(S ÜTTİHAT ve — Her hakkı mahfuzdur. — Ziya Şakir Kâmil Paşa Harbiye Değişti Nazırlarını Vakıa Kürt Hamdinin, İttihat ve Terakki cemiyeti Nurosma- niye kulübüne bir kaç defa girip çıktığı tesbit edilmişti. Fakat, milliyet Gdolayısile Şerif Paşaya mensubiyeti ve onunla olan hu- susiyetine hiç ehemmiyet verilme- mişti... Tertip edilen vak'a, haki- katen mürettepti. Fakat, İttihat- çılar tarafından — değil; bilakis İstanbulda velveleli hâdiseler ya- ratarak cemiyet aleyhine cereyan açmak isteyenler tarafından dü- şünülmüş ve tatbik edilmişti. Ne- tekim, bu meselenin mağdaurları, Cemiyetin muhalifleri tarafından şiddetle müdafaa — ve himaye edildi. Bu suretle bunlar da mu- halefet cephesinde kuvvetli bir unsur haline getirildi. * İstanbulda, sinirler gerildikçe geriliyor; iki tarafa ayrılan mat- buat, bu gerginliği tezyit ediyor- du, Cemiyetin başlıca iki gazetesi vardı: Tanin, Şuraytümmet... Bu- na mukabil muhalif cephede de belli başlı şu isimler sıralanmış- tı: İkdam, Sabah, Yeni Gazete, Serbesti, Volkan... Anyi zamanda, Murat Bey de İstanbula avdet etmiş, (Mizan) 1 tekrar çıkarmıya başlamıştı. Bu muhalif gaztelerden İkdam - ve Mizan müstesna olmak üzere di- ğerleri doğrudan doğruya Şerif ve Amiral Sait — Paşalardan gizli tahsisat alıyor; kendilerine verilen direktif — dahilinde yazı yazıyorlardı. Rumca ve Ermenice gazetelere gelince: Bunlar esasen etrafa velvele vermek için ba- hane arıyorlardı. Gittikçe şiddetlenen bu mat- buat münakaşasından en ziyade endişe eden Abdülhamitti. Ne- tekim, Kâmil Paşayı mabeyne telbederek bu mesele hakkında hazarıdikkatini celbetti. Bir ta- taftan Meclisi vükelâ, diğer ta- raftan Şürayi devlet harekete geldi. Matbuat Kanununda tadi- lât icrasına karar verildi... Fakat karar matbuat tarafından tertip edilen mitinglerle karşılan- dı, Çok gariptir ki, memleketin tüköün ve huzurunu temine matuf Olan bu kararı istemiyenler ara- #inda, cemiyete mensup olanlar da Vardı... Selânikte Beyazkule bah- $Şesinde cemiyet tarafından terlip edilen mitingte: — Kâmil Paşa, hürriyeti mat- tı tehdit ediyor.. Ba, meşru- fiyete karşı bir darbedir. Feryatları yükseliyor.. Kâmil Z.Jıyı devirebilecek bir sebep e etmek için, en büyük bir | ta işleniyordu. Şunu da kaydetmek lâzımdırki, Lİlıılıulun ağır başlı matbuatı, mesele etrafında oldukça mü- iyane hareket etmişlerdi. Fa- 'Wnı:ll hukuk da!trasinden: Halit Eladinin -Hüzmiye - Hanım Sleyhine Mtiğı tescili talâk davasının 23/9/933 b —celsesinde “mezbüre Hüsniye :':ıuıun gelmemesine binaen hakkın- KA Siyap kararı ittihaz olunarak mu- Ti teme 14/10/933 cumartesi günü saat (» *t birakılmiştır. Gelmediği gıyaben g. Tekemeye devam — olunacağı — ilân Üçüncü Kısım No. 33 Kâmil Paşa tarayından Arif Hikmet Poşanın yerin? getiriten Hüsnü Paşa kat, böyle yapacaklarına, o za- man için pek elzem olan bu tah- didatı müdafaa elmiş olsalardı, hem vazifelerini daha