Bu itibarla zararı p ahdüttur. Fakat maalesef tica- ı:hmn de, kullanmasının da ser- l:'l olduğu milletler vardır. Bun- İ'ln başında Çinin bir kısmı ge- rse, ikinci —dereceyi de bazi A'mpı devletlerinin İdaresi al- hada bulunan Asya mestemleke- li işgal eder. Bunların ilk kıs- S""Hı bir dükkân: Afgyon burada satılır Afyon çeken, çubuğu söndükten yüzünün hatlarına bakınız, gördüği mında “ Felemenk ,, Cava adaları vardır. Filhakika bu adalarda afyo- yomrun ve mürekkebatının ticareti, hükümetin kontrolu . altında ser- bestir, her isteyen muayyen mik- tarda satın alabilir. İçilmesi için umumi yerler de mevcuttur. Bunuala beraber Cava adala- rında uyuşturucu maddeler aley- hinde şiddetli bir propaganda yapılmaktadır ve tezat ta bu ııothıdıdır. urada — afyon satıldığını anlatan, levha ile afyonun zara- rından bahseden afiş yan yana durur. — Felemenk — hükümetinin bu reti tamamen mennetmeyişini u yüzden — bütçesine her sene ( 20,000,000 ) Türk İirası varidat koymasına atfedenler olduğu gibi, birdenbire halkın umumi tema- | yülüne karşı gelmemek arzusun- —S Fransayabir İmperatorluk Kazandırmg__ Olan Adam! 1 Fransızların ihtiyar mareşalı “Yautey öldü. Memleketinde Af- rika fatihi n katen Tanmltrak - tanılırdı. Haki- kismen vuruşarak F; yerleştirdi, memleketini imar etti demiryollarile, madenlerle, fılır:-' kalarla çiftliklerle donattı, fazla tlarak icabında Fransa için kan dökecek bir Fas ordusu yaptı, tlâsa Fransızlara bir imperator- luk kazandırdı. Bonun için Fransızlar ihtiyar« öreşalın ölümünden çok mütessir Oldular, kendisi için milli bir Senaze merasimi yaptılar, hat- Taları ile gütunlar doldurdular tlatıyorlar : lareşal pek sıkıntılı bir genç- (;-. geçirmiş, daha 18 aylık iken Vüğmüş, az kaldı ölecekmiş, İyl- İeşmi tiş amma bu sukut neticesin- ğ Uzun seneler tabii hayata Tışmaktan — mahrum — kalmış, :lf'!be de 17 yaşında başlamış. h.'"ll“dı prensip, meşhur. mı- Tir Montalomberin bir cümle- | verilecek ziyafette hazır buluna- sinden mülhemmiş: Hırıstiyan öleceğim, nâdim ol- maya cağım, liberal öleceğim, nâ- dim olmayacağım, dermiş. Yine anlatırlar: k Üç dört sene evvel Pariste müstamere sergisi açıldığı zaman Fransayı resmen Ziyarete gelen Amerikalı âlimlerden mürekkep bir grupun kendisini görmekten | zevk ve geref duyacağımı söyler- | ler. Mareşal bu ziyaretten haber- dar değilmiş, köyünün papazı ile mektep hocasına serginin Eir kıs- mını) göstermekle meşgulmüş. Âme- nl.ıılıl.." gücendirmek — istemez, misafirlerini bırakmakta mümkün değil, onları da alıp götürmeye karar verir. Ve bir Enlundı mek- tep hocası, öbüründe papaz ola- rak Amerikalıların karşısına çı- kar ve tercümana der ki: İzah et, bu akşam dost- | beraberim, bu sebeple larımla Müfeessifim, bir yalnız mıyacağım, E Fransız şurasını - anlat ki, sonraderin — bir rüyaya dalmıştır. ğ rüyanın manasını anlarsımız! dan doğduğunu — söyleyenler) de vardır. Mamafih Felemenk gaze- telerinin bilhassa sol cenaha mü- temayil olanları son günlerde bu meseleyi dile dolamışlardır: — Avrupalı olmıyan — insan himaye edilmeye lâyık değil mi- dir? Sualini sormaktadırlar. Duvarda bir. ilân: Afyon zarardır. | Macar Köylüsü Leylek Öldürme- ge Başladı köylüsü — ötedenberi mukaddes bir hayvan r ve gelişlerini hür- Halbuki bu Macar leyleğe gözile bakal metle selâmlarlardı. yaz bu.