EYİ BİR HİKÂYE Bu Sütunda_Hergün Anlatan: Hatice Hatip HÂKİM ——— ——— Günün birinde Cezair Sultanı kalkmış, kendi memleketinin bir şehrinde bulunan ve orada icrayi ıfldet eden bir Kadının, söyle- ıı_ki_ğl gibi akıllh ve mahir bir hâkim olup olmadığım gözlerile görmek ve kulaklarile işitmek emeline düşmüş. Çünkü rivayete göre bu çok akıllı bâkimin elinden hiç bir kabahatli yakasmı kurtaramaz, en güç meseleleri bile © adam halledermiş. Cezair Sultamı tebdilikıyafet pderek bir ata binmiş; az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş.. Nihayet 0 Kadının bulunduğu şehrin kapısma kadar gelmiş. Tam kapmın önünde sakat bir dilenci ondan sadaka istemiş. Padişah ona sadaka vermiş. Fakat dilenci onun eteklerine yapışarak gitmesine mâni olurmuş. O zaman sultan : — Sana gsadaka verdim ben- den daha ne istiyorsun? Nnı_ bana bir sadaka vııîhh S:ı müteşekkirim. Fakat ö j K e ari ayalira :; danıma kadar götür... Sakatım, oraya gidinceye kadar develerin atların altında ezileceğim diye kurkuyorum. Merhametli padişah onu atı- miş niye?.. Sen attan in ayol... Ba at benim atım... Eğer beni rahat bırakmazsan şimdi kadıya / Onların için oraya toplanan halk ta: — Evet, evet diye bağırmış kadıya gidiniz. O, sizin müşkü- lönüzü halledecektir. Padişah hâkimin Tıını böyle mesele ile çıkmaktan mı bir Tiğeeci ile birlikte “bemen gitmişler. Kadının huzu- :ı.::y ;ıb*' Fakat Iıı:ldiıluu. den evvel oraya gelen Ka ae 7 rEadayanları” İlk dava bir köylü ile bir alim ara- amda geçmekte imiş ve sebebi münazan da bir kadınmış. Köylü de, alim de bu kadının kendi karı- :'J*htwm iddia etmekte imiş. aĞ O, birdenbire kolumu tuttu ve parayı almak istedi, İşte bu bu şekilde senin huzuruna gel- dik, Benim avucumda param, oda benim kolumu tutuyor. Fakat inan bana © hırsızdır. Para - benim paramdı. Bu defa yağcı müdafaasını lip satın aldı. Sonra bir :fı-. ııZı'ı'i vererek bana boz dedi. tezgâhın üzerine bıra- karak içerden para almıya gittim. Bozuk parayı da getirdim onun yanına koydum © bir an gafle- Ümten istifade ederek parayı kapıp kaçmak istedi. Ben de lmE:ndın tuttum. Buraya geldik. Kadı: — Parayı bana bırakınız. Ya- Tadata .':'.qıuı kat dilenciyı sal 'e gelmişti. Onlar da davalarını an- — Atı bana bırakınız. Siz de yarın gelinz; cevabım — verdi. Ertesi gün hükmü dinlemek için birçok meraklı mahkemeye top- lanmıştı. En evvel köylü ile âlim ortaya geldi. Kadı âlime: — lgıyrli karını al da git, dedi. Köylüye de elli sopa vur- sunlar. im — karısını alıp — gitti. Ki de hemen tatbik ıt:il'ı:."Bundıı sonra Kız: kasabı — Al paralarını git, Yağcıya da elli sopa vursunlar. Padişahla dilenciye sıra gelince onlara : — Beni takip ediniz. Dedi ve onları bir ahıra gö- türdü. Evvelâ dlenciyi dışarıda bırakarak padişahı içeri soktu: — Haydi git atını bul, dedi. Burada yirmi tane kadar at vardı ve hemen hemen hepsi de biribirine benziyordu. Fakat Pa- dişah tereddüt etmeden gidip bir atın üstüne elini koydu: — İşte bu.. — Peki gel şimdi dışarı. Ayni tecrübe ötekine de tatbik edildi O da ayni atın üzerine elini koyarak: — Atım budur. Dedi. Döndüler. Kadı maka- mına oturdu ve Padişaha dönerek: — Al atını da git dedi; di- lenciye de elli sopa vursunlar. Mahkeme bitmişti. Kadı evine sordu. Yoksa verdiğim hükümden memnukk değil misin? Sultan: — Bilâkis dedi, gayet mem- munum, Yalnız senin bütün bu hakikatleri nasıl keşfettiğine ak- hm ermedi. Onu anlamak istiyo- rum, Bana biraz anlatır mısın? Kadı şu cevabı verdi: — Kadının âlim ile köylüden bangisinin karısı olduğunu anla- mak iıı:):. bu sabah bir tecrübe yaplam, haydi şu bhok- kamdaki mürekkebi g-lııuiı de- dar sühület ile yapıyordu ki bu işi daâima yapmıya alışmış — olan bir âlim karısı olduğu besbelli Paraya gelince; onu anla- SON POSTA Buğday Siyas'etimîzi_nv Ana Hatları