Armutluda Köylü ü— Geçimi Armutlu (Hususi) — Burama başlıca mahsulâtımı zeytin teşkil eder. Halk ekseriyetle bununla geçinir, İkinci derecede koza ve muşmula gelir. Evvelce burada (1000) ton kadar da üzüm çıkar- dı. Fakat birkaç sene evvel gelen floksera hastalığı bağları kâmilen mahvettiği gibi yeniden bağ da yetiştirmek kabil olmamıştır. Köy- İ6 son zamanlarda birtakım fe üsüller t Kozacılık nispeten fih onda da hasta- hk mevcut ise de önü alnmak- tadır. Evvelce 300 kilo koza Çı- karan bir köylü çimdi azami (80) kilo çıkarabilmektedir, Bu böyle olmakla beraber fiatlarda da çok | düşkünlük var. Beş sene evvel kilosu iki yüz elli kuruşa satılan damızlık koza şimdi ancak yüz elli kuruşa satılabilmektedir. Bu- rası civar köylere nazaran çok zengindir. Diğer iaşelerini yalmız kömür ve odun- culukla temin etmektedirler. Gümüşhacıköyde Belediye elektrik Tesisa- tını Satın Alıyor Gümüşbacıköy (Hususi)— D.üd sene evvel kasabanın elektrikle tenviri işi beş sene müddetle bir girkete ihale edilmiş, şirket te derhal tesisat yaparak kasabayı oydınlatmaya — muvaffak olmuştu. Şirketle belediye arasındaki mu- kuvelenin verdiği salâhiyete isti- naden belediye mevcut tesisatı ve müteharrik elektrik fabrikasını | satın almaya karar vermiştir. Her iki taraf mevcut tesisat ve fabri- kaya kıymet takdiri için fen adam- larm — intihap etmişlerdir. Pek yakında tesisat belediyeye intikal edecektir. Tokatta Ortamektep Talebeleri Faydalh Teşekküller Vücuda Getirdiler Tokat (Hususi) — Ortamektep muhitinin maarif sahasındaki ihti- yaçlarından en mühimmine cevap veren bir müessese vaziyetitdedir. Mektebin — 360 talebesi vardır. Halkevi civarındaki 34 — yataklı pansiyonunda da altışar lira ücretle taşralı talebe ikamet etmektedir. Mektepte spor, musiki, hitabet ve yazı, temsil, yardım, kütüphane, adabımuaşeret, diş koruma gibi ayrı ayrı teşekküller vardır ve her teşekkül kendi sahasında çok iyi faaliyetler göstermektedir. Musiki, temsil kolları muhtelif vesi konser'er ve temsliler mektedir, yardım kolu bir şene zarfında fakir arkadaşlarına 230 liralık yardımda bulunmuş, 23 arkadaşa da yiyecek, giyecek ve ders levazımı temin etmiştir. Mektepte bir de talebe koope- ratifi vardır. Bu teşekkül pek yeni olmakla beraber daha kuruluşu- nun ilk ayında 18 Pra temettli temin etmiştir. — S. B. Barlında Fakirlere Un Ve Ekmek| Bartın, (Hususi) — Himayei emiyeti Bartın şubesi, alınan unlardan ekmek mekteplerdeki — fakir nteketteki fakir bazı köylüler | (Halkalı 'Talebeleri “SON POSTA İspartada Gayet Zengin Maden Damarları Var İsparta (Hu- susi) — İspart denizden bin kü- sur metro yüks sekliğinde — bir yayladır. Merkez — ka- mesahai sathiyesi — 1740 kile. M. murab- bardır. Arazisi- nin, 4630 kabili 20 si ormanlık, 35i dağlık ve taşlık, 3ü çay ve bataklık, 412 side çayır ve merâdır. Arazisi killidir. Suyu çok gü- zeldir. Andık deresi, Pirefendi, Güllüpmar ve Gölcük — derelerin- den gelön sular şehrin en güzel ve umumi şöbhreti kazanmış sula- rıdır. İsparta kasbasının 16.312 nü- zanın zer arazi, Adapazarında Adapazarı (Hususi) — Halkevi Ziraat mektebi son sınıf talebeleri muallimleri Necati ve Rıfat Bey- lerin nezareti altında Adaparzarı mıntakasında ziral tetkikat yap- maktadırlar, Talebeler şehirdeki fabrikaları ve meyva bahçelerini