26-6 - 934 . Şişlî Hayâ—fı İ “ Nedire, Bana Apndımanında Küçük Bir Oda Vermişti, Günlerim Burada Geçiyordu. ,, | Dedikten sonra, kapıyı çekip | gitmek kolaydı... Fakat nereye gidecektim?. Ne yiyip, ne içecek- tim?. Hangi sokaklarda sürüne- cektim.? Vasikalı bir kadın olduğum için sık sık karakola gitmek, bir alay düşkün ve sefil kadınların arasında isbatı vücut etmek lâ- zımdı. #Bu gidiş gelişler esnasında, © sefil ve düşkün kadınlar arasın- da ben de hergün biraz daha dü- şe düşe hamgi derecelere kadar inecektim?.. Görüyorum ki vesika almak ta kâfi gelmiyor. Önümdeki ucubur cağı bulunmıyan çukurun, daha birçok derinliklerine düşmek İcap ediyor. Bu elim sukut, talün alnıma yazdığı kapkara bir yazı olduktan sonra.. Ha, sokakta.. Ha, madam Mannikin pansiyonunda.. Ha, Şiş- lide Nadirenin — apartmanında.. Hepsi müsavi değil mi?.. Madem ki cehenneme bir seccade yay- mak icap ediyor. Bari hiç olmazsa onun iyl bir köşesini intihap etmeliyim. — Pekâlâ, Nadire.. Gelirim. Nadire, birdenbire — sevindi. Ellerini çırparak: — Ne zaman? Dedi — Şimdi Hâle İstersen, sen git, beni bekle. Onun seni burada görmemesi da- ha iyi olur. Ben de bir iki saat sonra gelirim. * £7 Mart 1340 Şişli Bu satırları Şişlide, — Nadire- nin mini mini apartımanında ya- zıyorum. Bana tahsis ettiği oda, büyücek bir kutuya — benziyor. Mavi renkli zemin üzerine sarı yıldız kağıt kaplı duvarları, kü- çücük penceresinden — giren loş ziya altında, mehtaplı bir geceyi erise a manın di İ SA GAĞ S Son Posta Yevmi, elyasi, Hevadis ve Halk Kakı Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL Gazetemizde — çıkan — yan ve resimlerin bütün h ı mahfuz ve gazetemize aittir. ABONE FiATLARI Abone bedeli peşindir. dvğiıürıd; ”a'â"î..i:o,'âîlğ" —. Gelen evrak geri verilmez. ilânlardan mes'uliyet alınmaz. | Cevap için mektuplara 10 gi şpul ılâveupl&ıııdır.k“mM kutusu: 741 İstanbul ? *Sonposta ton :20203 hanım, ha- | mamda. Belki çok kalmaz gelir, | andırıyor., arka cephesinde. Aramızda beş metre açıklık olan iki apartıma- nin da arka cepbelerile karşı | karşıyayız. Yalnız bu iki apartı- manin arasındaki küçük aralıktan Çamlıca tepesi, Üsküdarın küçük bir parçası ve sonra mini mini mavi bir deniz, dar ve müstatil bir tablo gibi görlünüyor, Eğer - hayat denilen şu baş belâsını mümkün — olduğu ka- dar az zararla kendime uydu- ra - bilirsem, küçük — bir kuş kafesi gibi zarif ve sakin olan şu köşede, her halde fena bir vakit geçirmiyeceğim. & Yalnız — vicdanen epice bir azap ve ıstırap içindeyim... Çün- kü; beni en -müşkül bir vaziyetten kurtaran — ve sonra da — iki ay halasının evinde barındıran Şev- ket Beye dört satırlık bir mek- tup yazıp — biraktıktan — sonra oradan savuşuvermek — pek hoş birşey olmadı. O, mektubumu aldığı zaman hakkımda kim bilir ne hüküm vermiş.. ihtimalki de: — Ne olacak?.. Böyle sokak karılarından vefa beklemek, ze- | hirden şifa beklemiye benzer. Demiştir. Fakt, allah benim kalbimi biliyor ya?... Ben, günün birinde hem ona ve hem de bana nedamet vermesi muhakkak olan bir fenalığın önüne geçmek istedim. Bana hiç fenalığı dokun- mamış olan bir kadınla iki yavru- nun boynunu bükmemek için bu şekilde —hareketi tercih ettim. Günlün birinde onnunla karşılaşır- sam, ihtimal ki hakikatı ona daha iyi bir şekilde izah edebilirim, * 12 Nisan 1300 Aman Yarabbi.. Ben bu ha- yatta devam ettikçe kimbilir da- ha ne garibelere tesadüf ede- ceğim ?.. Dün aldığım bir mektubu, aynem şuraya kaydediyorum : “Sevgili Melek !.. Sen, hakikaten bir meleksin. Hatta Cenabı. Hakkın yer yü- zündeki insardara mükâfat olmak üzere ihsan ettiği bir bediasın Dün akşam Fahir Beylerdeki eğlentiden avdet ederken arka- daşım Saffetle senden bahsedi- yorduk. Benim üzerinde o kadar sibirli bir tesir yapmış idin ki bunu hiç çekinmeden Saffete söylemiye — mecburiyet — hisset- miştim. Meğerse 6 da benim gibi ayni hislerle mütehassis değil mi imiş ?.. — Saffet, dedim. - Eğer kâfi derecede param olsa, münasip bir yer tutar Meleği metres alır- dim. Saffet, cevap verdi : — Vallahi monşer, ben de ayni fikirdeyim. Lâkin benim de O derecede param yok. Dedi... Bunun üzerine bir sa- bahçı kahvesine gittik. Başbaşa verdik. Bir hayli çare düşündük- ten sonra bu işe şöyle bir çare bulabildik. - Şimdi fetle ben müştereken bir. küçük mobleli apartıman tutacağız. n ÇArkası var) tımanın | Odami Apakımamka. | dim; eh, artık karım duymadan | — Ayakkaplarımı da çıkar- Beynelmilel Ziraat Kongresi Budapeşteden bildiriliyor: On Kongre ka- altıncı ziraat kon- gresi işlerini biti di. İhtisas sahibi lâsa ediyoruz| birçok murahhas- ların çarpışan fikirleri neticesinde bazı mühim kararlar verildi. Bu kararların hukuki mahiyetleri birer temenniden başka birşey değilse | de kongreye murahhas gönderen memleketlerin hükümetleri tara- fından dikkatle — tatbiki araştırılacağı şüphesiz görülmek- tedir. Beynelmilel kongrenin te- mennileri şunlardır: yolları 1 — Dünya istihsalâtını sarfi- | yata uydurmak. 2 — Buğday meselesi hakkın- da Londrada yapılan beynelmilel anlaşmaya daha mühim bir yer vermek; en aşağı fiat seviyesini koymak; ve her memlekete bu seviyeye göre değişebilecek bir kontenjan ayırmak. 3 — Ehli hayvanlardan alınan maddelerin sürümünü kolaylaştır- mak ve arttırmak. 4 — Kereste tüccar ve sana- yicilerini bir araya toplamak. 5 — Birtakım ziraat mahsul- lerinin ekimlerini azaltmak. 6 — Bu beynelmilel anlaşma- ları imza eden hükümetlerin bir- birine kolaylıklar göstermelerini temin etmek. Kongre bu temennilerden baş- | ka beynelmilel şarap ofisi reisi | M. Bart'in bir teklifini de kabul etmiştir. Bu teklif, dünyada bağ miktarını azaltmak ve şarap cins- lerini iyileştirmek için bir takım yollar göstermektedir. * Belgrattan bildiriliyor: Yugos- lavya Milli Ban- kasının isteği üze- rine Maliye Nazı- v döviz işlerinin kontrolu için yapılmış olan tali- matnamede bazı — değişiklikler yapmıştır. Bu son şekil döviz alış verişini yeniden — güçleştirmiştir. Yeni talimatnameye göre Yugos- lavyadaki banka ve kambiyo işi yapan müesseseler ellerinde bu- lunan külçe veya para halindeki altınları yalnız Milli Bankaya sa- tabileceklerdir. Hususl ihtiyaçlar için ancak Milli Bankadan ayrı bir izin karşılığı olarak altın alı- nabilecektir. Memleket dahilinde “hiçbir iş ecnebi parasile yapıla- mıyacaktır. Altın para hesabile kontrato vapılması yasaktır. Bü- tün muameleler Yugoslav parasi ile olacaktır. Diğer taraftan ihracat tacirleri yabancı memleketlere gönderdik- leri mallara karşı aldıkları döviz- leri doksan gün içinde Milli Ban- ka emrine vereceklerdir. Yabancı memleketlere para kaçıranlar ce- zaya çapılacaklardır. Yugoslav- yada döviz işleri A Nazi"i—; Ve Malatyaaş Sel -. 