'SON POSTA Aşk ve Macera Romanı — 0 — — Fatma mı?.. Memur elindeki kâğıdı hiddet- le parmaklığın kenarına bıraktı : Si Ben şimdi matmazelin is- mini soruyorum. İ Fatoş hiddetin sebebini anla- | mamıştı. Kâtip genç kıza döndü : i a Memur efendi şimdi sizin İsminizi soruyor, dedi. — Evet.. Benim ismim Fatma Cevattır... Memur efendi önlerin- deki fişe de bakabilirler.. Kâtip, memura bunu tekrar- ladı.. Memur: » — İst das maglich — Hiç mümkün mü, dedikten sonra elin- deki fişe baktı. — Âlâa.. Âla, dedi.. Bütün Kadınların isminin Fatma olduğu bir memlekette hayat eğlenceli olmalı... Fatoşa da ayni sual ve ce- | yaplar tekrarlandı. Mahal ve tari- hi velâdet tespit edildi. — Haydi — şimdi yanına.. Daba isimleri ve yaşları kay- edlirken gördükleri kaba mua- mele, genç kızların cesaretini | büsbütün kırmıştı. Lisanını bi- mediklerini, yaşlarını ve isimlerini i bile bin müşkilâtla anlatabildik- leri böyle yabancı bir memlektte nasıl olurdu da kesik bir başın kanlı bir tayyörün kendilerinde bulunduğunu izah edebilecekler ve bunu dinleteceklerdi. * komiserin Komiser oturuyordu. Bu adamın saçları bir numara ile traş olmuş dört köşe bir başı ve gözlükleri — vardı. Onlar içeri girdillderi zaman Andrea — Albertini'nin — kenarda ayakta durduğunu gördüler... r kadın ise komiserin yazı masasının karşısında ayakta duruyordu. Komiser genç kızların selâmına mukabele ettikten sonra ihtiyar kadına suallerini sormakta devam ediyordu. — Demek siz maktule — ile görüştünüz? — Evet Komiser Efendi... — Ne zaman? — Zannediyorum Legnitz'den sonra idi.. Hayır hayır efendim, tren Legnitz'den - kalktığı zaman değil.. Çok sonra.. Çok sonra.. Sogon'u çoktan terketmiştik... — Hattâ iyi hatırlıyorum.. Summer- — feld'de yanımdaki kompartıman komşum trenden indi... Ben va- gonda tek başıma kaldım... Ben — vagonda tek başıma kaldıktan sonra idi... Ha.. l'.veı Evet Frangforttan son- ra idi... Kontrolöre maden suyu B eçi Çelde üi masasının başında -— TAKVİM — Gün PAZARTESİ Hızır 30 25 Haziran 934 51 Arabi Rumt | I2 Reblevel 1888 Ü 19 / Haziran- 1250 önrenmasan — Vahit | Ezanl) Vanati| Vakit (Esant | va, Fome, İtu | a) Akşamlız —) e ee Töne D vai | az is| vatsr (204 ' z 48 fktndi |8 22 | 16 17| İmnalk (6 24 2 09 « Yazan Suat Suzan çaldım.. Bilirsiniz komiser Efendi.. — Evet.. Evet sonra.. — Gelmediğini görünce dışarı çıktım. Bir baktım, orada kori- dorda pencereye dayanmış bir kadın duruyor.. Kızıl - saçlı, uzun boylu güzel genç bir kadın, an- cak kırkında var yok... Elinde uzun bir çubuk, yani çubuk ;de- nilecek uzunlukta bir sigara ağız- hğn tetuyordu. Zannederim üze- rinde kahve rengi bir tayyör vardı.. Benim sağa sola giderek birşeyler aradığımı görünce ya- liba bana acıdı. Ah zavallı kadın ne güzel, ne masum bir yüzü vardı. Maamafih bir az farla boylu idi. Hele gözlerine sürdüğü rimeller komiser Efendi... Ha ne diyordum. Benim halime merhamet etmiş olmalı ki gayet tatlı bir sesle sanki bir melek konuşur gibi; “Size nasıl yardım edebilirim?,, diye sordu... Şüphesiz çok mer- hametli ve temiz bir kadın ola- caktı... Zavallıyı nasıl öyle vah- şiyane öldürdüler.. işte bir türlü buna aklım ermiyor. — Size bu sunli hangi lisanla sordu? Macar - Sırp Anlaşamamazlığı Mezele Cemiyeti Akvama Verildi Cenevre, 24 (A. A.) — Yugoslavya hükümeti Macar hükümeti tarafından bildirilen hudut hâdiseleri hakkındaki noktal nazarımı, M Avenol'a tebliğ otmiştir. Yuzgoslavya hükümeti, Macurlatan hükümetinin komşu bir devletin tama- miyet ve asa! olan icra- S 55 nakaşa kabul etmez bir vazifeden geri kaldığımı bildirmektedir. Tethiş — hareketlerinin - durdurul- ması için Macar hükümeti mezdinde yapılan teşebbüslerin akim — kalması üzerine, — Yugoslavya kendi arazisi Özerinde meşru müdafaa tedbirleri almıya mecbur kalmış ve bu . tedbir- ler