ındınbıvi bu hayvanları | düşman addetmeye başlamıştır. Bu:ı.:ıı: sebebi kuraklıktır. — Filha- kika mutat Üzere leylek — yılan enir, dere ve bataklık çiyanla besl arazi — etrafında dolaşır, Omuzi böceklere musallat olur, çiftçinin y dir. Halbuki bu sene ;/:g::::ınâı © derece şiddetli bir sıcak aldu ki kurumayan de- kalmadı ve leylekler ':' l,’ıî.l:ul:jy.n, böcek bulama- ıenc)ı pâliçler. musallat - oldular. xıı.“' köylüsünün leylek öldür- meye kalkışması tarihlerinde ilk defa olarak vı dd0 AY E a B & ......... hükümeti temsil eden | köe);ınt::. ho(ıulı. Allahı lemığl n:!cıı 'pıpız ve askerleri temsil :deıı ihtiyar bir jeneral Pe.k iyi anlaşırlar, tam kafa dengidirler. liyat yapılmasına mecburiyet gö- ae seeesARALAALARERARAAATA MA AAA AA GA AAA AAA ASA AAA LA M ASA LA SAA KA LA AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAALASAAA Bir Bilâuço Viyana İhtilâlinde 278 Kişi Öldü! 10,000 Kişi Matem Ve Sefalet İçinde Resmi istatistiklere göre Vi- yana ihtilâli esnasında ölenlerin | sayısı 278 dir. Bunlardan: 48 zi Himyehr denilen muavin küvvetlerden, 18zi resm! ordudan, 10 u jandarma kuvvetinden, 2 si polis efradından, geriye kalan (200) zü de ihtilâl kuvvetleri men- subinindendir. Yarolananların sa- yısı ise 1337 dr. Bunlardan 337 si hükümet — kuvvetlerinden 1000 i de ihtilâl kuvvetlerindendir. Kuv- vetli bir tahmine göre aileleri efradından biri ölmek, yaralanmak, hapsedilmek veya asılmak suretile mateme girenlerin sayısı takriben (10,000) dir. Bunların içinde hal | ve vakti yerinde olan yalnız iki kişi — vardır. Üst tarafı fakir insanlardır. ! [ Ölenlerin yaşlarına gelince ek- seriyet 18 ile 25 arasındadır. 'Ölüm Hiç Beklenmediği Dakikad_a Gelir Fransanın - Limof villyekinin Noyer — köyünde — garip bir ölüm — vak'ası — olmuştur. Bu köyde oturan Ponşaro isminde bir zatın odun kesmeye mah- | güs lokomobilli bir keski makinsi yarmış ve bu makine 30 seneden beri adamın evinin önünde durur, hep orada çalışırmış. Fakat geçen gün şiddetli bir fırtma çıkmış, tam lokomobilin - bacasının 10 santim Üzerinden geçen yüksek ttevettürlü elektrik tellerini sarsmış, teller lokomobilin bacasına değ- miş ve buradan geçen cereyan uşağıda keski makinesini işlet- mekte — olan zavallı makinisti öldürmüştür. x Moskovanın Bagdassarov ens- ç titüslü rektörü elektrik cereyanı ile işleyen suni bir kalp yapmıştır. Bu kalp ame- Japonyada yarım asırdanberi Garp terbiyesini öğrenmek; yalnız çok zengin ailelere inhisar edi bir imtiyazdı. Halbuki Ma; Nezareti bu #sene bilhııur ç mekteplerine “Avrupa adâbığıu- aşereti,, için yeni bir dere ilâve etmiştir. Badema orta tahsilini bitiren her Japen kızı Japon ter- Bir Rus alimi halka parasız sıcak su temini için tecrübeler ic- rası ile meşgukilir. Bulduğu usul biraz zahmetli ise de son derecede basittir. Rus alimi dünyanın merkezine doğru inil- dikçe hararetin arttığı kaidesinden ilham alarak 3900 kadem derin- liğe inen bir arteziyen kuyusu açmış ve hakikaten bu derinlikte sıcak bir su tabakası bulmuştur. Şimdi bu suyun soğumadan yuka- rıya çıkarılarak halka tevzü mev« zubahstir. rülen h lar arasında kalpleri bu ameliyeye tahammül edemiyecek derecede zayif olanlar Üüzerinde tatbik edilmektedir. Bu kalp hasta | bayıltılır bayıltılmaz hakiki kalbe bağlanmakta ve hakiki kalbi dur- durmaktan menettiği gibi, hakiki kalp dursa dahl onun yerine kaim olmaktadır. ]apdı_ıl_(ızl_a_rına MaarifSa- hasında Yeni Bir İş Çıktı biyesini öğrendikten başka garp terbiyesini de öğrenecektir. Fakat hayatta tatbik edeceği usul sa- dece Japon usulüdür. Garp ter- biyesi yalnız Avrupalılarla temasta ve Avrupa memleketlerine seya- hatlerde tatbik edilecektır. Rem- mimiz bir Japon mektebini gös- terir.