Devletlerin Zamiri Meydana Çl."(ıyor Yark lokarnosu ismi verilen ve Fran SA ile Sovyet Rusya voAlmanya ara- *da emniyet esasını temin edeceği misak ciddi münakaşaları P oluyor.Çünkü bu misakla Sovyet 8- Fransa askerl ittifakı tahtim nİş olacağı için Almanya buna Zirmek istemiyor. Almanyanın tered- üdünü gören Lehistan da suratını ', #itiyor. Bu hal İngiltereyi memnun & Çünkü o, vaziyetin sükünet Bu takdirde Avru- düzelecek ve temin nen m Rüsy edilr Sını İstiyor. f fin iktısa " giltere *de Secektir. vaziyeti tüyük — menfaatler Me n sebebi Çünkü büyük nuniyetsizli anın —aya esi, tahakkukuna asabiyet mani ve hin Bu arada ye göstermiyen yalnız İtalyadır. hükümeti, her ne — kadar anyanın lokarnosuna ddet ilya şark iştie kini istiyorsa da, onun Mbaşka bir maksada âllihane yollardan gide- lde etmesini arzu bu defaki fırsatı Bu kabul misakı mesini İstiyor. Fi misa) albuki Almanya, n çıkan bu ti aleyhinde olduğuna kanidir. Onun için bu hiddet ve asabiyetlere Aldırmıyor. Vaziyotin bu şekli alması nasıl bir Netice doğuracak? Şunu: Her devlet, hâdiselerin in- | kişafını bekliyerek kondi başının ça- resine bakacak, nitekim — İngiltere daha şimdiden hava kuvvetleri lalaştırmağa teşebbü etmişti! te de bu, böyle idi. Fakat gizli yapı- hyordu. ayak diremesi, herkesin zamirini meydana vurdurmuş Oluyor. Bence aydınlık, karanlığa her Veçhile müreccahtır. — Süreyya Milli Sosyalizmde Tam Tasfiye Paris, 25 (A.A.) — Berlinden gelen "berlere göre, ağuatos başlangıcında içam — kıtalarının reisleri arasında tensikat yapılacaktır. Reisler öndişe İçindedir. Eylülde toplanacak — milli tosyalist kongresinin de tehir edileceği Almanyanın #öyleniyor. i ve edebi tefrika K 62 ÇÖL Pencereye Üşüşmüş bakıyor- dük. Nasıl oldu bilmiyorum, da- rüleytamın eski saray kapısı bir- den açıldı. Müdür bey, doktor, genç eczacımız, kapıcı, birkaç muallime orada idiler. Dışarda kapının önünü İngiliz askerleri kaplamıştı. Gençten bir zabit ilerledi, bahçeye girdi. Ağıznda bir pipo vardı, lîk' lifsiz bir tavırla, ayağını yetim evinden içeri bastı. y Bizimkiler yarım bir daire ha- linde, karşısına dikilmişlerdi. ŞAııı- İ, binayı, denizi, çamı, ağaclı göstermemek için vücutları ile arüleytama siper oluyorlardı. E Mülâzim efendi, ağzında bir #eyler geveledi. Uzaktan konuş- tuğu bile belli olmıyacak kadar dudakları hareketsizdi. Bacağını sir harp cephesinde bırakmış olan ;u ttora yaklaşmasından, kararmış dflnalı bi tepe- başı üniformasın n lâkırdı Jaşağı, süzmesinden bu arzusu | Mebrure Sami İngiliz Amele |Fırkasının Beyannamesi Londra, 25 ( ALA ) — Amele fir« kası, partinla teşrinlevvel kongrenin- de okunmak üzere vicdani kanaatle- rine dair bir eser neşretmiştir. Bu eral fırkası giddetlö - tenkit edilmekte, — Makdonald kabinesinin hakkında ittihamlar yapıl- Eserde, mağlüp devletlere bu dev- silâhların eserde | siyaseti maktadır. imza ettirilen muâhedelerle latlere yasak edilen bütün lar meselesinde bir kontrol sisteminin tatbik