tal Bu Başı N Y Aşk ve Macera Romanı .d Fafa şimdi memnuandu. Çünkü o, çok hesabi bir kızdı. İstam buldan ilk aylıkları gelmeden evvel paralarını bitirmekten pek korkuyordu. Halbuki şimdi mem- nuniyetine sebep te şu idi. Hamal paralarını M. Domonsky — kendi- lerine verdirmemişti. Münevver otomobilile onları otele götürü- yordu. Fatoş meraklı gözlerle yek- nesak bir tarm mimaride inşa edilmiş beş kat ve ekserisi kur- şuni rengi binak bu sokaklara bakıyordu. — Asfalt caddelerde İnsan, otomobil, otobüs, tramvay kalabalığı sağda solda ışıklı ilân- larile dükkânlar, kahveler, sine- malar — vardı, biraz ötede tam yolun artasında gibi görünen bir sonra etomobil kilisenin etrafın- da bir devir yaptı., biraz ilerledi ve sağda büyük beyaz bir bina- nın önüde tevakkuf etti. Üniformalı bir kapıcı ilerledi ve genç kadımı selâmladı. — Kapıcı efendi, hanımlara benim katımda iki yatakl ve bir husust banyolu oda hazırlasınlar. Arkadaki çantaları da indirip yukarı götürsünler.. Münevver şimdi genç kızlara : — Göreceksiniz, diyordu. Bu- rada nasıl rahat edeceksiniz.. Burası mükemmel bir yer. Fafa kalkip otomobilden in- mek istedi. Genç kadın : — Yoco olmaz; dedi... — Fakat bir insek odayı — Şimdi hep beraber otomo- bille şöyle bir dolaşır.. Bir ta- rasada buzlü bir şey içeriz... Bir koktey. Domonsky : — Hayır, dedi, sizinle bulun- mamızı tes'it etmek Üzere şam- panya... — Evet şampanya içeriz.. Hanımların Berüine ilk geldikleri akşamın bayramını yapmak lâzım değil mi?.. Sonra M. Domonskyi oteline bırakırız. M. Domonsky eminimki yine öbür tarafta Un- ter den Linden'deki ağır başlr otel lerde bir daire tutmuştur.. - değil mi? Nasıl bilirim... vttt ça u aa Resim Tahlili Kupona aA ramaAmARAAAAARARARARAEE. Tabiatiniti öğrenmek istiyorsanız resminizi bu kupondan 10 adet ile bizlikte göcderiniz. - Revtniniz «titaya tübidir ve iade edilmez. ? Diplomatlar Yuzan Suat Suzan Vilhelmstrasre'den uzaklara gide- mezler... Berlinin garbı bizim gibi san'atkârlara, gençlere, talebelere mahsustur. — Sen bilirsin Münevverciğim. * Berline geleli bir buçuk saati geçmişti... Otomobil ile Münevver onları bir yerlere gütürmüş, şık bir restoranın tarasasında güzel bir muzik dinleyerek şampanya içmişler, sonra otomobil ile M. Domonsky'yi oteline bırakmışlardı. Şimdi ikisi otomobilin içeri- sinde arkaya yaslanmışlardı. Şehri seyrede ede oötellerine avdet edi- | yorlardı. Münevver de otomobili kullanıyordu. * Odaları hazırdı. Yalmız kapt- cınin defterine isimlerini verdiler ve pasaportlarını bıraktılar. Pasa- portları kaydederken kapıcı on- lara garip, garip baktı ve Fran- sızca olarak sordu : — Matmazeller İstanbul-Berlin ekspresi ile mi geldiler ?.. — Esvet, — Teşekkür ederim efendim. Genç kızlar asansöre doğru giderken o, telefonu açtı.. * Odaları güzel bir oda idi. Yatakları geniş ve yumuşaktı. Odada güzel bir şezlong ile bi- yük aynalar vardı.. Pencereler — İhtikâra Kafşı kaçırmıyan bazı açık gözler, şimdi de yeni vergilerintatbikine geçik mesini firsat bilmişler, vergi alınan maddelere insafsızca zam yap- tıkları — gibi — vergi — ahanm- yan — mevadın fintlarım — da bir haylice artırmışlardır. Ne Ticaret odası ve ne de Belediye tarafından henüz bir tedbir alhın- madığı için ihtikâr vaziyeti de devam edip gitmektedir. miyeti, bu ihtikârın kısmen olsun