gezerek tetkikat yapmışler pancar ekim ve biçimi hakkında izahat almışlardır. Tohbum — islâh — istasyonunda kendilerine istasyonun tarihçesi ve iş sistemleri üzerinde izahat verik- miş, istasyonun ekinleri gezdiril- miştir. Orada msır ve patates ve diğer bububat nevileri üzerinde yapılan teknik işleri görülmüştür. Talebeler tetkiklerine devam ede- rek Eskişehire gitmektedirler. Gömeç'te Kasa Çalan Hırsızlar Yakalandılar Gömeç! Bürhaniye (Husuşj) — Şamlı nahiyesinden Bekir oğlu Hasan ile arkadaşları Halil, Şerif ve Raif bakkal Osmamın ve Si- mavlı Mustafa Efendinin dükkâ- nına girerek hırsızik yapmışlar, gerek dükkândan ve gerek - itti- salindeki Mustafa Efendinin evin- den bazı eşyalar çaldıktan sonra dükkânın yazıbanesindeki kasayı alıp gitmişlerdir. Bunlar kasayı iki kilometre mesafede bir tarla içinde karıp içindeki parayı aldık- tan sonra kaçımışlardır. Nabiye müdürü Hüsnü Bey Hırsızların Balıkesire kaçtıklarını tesbit etmiş, derhal telefonla Balıkesire malü- mat vermiştir. Balıkesirde bulunan Gömeç jandarma — kumandanı Müslim onLaşı hırsızlardan Bekir oğlu Osmanı yakalamış, Gömeçe gelirmiş, diğer bırsızlar da yaka- lanmıştır. Hepsi cürümlerimi itiraf etmişler ve çaldıkları eşyayı geri vermişlerdir. — Hırsızlar adliyeye verilmiştir. Sındırgıda Bir Kaza Sındırgı ( Hususi ) — Camiice- dit mahalles'nden Norekoplu Hacı İlyas oğlu Mahmut Efendi beygirle Uzan — çeşmesinden su alırken hayvan ürkmüş ve Mahmut Efen- l etimiştir. Hilâlah- mer cemiyeti de un tevzi cektir ede- diyi elli metro kadar sürüklemiş- tir. Mahmut Efendi başı ve vücar dünün muhtelif yerleri ezilerek ölmüştür. lspartadon umuml görünüş fasu, iki nahiyesi ve 52 köyü vardır. Merkeze bağlı nahiye ve köylerile kazanın nüfusu 23.300 erkek ve 26105 kadın olmak üzere 49.405 tir. İspartada müteaddit — maden mevcut olup bunlardan en mü- himmi ve başlıcası Keçiborlu Himayei gÜ nnn ür T Kırkağaç Gençler Birl bütün “Türkiye- nin ihtiyacını te- min edebilecek, kadar — cevheri zengin — kükürt damarlarına ma- Hiktir. Mekşuf ve mahsus olan sü- rur, Altın, ka- raboya, alçı, ma- den kömürü, antumvan ve ar- senik gibi ma- denleri de var- dır. Bu kasaba Ege mıntakasının en büyük ihraç limanı olan İzmire şimendiferle bağlı olduğu gibi kısa bir şosa ile de Antalya lima- nına bağlıdır. Bu sebepten vüdyet dahilindeki mahsulât ve masnuâ- tın toplanıp sevkedildiği en bü- kükürt madenidir. Bu maden | yük merkez İsparta şebridir. Etfa I1F aarlixffreti 23 nisan çocuk bayramı vatanım her köşesindeki Hima, ei Etfal te- şekküllerinin hayırlı faaliyetlerine vesile olmuştur. Hemen her teşekkül bu münasebetle fakir yavrulara giyecek ve tertip etmiştir. Resimlerimizden üstteki Biga i aşağıdaki Gümüş Hacı köy Himayei Etfal cemiyetinin tepeden tırnağa giydirerek sevindirdiği çocukları göstermektedir . ğyece_k.vcrmiş, eğlenceler imayci Etfal cemiyetinin, iği Kırkağaç Gençler Birliği bandosu Kırkağaç ( Hususi ) — Bir sene evvel teşekkül eden Gençler Birliği spor, temsil, musiki sahalarında büyük muvalfakiyet göster- mektedir. Birliğin bando takımı pek mükemmeldir. Bu müke mmeli-| dialı değilsiniz? Bir iadianız yette belediyenin ve fırkanın müzaheretlerinin de pek büyük yardımı olmuştur. mektedir. Birlik 16 haziranda Biga Kaymakamı Ankarada Biga (Hususi ) — Getirilecek