iyi ifa et- miş ve hemde birkaç ay sonra İstanbulu kan ve ateşe boğan bir felâketin önüne geçmiş olacak- | | Jardı. * Cemiyet, bu mesele dolayisile Kâmil Paşayı devirecek kuvvetli bir sebep elde etmişti. Hürriyeti matbuatı tahdide temayül göste- ren bir Sadrazam, şüphesizdir ki kolayca iskat edilebilirdi. Fakat Başvekil Dün Misafiri SON POSTA TERAKKİ Nasıl doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü?.. Ve Bahriye . e rmıştı bu mesele cemiyet mahafilinde l tezekkür ve münakaşa edilirken daha mühim bir hâdise zuhur et- ti; Kâmil Paşa, Harbiye ve Balr riye nazırlarını azlettirmişti. Meşrutiyet tarihinin en mühim hâdisesi olan bu vak'a üzerinden, tam yirmi altı sene geçtiği halde bu meseleyi örten esrar perdesi bugüne kadar kaldırılmamıştır. Kâmil Paşa kabinesi erkânın- dan iki mühim hnazırın, elimizde bulunan hususi hatıratına ve he- nüz intişar etmemiş olan resmi vesikalara istinaden biz bu per- deyi kaldırıyoruz; bunun - ihtiva ettiği' esrarı bugün için karileri- mize, yarın için de tarihe arze- diyoruz. Harbiye Nazırı Ali Rıza Pa- şanın, meclisi hâssı — vükelâda: (Eğer bir harp olursa, ordumuz yerinden kımıldayamaz.) Dediğini ve gece evine gelen cemiyet mu- rahhaslarına da, ertesi günü istifa edeceğini — söylediğini — yukarda yazmıştık.. Derhal içtima eden merkezi umumi, bu meseleyi mü- zakere ettikten sonra: — Zinhar istifa etmesin, Diye Ali Rıza Paşaya haber göndermişti... Bu sırada ordu kumandanı Ferik Nâzım Pş. üç gün İstanbula gelmişli. mazuniyetle (Arkası var ) ni Yalovaya Götürdü M. Venize.lşc;;ğı_ıgün Pat- rikhaneye Gidecek * ——— Perapalasta Uzun Süren Bir Müsahabe Meclis reisi Kâzım Paşa ve * refikaları, Başvekil İsmet Paşa ve refikaları — refakatlerinde M. ve Mm. Venizelos da olduğu halde dün sabah saat onda Ertuğrul yatiyle Yalova'ya gitmişlerdir. Sabik Yunan Başvekilile, Kâ- zım ve İsmet Paşalar Yalova banyolarını ve Millet - çiftliğini ziyaret etmişler ve İsmet Paşa Gazi Hz. nin köşkünde misafir- ler şerefine bir ziyafet vermiştir. M. Venizelos bugün öğleden evvel Fenere giderek patrikhane- I yi ziyaret edecek ve Patrik tara- fından şerefine bir öğle ziyafeti verilecektir. * İsmet Paşa ile M. Venizelos evvelki gece Perapalastaki ziya- fetten sonra gece geç vakte ka- dar görüşmüşlerdir. Bu mülâkatı müteakip İsmet Paşa Dolmabah- çe sarayına giderek bir müddet orada kalmış ve tekrar Perapa- lasa avdet etmiştir. Hal inşası Keşif bedeli 268,415 lira 69 kuruştan ibaret bulunan Unkapa- nında Ayazma kapısında inşa edilecek HAL binası ile RIHTIM kısmı kapalı zarfla münakasaya konulmuştur. Talip olanlar keşif evrakını görmek ve şartname almak üzere her gün levazım müdür- lüğüne müracaat etmeli, münakasaye girmek için de 20,132 liralık banka teminat makbuzu veya mektubu ile teklif mektuplarnını 18 - 10 - 933 çarşamba günü saat on beşe kadar daimi encümene vermelidirler. A ; Inhisarlar Umum