Çedilmesi ileri sürülmektedi. Harp bütçelerinin tahdidi, hava ku vetlerinin — kaldırılması, beynelmile! hava polisi ihdası ve bir de beynelmi- lel ademi tecavüz misakı yapılması talep edilmektedir. Fırka, bundan başka, hükümeti, başka bir hükümetle olacak ihtilâfları, müdafaa için kuvvet İstima- ebur & takdirde dahi niyetine havale etmeye beyanname- olunmasını kend line Milletler bur edecek bir sulh aldığı sinin parlâmentoca kabul istemektedir. Fırkaca müşterek emniyet sistemi edilmekte ve fırkanın sulhu k olanlara karşı, neticeleri ne olursa olsun, hükümetle müşterek hareket edeceği temin olunmaktadır. Tethişçi Sosyalistler Viyanada İkisi İdama Mahküm Oldu Viyana, 25 atı suretile suikastler yapmış olan sosyalistlerden Anzbök ile Gerl ida- ma mahküm edilmiş, Anzbök'ün zası müebbet küreğe tahvil olunmuş, Gerl asılmıştır. Kısırlık M Ecnebiler Berlin, 25 (A. A.) — Hususi mah« | kemenin verdiği bir karar ile Alman- yadaki cenebiler de kısırlık kanununa tâbidir. Bununla beraber ecnebiler Almanyayı terketmekle bu mecburi- yetten kurtulabilirler, |Almanyada 3097 Gazete Var Berlin, 25 (ALA.) — Resmi ista- tistiklere göre Almanyada 3097 ga- çıkmakta ve bunların mecmu ce- esl Ve zete tirajları 16.687.595 | bulmaktadır. Bu | hesaba göre Almanyada 21.000 nüfu- sa bir nüsha isabet etmektedir. GİBİ elile mektebi, hastaneyi gösteri- yordu. Çocuklarımın hepsi de ne- fes bile almaktan korkuyormuş gibi, lâkırdı etmeden biribirlerine tuturmuşlar, soluklarile buğulanan camı sile sile, bakıyorlardı. Kapının önünde de yarım ya- malak — fransızcasile, — kumanda eder gibi — konuşan — mülâzım efendiye durmadan dert anlat- mıya — çalışan — bizimkiler bü- külüş ve eğilişlerle tarifler, işaretler yaparak bir şeyler söy- lüyorlardı. Müdire Hanımı orada görme- diğime şaşıyorudum. Doktorun sinirli kol hareket- leri ile anlatmaya, dinletmiye çalıştığı bir şeyden, piposunu tüt- türen İngiliz rzıhlâıî_ıni, gq!ibu daha çok gazaba geliyordu. Tam o aralık mektep binası kan—ıfın- dan, müdire Hanım başını ört- | üş, küçük büşük ne kadar ye tim öksüz varsa, siyah göğüslük- ı OÇUNU £ almış, lerini giydiri "kîı.l:ı: ııdm,l (A A.) — Bombalar | ! İ kaldırılması istenilmekte, ayrıca silâh- | son POSTA . Ş A HARİCİ TELGRAFLAR Fransız Buhranı Atladı Başvekil M. Dumerg'in İşe Müdahale Etmesi Vaziyeti Yatıştırdı Akıbeti son dakikada ancak tahakkuk edebilen Fransız kabinesi Paris, 25 (ALA.) — Nazırlardan M. | Tardiyönün Staviski Mmeselesi müna« sebetile radikal sosyallat fırkası lid. ve oski başvekil Kamil Şotana yap- tığı neticesi saat (17) de toplanan kabine on dokuza kadar toplantısına devam etmiştir. Münaka- şalar heyecanlı safhalar arzetmiş ve hatipler bu arada vaziyeti snde memle- ketin yüksek menfaatleri bakımından göz önünde bulundurmuşlardır. Başvı kil M. Dumarg hörkesi bir defa daha ittihada davet etmiştir. Bu arada M. Heryo ile Sarro' fırkalarının fikrini anlatmış ve arkadaşlarile görüşmek üzere dışarı