Nelerdir ? Vereceğimiz Vergi Memleket Buğdayının Tahsis Korunmasına Yeni vergi kanunlarından mü- kim bir kısmını dün sıra ile neşretmiş, bugün için de Buğdayı Koruma Kanununu yine bu sütun- lara geçireceğimizi bildirmiştik. Yeni vergi kanunları arasında gerek vergi mükelleflerini, gerekse M;:iky:hm;murlını:. zaman b:;xıı mi lüşüren kanun, layı koruma karşılığı kanunudur. F:- kat bugün hükümlerini bu sütuna koydüğünüz ” Yanmin — < Mkketli okuyacak olursanız bir daha böyle zorluklara düşmezsiniz. Buğdayı Koruma Karşılığı Madde 1 — Gerek memleket dahilinde yapılan, gerek hariçten getirilen un ve undan yapılmış maddeler buğdayı koruma vergi- sine tabidir. Bu kanunda (un) tabiri ile buğday, çavdar ları, undan yapılmış maddelerle de makarna, 'ecr'ııe. irmik ve hernevi bisküvi kastedilmiştir. Madde 2 — Eleksiz, valssiz köy değirmenlerinde ( şehir ve kasaba civarında olsa dahi) öğü- tülen unlardan köylülerin kendi ihtiyaçlarına mahsus olanları ver- giden müstesnadır. Ancak her nerede öğütülmüş olursa olsun satılanlar vergiye tâbidir. Bu maddede yazılı şehir ve kasaba civarı tabirinin hududunu =hı Maliye Vekâleti salâhiyet- ve kasaba ve köyden maksat, 442 numâaralı köy kanununun bi- rinci maddesinde tari/ edilenlerdir. Madde 3 — Vergi, müşteriye aittir. Kendi buğdayını öğüten değirmenci veya malını fabrika lar bu kanunun tatbikında müş- teri vaziyetindedirler. Madde 4 — Verginin matrah ve nispeti 72 kilo gayrisafi sik- lette her çuval birinci neyi ekmek unu için (150), bu neviden sonra gelen uzlar için (100) kuruştur. rikaları iki ay zarfında çuvallarını 72 kilo esasına göre hazırlarlar, İkinci maddede yazılı değir- menlerden bu madde mucibince satışa çıkarılan un çuvalları, 72 kilodan fazla veya noksan olduğu takdirde bu esasa nispetle vergi- leri hesap ve tahsil olunur. Her nevi makarna, irmik, şebriye ile bisküvilerden kilo ba- gına iki kuruş vergi alınır. Madde 5 — Un vergisi mü- kellefleri, mahalli mal dairesin- den veya Ziraat bankası şubele- rinden, bedel mukabilinden ala- cakları üç parçalı makbuzu fabri- ka ve değirmenlerde ibraz, bir lan parçayı da nezdinde hıfzeder- ve sevindi. Başını sana Halbu ki öteki onu sevmek yince hayvan irkildi ve başını öbür tarafa çevirdi. Ben de işi anladım. Bunun üzerine padişah kadıya: — Ben bir tüccar değil, sul- tanım dedi senin çok eyi bir hâ- kim olduğunu duymuştum. Bunu kendim tecrübe etmek istedim Geldim, gördüm. Ve söylenilen sözlerin tam bir hakikat olduğunu tecrübemle anladım. Seni tebrik ederim. Dile benden ne dilersin? Fakat kadı hiç birşey istemedi. O, ı)y;ı mevkide -kalmayı tercih kara- | — Çan Buğday | Siyaseti V — Hükümet, iki senedenberi çirt- çinin buğdayını korumak meşe- lesini, sigasel ve iktısat progra- mına bir madde olarak ilâve etimiş bulunuyor. Bu suretle şe- hirlinin vaziyeti de korunmuş oluyor. Esasen müstahsil köylü ile müstehlik şehirli arasındaki muvazene memleket hesabına en haşırlı bir manzaradır. Bu hus sasta kabul edilmiş olan buğdayı koruma kanununu aynen neşre- diyoruz. ler. Mal sahiplerince unların nak- linde bu üçüncü parça makbuzun icap edenlere iraesi ve fabrika ve değirmen sahiplerince de birinci parça makbuzların defter kayitlerinin evrakı müsbitesi ola- ile mühürledikten sonra çıkarıl- masına müsaade ederler. Mühür, düğümsüz dikiş iple- rinin iki ucunu birleştirecek w- rette vazolunur. Çuval ile satılması mutat o mıyan, makarna, irmik, şehriye ve bisküvi zurufuna vergi pulu yapıştırılır. Pollar kap ve zarf- ların açılacak yerlerine ilsak olu. nur ve mal dairelerile — banka şubelerince satılır, Madde 6 — Türkiye dahilin- de imal edilip harice sevkedilen unlar vergiden müstesnadır. Bun- ların tahakkuk - eden vergisi te- minata raptolunur. İki ay zarfın- da ihraç edildikleri gümrük ev- aksi halde vergi