SON PosTA — Sayta _IS_: — Her hakkı mahfuzdur — Beşinci Kısım No, 8 »Ziya Şakir Haklı bir - haylı nn hayatına mal olan bu Tükhim vakanın esrarı da bu Rüse kadar kalın ve siyah bir Öör'ünün altında gömülü kalmıştır. akız o esnada İstanbul muhafızı ve haksız ?;"' Cemal Bey, bilâhara yazdı- | S meşhur. hatıratında — |İ) bu Mesele hakkında bazı izahat ver- Şilğm de « kendini mesuliyetten Ortarmak — için - hakikatten bir aYli uzaklaşmıştır. Şunun bunun #ğzından işitilen ve bazı neşriyat ._"S'ııdıı görülen — yalan yanlış 'h)'eler ise -ya — taraflığa ve Yahut aleyhdarlığa istinat ettikleri için - hiçbir kıyıneti haiz olmıyan irer masaldır. Bugün karilerimizi Yarın da ( Osmanlı tarihi tiğal edenleri şiddetle alâkadar tdecek olan bu hâdisenin hakiki Srar perdesini biz safha safha Hçıyoruz.. Ve bu tarihi vak'ayı, İzzat kahramanlarının ifadelerine âtfen nakle başlıyoruz. (2) * ( Taklibi ) hükümet meselesini Ç kısma ayırmak icap eder... irinci kısım, siyaset entirikala- rından — ibarettir. İkinci kısımda, dU entirikalar mecrasını değişti- rir. Üçüncü kısım, siyasi ihtiras- ların neticesidir. Bu kısım, kanlı bir haile ile başlar ve darağaç- ları altında hitam bulur, Aktörleri arasına en yüksek Şahsiyetlerle &n — süflt insanlar karışan bu hailenin ilk sahnesi, B!yoğluııda ( Glavani sokağı )nda açılıyordu. O tarihte bu sokaktaki (..) numaralı binanın kapısında ( Müdafaai Milliye gazetesi ) diye yazılı bir levha göze çarpıyordu. inanın alt kısmı, bu gazetenin İdarehanesi idi. Fakat üst kata (Pertev Tevfik Bey ) isminde bir () Cemal Paşanın hatıratı. (2) Buradan itibaren yazacağımız Satırlar, tamamen divamharp tahkikat #vrakına, bu m de alâkadar olan Zevat ve eşhasın verdikleri — ifadelere, Yazdıkları mektuplara ve tanrim edilen Zabit varakalarına müstenittir. Bu ve« tk ise, kâmilen elimizdedir. LN ernren aa e ven vave se yENENE DA vaN yenedELAN KAT Son Posta Yevmi, siyasi, Hev cet Eeki Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL Halk gazeteel Gazetemizde — çıkan — yazı ve resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize nittir. ABOÖNE FiATLARI 10)6 Sene| ÂAy Ke. | Ku n Ta00 | 750| 400 | 150 TÜRKİYE 7400 | 750| 400 | YUNANİSTAN | 2340 |1220| 710 | 270 ECNEBİ 2700 |1400| 800 300 Abone bedeli peşiadir. Adres değişlirmek 25 kurüştur. v sAARARAAR Gelen evrak geri verilmes. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilüvesi lâzımdır. Posta kutusu: 74i İstanbul Telgraf :Sonposta Telefon :20203 | diğer " A (10 kânunusani) baskınında Babı- âlide bulunan Uşak taburunun ba- şında kumandan — vekili bBulunan Sandıklılı yüzbaşı Hasan Tahsin Beş (merhum) zat yerleşmişti. Bu zat 326 sene- sinde İstanbulda ( Muahede ) is- minde bir mubalif gazete çıkar- miş.. İttihatçılar tarafından tazyik ve mahküm edilmesi — üzerine Parlak- “giderek “Şörif Paşa ile çalışmaya — başlamıştı. — ( büyük kabine) — zamanında - Evvelce Avrupaya ve Mısıra firar eden muhalifler gibi - o gelmiş, yeniden si- bazı da İstanbula yasi faaliyete geçmişti. Tanıştığı | kimseler arasında, — şu sıfatları haiz bulunuyordu: 1 — Pariste intişar eden meşrutiyat (Ügazetesinin — müdürü mes'ulü. 2 — Şerif paşanın hu- susi kâtibi. İstanbulda (ajan) ı1. 