Dünya Hüâdiseleri İngiliz Sularında Alman Zırhlıları Alman donanmasına mensup Leipzig ve Kö- tharebı : nigsberg — zarhl- bir spordur | yarının Şimal de- nizinde yaptıkları bir manevra- dan dönerken İngilterenin Ports- mouth limanına uğradıklarını ve ve büyük — muharebeden beri geçen yirmi sene zarfında, Alman filosunun bu ziyaretle İngiliz filosuna ilk defa olarak resmi bir ziyaret yapmış olduğunu yazmış- tık, İngiliz gazetelerinde okudu gümuza göre İngilizler Almanları son derece dostlukla karşılamış- lar, şereflerine müteaddit ziyafet- ler vermişlerdir. Misafirlerle ev sahipleri arasında birçok spor müsabakaları yapılmış ve bu münasebetle: — Harp de bir spordur, esa- sen deniz adamları kin tutmalar, denilmiştir. Yine İngiliz gazetelerinin ver- dikleri habere göre Londrada mukim ne kadar Alman varsa hepsi de iki zırh'ılarının Portamu- ta geldiğini işitince oraya akın etmişler ve gemilerini aşkla gez- mişlerdir. * İngiltercnin Oksfort baş pis- koposu doktor Ştrang harp Papas EF, | ölülerinin ruhlare sulhü nasıl | ©* taziz İçin ö ister ? lan bırıııcr.:ııımd_e balka mühim bir vaazünasihatta bulunmuştur. Pa: pas efendi demiştirki: — “Allahım huzurunda, kul- İarına vaaz ve nasihatte bulun- mıya, son defa (1914) senesi eylülünde çıkmıştım, o zaman kan dökülmesinin günah oldu- ğunu — söylüyordum. —Fakat az sonra İngiltere de muharebeye Ben 20 sene müddetle vaazı bıraktım, bügün huzuruna bu kadar uzun bir ayrılıktan sonra çıkıyorum, yine o zamanki gibi harbin aleyhinde bulunacağım, kan dökülmesinin günah oldu- gunu söyliyeceğim. Fakat görü- yorum ki insaniyet henüz kemal derecesine gelmemiştir. Harp et- memenin en kolay yolu da kuv- vetli olmak, kendi kendimizi mü- dafanya hazır bulunmaktadır.,, İngiliz gazetelerinin anlattık- larına göre papas efendinin bu nutku, lngîltı:renin kuvvetlerini tezyit İiçin yaptığı teşebbüsleri tenkit edenler üzerinde de çok büyük bir tesir yapmıştır. x Bnıık muharebe esnasında ülçe halinde altın taşı- Denize dö- i"::şr“"'ı: Ejipt r külen altın batmıştı, nu'h= çubuklar beden sonra bir talyan Tahlisiye Şirketi bu vapu- run battığı yere dalgıç indirtti ve ihtiva ettiği paraların mühim bir kısmını çıkararak, geminin sahip- leri ile paylaştı. Kış münasebetile ameliyat — tatil edildiği zaman geminin kasa dairesin çubuk balinde külçe altını muhtevi daha SO sandık ile birçok gümüş vardı, Halbuki iyi — havaların avdet etmesi Üzerine geçen gün dalgıç- lar tekrar denizin dibine inmişler ve bu defa kasa dairesinin delin- diğini ve sandıkların ambara, kısmen de — denize — düştüklerini görmüşlerdir. Şimdi bu serveti çıkarmak daha güç olacaktır. Mamafih dalgıçlar ümidi kesme- mişlerdir. SON POSTA MnEa Olup Bitenler İki Numaralı Bavulun Sahibi Bulundu! Londra Zabıtasını Elimize geçen bir İngilix ga- zetesinin ilk sayfasında:! — «Skotland Yard son 25 sene içinde bu derece garip bir mesele karşısında kalmadı ve bu derece büyük bir aczin içine düşmedi.. Cümlesini okuduk. Skotland Yard Londra Polis Müdüriyetidir, 8,000,000 — nüfusu barındıran dünyamın en büyük payıtahtını idare eder, şöhreti cihanşümüldür. Bu derece kuvvetli olan polis müdüriyetini — hayrete — düşüren meseleye gelince: Vukuu “zama- nında yazmıştık. Şimdi yeni saf- hasına geçmeden evvel iki satırla anlatalım: Londra — civarında — Brigton istasyonunun emanet eşya daire- sinda bir bavul bulundu, içinde başsız ve ayaksız bir kadın cese- di vardı. Birgün sonra Londra İstasyo- nunda başka bir bavul bulundu, bu bavulun içinde de kadının ayakları çıktı. Fakat ©o zaman- dan bu zamana kadar aradan bir ay gibi uzun bir müddetin geçmiş olmasına rağmen kadının başı bulunamadığı gibi hüviyeti de tesbit edilemedi. Bu vaziyet kar- evinde taharriyat . yaptırttı. Ne bulsa beyenirsiniz? Bir bavul, ve bavulun içinde de bir kadın cesedi! İngilizler bu meseleye de (2) numaralı bavul meselesi diyorlar. * Fakat birinci bavul işinin ak- sine olarak, bu ikinci bavulun ihtiva ettiği cesedin kime ait ok: duğu çabuk anlaşıldı. Mis Koy isminde zavallı bir dansözündü ve bu dansöz de bir müddet İtalyan ile müşterek hayat yaşamıştı. yit katili di lmadı. * "”",:;iğ:ı: Hu aai a i.mu: | — Zabıta dört tarafa telgraf yağ- maralı bavul meselesi diyorlar, dırdı. ve nihayet İtalyanı ” Fran- * saya giden bir vapura binmek Şimdi geçelim ikinci hâdiseye: üzere iken yakaladı. İlk dakikada İngiliz polisi maktulün hüviye- tini araştırırken, İngilterede son aylar içinde kaybolmuş ne kadar genç kız bulunduğunu tesbite lt- zum gördü. Ve anladı ki ailelerini terkedip gitmiş yüzlerce genç kız vardır. Ve bunların şimdiye ka- dar polise ihbar edilmeyişinin se- bebi, aile esrarının şuyuu kc — - sudur. Polis bu, kaybolan genç kız- | BŞ ların bir kısmını buldu, bir kıs- mını da el'an aramaktadır. Fakat bu arada Brigton civarında otu- ran mazisi ve hâli şüpheli insan- ları da gözden geçirdi ve bunlarin arasında bilhassa Antony Mancini adını taşıyan bir İtalyan gencinin üzerinde — ehemmiyetle — durdu. Başsız cesedi bu adamın parça- lamiş olmasından şüphe ediyor- du. Fakat elinde delil yoktu, ifadesini aldıktan #sonra adamı serbest bıraktı. Yalnız arkasına takıp memurları koymuştu. Fa- kat İtalyan bu takip memurları- nin daimi gözcülüklerine rağmen A—vnıpı modasının tedricen çöl bir gün ortadan kayboluverdi. O |memleketlerini yararak Afrika zen- zaman polis müdüriyeti adamın | cilerine sirayete başladığını söy- Kadınları Keserek Puçılınnı Sandıklara Yerlğürmekle Maznuı;ı Bir Kahve Garsonu Acze Düşüren Garip Bir Mesele | buaktrisi olduğu gibi, kesik başlı iyanın öldürdüğünü ve iki cinayet arasında sıkı bir münasebet bulunduğunu zannedi- yordu. Fakat bu zannından çabuk vazgeçti. Birinci cinayet ne kadar kadım da İtal, kurnazca — yapılmış ise ikinci cinayet te ©o derece aptalca idi. Demek ki (2) »numaralh bavul meselesinin halledilmiş görünme- sine mukabil «l» numaral bavul meselesi bütün esrarını muhafaza etmektedir. * İki numaralı bavulun İçinde bulunan kadını öldürmüş olmakla maznun, İtalyan gencine gelince, bu zat Mançini isminden başka bir sürü uydurma İsimler daha taşıyordu. Asıl evinin Jak Non- tir oı::yi;k zannedilmektedir. Mes- gazinolarda garson- ::E:ıır Fakat bu ırı:uluiu. ııi'iıılıııu'kıxıi bir meslek sahibi nmek - için mış — olduğu ıı::g:dilmuhedir. CA İsticvabında cinayetle alâka- dar olmadığını söylemiş: — Peki o halde evinizde bu- İunan cesedin oraya nasıl geldi- ğini izah ediniz. Sualine karşı da: — Mahkemede anlatırım de- mekle iktifa etmiştir. Resmimizde gördüğünüz genç kadın maktul aktris, erkek ise maznundur. Büyük fotoğraf İse cinayetin irtikâp — edildiği — evi göstermektedir. — Zenciler Güzelleşmek İçin Can Atıyorlar lersek İnanır mısınız? Bun;ınlı be- raber bu inanılmıyacak gibi gö- ni ğ VKT Resminizi Bize Gönderini$ e- » Size Tabia; Söyliyelim l.:ıılııld ı::.