suya safedilmek Üzere belediye bankasından — istikraz - edilecek paranın muamelesini takip için Biga kaymakamı — Ali Rıza Bey Ankaraya gitmiştir. Bando her akşam memleket parkında müsamereler ver seneci Belediye bahçesi yanında bir de asri spor "i"' yapılmaktadır. devriyesini tes'it edecektir. Darülbedayi Kayseride Kayseri (Husust) — Darül- bedayi ilk defa olarak şehrimize gelmiş ve yeni yapılan sinema binasında temsillerine başlamış: tır. Halk pek fazla rağbet gös- termektedir. Mayıs — 12 Münakaşa Ali Kâmi Beye Cevap Nurullak Ata Muhterem efendim, Açık mektubunuzu okudum sonra gazetenin eski nüshalari arasında arayıp mecmuanzdat bahseden yazımı da bulup oku dum. Sözlerimden banılarını, bit hassa bir tanesini yanlış anlamış' sınız, onu düzelt neğe mecburum! ben magazinleri kabul etmelde ağır başlı mecmuaların aleyhine dönmedim; bilâkis, ancak onlari ehemmiyetli saymakta devam edi“ yorum; Ööbürlerinin ise vakit ge“ çirmek, yorgun kafaları dinlen” dirmek için işe yarıyabileceğini, yani edebiyatla, sanatle alâkalari olmadığım söyledim. Magazinleri eskisi gibi — yermeyişim, — her yazıyı bir edebiyat — eseri diye düşünmemeğe alıştığım için” dir. Görüyorsunuz ki bu, onlari beğenmekten çok uzak bir şeydir. Hayır ağır başlı mecmualari hiç lüzumsuz görmüyorum. Sizif olduğunuz mecmuayt bunun için ehemmiyet verdim'Ye ondan müsamahakârlık göstercrek değil, bilâkiş ciddiyetle bahset” tim. Beğenmediğimi de söyledim, çünkü bakikaten beğenmemiştim. Niçin beğenmedim? Çünkü mecmuanızın bir müdir fikri yok, arkadaşlarınızın hepsi başka bir telden çalıyor. O kadar ki mec- muanızın. edebiyatta, — felsefede, diğer bususlarda da ne yapmak istediğini tayin etmek kabil de ğil, zaten siz de bu bususta bir şay söylemiyorsunuz. Ben mecmuanızın dağınıklığı- va, birliksizliğine esef ederken gözlerim bahsettiğiniz ilâna ilişti « Okuyucularımızın. bedâ zevkine ve san'at kültürüne hbizmet et- mek... » Bir mecmuanın zihniye- tini niçin ilânlarında da, yani kendini takdim eden ilânlarında, da aramayım ? Kimlere hitap et- tiği bilhassa © ilânlardan anlaşır maz mu ? Sizin mecmuanız da « Bedil heyecan » gibi müphem sözlerle iktifa edebilenlere hitap ediyor. «Bediü heyecan» sözünün psi" kologiada elbette bir manası var“ dır; fakat edebiyatta hiçbir ma- nası yoktur. «Bedil heyecan ne- dir? -Sanat eserinin verdiği heye- çan. - Sanat eseri nedir? -Bedii he- yecan veren şey.» Hayır, Beyefen- di, edebiyatı alâkadar eden şey, vedil heyecan değil, © heyecani tevlit için san'atkârın kullandığı vasıtalardır. Cevap verdiğiniz ya- zımda da söylemiştim: davul zur- nadan zevk alanın da, Beethoven'in eserlerinden zevk alanın da duy- dukları beyecan bedii heyecandır. Siz kimin heyecanına hizmet ede- ceksiniz? Bir mecmuadan vuzul istemek te hakkımız değil mi? Mecmuanızm — bir mektepli mecmuası olmamakla — beraber yine bana bir şey Tğretecek ka- dar ağır başlı ve iddiakâr oim- yacağını söylüyorsudur. Niçin id yok- sa niçin mecmua çıkarıyorsı'naz? Öğretmek... Şüphesiz ders değil (maamafih mecmuanıda derr m bi yetinde yazılar var), fakat mecs mua bir görüşe tercüman olarak okuyanlara bir şey öğretir. Sizim mecmaanız bangi görüşün, hangi görüşlerin tercümanıdır? Yoksa siz de sadece bir aile magazinl mi çıkarıyorsunuz? Öyle ise har yırlı olsun.