4 — Prens Sabahattin — beyle Şerif paşa arasında irtibâta memur... Ve Pertev Tevfik beyin bütün mesai ve faaliyeti de bunları teyit edi- yordu. İkametgâhma sık sık Gü- mülcineli İsmail bey, Prens Sa- bahattin beyin kâtibi hususisi Satvet Lütfi bey, Kâmil paşa taraftarlarından Ahmet Bedevi, Polis müdüriyeti kısmı siyasi mü- düri sabıkı Muhip, hayatı karışık işlerle 'geçen ve muhalefeti ken- disine iş güç edinen Nazmi, bah- riye yüz başılığından matrut Şev- | ki beyler gibi maruf muhalifler girip çıkıyor; bunlar — arasında bazan gece yarılarına kadar de- vam eden müzakereler cereyan ediyordu. Babıâli baskınından birkaç gün sonra başlıyan bu içtimalarda ilk görüşülen sözler, İttihatçıların harekâtını — takbihten — ibaretti. | Prens Sabahattin Bey, bu vak'a- -SATİErn sıfalile | 3 — Şerif paşanın | Nasıl Doğdu ?.. Nasıl Yaşadı?.. -7- 94 — Nasıl Öldü?. 26 Kaıil Hâilenin İlk Sahnesi Beyoğ- lunda Glavani Sokağında Geçmişti .. | dan duyduğu nefreti halka du- yurmak istemiş.. umumi hissiyatı | Ittihatçılar aleyhinde harekete getirmek için kendi — mahrem adamlarile bazı teşebbüslere gi- rişmişti. Fakat bu teşebbüsler, henüz bir teşekkül mahiyetinde değildi. Sadece efkârıumumiyeyi tahrikten ibaret olan bu cereyan- | ları; Satvet Lütfi, Pertev Tevfik, | bir de Prens Sabahattin Beyin en aziz dostlarından doktor Nihat Beylerle bu zevata merbut olan birkaç şah# idare etmekte idi. Günler, haftalar ve hatta ay- lar geçiyor; Ordu daha hâlâ Çatalca istihkâmlarının dibinde bekliyor.. İttihatçıların vadettiği zaferden — eşer — görünmüyordu. Meclisihassı Vükelâ salonuna dö- külen Nâzım Paşanın kanları kıymet kesbetmiye.. — Ittihatçıla- nn hükümet mevkini - pek fuzuli olarak ele dair dedikodular mişti. Halkın - fikir cereyanlarına ehemmiyet veren ve bu dediko- duları işittikçe muhalifleri daha sıkı bir surette tarassut eden | Cemal Beyin istihbarat şebekesi | mart ayının iptidalarında Erzu- Brumlu serdar Sıtkı isminde bir adamı, Beyoğlunda küçük bir matbaada bir beyanname bastı- | rirken yakalamışlar; biraz sıkış- tırmışlar,— bazı şeyler öğrenmiye muvaffak — olmuşlardı.. — Sıtkının ifadesine nazaran Prens Saba- hattin hükümeti -devirmek için gizliden gizliye çalışıyor ve bu işi de kâtibi hususisi Satvet Lütfi Bey bizzat idare ediyordu... Ce- mal Bey, başta Ahmet Bedevi Bey olduğu halde Sıtkının — ifşa ettiği isimlerin sahiplerini derhal tevkif ettirmişti. (Arkası var) İ geçirdiklerine Memurlar Hakkında Son çıkan bir kanun ile ha- riçte bulunan Devlet memurları- nn memlekete avdette gümrük- lerden sokabilecekleri eşya hak- kında bazı kayitler konmuştur, Kanuna göre, memurlar beraber- lerinde Betirdikleri eşyayı mem- lekete girmeden iki ay evvel ve- ya girdikten en çok üç ay son- ra gümrükten sokabileceklerdir. Gümrükten giren bu — eşyaların muhakkak kullanılmış veya giyil- miş olması lâzımdır. Eniniyet Memurları Arasında Emniyet memurları arasında son defa bir hayli değişiklikler ya- pılmıştır. Bu arada, şehrimiz Em- niyet müdürlüğü emrinde bulu- nan birinci ve İkinci komiserlerle merkoz memurlarından - bazıları “başka vilâyetlerde yeni vazifelere tayin edilmişlerdir. K Münhal kalan yerlere de, diğer vilâyet emniyet memurları — geli- rilmişlerdir. YERLİ MALLAR SERGİSİNDE açtığı daireyi mutlaka ziyaret ediniz. Orada faideli yen kler bulacaksınız. «| otobüs Asliye üçüncü ceza mahkemesi ile belediye aleyhinde açılan bir dava ile meşgul - bulunmaktadır. Davanın suçluları Yalova kaymakamı Şe- fik, belediye reisi Hüseyin Avni, belediye encümen azaları Mehmet encümeni — azaları diye_ fen memuru Nadir Beyler Akif Efendi isminde ir. Hâdisede davacı mevküinde geçende Yalova — yolunda işletmek — teşebbüsünde bulunmuş olan tayyare yüzbaşılı- de, dir. Ali Rıza Beyin iddiasına icap ettirdiği her türlu şeraiti haiz bir otobüsü kaptırarak Yalova taksisinde ve Kaplıca hattında çalıştırmak için Yalova kaymakamlığına ve bele- mış, olobüsünü kaydettirmek is- alevlenmiye başla- | temiştir. Ali Rıza Beyin iddiasına ve şikâyetine göre, otobüs kadro- sunda beş münhal bulunduğu hal- de bu müracaati reddedilmiştir. Bu sıralarda otobüsüne aldığı yol- cular da belediye ve polis memur- | ları tarafından indirilmiştir. Davacı, kendisine - verilmiyen bu müsaadenin bazı mahdut kim- ( Baştarafı — inci vayfada ) ı bez parça ile değiştirilmşi, tez- | bip edilmiş sayfaları çalınmıştır ki yalmız bu kap (10) bin altın lira değerindedir. Bir UygurTercümesi Kur'an!.. Eyüpteki Selim Salis camiinde (737) tar.hli Ali bin Mehmet na- mında bir san'atkârın tezhip et- tiği bir Kur'an bulduk ki (Uygur) lehçesile kelime kelime tercüme- sile beraberdir. Bu kitaba hiçbir muhammin kıymet takdir edeme- miştir! (Devlet Şah Şirazi) namı- na yapılmış bu kur'anın bütün dünya müzelerinde misli yoktur. Bu kur'an son günlerde Gazi Hz. nin emirlerile Dil Tetkik Encü- meni tarafından tercüme edilmiş ve taranmısrır. Bu emsalsiz de- fineyi biz nerede bulduk biliyor musunuz? Süprüntülükte! Camiin süprüntülüklerinden toplattırıp çuvallarla müzeye naklettirdim ! 100.000 Lira Kıymetinde Bir Eser — Eyüp türbesinden müzeye (90) santim uzunluğunda ve (60) santim eninde büyük bir şaheser kaldırttım ki ( Geylân Şah ) iz- minde bir Türkün harikalar hari- kası bir şaheseridir. Ve (100,000) lira kıymetindedir!.. İrtikâp Edilen Faclalar — İrtikâp edilen facialar deh- şet verecek derecededir. Meselâ Eyüp türbesinde (11) inci asra ait son derece kıymetli bir kandil bulduk ki üzerindeki yüzlerce ya- kut, elmas, zümrüt aşırılmış, yer- lerine adi cam parçaları kon- muştul.. Kâmilen altından olan bir kandil, yaldızlı bir bakır kan- dille değiştirilmiş ve üzerine ko- caman (zehep) damgası vurul- muştu!.. Fatihin Seccadesi — Yine (Teberrükâtı vakfiye)- den eski bir defterde Fatihin sec- cadesi - adet 1, Akşemseddinin