“:ı. .:ıııı.ııdı Kupoen diğer #ayfamızdadır. 38 Kasımpaşa: H. T. Bey: — Gödlü' nü sıkıntılara - kap'lft mak niyetinde dü dir. Hayatın eyi raflarını daha Pı görür ve mümküü duğa kadar eğlenmek ve zevk etmek -i Başkaları için ferif gatli hareketlerde bi lunmak istemez. - 42 İstanbul: Dinç Bey: ( Resminin derc'ni istemiyor ) İsmile bedeni — vaziyeti — biribit uygundür. Sporu, seyahatı sever, ağ' zile beceremediği şeyleri yumi halletmeğe temayül edor, Az ve kağk töyler, daha ziyade filiyata itibar edefi Kaba 'vo tok söylerse de bu hali pi aykırı düşmez. i - 37 Bursa: H. N. Hanımı ( Resm'nin dercini Istemiyot ) Bulunduğu meclisi neşesile, tüsüle doldurur, başkalarına wöz mek fırsatını verirse ne mutla, m: za: Sıkmaz, cömerti gile, k. totmı kalbile gönüllerde kolaylıkın me' alabilir. f .- 39 Ankara: M. L. Beyz (Fotoğrafının dercini lstemiyor" Şakacı, hazırcevap ve lâübalidili Bir kimse ile senli, benli konuşmasl için merasime, tanışmağa lüzum yağ* tar. İşi daima pişkinliğe ve olgunluğt vurarak daha ziyade muhatabım malh* gup ve çekingen vaziyete sokabilir. - 40 İstanbul: K. S. Boyı (Resmlala dercini istemiyor ) Delidolu konuşur, gülünecek nylıd kaçırmaz, kabkahası boldur. Suyund gidildiği takdirde arkadaşlığından istis fade edili. Sözünü esirgemez, tolk töylerse de pek kırıcı değildir, - 43 Adana: M. S. Hanımt ( Resminin dercini istemiyer) Uslu, utangaç — ve çekingen bit mektep talebesi hususiyetlerini muhâ* faza eder. Arkadaşlarile şakalaşmat, lâübali olmaz, simasında gizli bir hüs zün ve neşesizlik sezilebilir. Yeni Noşriyatı Yeni Adam'ın 30 numaralı nüse hası çıktı. Münde © atı arasında içti- maiyat, sanat tarihi, arziyat dorsleri, kısa tetkik ve tenkitler, — hikâyeler vardır, tavsiye ederiz, Tıp dünyası — Yedinci — sene temmuz nüshası zengin münderecatla çıkmıştır. Türk hekimliği aslı makale ve zengin tıbbi şuunu ihtiva etmek- tedir. a — ——— -— TAKVİM —— Gün PERŞEMBE Hızır sı 26 Temmuz 934 — 82 Arabi 13 Rebhahar 1953 Ruml 13 « Temmmuz - 1380 SS | Vastti dd —| 1933 Öğle | 447 12 10| Yatsı | 153 | ti 16 İkledi. , 8 45 | 16 17 | lınsak (7 00/1 42 bugün zenci kadınlarının da elbise ve vücut tuvaleti yapmıya başla- dıkları görülüyor. Yalnız bu siyahilerin temin | etmek istedikleri netice beyazlar sn istediklerinden farklıdır. Fil- hakika bizimkiler güneşte yana- rak esmerleşmek istiyorlar, onlar ise siyahlıktan çıkarak kırmızı- laşmak — arzusundadırlar. Bunun için Lali isminde bir ilâç buk muşlardır. Bu ilâç vücudun hangi kısmına sürülerek iki gün bıras kılırsa o kısmı kabuğu henüz sıyrılmış bir yara gibi kırmızılaş- tırmakta ve anlaşılan bu kırmızı deri de erkek zencilerin pek hoş- larına gitmektedir. Resmimizde gördüğünüz ka- dının sağ eli bir sargı içindedir. Demek ki şimdilik 0 kısmı kır- mızılaşacaktır.