önüne geçebilmek ve hiç değilse gıda maddelerine fuzuli zam ya- pılmasına — meydan — vermiyerek halkı korumak için, seyyar bakkal dülfkinlın tesisine karar vermiştir. Bu dükkânlar, şimdilik büyük kamyonların Üüzerinde kurulacak ve içerisinde bilhassa halka pahalı satılmakta olan — zarurf ihtiyaç maddeleri bulundurulacaktır. Sey- yar dükkânlar her gün İstanbulun bütün semtlerinde doleştırılacak, mağazacılar dükâncılar ve esnafla rekabet edilecektir. İhtikârla pratik — olarak bu şekilde mücadele edildiği takdirde az çok iyineticeler elde olunacağı umulmaktadır. Milli — İktsat ve tasarruf Cemiyeti —bu kararını Ankara — mekezine — bildirmiştir. | Verilen malümata göre; bu hususta yakında faaliyete geçilecektir. Cemiyetin İstanbul şubesi Yeisi hdır, o tuttu. 17-6-934 aralık duruyordu. Fatoş aynanın karşısına geçti, şapkısanı çıkardı, sonra kollarını başının arkasına doğru götüre- rek gerinirken nazarları ayna- daki aksine takıldı. Dikkatle baktı ve irkildi. — Fafa... Fafa. — No var canım. — Gel koluma bak.. Çabuk.. Fafa ona yaklaştı. — Aaal.. Bu ne?.. Gri tayyörünün kolunun alt — Elim mi? Yok canım... Hem şu parmaklara baksanal.. Ne ko- caman şeyler.. benim ellerim ko- caman mı? Senin acaba.. — Kimse tutmadı Fafa.. — Belki Münevverin eli kan- kolunu — kim tuttu... — Evet amma... Fafacığım Münevverin eli bu kadar büyük mü?.. — M. Domansky belki? —Hayır o, kolumu hiç tutmadı. Fatoş iğrenerek onu kolundan boyadır... Ve dikkatla bakıyorlardı. — Hayır canım, kırmızı, gör« müyor musun kan.. hem de beş parmak. Daniş Bey kendisile görüşen bir “ — İhtikârla mücadele bu şekilde olursa müsbet bir netice alınabilir. — Haftalık Hat tesbiti veyahut narh koymakla bu iş halledilemez. Esnaf ve satıcı ile iyiden iyiye rekabet etmek Vâzım- dır. Biz bunun — temini — için çalışıyoruz.,, Takas Yüzünden 'Ön kişi 'Tevkif Edildi Milli -İktısat ve Tasarruf ce- | ( Baştarafı 1 inci sayfada ) vermekten istinkâf etmiş, on kiş- nin tevkifini kanuna uygun gör- müş ve karar vermiştir. Bu ©on kişinin ismi aşağıdadır: Mehmet Asım, — Fazıl, tüccardan — Faik, limon kıralı Diyamandi, Vehbi Cemil, Perikli, Lagotis, Yusuf Ziya, Arman Koğo, Hiriste Minidis, ve Zühtü Bey ve efen- diler. Bunlardan Hiristo Minidis, Zühtü ve Vehbi Cemil efendiler burada bulunmadıkları için hak- larındaki karar yerine getirile- memiştir. Bu hal de gösteriyor ki tahki kat çok mübim bir safhaya gir- miştir. ve mesele, 3,5 milyon liralık bir ehemmiyet arzetmek- tedir. Bu işe alt evrak iki kam- yonu dolduracak — kadar - fazla, şu veya bu suüretle alâkadarları da 150 tecavüz &) ği den, tahki ,:ııı daha büm ve ketumiyet içinde devam eyle- mesi tabildir. Paris, HamBur;t;.h Geri Kalmak İstengğyor Wensan Oymanında Tesis Edilen Hayvanat Bahçesi ... Paris şehrinin bir kasım mahak lelerini ihata eden Vensan nnn içinde yeni bir hayvanat bahçesi tesis edilmiştir. Bu bahçe (140) dönümlük gayet geniş bir saha üzerine kurulmuştur. Ve Avustralya ormanlarının en nadide kuşlarından Asya ve Afrikanın en yırtıcı hayvanlarına varıncaya kadar yeryüzünün hemen bütün Son zamanlara varıncaya ka- dar Avrupanın en zengin hayva: nat bahçesi ( Hamburg ) ta idi, (Londra) nınki, müteakiben ayıran Üzerinde — Reisicümhurla aiyetini görüyorsunuz, Nümayişlere Karşı.. Silâhla Mukabele Amerikada Pek Tecviz Olunmuyor