istifa olunur. Madde 7 — Fabrika ve değir; men işletenler kendi anamlarına veya başkaları hesabına öğüttük- leri un ve diğer mamulâlm nevini çuval ve kilo itibarile miktarını, satış bedelini, müşterinin ismini, nakil makbuzunun numara ve tarihini bu husus için tutulacak tasdikli deftere günü gününe kayde mecburdurlar. Madde 8 — Varidat tahakkuk memurları, kendi mıntakalarındaki değirmen ve fabrikaları en az ayda bir defa devir ile tetkikat yapmakla ve icabında malın satıl- dığı veya naklolunduğu müesse- seler nezdinde işi tahkik etmekle mükelleftirler. Maliye müfettiş ve murakıpleri ve mal, varidat müdür ve müfet- tişleri de bu salâhiyeti haizdir. Madde 9 — Makbuz veya pul kullanmadan ve kurşun mührü konulmadan fabrika ve değirmen- den mal çıkartan veya vergi def- teri tutmayan fabrika ve değir- menlerin vergisi, emsali mücsse- seler mamulâtının tâbi olduğu azami miktar ve nisbet üzerinden tahakkuk ettirilerek bir misli ce- zasile defaten tahsil olunur. Defter tutulduğu halde bir kısım muamelelerini kaydetmiyen- lerin veyahut bazı mamulât için makbuz veya pul kullanmıyanların vergisi o ay içindeki en fazla iş günü hasılâtına göre tahakkuk ettirilerek yüzde elli cezasile tahsil olunur. — Edilecek alm ve satım, şehir ve kasaba- lara nakli yasaktır. Aksine hare ket eden fabrika ve değirmenci- lerden vergi üç misli olarak alınır. Bu gibi kaçak unları bilerek nakleden ve satın alanlardan sulh mahkemesi kararile beher çuval başına üç lira ceza alınır. Madde 10 — Bu kanunla kendilerine verilen vazifeleri yap- mıyan muhafaza memurları - ile bilerek — verginin kaçırılmasına sebebiyet veren memur ve müs- tahdemler hakkında — Memurin Muhakemat Kanununa tâbi ol- maksızın takibat yapılır. Madde 11 — Bu kanunun tatbikinde ve verginin cibayetin- de, mahalli mülkiye memurları rücsasile polis ve jandarma teş- kilâtı; hertürlü yordımı tercihan ve süratle yapmakla mükelleftirler, Madde 12 — İtbalât madde- lerinin vergisi, gümrük beyanna- melerinde gösterilecek miktar ve evsafa göre, muamele vergisi ile birlikte ve bu kanunda gösterilen nisbetler dahilinde tahakkuk ettirilerek tahsil olunur. Madde 13 — Bu vergiden hamıl olacak — varidat; hazinece nâzım varidat hesabına ve ziraat bankasınca da hususi bir hesaba kaydolunur ve müstahsilden mü- bayaa olunacak buğday zararına ilmi ve ziral mevzular için Ziraat bankasmdan yapılmış ve yapıla- cak istikraz borçlarının itfasına tahsis olunur. Muvakkat Madde 1 — Ciba- yet ve murakabe işleri için, kad- roları İcra Vekilleri Heyetince tasdik edilmek üzere Tüzumlu örülen teşkilâtı yapmıye ve mas- Fafını bu varidattan ödemiye Mas liye Vekili ıılıııiyemıdu. Muvakkat Madde 2 — şun mühür hazırlanıncıya kontrol keyfiyeti Maliye Vekâle- tinin tensip edeceği diğer vesa- itle temin edilir. Muvakkat madde 3 — Un çuvalları (72) kilodan noksan veya fazla olan fabrika ve değirmete lerde dördüncü madde hükmünce yeni çuvallar hazırlanıncaya ka- dar bu vergi (72) kiloluk çuvak lara nisbetle hesap ve tahsil olunur. Kur- rika, değirmen, fırın işletenler ile zahire tacirleri fabrika, değirmen, fırın, mağaza ve depolarında bu- lunan un ve undan mamül olarak bu kanunda yazılı maddelerin cins ve miktarını bir beyan- nameyi kanunun neşrinden itiba- ren yirmi dört saat zarfında bulundukları mahal varidat tahak- kuk dairesine tevdie ve bunlardan değirmen ve fabrikalardan maa- dası zarfında da ver- a r: bmı mecburdurlar. Muvakkat madde 4 — Fab- Bir çuvaldan fazla un mevcudu * Volan pııılnıdı satış mağazaları da beyanname vermekle mükek- leftirler. Beyanname verilmemiş mallar alâkah memurlar tarafından mü- hürlenir ve bunlara ait vegi iki kat olarak tahsil olunur. Madde 14 — Bu kanın | | " haziran 1934 - tarihinden itibaren — mer'idir.| Madde 15 — Bu kanunun hü- iğmoya lera Va L