çıkmışlardır. M. Heryo avdetle başvekilin ileri sürdüğü fikri arkadaşlarının kabul ettiğini bildir- miş, bunun Üzerine M. Dumerg Her- yoyu kucaklamış, M. — Tardiyönün elini sıkmıştır. Parlümento, bir kümet buhranının önü alındığı habe- rini memnuniyetle karşılamıştır. Toplantı neticesinde M. Sarro, başvekilin, — kabine — arkadaşlarına p eden beyannamesini okumuştur. beyannamede vaziyeti tetkik ediyor, radikal sosyalist narır- hücumlar hü. toplamış, eşsiz bir gaza kuman- danı gibi geliyordu. Yüzleri — sapsarı, için için titreyen çocukların hepsi de düşman güllesi, düşman kılıcı, düşman kurşunu ile ölen baba larından aldıkları temiz kanı, kuv- vet ve kudretile sanki ellerinden tutup böyle yürümeyi öğretenler varmış gibi, dimdik — kafaları yukarıda, arslan Mehmetçikleri- mizin adımları ile ilerliyorlardı. Müdire Aziz gitmiş, — onlara şöyle demişti: — Evlâtlar, sizi buradan at- mak istiyorlarmış. Gelin hep be- raber... yürüyün arkamdan... ba- balarınız. gibi siz de gözünüzü kırpmadan yürüyü (ürkün kü- çücük çocuğunda bile nasıl bir yeğit ruhu olduğunu — gösterin şunlara... Bakalım sizi devirip çiğ- neyip geçehi!irler mi?.. Toprağı- mıza ayak bastırmamak için, babalarınız nasıl kanlarını döktü- lerse, bu gün de hâlâ Anadoluda düşman karşısında, Türk göğsü nasıl geriliyor, — kalkanlaşıyorsa, siz de Öylece gerin — kendinizi, mektebinizi çiğnetmeyin demişti. Onlar da yürüyorlardı... Ars lan gibi... Babaları nasıl yürüdü ise öylece kafaları dimdik, gaza- ya giden asker gibi ilerliyor- lardı. dudakları | feci meticesine dikkati | | ların - istifası veya M. Tardiyö çekil- mesile bozulacak ai mütarekenin celbediyordu. Neticede, M. Dumerg Fransanın selâ- meti namına arkadaşlarının vatan- perverliğine müracaat etmiştir. Ken- disi bugün Turnföy'deki mâlikânesine giderek 10 ağostosa kadar kalacaktır. | M. Heryo, radikal nazırların yerin- de kalacaklarını, fakat partinin teşri- hâdiseyi tetkik iştir. Bu suretle 'an anlatmıştır. İtalya - Almanya Son Vaziyet Hakkında Müzakerededirler Berlin, 25 (ALA.) Romadan dönen İtalya sefiri, Hariciye Nezaretile te- masa geçmiştir. Tahminlere göre bu temaslar esi misakları görüşülmüştür. Ayrica — Avusturyadaki — Hitlercilik hareketlerinin görüşüldüğü de zanne- diliyor. asında etrafında Amerikan — gecelikli, çıplak ayaklı benim hasta yavrularım da Aşağıdaki öksüz ve yetimler ordusunun neye öyle ismi olmıyan bir his onlara hemen anlattı. Terlikli, çorapsız bir çift ayak, merdivenlere koştu. Yine adı ol- bunu gördü... gittiklerini mıyan bir şey, ötekileri de arka- sından sürükledi. Seslenmeme, ça- gğırmama meydan kalmadan hepsi de aşağıda idiler. Başları takkeli üç kel, elinden kırık bir iğne ucu — çıkarılan, gözleri çakmak karşılıklı yardım | ) Gönül İşleri Kabahat Yalnız Cür'etkâr Erkekte Değildir Mektubuna imza atmayı unut- muş bir kız okuyucum benden soruyor: — Bütün erkekler dirler? Bu hanım kızı bu suali maya sevkeden hâdise şu: * Genç kızlığa adım attığı