1SD4POZUDU 19YA)UrAYY Somanın Turgutalp Köyü Soma (Hususi) — Somanın güzel köylerinden biri de Turgut alp köyüdür. Soma-Bergama 4$0- sası üzerinde olan bu köy haki- katen göze çarpacak kadar gü- zeldir. Köyde bir un fabrikası bir değirmen iki cami lç kahve bir köy lokantası bir iki de bak- kal dükkâmı vardır. Köye daha gelmeden muntazam bir mektep göze çarpar. Köyün ekseri hal- kını muhacirler teşkil eder. Suyu pek güzeldir. Somalılardan bazı- Tarı para ile bu sudan getirterek İçerler. Köyün neresini bir parça kazsanız su fışkırır. Üst başında da güzel bir çamlık vardır. Cuma günü bu köye tenezzühe gidem ler pek çoktur. 35 sene evvel bu köyün ye- rinde bir çiftlik vardı. Bu çiftlik büyüye büyüye bu hale geldi. O zaman şimdiki gibi telefon ve düzgün yol yoktu. Köylü de uya- mık değildi. Şimdi bu köyde oku- mıyan yoktur. H. Hüsnü Adapazarında Koza Fiatleri Çok Düşük Adapazarı (Husuşi) — Burası çok ucuz bir memlekettir. Fasul- ya 20, koyuneti 40, kuzu, keçi ve oğlak eti 20 manda ve sığır eti 15 kuruştur. Keçi kılının ki- lkosu 50 kuruştan 60 kuruşa ka- dar satılmakta, ipek ise 25 kuruş- tan 40 kuruşa kadar satılmaktadır. Çepez tabir edilen kozanın ezi- miş soyları dahi 100 paradan 5 kuruşa kadar satılmaktadır. Halk da bu vaziyetten sızlanmakta ve masrafın bile çıkmadığını söyle- mektedir. Adapazarlılar Sabanca İçin Tenzilât İstiyorlar Adapazarı (Hususi) — Adapa- zarı ve civar balkı cuma günleri Sabancaya — akın etmektedirler. Gerek Adapazarından —gerekse Geyve ve civarından Sabancaya gitmek için —trenlerde tenzilât yoktur. Adapazarından Şabancaya gidip gelme 72 kuruştur. Eğer tenezzüh için burada da biletlerde tenzilât yapılacak olursa Adapa- zarından da her cuma birkaç bin kişi Sabancaya gidecektir. Elâzizde İpakçilik Elâziz (Hususi) — Burada Dut İstihsali pek fazladır. Arazinin dut' yetiştirme kabiliyeti nazanı dikkate alınarak burada ipekçi- liğe büyük bir ehemmiyet veril.: miş, 30-40 sene evvel ipek istih- salinde Elâziz en ön safa geç- miştir. Fakat bilâhare bu heves sönmüş, Elâzizde ipek yetiştirile- memeğe başlamıştır. 3-4 sene evve Darülharir isimli bir ipek- cilik mektebi açılmış ve halka yeniden bu heves — aşılanmıştır. Şimdi ipekçilik burada eski va- ziyetini alacak surette inkişafa b'!İımışlır. Kastamonu Tarihi Taşköprü (Hususi) — Kasta- monu Rumsindi. mektebi başımu- allimi Talât Mümtaz Bey Kasta- monu Tarihi isimli bir eser yaz- maktadır. Talât Mümtaz Bey bu- raya gelmiş ve civardaki kaya- dan oyma şatoda tetkikata lamış, esere dercedilmek üzere şatonun dahil ve haricinden muh-« telif resimler almıştır. Milli Kütüphanedeki Eserler İzmirin Celâl Hocası Halkı Okutmak İçin Nelere İhtiyaç Olduğunu Anlatıyor İzmir(Hususi) —İzmir gençliğinin okuma ve öğrenme zevkine hitap T>->— — eden yegâne müessesese ( Milli kütüpane ) dir. Hükümet kona- ğinı geçtikten — sonra, sinemasının yanıbaşında yükselen Şark mimari tarzındaki muazzam bina, sinema binası da dahil oldu- © gu halde, Milli kütüpaneye kittir. ( Milli kütüphanenin, kitapları kadar laymetli bir müdürü var- dır. Celâl haca, gençliğinin — en iyi senelerini Milli kütüpanenin vü- cude getirilmesi- ne harcamış, bir çok — kimselerle mücadele etmiş, nihayet bu muaz- zam binanın yük- selmesini gözle- rile görebilmiştir. Bu eserin vü- cuüde gelirilmesi yolunda ihtiyarlayan ve işitme kabiliyetini kaybeden Celâl hoca, kütüpanede —mevcut — fransızca, yunance, ingilizce, almanca, ibra- nice, | italyanca, - ispanyolca, ve türkçe 17,000 küsur cilt eserden hepisinin de —sıra numaralarını