kı- heradet; 1 diyor. Türbedarlardan bir kaymakam, bir belediye reisi | Ali, Ömer, İzzet, Etem ve bele- | ğgından mütekait Ali Rıza bey- | göre, kendisi fennin ve belediye | | nizamnamelerinin diye reisliğine bir müracaat yap- | Bir Kaza Heyeti Mahke- mede Sorguya Çekiliyor Yalova Kağn;akamı, Bğiediye Reisi Ve Belediye Azaları Dava Edildiler — — | selere bol bol bahşedildiğini de ileri sürmekte, bu mahdut kimse- ler haricindekalan otobüs sahip- lerine ise caiz olmıyan muameleler yapıldığını iddia etmektedir. Di- ğer taraftan — yine avacının iddiasına — göre, kendi — oto- büsünün fenne ve nizamname- lere uygun olduğu hakkında Bursa Belediye fen heyetinin verdiği rapora rağmen Yalova fen memuru Nadir. Bey otobüs hakkında “çalışamaz, diye rapor vermiştir. İşte Ali Rıza Beyin iddiaları ve şikâyetleri bunlardır. Bunun üzerine müfettişler Yas kaymakamı ve belediye reis ve encümen azaları hakkında tahkikat yapmışlar ve vilâyet idare heyeti de bunların hakkın da lüzumu muhakeme kararı ver- miş ve Devlet Şürası bunu tas- | dik etmiştir. Dün Asliye Üçüncü ceza mahkemesinde bu davaya bakık mıştır. Mahkemede suçluların hepsi hazır bulunmuş, — yalnız polis Akif efendi gelmemişti, Davacı Ali Rıza Bey aynızamanda suçlulardan on bin lira tazminat istiyordu. Mahkeme Yalova ve Bursada bulunan bazı şahitlerin istinabe — suretile ifadeleri alın- masını kararlaştırdı. lova w Eski E erlc;;'Hırşızlıgı ihtimamla bu seccade ve kılıcı çıkardılar. Fatihin Seccadesi ye- rine ne çıkarsalar beyenirsiniz: (80) sene evvel Miskinler tekke- sinden alınmış kirli gaz astarile pamuk ipliğinden yırtık bir Şam hırkasının — tersil.. -Akşemsettine Fatihin hediye ettiği murassa kı- hç yerine de (50-60) sene evvel Bakırköy sahilinde bulunmuş bir balık kemiğil.. Velhasıl sayısız facialar, reza- letler, denaetler irtikap edilmiştir!. Çalınan ve Avrupaya kaçırılan şeylerin kıymeti ile, hesaba gel mez ve akıllara durgunluk verirl. Müthiş Kaçakçılık Nasıl Yapılır? — Memleketimizde asarıatika kaçakçılığı ise her suretle yapıl: maktadır. Gümrüklerde bundan anlayan memurlar yoktur. Ko- layca harice çıkarılabiliyor. Biz, (20-30) senedenberidir gözlerimiz önünde birçok ecnebilerin buraya (10) bin lirayla gelip (300-500) bin liralık eşya alarak gittiklerini görüp dururuz... Hemen her vakit için bu işle uğraşan bir takım şebekeler — faaliyette — bulunur.. eskiden — imepratorluk devrinde sefaretler bile bu işe alet olurdu.. çünkü mevzuubahs olan muazzam servetlerdir... Bugün yapılacak şey şudur: (Teberrükativakfiye) denilen ve şurada burada güya muhafaza altına alınan eşyanın kıymeti bundan (10) sene evvel (20) mil- yon lira idi. Bugün hiç olmazsa Üçte birisi kalmıştır. Mütehassıs bir heyetle bunları arayıp bule mak, müzelere nakletmek, lüzum- suzlarını da satmaktır. ki bu suüretle millete milyonlar temin edilebilir... Bir taraftan da bu iş — için sür'atle mütehassıs yetiştire — mek elzem bir iştir. , | İstanbul Muhabirl l bunları , istedik, Bize büyük bir 5 İ S |