Müdürlüğünden: Paşabahçe fabrıkamızda mevcut istimale gayrisalih sekiz yüz adet bidon için 6-9-933 tarihinde yapılan pazarlıkta elde edilen fiat haddilâyık görülmediğinden mezkür bidonlar yeniden müzayedeye vaz olunmuştur. Taliplerin 1/10/933 tarihine müsadif pazar günü saat on dörtte * *6 on beş ,, teminat akçelerile birlikte Cibalideki salış komisyonumuza sno ikinci | : Er'nr Tatlı _Ölvığ;anedi;—? Kazların Boğazlarına Hal- ka Gegiııtîek Yasak Baştarafı 1 inci sayfada hareketleri yapanlara bir ceza veriliyordur. Ceza kanununun bu husustaki maddeleri hakkında biraz izahat lütfedermisiniz? —O maddeleri biz şimdi size verdiğim belediye talimatna- mesile birlikte tabettirdik, Onları da orada bulabilirsiniz! Daha hazırladığım birçok su- aller vardı, fakat sormadım. Çüönkü sormakta davam et- seydim Santur Bey her biri için: — Cevabı içindedir! diyerek elime bir cilt sıkıştıracaktı. Neticede ben Himayei hayva- nat Cemiyetinden peşimde; sır- tında bunları taşıyan güçlü kuv- vetli bir hamalla çıkacaktım. Suallerimin cevaplerini bula- cağım diye o yığın yığın kitap- ların arasına dalmak mecburiye- tinde kalacaktım. Ve ihtimal, ihtiralar uğrunda saç ağartan bir âlim gayreti gösterecek, fakat yine içinden çıkamıyacaktım. Yahut okadar tor çıkacaktım ki siz Son Posta- da bundan ancak on sene sonra şöyle bir ilânla karşılaşacaktınız! “Yakında Son Posta da: Naci — Sadullahın, — Himayei Hayvanat cemiyeti hakkında se- nelerce — süren bir tetebbudan sonra hazırladığı yazıları okuyunuz!,, * Şaka bertaraf, Himayei Hay- vanat cemiyetinin bir sene zarfın- daki faaliyetlerini gösteren rapora göz gezdiriyordum, takdir duy- maktan kendimi alamıyorum. Beni olur olmaz şeyleri takdir eder bir adam olmadığımı anlamanız için yapılan işlerden biraz bahsedeyim. Raporun ilk satırı şu: * Geçen sene cemiyetin faali- yeti artmış ve halka ( !! ) daha faydalı olmıya başlamıştır,,... Şimdi raporu okumıya devam edelim: * Eskiden hayvanlar, otar üzerine yatırılarak ameliyat edi- liyorlardı. Ayağa kalktıkları zaman dikişleri ekseriya — sökülüyordu. Cemiyetin fahri kâtibi tarafından hediye edilen en son model bir ameliyat masası sayesinde biçare- ler bundan sonra masalardan yavaşça yere indirilecekler, ame- İiyat dikişleri sökülmiyecektir. ,, Bunu takdir etmemek imkânı var mı? Daha, en son model ameliyat masalarına ihtiyacı olan çok insan hastanelerimiz varken cemiyet, — himayesindekileri bu mahrumiyetten kurtarıyor! Okuyalım: h Ştğ.irin eğlence yerlerinden birinde, havuzda yüzen kazlara demir halkalar atılıyor, halk ayı kazlardan birinin boynuna geçire- bilen ona sahip oluyordu. Hal- buki, bu demir balkalar zavallı kazların canlarını yakıyordu. Vaki olan ihbar üzerine hayvanlar bu vahşiyane zulümden kurtarılmış- lardır. ,, Ne vahşet.. —Düşünün bir kere... Eh bunu da takdir. etme- mezlik edemezsiniz yal Okuyorum: * Cemiyete getirilen iki kurda, sahibi