5 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

5 Ağustos 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Derdini gizliyen... — Sene 16 — No: 5683 — Fiatı her yerde 5 kuruş PAZAR — 5 Ağustos 1934 Telefon : 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) i Almanyanın karışmasından çok korkuluyor Amerikan gazeteleri: “İktisadi vaziyet ıslah edilmezse müthiş feveran olacak,, diyorlar Londra 4 (Hususi) — Ma- reşal Hindenburgun vefatı üze- rine-M. Hitlerin bütüm. salâhiyet- leri nefsinde toplaması burada büzük bir ehemmiyetle karslan: mıştır. Bilhassa Alman milletin- den büyük bir kısmının bu ha- reketi hayretle karşıladığı haberi gok nazarı dikkati celbetmiştir. İngiliz mahafili, M. Hitlerin vaziyetini çok nazik görüyor ve en küçük bir tedbirsiz hareketin mühim hadiselere sebebiyet ve. rebileceğini söylüyor. Amerikadan gelen haberlere göre Amerikan gazeteleri Alman- yada mühim hadiseler olmasın. dan korkuyorlar. Gazeteler, bir çök bebâpler, billiadsa İktisadi va» ziyetin fenalığı yüzünden endişe içinde bulunan Alman efkâri ümumiyesinin şimdi her şeydeni Hitleri mesul tutacağını yazıyor- lar ve: «Vaziyet ıslah edilmez- in Alınanyadi milihiğ bir feyo- ran olacaktır» diyorlar, Cenaze nerede defnedilecek? Berlin 4 — Mareşal Hinden. burgun cenaze merasiminin salı günü yapılması hakkında verilen karar geri alınmıştır, Bunun 6e- bebi mareşalın vasiyetnamesiniri bulunamamasıdır. o Vasiyetname Zaro ağanın halefi Doğançayda 120 yaşında bir ihtiyar: Hurşit baba Doğançay 2 (Hususi) — De- ğançay Sakarya kenarında şirin bir nahiyedir. Hava ve suyunun güzelliği bir çok sağlam ve dinç vücutlar yetiştirmiştir. Bunlardan biri «Hurşit baba» dır. Beyaz çember sakalı, etrafı kır. mızılaşmış gözleri, ufak tefek vü- cudu ile Hurşit babayı Doğançay» da tanimiyan yoktur. 120 yaşindan olan bu ihtiyara herkes hürmet eder, Geçen gün kendisini ziyaret ettim. Muhave- remiz şu suretle cereyan etti: -— Hurşat baba kaç yaşındasın? — Yüz yirmi yaşındayım oğul, Yeniden çocuk dişi gibi dişlerim / çıkıyor. — Hiç hastalık geçirdin mi? — Çok şükür büyük hastalıklar görmedim. Şimdiye kadar hiç si- gara içmedim. — Neler gördün? — Sultan Azizin zamanından ilerikileri hep gördüm... Çok şü- kür şimdiki büyüklerimizin saye- sinde her şeyi tanıdım. Allah on- lara uzun ömürler versin, Kafkasyada doğdum. Oradan Rumeline, Rumelinden de buraya i dan ayrıldım. — Orhan Nail Almanyada bütün kuvvetleri nefsinde toplıyan M. Hitler nutuk söylerken gerek Neudekte, gerek Berlinde. | ki riyaseticumhur sarayında ara- nıyor. Mareşalın ailesi, Hindenbur- ! gun Tanenzberge (gömülmesine muvafakat etmemiştir. Bunlar, ma- Murşit baba geldim. Sırp muharebesine de girdim. vi — Neler seversin? — Şimdiki büyükleri çok « rim, Onlar olmasa biz düşman ayakları altında kalırdık. Yemek- lerden ne olsa yerim. Hiç rahat. | sızlık duymam. Kendisine daha uzun ömür ve | sıhhatler temenni ederek yanın- reşalın Neudekteki küçük kabris- tana gömülmek istediğini söylü- yorlar. Bu takdirde Tanenzberğde | merasim yapılacak, cenaze, Neu- dekte defnedilecektir. eN Gu seoe havaların kurak gitmesi yüzünden gölge azalmakla olduğu cihetle kümilen enses almamak için #eyun idareli kullanılma gide olanar Efendim. Büyükada | sokaklarına vecizeler asıldıktan sonra bir ibret lâvhaml... Napolide bol olan şeyler Napolide modası geçmi- yen şey: Bahşiş, pazarlık Napolide pazarlıksız su bile içmek katiyen caiz değildir Napolide Grand otelin bahçesi ve Vezüvün uzaktan görünüşü Napoli, temmuz — Bir torpito, arkasında bir torpito.. Onun arka- sında bir torpito.. Gene torpito... Sonra tahtelbahir.. Tahtelbahir.. Gene tahtelbahir... İşte Napolinin yaklaşılınca ilk manzarası.. Burası bir aşk mem- leketi değil, adeta bir harp li- manı!... Napoli hakikaten çok tuhaf bir yer!.. Bir tarafına bakıyorsunuz; Cennet.. (o Palmiyelerin, hurma ağaçlarının gölgeleri altında efsa- nevi bir aşk hayatı yaşanıyor. Üç beş dakika sonra diğer bir mahalle geçin, hayretler içinde kalırsınız. Bizim Galata sokakları- nı aratacak derecede bozuk, sefil ve pis - bilhassa pis - öyle yerleri var ki Balat onun yanında Paris bulvarı gibi!... İnsanları da tıpki sokaklarına benziyor: Şehrin şimal taraflarına uzanırsanız dünyanın en meşhur zenginleri ile karşılaşırsınız.. De- niz gibi parlıyan asfaltlar üzerin- de yüzlerce, otomobil yalnız zen- ginleri taşıyor, yüzlerce köşk, vil- Jâ, saray yalnız zenginlere mah- sus.. Her yer zengin, her şey zen- İ gin. Zengin, zengin!... Arkanizi cenuba doğrü çevirin, gidin. Dünyanın en büyük sefa- letile karşılarsınız.. Ayakları çıp- lak yüzlerce çocuk sokaklarda pe- rişan dolaşır.. Evler harap.. Yüz- ler sarı.. Mideler boş!.. Vapurdan çıkar çıkmaz etrafı nızı müthiş bir dilençi taburu ku- şatıyor, yüzlerce avuç birden uza- nıyor.. Dilenci.. Dilenci.. Dilenci!, Zavallı İstanbul dilencileri! Değil böyle yüzlercesi bir arada ikisini yanyana görmeğe imkân var mıdır? Polis derhal yakaları na yapışır. Halbuki burada dilencilik ade- ta bir meslek!.. Korkusuz, perva- sız, endişesiz herkes dileniyor: Papazından, söründen tutunuz da dükkâncılarına, çalgıcılarına ka» dar!., Vapurdan karaya ayak bastığı» mız zaman yakamızı belki on beş dakika yalnız papas dilencilerden ,kurtaramadik!... ... Napolide iki şey çok mebzul: Eşek ve çocuk!.. En küçük sokağından tutunuz da en büyük bulvarına kadar her caddede muhakkak dört, beş eşek, beş on çocuk görebilirsiniz!.. (Devami 4 üncü sahifede) amman Dil kurultayına iştirak etmek Gzere rus âlimlerinden profesör Samoiloviç ve refiki dün şehrimize gelmişler ve türk dili tetkik cemiyeti namına vapurda Kemaleddin Şükrü bey tarafından istikbal edilmişlerdir. Resmimizde iki rus âlimi ve sağda Kemaleddin Şükrü bey görünüyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: