14 Haziran 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

14 Haziran 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Siyaset Âlemi Hitler Musolini Mülâkatı Su günlerde Alman Başvekili M. Hüî:,lfn M. Musolini İtalyada bir mü- lâkat yapacaklardır. Bu görüşmenin yeri, müddeti — zahiri - mevzuu tayin edilmiştir. Maamafih gelen haberler, geldiği yere göre mahiyetini değiş- tirmektedir. Meselâ Romadan akse- denler İtalyanın Avusturyaya karşı siyasetinde berhangi bir değişiklik yapmasına imkân olmadığı için gö- rüşmenin sadece bir sulh severlik tezahurüne inbisar edeceğini kay- detmektedir. Berlinden aksedan — tafsilât ise başka mahiyettedir. ve Cenevrede, silâhları bırakma davası karşısında ingiltere-Fransa ve Amerikanın müş- terek kararlarına İtalyanın iştirak et- memesinin tabü bir neticesi olarak bu mülâkatın yapılmasına lüzum gö- rüldüğü hissettirilmektedir. Yine ayni membalara göre bu mülâkat çok mühim neticeler doğu- için de yeni bir hare- ket noktası olabilir. Çünkü bugün Avrupa milletleri anlaşabilmek - için, anlaşma zihniyeti ile mütehassis öl- maları lâzımdır. Eski Avrupanın dev- let adamları, birçok memleketlerde yine harpten evvelki adamlardır. Bu adamlar fiilen harbe girmiş değiller- dir, Belki barpten - isti derdir. Mllılp istifade görmüş- abil bir saş hissi; dayanan mütekabil e-niy’ı'lı dıı;::: bu adamların kalbine giremez. Onlar, müsavi milletler görmiye tahammüllü değillerdir. Harpten evvelki hava içinde yaşayan kimselerdir. Harpten sonraki fikir ve ruh hareketini his- setmemişlerdir. Bu toktadan yalnız büyük bir tehlike mevcut değil, ayni zamanda temsil ettikleri ihtiyar zih- niyetinin deyamı ile dünyamın ba, bir felâket gibi çöküyorlar. Bu :î 'fklf*ı. bu afetin ortadan kaldırılma imkânları da görüşülecektir, * Bu hususta diğer sütunlarda taf silâtı bulunabilecek olan bu görüşme hakkında Alman membalarının Hitler- Musolini mülâkatına verdiği mana ve mılıiyı.t çok iddialı görünüyor. İtal. yan membalar daha elastik hareket .;'uuııl için bu teşebbüse ehemmiyet vermek istemiyorla: - kat Hitler'i Berlinden hylduı: ::- maya kadar götüren sebep albette ki hasit değildir. ve bunun altından çok şeylerin — çıkabileceği beklenmelidir. Süreyya Amerikanın Alacakları Meselesi Londra, 13 (A. A.) — Amekilfıı. harp borçları” hakkında İngilterenin, borç ödeyemiyeceği hakkında verdiği notaya cevap vermiştir. Bu cevapta bilhassa şöyle deniliyor: “İngilterenin (15) haziran taksiti (88) buçuk milyon dolardır. İngiltere bu parayı ödemek- le (Canson) kanunundan, yani bor- cunu vermiyen detletlere tatbik edi- lecek ağır münmelelerden — hariç sutulacaktır.,, Cevapta borç ödeme meselesinde Amerikanın yeni bir — müzakereye girişebileceği bildirildikten sonra de- niliyor ki: “Amerika halkı, borçlarına kaldıramıyacakları bir yük yüklemek istemez. Fakat borçlarını ödemeleri için onlâardan maddi — fedakârlıklar istemekte haklıdır.,, Fransa Da Vermiyor Rarls, 13 (A. A.) — Fransa hükü- meti Almanyadan alacağını alamadığı için Amerikaya borcunu veremiyeceği