ezberlemiştir. Kitaplarımı hayatı kadar seviyor ve onlara bir babanın çocuğuna — gösterdiği ihtimamı gösteriyor. * Milli kütüpaneye girdiğim za- man, okuma salonunda dokuz yaşlarında iki çocukla, on kadar genç mektepli, bir de yetmişlik ihtiyar gördüm. Hepisinin de baş- ları kitaplarına eğilmişti. Girdi- ğgimi hissetmemişlerdi bile... Ki- tüpanede hafızıkütüp muavinliği yapan bir hanıma Celâl hocayı görmek istediğimi söyledim ve delâleti ile önüne sıraladığı bir alay ingilizce eseri tetkik etmekte olan Gelâl hocanın yanına girdim. Beni büyük bir tevazula kabul eden Celâl hoca önündeki ingi- Alaşehirde Cambaz Alaşehir (Hususi) — Şehrimiz- de halifaaliyette bulunan biricik sinema rağbetsizlik yüzünden ka- panmış ve bina Ümitspor kulübü tarafından kulüp binası olarak kiralanmıştır. Dört beş aydanberi hiç bir tiyatro U şehrimize uğrama- m);:hr. gııwbımııh iki hafadan- beri tel üzerinde muhtelif numa- ralar gösteren dört kişiden mü- rekkep bir canbaz heyeti gelmiş ve halkın rağbetini kazanmıştır. Elhamra - BT —H Müllü kütüphanenin dışı ve içi lizce kitapları göstererek: — Bunlar dedi: İngiltere Hari- ciye Nezaretinin bir cemilekârlığı.. İngiltere Hariciye Nezareti Milli kütüpanemize altmış cilt kadar, çocuk neşriyatına âit çok kıymetli eser gönderdi. İnsan, okumak için de olsa dokunmaya kıyamıyor. Ciltleri o kadar güzel, o kadar şirin ki... Bundan bir müddet ev- vel de Efgan sefiri kütüpanemize birkaç cilt eser hediye etmişti. Kendilerine nasıl teşkkür edece- ğgimi bilmiyorum. Bizi unutmu- yorlar... — Her yaştaki okuyucular tatmin edecek kadar eseriniz mevcut mu? — Ah.. Maalesef ki hayır... Tatmin edemiyoruz. İçeride iki küçük kitap okuyor, Bu çocuklar sabahleyin müracaat ettiler... Ha- fizı kütüp onları bana getirdi: — Bunlara ne cins kitap vereyim... Diye sordu. Çocuklarla ko- nuştum: Sanayi Birlikleri | Bursada Da Milli Bir Sanayi Birliği Tesis Edildi Bursadaki fabrik, birle- şerek Milli Sanayi Bi namı altında bir teşekkül vücude ge- tirmişlerdir. Teşekkül derhal ha- rekete geçmiş, bazı kararlar a- mıştır. Bir fabrikanın diğer bir fabrikadan işçi kandırıp alması menedilmiş, mesai saatleri indi- rilmiş, İşçiler Birliğinin himayesi kararlaştırılmıştır. —NEe istiyor- sunuz?.. — Okumak isitiyoruz. Düşündüm. On- lara ne kitap verebilirdim. Arap harflerile — yazıl- mış iki çocuk ki- tabı bularak ön- lerine bıraktım. Hayretle yüzüme baktılar: — Bilmiyoruz, dediler... Bize Türk harflerile yazılmış kitap veriniz... Yaptığım hatanın farkına var- mıştım. Öönlerine türk harflerile Memlekette Spor Ankarada Atletizm Müsabakaları Ankara 15 (ALA.) — Cuma günü Gazi terbiye enstitüsü sa- | hasında Ankara mıntakası atletizm | teşvik müsabakaları yapılmıştır. Neticede: 100 metrede, Arr kara gücünden Kâzım Bey birin- ci, Gençler birliğinden Hakkı Bey ikinci, Ankara gücünden Selâhat- tin Bey Üçüncü gelmişlerdir. 200 Metre manialıda: Gençler birliğinden Rasim Bey - birinci, Semih Lütfi Bey ikinci, Emin B, üçüncü gelmişlerdir. 300 Metre koşu: Gençler bir« liğinden Rasim Bey 39,7 ile bi rinci, Mümtaz Bey ikinci, Emâin B. üÜçüncü gelmişlerdir. 