30 Senedenberi.BÖ;le Bir Görülmemiş Su Baskını — Malatga, dola ve kararmış Bulutlar attında ( Baştarafı 1 inci sayfada ) , Sonra husule gelen muazzam — sel | Çamkı'yü basmış. Önüne gelen ev, ağaç, kaya ne varsa söküp sürükliyerek geçerken — dereleri doldurmuş ve o kadar büyümüş ki Kestel değirmeninin — saçağından aşmış. Değirmendeki un çuvalları suyun Üzerinde yüzerek gitmiş. Değirmenin önündeki koca Ceviz ağacını kökünden sökmüş, Kestel civarındaki iki tepe arası tamamen dolarak bir deniz halini almış. Selin geçtiği arazideki yüzlerce dönüm kabak, patlıcan, hıyar, bamye, karpuz mâhsulleri kâmi- len mahvolmuş, tarlalar delik de- şik bir hale gelmiştir. Bir çoban koyunlarile birlikte kaybolmuştur. Sel gelirken Kestel kır kah- vesinde bulunan Sıhhiye memuru Kenan Bey gürültüyü işittiği devler gibi gelen seli gördüğü halde bulunduğu — yere - tesiri olmaz zannile aldırış etmezken birdenbire sular arasında kalmış, can telâşile civarındaki bir ağaca tırmandığı halde yine dizlerine kadar su içinde bir saat kadar cabaladıktan sonra köylüler — ta- rafından kurtarılmıştır. Sel suları ovaya doğru iner- ken kollara ayrılmış, buna rağ- men Aydın hatının (182-184)üncü kilometreleri arasındaki iki bin metre — genişliğinde — tahribatına devam ederek Dorasıl ve Ham- zelli köyleri arasında demiryolu- nun beş yüz metrelik kısmında toprağı oyarak köprü ayaklarını ve traversleri meydana çıkarmış, tren seyrüseferleri aktarma sure- tile temin edilebilmiştir. Dağ- hlık köylerdeki büyük tahribattan sonra ovalık kisimlerda —bütün ekin, mısır tarlalarını çamurla doldurmuş, yığılı ekinleri olduğu gibi sürükleyerek demiryolunun üzerinden — aşırmış, — Bereketli, Hamzelli köyleri — arasındaki bütün bahçeleri doldurmuş, beş altı bin dönüm araziyi istilâ etmiştir. Su basan bahçeler için- de dağlardan gelen odunlar, kü- tükler, Kestel bahçelerinden 86- len patlıcan, domates, hiyar gibi sebzeler, değirmenden gelen un çu- valları hayvan semerleri dana, eşek cesetleri serilip kalmıştır. Demir- yolu tamiratı ikmal edilmek üzere hararetle çalışılıyor. Otuz - sene- denberi bu havalide böyle bir afet görülmemiştir. — 4 Malatyaya Gelince Malatya (Hususi) — Her sene bu mevsimde başlıyan kuraklık, bu yıl itiyadımı değiştirerek şehre fasılasız. yağmurlar yağmış, bu yüzden birçok yerleri su basmış- tır. Yağmurun en çok düştüğü mıntaka Cenup miıntakasıdır. Ma- latyaya 25 kilometre - uzakta bu- lunan Karagöz, Kozluk, Mamacan, Gündüzbey, İsmetpaşa nahiyesi köyleri üzerinde yağış artmış, bu meyanda fasılalı olarak dolu düş- müştür. Yağmurdan husule gelen seller, Adıyaman şosesi kenar tepelerile, Sarsı, Pirkemzik sırt« larından Subatan deresine, Der- me süyü mecrasına dökülmüş, nihayet Gündüzbeye kadar gir- miştir. Bu meyanda sel, Kapuluk bendini yıkmış, birçok dikme, fidan ve ağaçları sürüklemiştir. Hızını alamıyan su, bundan sonra İsmetpaşa nahiyesine kadar uzan- mış, nahiyenin meyva bağlarını harap etmiştir. Selin şehre beş kilometre uzakta Tecde köyünün geniş arazisinde muhtelif kollara ayrılması, Malatyayı bir tehlike- den atlatmıştır. Zarar henliz tes- bit edilmemiş, Kapluk bendinin şehir zifiri bir karan- hkta kalmıştır. Elektiriğin teminl için şirket büyük bir - gayretle çalışımaktadır. Alınan malümata göre İsmetpaşada Üç evi sel gö türmüş, birçok hayvanlar kay- bolmuştur. Bu meyanda köylerin su ihtiyacını temin eden Dermenin kesilmesi halkı susuz vaziyete düşürmüştür. Köylerin ve şehrin asırdide ihtiyarları, şimdiye kadar böyle bir sel görmediklerini söy- lemektedirler. — Insanca — zayiat yoktur. — M. İhsan Amerikada|Da Fırtına Şikago, 25 ( ALA ) — İllinois ve Viskonsin mıntakalarında şid- detli fırtınalar olmuştur. Zarar 500,000 dolar olarak tahmin edi- liyor. Altliei AöREREEN . sormaman Göztepe (5) inci İlkmektep himaye çocukları menfaatine 28 Haziran Per- şembe günü Sundiye plâjında bir aile venilecektir. TAVŞANCILDA Tavşancıl Gençler birliği menfaatine 29 Haziran Cuma günü Büyük Sünnet düğünü ve pehlivan güreşleri yapılacaktır. BO0 lira başa 15 lıra ortaya 30 ,, büyük orlaya S ,, desteye Tren saatleri : 'urpaşadan Haysı Tavşancıldan *ı'l-"h 8B,45