resmen bildirmiştir. Prag, 13 (A. A) — Çek hükü- meti Amerikaya borcunu ödeyemiye. ceğini bildirmiştir. Yunanistanda Tevkifat Plastiras Harexetinden Dolayı Sekiz Zabit Tevkif Edildi Atina, 13 (A, A.) — Polis, yüksek rütbeli sekiz zabiti tevkif etmiştir. Bunların arasında sabık Harbiye Na- zırı Jeneral Skandalis de vardır. Je- neral, yeçen sene Jeneral Plastiras hareketinde methaldar olmakla suç- ludur. Halihazırda Fransada bulunan Jeneral Plastiras hakkında da bir tevkif müzekkeresi kesilmiştir. İspanyol Komünistleri Alman Hükümetinin Pro- testosunu Mucip Oldular Madrit, 13 (A. A.) — Alman Sefiri, İıpıııyı komünistlerinin — Almanya aleyhindeki tecavüzkâr hareketlerini protesto etmiş, komünist gazetelerin- deki neşriyatın temiştir. “Son Posta,, oın Milli ve Edehi Tefrikası: 20 durdurulmasını — is- 14-6 - 9834 Mebrüre Sami : ÇÖL GİBİ Korkma, kaçma, zaten sana faz_la bakamam. Bırak sade eline değeyim, eteğinin ucunu öpeyim :ı 'Ondan sonra, durma gitl,Yarın k"'*l kadar|ben bu uçucu hazla Yaşamasını bilirim. Seni beklerim, gelirsin, bana yine beş dakika yü- Zünü gösterirsin ve gidersin. Bura- ğı ©on günüm kaldı. Bu 10 günlük ::ıl:iılımd. bana 10 ik beş dnı vermen için yalvı rum. Başka bir İsteğim ça senden. Bak kaç haftadır sade hayalinle konuştum, aramızdaki tahtadan, taştan yapılma engelleri yıkmadan, devirmeden, görülme- dik bir eğilişle sana sade sesimi verdim. Bağrımda kasırgalar koparken, bir şey belli etmeden sana kendi içimi değil de şür ilâhlarının, aşk büyüklerinin duygülarını - döküp anlattım. Havaya, göke, yıldıza 4 'ı '?yı" gibi, sanki kendi ken- Ka konuştum ben. Müsaade et bu. kalan 10 gecenin de sade — beşer dakikasını — Sana bakmakla — yaşayayım... / Son- ra en son gecemiz gelince de, bana yemin edersin: Seni bekli- yeceğim Melih... Beni gelip iste- yinceye kadar seni bekleyeceğim | dersin ben de içimde bu kuvvetle kalkar gider, senin -için çalışır, çabalar, seni kazanmak için ha- zırlanırım. Bunlar okadar güzel, okadar 'azca söylenmiş lerdi ki, benim gibi, kafası he: ylııyıl ile eslenmiş, sevgiye, inanmağa aç bir kızı kandırmak için fazlaydı bile ! binlece dediği gibi dudakları elbisemin eteğine, eli . değdi ve k::ı kıpmd:;d. ei Paslı kilidi çözen bu gecelerin | Silâhları Bırakma Konferansı Bu Bu — sütunlarda mevzuubahs olan ve malüm — hâdisata © sahne teşkil eden | Cenevredeki silâh- ları bırakma kon- Feransını, bir. Löh © gazetesi, her kafa« dan bir ses - çıkan bir nevi Bâbil ku- lesine — benzetiyor. Fakat Cenevredeki kulenin farkı şu- € dur ki burada söz söyliyenlerin ekse- riyeti allâh fabri- kalarının. mümes- silleridir. Her biri bir mühimmat fab- rikasının — yüksek bacası üstüne çıka- rak âleme — karşi nutkunu irat edi- yor ve herkesi ka- fese koymiya çalı- şıyor. Leh gazetesi ilâve ediyor: Veriyor *“Milletlerin bu iki yüzlülüğe nasl tahammül edebildiklerini anlamak müşküldür.,, : Hitlerle Musolini.. Pisani Köşkünde Mühim Mülâkat- larına Bgş_l_ı_ygrlar ğ Londra, 13 (A.A.) — Röyter ajansı mubabiri Romadan bildiriyor: M. Musolini ile