zaman karşısına ilk çıkan erkek, kendisinden ilk tanışmada bir buse istemiş; ikinci erkek te ayni şekilde muamele yapınış. Okuyucum her iki erkeğe de ret cevabı. — vermiş yanlarından bir daha yüzlerine bakmamak Üzere ayrılmış ve şimdi öğrenmek istiyor: böyle mi- sor- ayni ve — Bütün erkekler dirler? Hayır diyeceğim; değillerdir, fakat bu tarzda hareketi di Mesele düşüncelerini tate böyle mi- yavrum, yüzde sahasına koymakta cesaret bulup bulmamalarındadır. Onlara bu cesareti verip vermemek karşı: larındaki genç kızın elindedir, Şu halde yavrum biraz düşün, kendini az çok kabahatli, meselâ ilk tanışmada fazla mültefit, fazla Şuh hareket etmiş bulmax mısın? Bu okuyucum bana bu h kete cür'et eden gençlerin s leklerini de yazmış. Bunu öğren menin hoşuma gitmediğini kaydet- mekle iktifa edeceğim, . Bu çalışan bir kadın zevcini mes'ut edemez, demeyelim, mes'ut et- meye — vakit bulamaz. Birkaç numunesi — gözümün — önündedir. Vazgeçtiğinize —iyi — yapmışsını. Mektuplarına bir tek kelime ile cevap veriniz, israr etmiyeceğine emin olabilirsini: meslekte HANIMTEYZE Amerikuda Grev Mücadeles! Minneapolis, 28 (A. A.) — Vali kamyon grevinin 24 saatö kadar bitmesini, aksi takdirde şehirde askeri idare edileceğini — bildirmiştir. Şehre ( 1000 ) muhafız girmiş ilân galiba, deği Tüysüz zabit ağzından pipo- sunu çıkardı, bir şey hazırlandı. Müdire meydan vermedi: Durunuz, *müsaade edin de ben söyliyeyim. İhtiyar kadınlara söz vermeyi, her halde öğrenmişsini dir. İngiliz centilmenliği meşhur- dur. Biz bile ta Türkiyeden bunu iştirdik. Onun için siz susunuz da anneniz yerin- deki kadın biraz söylesin, dedi. Azizim mülâzim efendi, burası söylemiye Ariz, buna daima duyar ve çakmak 10 yaşlarında bir. kız... İnedir biliyormısınız acaba, yetimlerin Hastalıklarının son günlerini ge- çiren beş altı yetim yavru daha,.. Hepsi de gecelikleri, hırkaları, çorapsız — bacacıklarile, — müdire Azizin ordusunda idiler, Ben de inmiştim. Herkes ko- şup gelmişti. Aşçıbaşı, yamakları, hademe- ler, mektebin her ferdi bahçede idi. Müdire durdu. Ardı sıra ge- | len kefensizlerin da durdu, Yüzünde İliğ zelliği çocokları bir. peygamber gü- ve nuru taşıyan — hadın, milâzime doğru yürüdü. Onun İn- gilizce bildiğini kargaşalık içinde herkes unutmuştu: — Safa geldiniz mülâzüm efendi, burayı işgal etmek niyetindesiniz ökaüzlerin mektebidir. Şu çocuk- larımı görüyor musunuz? Bunların babaları, harp meydanında can verdi. Evleri barkları söndü. Bir tek şeyleri var, o da burası, Bütün bu yüzlerce asker evlâdı- nu, harp yüzünden kala kala bir bu mektepleri kaldı, anladınız mıf Siz galiplersinir, malüm! İstedi- ğinizi yaparsınız, orası da malüm amma, bir yetim mektebini, has- tanesini etmeği, dövüşüp öldürdüğünüz askerlerin çocukla» rımı, bir de sokağa atmağı zafer mi sayarsınız acaba? Adet böyle midir sizde? Dedi. Mülâzım, dişlerinin arasından aslık gibi bir şeyler söyledi. Mü- dire Aziz buna pek meydan vermeden; işgal ( Arkası var )