3000 Metre mukavemette: An» kara gücünden Galip B. 19/22/2 ile birlaci gelmiştir. Güllede; Ankara Gücünden yazılmış iki kitap bıraktım. Emi- nim ki bu kitaplar onların okuma zevklerine hitap edecek veziyette ? değildirler. Bizde çocuk meşriyatı noksan... — Okuyanlar sizi tatmin edi- yor mu? Okumiya rağbet varmı? — Var... 933 senesinde kütüp- hanemize devam edenlerin adedi 6583 kişi idi. 934 senesinin ilk beş ayında 6211 kişi kütüphane- mize devam etti. Aradaki fark yüzde yüz yirmi beştir. Okuyucu- larımızın yüzde seksenini 10 - 24 aşındaki gençler teşkil ediyor, tiyarlar ve serbest meslek er- babı şimdi çok az devam ediyorlar. — Okuma zevkini arttırabi- lirmiyiz? — Sakın bunları yazayım de- me, amma... İşin doğrusu bu... Eğer bu ingilizce eserler gibi güzel ciltli, kıymetli eserleri geç- lerin önüne kendi lisanımızla b- rakabilirsek okuyanların yekünu üç, beş misli artacaktır. Artma- masına imkân yoktur. Okumak biraz da zevk ve kap meselesidir. Harici süsler, iç hy-ı.llerin' kıy- metlerini yüzde hesabile birçok artırıyor. Malatya At Koşuları Malatya ( Husust ) — Tayyare Cemiyeti menfaatine at koşuları tertip edilmiştir. Koşuya Malat- yadan başka Elâziz, Sıvas, Ada- nadan cins atlar iştirak ettiril- miştir. Taylar için bin, hiç koşu kazanmıyan hayvanlar için 2 bin metre mesafe konulmuştu. Koşu halkın pak fazla rağbetine maz- har olmuş, etraftan yirci gelmiş! binlerce se- “Resimli Memleket Haberleri 1 — İstanbulda olduğu gibi Akşehirdede havalar maz Bey yalnız gazete bayiliği yapmakla kalmamaktü, son günlerde çok sıcak gitmektedir. Şehir halkı günlerini |İstanbulda intişar eden kitapları da celbederek satmaktadır. kırlarda geçirmektedir. Resimde kırda öğle yemeği yiyen bir kafile görülmektedir. x Niyazi Yılmaz Bey Bitlis civarın- ve çadırda ikamet © 2— Billis bayii daki okuyucularımıza gazetelerlai vakit ve “zamanında yetiştirmek için büyük gayret sarfetmektedir. Niyazi Yıl- 3 — Nazlili'de olmuştur. & Beşeylül İlkmekteplerde dersler kesilmiştir. İmtihanlarda iİlkmektep 2s0n sınıfından 88 talebe mezün Ders kesimi münasebetile . Bu sene sergiler çok zengindir. Resimde mektebinin sergisi görülmektedir. ileri mektep zilli Halil 9/64 birinci, Konya Muallim mektebinden Yusuf Bey ikinci, Çankayadan — Mehmet —Ali Bey Gçüncü Ciritte: Ankara Gücünden Galip Bey birinci, Gençler Birli- ğinden Semih Lütfi Bey ikinci gelmişlerdir. Tek adımda: Gençler birli- ğinden Semih Lütfi Bey 6/25 birinci, Ankara gücünden Kenan Sahir Bey ikinci ve Suat Bey üçüncü gelmişlerdir. Yüksek atlamada: 1/55 le Gençler birliğinden Semih Lâütfi Bey, Ankara gücünden Sait, Suat ve Lâtif Ruhi Beyler berabere kalmışlardır. Sırıkla irtifada : 2/85 le Genç-« ler birliğinden Rasim Bey kazan- mıştır. Futbol Maçları Ankara 15 (ALA) — Cüma günü İstiklâl spor sahasında An- karagücü —ile Gençler Birliği birinci takımları arasında yapılan şilt maçında her iki takım ikinci devrede ikişer golle berabere kal: Adapazarı, 15 ( A.A )—Cuma günü lik maçlarına devam edildi. Geyve gelmediğinden Yenihilâl galip sayıldı. Sakarya ve Ada Gençler Birliği maçı birinci haf- tayım birbire berabera bitmiş iken ikinci devrede Ada Gençler Birliği daha beş gol yaparak 1-6 galip gelmiştir. Muhafız Gücü Antep 15 ( A.A ) — Mubafız. gücü bisikletçileri bugün saat 1i de Antepe vardılar. Kendile- rini Vali Bey, Belediye ve Hallke Fırkası — Reisi, bisikletçiler ve kesif bir halk kütlesi pek samimf bir surette karşılamıştır. Bir Avukatın Gözleri Kapandı Susığırlık - (Hususi) — Millt mücadelede Sakarya cephesinde Yunan tayyareleri tarafından bom- bardıman neticsi Balıkesir Kara- oğlan mahallesinden Avukat Ah- met Beyin gözlerine fazla mik- tarda toprak dolmuştu. Harpten sonra hükümet bu harp malülünü büyük ihtimamlarla tedavi ettir« mişti. Gözleri açılan Ahmet Be- yin geçenlerde yine gözleri kas panmış, genç yaşında çalıştığı va- tanının mamurelerini görmekten mahzun kalmıştır. Mumalleyh mü- tehassıs bir doktordan tedavi görmek Üüzere —İzmire hareket etmiştir.