M. Hitler yarın (bugün) görüşmelerine Stra'da, Pisaml köşkünde başlıyacaktır. Müzakerelere İtalya namına M. Musolini, hariciye müsteşarı M. Suviç ve Baron Aloizi Almanya namına da M. Hitler, hari- ciye nazırı M. Nöyrat ve hariciye erkânından M. Hassel İştirak edecek- lerdir. Birçok — ziyafetler — verilecek, şenlikler yapılacaktır. Görüşme — teşbbüsünü —Almanya yapmış, M. Musolini evvelâ pek az aldıriş etmiş, fakat silâhları bırakma konferansında fazla müsbet bir iş çıkmaması üzerine konuşulma kara- rını hemön vermiştir. — Şu üç mesele görüşülecektir: 1 — Silâhlar meselesi: M. Musolini Fransa ile uzlaşmak hususunda M. Hitlerin ne düşündüğünü soracaktır. 2 — Almanyanın Milletlör Cemi- yetine tekrar dönmesi meselesi: M. Musolini .galipler ile mağlüplar ara- sındaki farkı kaldıracak şekilde ıslah edilmiş bir Milletler Cemiyetine Al. manyanın dönmesini tavsiye edecek- tir. 3 — Avusturya — meselesi; hılyı muhakkak surette Almanyanın Avus- turyadaki Hitlercilik hareketine yar- dim etmekten vazgeçmesini İstiye- cektir. » Roma, 13 (A.A.) — Hitler - Mu- solini mülâkatında bulunacak — olan İtalyan murahhaslarının ekserisi dün akşam Venediğe hareket etmiştir. Evlenmekten Her Kafadan Bir Ses Korkan Bir. Adam Bir kısım gençler alacakları kızlara itimat edemedikleri için evlenemiyorlar. Bazıları kazançla- rının azlığından evlenmeğe cesaret edemiyorlar. Bugün evlenmekten korktuğunu söylediğim zat, bun- lardan değildir. O, tecrübe yap- miş, bu tecrübeden ağzı yanarak çıktığı için evlenmekten ürküyor. Bu zat 25 yaşında, az çok yakı- şıklı bir memur ve maaşı da dol- guncadır. Vaktile komşularından bir genç kız tarafından evlenme teklifi ile karşılaşıyor. Evvelâ reddediyor, fakat memuriyet do- layısile nereye gitse kızın da ken- disini takip ettiğini görüyor, kızın aşkına ve samimiyetine iİnanıyor ve evleniyor. d Fakat daha ilk ıyiırdıbsw_ sizlik baş gösteriyor ve bir gün kadın ani olarak ölüveriyor. Erkek zanaltında kalıyor ve tevkif edi- liyor. Tetkikat lehine netice ver- diği için tahliye ediliyor. Fakat bu acı tecrübe onu yıldırmaya kâfi geliyor. Şimdi arkasına düşen başka bir kadın vardır. Fakat artık yüz yermek istemiyor. Böyle kimseye evlenmesi tav- siye edilebilir mi.... * gence: Kalbini yokla, hangisine karşı daha fazla meyil hissediyorsan onu seviyorsun demektir. Birisini sevdikten sonra bir başkasının kalbile oynamak artık günahtır, * İzmitte H. B. Beye: Kızın sizi sevdiğine şüphe yok, Fakat —unutmayınız ki bir kız bir erkek kadar serbest değil- dir. O, ailesinin. ve muhitinin vaziyetini nazarıdikkate almaya daha ziyade ıoebııduım .dnll(.