çıkıncıya kadar günde birer okka et verilmiştir. ,, “Rusyadan gelen bir İspanyol ailesinin, on sekiz köpeğile on iki güvercini cemiyette misafir edil- mişlerdir. ,, “Bu sene hastanemize birçok ta tavuk getirilmiştir.,, “Cemiyetimize getirilen Ruain hastalığına müptelâ olan atlar pistolla insani bir şekilde itlâf edilmişlerdir.,, Kader yardım etmezse, bizler bile insani şekilde öldürülmek saadetine nail olamıyoruz. * Diğer S NL * Ha ı.ıl şekilde öldürülüş hayvanların mik- tarları artmıştır.,, E, cemiyetin hayvanları eski- sinden daha şefkatle himaye etli- ğgine bundan kuvvetli delil isteye- mesiniz ya, “Birçok genç beygirler, ehilsiz eller tarafından nallanmaktan kur- tarılmışlardır.,, * Nilüfer Hanım sekiz, Santur Bey altı konferans vermişlerdir.., Güzel amma yazık. İşte böyle lı:ı:ıenk.luıfiıdudıııı verirler de ulunup istifade edı iz! “Londra himıyeiem:ıyyvınt ce- miyeti, gazetesinde cemiyetimizin faaliyetlerinden bahsetmiş, ve bu makale, çok kimselerin nakdi muavenette — bulunmalarını intac etmiştir. ,, Rapor, hayvan muhiplerinden -bu tabiri rapordan aldım- bir sene zarfında cemiyete teberruda bulunanların isimlerinin listesile bitiyor. Şimdi cemiyetin bir sene zar- fında yaptıklarını öğrendiniz. Ar- tık, himayei hayvanat cemiyetin- den bahsolunduğu zaman: — O da neymiş, ismi var cis- mi yok... Cemiyeti Akvam gibi bir şey! Diyenlerin ne kadar haksız hareket ettiklerinin takdirini sizin insafınıza, idrakinize bırakıyorum. O, her, hüsnüniyetle, hayırha- hane çalışan müesseseye dil uza- tan, galiba hayvanların bulduk- ları bu hudutsuz himayeyi çeke- miyorlar, kıskanıyorlar. Ben, hummalı faaliyetine hay- ran olduğum himayei hayvanat cemiyetini, hâkkındaki iftiralardan | tenzih etmek isterim. Bu itibarla, cemiyetin hayırlı icraatından biraz daha bahsetme- yi bir vazife bilirim. Naci Sadullah Poliste Katilim Diyen, Adliyede Masumum Diyor ( Baştarafı 1 inci sayfada ) sonra serbest bırakılmışlardır. — Fakat zabitada — başka, adliyede de başka türlü ifade yerilmesinin sebebi nedir? İşte Müddeiumumiliğin — şimdi üzerinde durduğu bir nokta! Şurasını haber verelim ki her şeyden evvel zabıtaya malüm ihbarı yapan — çocuk tutulmuş, , sorulmuş. o: — Ben bu haberi Litros'ta bahçevanlık yapan Ramazandan duymuştum, demiş, bu defa Ra- mazan getirtilmiş, evvelâ: — Işıberim yok cevabını ver- miş, biraz sıkıştırılınca: — Evet, damadı Süleyman vurmuş diye işitmiştim, rivayet Süleymanın annesinden menkuldü, demiş. Bütün bu adamlar da adliye- ye gönderilmişler, fakat — orada serbest bırakılmışlardır. Maama- fih ihbarı yapan çocuk — bugün bulunarak yine dinlenecektir. * İlâve edelim ki: İlk günlerde hatıra gelen maznun Yani el'an aranmakta. Havagazi Şirketi 30 Eylül Cumartesi günü saat 14,30 da Beyazıt'ta Elektrik Evinde verilecek olan ameli yemek ve pasta pişirme daire- sine bütün — Hanımefendileri davet eder, RAM x kellin Bedrisnl