de beynelmilel teahhüdat çerçe- vesi dışına çıkmamışlır. Yugoslav hühümeti Macaristanla doğrudan doğruya müzakereye gi- rişmeyi istemekte ve bu suretle iki memleketin nefine olarak hududun emniyet v& sükünetinin İadesi çare- sinin bulunacağına — kani - olduğunu bildirmektedir. Dericilerin İstekleri Türkiye umum ayakkabı, deri ve kösele sanayicileri, cuma günü yaptıkları köngreye verilen bütün raporların birer zabıt halindeki suretlerini çoğaltarak birer nüs- hasını Iktısat Vekâletine ı,w ılıhıııı da Vilâyete ve Istanbul idare heyeti — riyasetine vuıdırü Ayakkabıcılar cemi- yeti de kongrede — okunan ve kongreye verilen bütün raporları bir broşür halinde — bastırmaya başlamıştır. At Koşuları İçin Zirmnat Vekâleti tarafından alâka- darlara bir tamim gönderilmiştir. Bu tamimde, vilâyetlerin tertip ettikleri At koşularının fenne uygun ve müs- mer olacak ve halkın alâkasını temin edebilecek bir şekilde yapılması Nlı- dirilmektedir. kontorolörleri , İK D A 26-6-934 — Almanca konuştu komiser efendi... — Almancayı — nasıl ediyordu. — Almancası midi. — Hatalı bir Almanca konuş- miyordu. Yalnız talâffuzunda İn- gilir şivesi hissediliyordu. Aranızda talâffuz temiz- neler konuş- tunuz? — Bana o süali irat edince ben de kendisine teşekkür ederek aradığımı söyledim. “Bir dakika durunuz, ben şimdi kontrolörü bulurum,, dedi benim yerime şuraya, — buraya — koştu, niha- yet.. Vagon restooran, garsonu bana di... Ben de tek- râr, I.Ir:ir İ:ı::'ıdıımı teşekkür ettim. O da lâkırdıyı kısa kesmek iıte_yeılı bir eda ile kompartimana —O kadının ahvalinde bir harikulâdelik var miydı?.. — Ah komiser efendi.. Bana cevabı imkânsız bir sual sordu- nuz... Hayatımda beş dakika gör- müş olduğum bir kadının her zamanki halini bilmem ki o günkü ahvalinden bir gayritabitlik olup olmadığını size söyleyebileyim... Yalnız — bende dakikacık bile sürmeyen şu müddet zarfında birini veya bir şey bekleyen bir insan tesiri yaptı. Hepsi bukadar. (Arkası var) İn gılız ğ Japon Ticareti Japonlar, İngilizlerin Bir Cevabından Müteessir Oldular Londra, 24 (ALA.) — Japon Hü- kümeti, büyük Britanya ve İngiliz müstemlekelerine ithal edilen Japon emteasına karşı tatbik olunan yeni tahdidat sistemini protesto eden te- şebbüslere İngiltere tarafından verilen cevaptan mütecessir olmuştur. Resmi Japon mahafili, bu tahdi- datı, İagiltere - Japonya #caret mua- hedesindeki “en ziyade mazharı mü« sande millet, kaydına muhalif addet- mektedirler. Meselenin halli için, yakında gö- rüşmelere başlanması muhtemeldir. M. Bartunun Seyahati Bükreş, 24 (A A.) — Fransız Hariciye Nazırı M. Bartu bu sabah Belgrata hareket etmiş ve hararetle teşyi edilmiştir. * » Bolgrat, 24 — Fransız Hariciye Nazırı M. Bartu Bükreşten buraya gelmiş, büyük merasim — ve tezahurat ile karşılanmıştır. Belgrât Belediye Relsi, M. Barta'nun gelişi münasebö« tile halka hitaben bir beyanname neşretmiştir. M. Bartu gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur 1 “Memleketinizin ihyası eserine ta- zimlerimi ifadâ için geliyorum. Fazl- letleri, cesaret ve mukavemeti men« kıbe haline gelen bir uka mensup — bulunuyorsumuz. Fransa ve Yugoslav- ya ayni gayayi müğşterek vasıtalarla takip etmektedirler. Kıral Aleksan- i plım | dr'a en ihtiramkâr tazimatımı takdim | edeceğim. ,, * tu'nun ziyaretinin efkârıumumiyede uyandırdığı derin sevniç akaottirmakte devam odiyorlar, i z | ınıhk Bukreş, 24 — Gazeteler, M. Bar- | Türk Tehçelerinin tekâmöli l intibanı | İında tetkikler, İkinci Dil Kumltıyı 18 Agustosta Toplanıyoı | Kurultaya İştırak Etmek İstiyenler 15 Temmuza Kadar Müracaat Edecekler Tik dil kurultayından bir intiba Ankara, 24 ( A.LA.) — T, D. | dil işlerinin umumt tarihi ve mub- T. C, umumi kâtipliğinden: ceden de - bildirildiği gibi ikinci Türk dili kultayı İstan- bulda (18) Ağustos 1934 tari- hinde toplanacaktır. 2 — İkinci Türk dili kurulta- yına, birinci kurultay azaları ile cemiyetin merkez ve dışarı teşki- Jâtı azalarından istek edenler işti- rak edebileceklerdir. Ancak işti-* rak edecekler önceden bilinmek üzere bunlardan kurultaya iştirak edecek olanlar en geç (15) Tem- muz (1934) akşamına kadar An- karada T. D. T. C, umumi kâtip- liğine isim ve adreslerini- bildir- melidirler. Bu tarihten sonra ya- pılacak müracaatlar hiç olmamış gibi tutulacaktır. 3 — Kurultayın gündelik ça- lışma programı ayrıca hazırlanacak ve ilân edilecektir. Umumi ruz- name şudur: * Açılma nutku, Reis, reis vekilleri, kâtipler ve komisyonlar seçilmeleri; Cemiyetin iki senelik çalışma- larına ait umumi ve iki yıllık he- saplara dalir mali raporlar; Kurultay âzalarının dil işleri hakkındaki tezleri, Nizamname tadilâtının ve iki senelik çalışma proğramının mü- zakeresi; Cemiyet hesaplarının tetkikiy- le umumi merkerz heyetinin zim- metinin ibrası; Umumi merkez heyet - seçil- mesi; Kapanma nutukları. 4A — Kurultayda dil işlerine alt ilmi tezler okunacaktır. Bu tez- lerin başlıca mevzuları - şunlardır: A — Türk dilinin dünya dille- ri arasındaki yeri: 1 — Türkçe ile Hint - Avrupa dilleri denilen diller arasındaki münasebetler. 2 — Türkçe ile Sami denilen diller arasındaki münasebetler, 3 — Türkçenin —Ural - Altay dilleri denilen diller arasındaki mevkli. 4 — Türkçenin muhtelif leh- çeleri arasındaki münasebetler. B — Türk dilinin tariht akını: 1 — Türk dilinin kablettarihi, tarih tezinin ve en eski dil ya- digârları mukayeseli paleontoloji lenjistik tetkiklerinin ı.qüıdkdıı ve bunlar hak- 2 — Bilinebilen en eski Türk dilleri Sümer, Eti, Elâm dilleri hakkında tetkikler ve bunların tirkçıliillı delilleri. Türk dilinin son (13) isthaleleri ve muhtelif 4 — Türkiye cümhuriyetinde telif hedefleri üzerinde tetkikler. C — Dil inkılâbıma manast ve hedefleri: 1 — Umumt bakış; İstenilen ve özlenen öz türkçe dilin mahi- yeti ve bu Üülküye ermek için gidilecek yollar. 2 — Cemiyetin dil İnkılâbına doğru olan faaliyet mevzuları üzerinde tetkikler ve mütalâalar. 3 — Türk dilinla ihtiyaçları ve yarınki tekâmülü — üzerinde tetkikler. $ — Gerek bu mevzulardan biri ve gerek dil işlerine ait her- hangi başka bir mevzu üzerine kurultayda bir tez irat etmek isteyenler terlerini yazarak en geç (15) temmuz (1934) akşa- mina kadar Ankarada T. D, T. C. umumi kâtipliğine gönd - Hidirler. Bu tarihten sonra gelen tezler hiç gelmemiş gibi tutula- caktır. 6 — Tezlerinin bir hulâsası önceden basılarak azaya dağıtı- masını arzu eden tez sahipleri, asıl tezin en çok dörtte birini geçmemek üzere, öyle bir hulâsa- yı da - tezlerile birlikte umumi kâtipliğine gbndrrm 7 — Kurultaya daimi dinle- yici olarak gelmek isteyenler en geç (31) temmuz (1934) akşamına kadar iyet umumi kâtipliğine isim ve adreslerini bildirmelidirler, 8 — Kurultay — müzakereleri ayni zamanda radyolar vasıtasile her yerden dinlenebilecek ve Anar dolu ajansı ve matbuat vasıta- sile de neşredilecektir. Tiyatro Ve Sinemalar İçin Yeni Bir Talimatname Belediyenin tiyatrolar hakkın- da yaptığı yeni talimatname Tem- muz birden itibaren tatbika baş- lanmaktadır. Yeni talimatnamede bazı mühim maddeler vardır. Bu talimatnameye göre, — tiyatrolar, dahili tesisat ve taksimatta mü- him değişiklik yapmıya mecbur- durlar. Her hangi bir yangın veya kaza vukuuna karşı birçok terti- bat alınacaktır. Sahnelerin ön ta- rafında çelikten bir perde bulun- ması zarüreti vardır. Bu tesisati yapmıyan tiyatro ve “sinemalar kapatılacaktır. Isaoğlu İsa İsaoğlu İsa isminde birl Edire nekapı camli helâsında abdest bozmakta olan Çatalcalı İsmail efendinin — davarda “asılı — olan ceketi cebinden 7 lirasinı çalar- ken cürmümeşhut halinde yaka- lanmıştır. j ; F