ıu ihtiyatlı — harekel y ııu):ııl etmek doğru olur '_“'? Pek güzel yapıyor. Yalnız siz biraz sabırlı ve sinirlerinize bâkim olunuz. * Ayvalıkta Suat Beye: İstediğiniz şeyi yapmak eli- mizde değildir. HANIMTEYZE bir dördüncüsü ve beşincisi o- saydı, bu melodram jestleri elbet- te ki tükenecek, şiirin, güzel söz- leri altında saklanan asıl düşünce sırıtıp görünecekli. Amma kader, o zamanki, ter- temiz, bembeyar Nihale acıdı ve yeni bir vak'a oldu: Tam o gecenin ertesi günü idi. Babam erkenden beni ada- sına çağırttı, karşısına oturttu Yine her vakitki gibi neferi ile konuşan o kumandan sesini takı- narak şöyle başladı: — Nihal seninle çok ciddi, hayatına, istikbaline ait bazı şey- ler konuşacağım. Bunları annen olsaydı, elbette ki daha iyi söyle- mesini bilirdi, amma mademki annen yok, mademki ninen de dili tutuk, inmeli bir kadım oldu, şu halde seninle konuşmak vazi- fesi bana düşüyor demektir. Bir babanın bu gibi bahisleri kızına. açması, hele benim gibi bir adam için zor “ ama, görü- yorum ki bu lâzım Nihal. N Evvelâ sana şunu söyliyeyim. Şimdiye kadar hiç belli etmedim amma,' bizim (ticaret işi tam dört sene evvel battı kızım. Ortağım olacak herif alçağın biri imiş, başıma bin türlü dolaplar çevir- miş. Nihayet — iflâsımıza karar vwerdiler. Benim elimdeki avucumdaki — paraların, uçup gitmiş oldu. Üstelik şu ev de rehine girdi. Halbüki şeriki- miz beyefendi, ne yapmışsa yap- miş ki, üç ayın içinde doğruldu, tek başına yeni işler çÇevirmiye başladı. Ne ise oralarını açımıya- lhm, hem sana göre değil. Sade şunu söylemek istiyorum. Tam dört senedir, ltabiatimi anlama- dığın İçin belki şimdi tuhafına gider, tam dört senedir, ne sana ne de anneme bir şey açmadığım halde, benim gibi bir adama en zor gelen hayata katlandım. Emir kulu oldum. «Altın Koza» mağa- zasının kasadarlığını, muhasebe- ciliğini yaptım. Anlıyor Musun Nihal? Her sabah, buradan kendi emrimde çalışanların başına değil, başkalarının emrine kul olmıya, başüstüne efendim, demiye git- tim, Ne ise, oralarını anlatması uzun olur. Ev eskisi gibi dönüp gidiyordu, senin bir eksiğin ol- muyordu. — Mektepte kimseden aşağı kalmıyordun ya, İâzım olan da buydu. Zaten annen - öleli günden, yani senin doğduğun gündenberi ben kendimi hiç he- saba katmadım. Şimdi — gele- lim söyliyeceğim esas meseleye, Seni evlendirmiye karar verdim. Evleneceğin —insanı da — sectim hepsi | Nihal. Her şeyini, senin için feda etmiş, körletmiş bir baba oldu- ğumu gözünün Önüne getirirsen her halde bu intihabımı da iyice düşünüp yaptığıma kani olursun. Ben size baki değilim kizım, Necdet küçük, bakılıp okutulmak ister. Ninenin hali dersen malüm. Sen adeta iki çocuklu bir kadın vaziyetindesin. Hoş bunun için evlenmene karar vermiş değilim tabü. Yalnız sağken seni elimle, namus ehli, hali vakti yerinde birine vermek, gözüm açık git memek isterim elbbette. Bir çok - taliplerin oldu; hiç birini gözüm tutmadı. Halbuki bu zatı, yanında çalıştığım için dört senedir tanıyorum. Her cihetten muvafık buluyorum kızım. Mamafi, bak Ws...'.".fı'm de açık koni ü zorla iste- mç;diğin, wmıııuyıcığın bir adama da vermek istemem, Sadık beyi bu akşam yemeğe davet ettim, sofrayı havuzun başına bahçeye kurdurursun... Söyle- necek şey değil ammi, ne yapayım bu iş te bana düştü. Hem her şeyden ziyade senin saadetini düşünen bir babayım. Onun için misafir odasının pence- resinden bakar, kendin de görür- sün. Anladın mı? (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: